Reyer Venezia - Galatasaray | 2017-18 EuroCup Şampiyonu Galatasaray


[FONT=&quot][/FONT]Bunu yazdım diye kupa gelmiş gibi ukalalık yapmayacağım...
Bazılarımız o günlerde biliyorduk. Bazılarımız yavaş yavaş uyandı, bazılarımızın öğrenmesi için 2. maçın oynanıp bitmesi gerekti...

Kişisel olarak herhangi bir branşta daha anlamlı, daha özel anacağım bir şampiyonluk görür müyüm bilemiyorum.
Kafamız da içimiz de çok rahat...
Hepinizin emeğine yüreğine sağlık.
 
Hiç değişmeyen yönetemeyici profiline, bir türlü bulunamayan sponsora, hemen her maçta boş tribünlere oynamak zorunda kalmalarına rağmen efsane kaptan Işıl ve tüm arkadaşlarına yeni bir kupa gecesi daha yaşatan sultanlara teşekkürler.
Işıl'ın taraftar ile tribünde verdiği zafer pozu da hiç susmadan takımı destekleyen taraftarın elinde yükselen kupa grüntüsü de ayrı güzeldi.
 
Şimdiki yönetimi tenzih ederek söylüyorum: Kendi yönetimine rağmen, bayrağını en tepelere çıkarmaya çalışan ve de bunu başaran başka bir kulüp oluşumu var mıdır, acaba?..
Kıssadan hisse: Şartlar, kadro, vs vs, ne kadar yetersiz olursa olsun; Galatasaray forması, tüm bu olumsuzlukları taşıyabilecek güçte!..
Son olarak: Lütfen, yazık etmeyin bu ruha; ağalar beyler...!!!
 
Maçı geç izleyebildim işlerimden dolayı. Açıkcası bir an için bile şampiyonluğun gidebileceğini düşünmedim, hatta kazanacağımıza inanıyordum. Kızlar da buna inanıyormuş ki maçın sonuna kadar ilk amaç rövanşı da kazanmaktı. Hatta maçtan sonra sevinç ve gururla karışık açıklamalarda bile bu mağlubiyetin hafif burukluğunu yüzlerinden ve sözlerinden gördüm. Bu kadar eksiklikleri olan, yöneticiler tarafından da ekstradan eksik bırakılan takımın böyle bir inanç ve amaçla oynaması ne kadar büyük karakterler olduklarının göstergesi. Sezon için burada Davis, Quigley ve hatta Işıl için yazılanlardan sonra bu kupayı, bu oyuncuların büyük performanslarıyla kazanmamız da inşallah bazılarımızın yüzünü biraz olsun kızartmıştır. Bence yine de finalin en değerli oyuncusu Petronyte'ydi. Kariyeri boyunca zayıflığı, savunmasızlığıyla eleştirilmiş oyuncunun pek çok kez undersize kaldığı eşleşmelerde, yedeği bile yokken ortaya koyduğu performans tarihe geçecek türdendi. Epoupa'ya ise hiçbir şey diyemiyorum, Işıl'dan sonra takımdaki hakikaten en büyük Galatasaraylı olabilir. Pek çoğunun arkasını dönüp gideceği ortamda, herkes sallanırken bile bu kız kendini kaldırıp kaldırıp yerlere atıyordu. Sonuçta çoktan aza herkesin büyük emeği var bu kupada. Belki de ilk kez bu kadar köşe bucak bir şubede taraftarımızın da. Gerçekten de hem İstanbul'daki, hem de Venedik'teki taraftar performansıyla Galatasaray bu kupayı en çok hak eden takım olduğunu cümle aleme gösterdi. Bundan sonra sezonla ilgili tek beklentim hiç yoktan içerdeki Venezia maçındaki taraftar sayısı ve performansının yarısını içerdeki ilk Yakın Doğu eşleşmesinde göstermemiz. O gün yenilip elense de bu takım şampiyon gibi karşılanmayı ve maçtan sonra eller patlayana kadar alkışlanmayı sonuna kadar hak etti. Umuyorum Euroleague kazandıktan sonra boş tribüne oynadığımız lig maçı gibi bir hayal kırıklığını bu takıma bir kez daha yaşatmayız. Yönetimin de o maçı iyi bir şekilde pazarlaması şart. Emeği geçen, Galatasaray için alnından iki gram ter akıtan ve bu kupanın kazanılmasında payı olan herkesi ellerinden öpüyorum, çok büyük insan ve daha da önemlisi çok değerli sporcularsınız. Hakkınız hakikaten ödenmez ama bari bundan sonra inşallah hiç yoktan paranız ödenir. Tebrikler Sarayın Sultanları.
 
Sezon içerisinde çok eleştirdik takımı ve bu eleştirilerin çoğu haksız da sayılmazdı. Ligde ve Euroleague'de ki kötü sonuçlar ve harcanan para açıkçası birbiriyle pek uyumlu değil. Fakat şubede Avrupa kupası kültürü artık oluştu diyebiliriz ki bu sezonun en büyük hatta tek kazanımı diyebiliriz. Sezonu başarılı tamamladık diyemem ama telafi ettik diyebilirim. Tabi kalkan Avrupa kupasını görünce insan bir yumuşamıyor da değil :). Bu sezonu kupa kazandık başarılıyız diye değil hatalarımızdan nasıl ders alabiliriz ve bunları telafi edebiliriz kafasıyla gelecek sezona başlarsak çok daha mantıklı olur. Tabi bunları düşünecek yönetici vizyonu da şart.
 
Kızların hepsini ayrı ayrı tebrik ederim. Armayı cok güzel temsil ettiler.
Kupa töreninde sahada olmaması gereken bir dolu adam vardı başında da Ömer Yalçınkaya denen utanmaz. Ne yaptın bugune kadar bu takım için de oraya inecek boy boy poz verecek hakkı buluyorsun kendinde?
 
Yöneticiler ve vizyon ! Takım avrupa şampiyonu olmuş, kızların italya'dan ne zaman döneceği 1 saat önce haber veriliyor ! Arkadaş şu dönüşü bu akşam 20 de yap, sabahtan itibaren sosyal medya da duyur, ben dönüş konusunu kaç kere sordum fakat bir cevap alamadım. Haftaiçi iş saati, bu saat de takımı getirirsen karşılama da böyle olur işte. Ydü maçı 28 nisan cumartesi saat 17 de gözüküyor. Benim yönetimden bir beklentim yok fakat uA uni aynı tekerlekli basketbol takımı için beşiktaş maçında nasıl muazzam bir organizasyon yaptı ise bu maç içinde öyle bir organize şart. Sopalı pankartlar davullar ve tıklım tıklım dolu bir Ahmet Cömert. uA uni istesin zaten salon 3500 kişilik her türlü dolar. Ben o maça gideceğim ve kendi çapımda salonun dolması için çalışacağım. Kızlar bunu İstanbul da kutlamayı haketti.
 
Aslında bu sezondan çıkarılabilecek çok fazla ders var ama adam akıllı yazıp çizebilmek için sevincimizin makul düzeye inmesi gerekiyor, şu an deveyi cüce, cüceyi de deve yapabilecek haldeyim hala =D Bir de hala devam eden bir sezon var malum...

Olumsuz anlamda bazı şeyleri öteleyeceği gibi konulması gereken bazı teşhisleri de aynı şekilde pas geçtirecektir. Galatasaray basketbolu olunca konu pek ümitlenme ihtimalimiz olamasa da belki bu sefer almamız gereken dersleri alıp bir nebze de olsa ileriye doğru bir adım atılır, bizim de bu şubeyi en azından internet ortamında tartışan insanlar olarak bir kamuoyu oluşturma şansımız olur.

Mantıklı cümle bile kuramıyorum hala ama dediğim gibi, sevincimizin normale inmesi gerekiyor önce =D=D
 
Kadın Basketbol takımını yürekten kutluyorum. Hem kendi kariyerleri hem de GS Basketbolu için çok önemli bir başarı. Bu başarı tesadüf değildir aksine takımın yaşadıkları her türlü soruna rağmen ayakta kalması sayesinde çok büyük bir bşaarıdır. Oldukça hırslı bir kişilik olan koçumuza da bu başarı yakıştı. Bundan sonra hedef(seneye katılıyor muyuz, bilmiyorum ama) tekrar EL şampiyonluğu olmalı. Şubeyi küçültmeye çalışan yöneticilerimize (tebrik ediyorum ve) geçmiş olsun diyorum!
 
Her sene küçüleceğiz, paramız yok para harcamayacağız diktelerine karşı inanılmaz başarılar kazanıyor bu takım. Son 10 senede 3 Avrupa kupası ve birinde o kupayı almak için senelerce para saçan Feneri yenip alıyorsun. Lütfen artık bu takım için para yok bahanelerine sığınmasın kimse.
 
2005 yılında küme düştüğümüzde göz yaşları dökmüştük. Fazla değil üzülen bir kaç kişiydik o zamanki alt yapıdan gelmiş Galatasaray aidiyeti olan oyuncular ile. O oyuncuların idmana gidecek paraları yoktu, evlerinde buzdolapları bom boştu. Yıllarca kupalara ambargo koyup bir çok şampiyonluğa imza atan takımın 100.yılımızda bir alt lige düşmesi kimsenin umrunda değildi. Maçlara giden insan sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu, yapayalnızdılar. O günlerde gördüğüm, yaşadığım acı tablo beni bu takıma daha çok bağladı. 2.ligde deplasmanlar dahil bütün maçlarına gittim ve o takım namağlup geri döndü.

Tabi o zamanlar hayal bile edemezdim 10 yıl içinde 3 tane Avrupa Kupası alacağız diye. Biri dese güler geçerdim. Üstelik en büyük kupayı, senelerce onu almak için deli gibi para harcamış Fenerbahçe'yi finalde geçerek Türk kadın basketbolunda rekabeti bitirip aldık. O gün deliler gibi sevinip ellerinde kupa her yerde demeç veren bazı yöneticiler bir sonraki gün "ama bu takım hala eksi yazıyor" diye şikayet ediyordu.

Ve sene 2018 yine bir Avrupa kupası daha getirdi takım üstelik yine her zamanki gibi "bu takımı küçülteceğiz" naraları atılırken. Sürekli baş kaldırdı, itiraz etti bu takım. Her defasında bu kupaları hak etmeyen insanların kürsüye çıkarak, kupayı ellerinden düşürmeden poz verip ne kadar yüzsüz olduklarını gösterdiler. Ben ise tribünün bir köşesinde oturup sadece tebessüm ederek izledim her defasında.

İsim isim kimseye teşekkür etmeyeceğim. Bu kupada emeği olanlar da, yukarıda yazdığım yüzsüzler de kendilerini çok iyi biliyor.

Söylemeden geçemem Venezia inanılmaz bir misafirperverlik gösterdi. Başkaları gibi elektrikleri söndürmek yerine kupayı alırken sanki kendileri almışcasına anonslar, çalınan parçalar ile oldukça sabırlı bir şekilde saygı ile karşıladılar. Kürsüde tek tek oyuncularımızın isimlerini anons ettiler.

Artık 3 Avrupa kupası olan Galatasaray kadın basketbol takımı için iyi bir sponsor bulamıyoruz diye lütfen kimse gelmesin karşımıza. Böyle başarılara imza atan bir takıma sponsor bulamamak ciddi bir beceriksizlik olur.

Not: Eurocup kazandığımız için Euroleague katılım hakkımız yok ama istersek Wildcard alırız.
 
Son düzenleme:

Üst