Fener futbol takımı ve Galatasaray basketbol takımları gibi tüm imkanlarına rağmen rezil yönetimlerle alması gereken galibiyetleri veren takımların biraz gazı kaçmış kapanış maçları için tek motivasyonları ''gururumuz için oynayacağız'' oldu bu Pazar günü için. İzmir'deki büyük galibiyetten sonra Kenan Sipahi'ye maç veren takımımız da ilk maçtaki mucizeyi bir kez daha gerçekleştirebilecek mi göreceğiz. Yarışmacı sporcu olmaktan uzak yetenek abidesi Sadık Emin gibi starlarımızın süresini ilk maçtaki gibi realistik şekilde kısabilirsek eksik Karşıyaka'ya karşı belki bir şansımız olabilir. Tabii ki sahaya fizik koyabilen 1-2 oyuncumuzun aptal saptal sebeplerle kolay teknik faul almayıp sezon ortalaması 13 sayı olan Martin gibi oyunculara kariyer maçı oynatmamak da önemli. Mccollum gene skorunu yapacaktır ona yapacak çok bir şey yok ama kenarda hıyarto bir herif tarafından itilip tepkisiz durabilecek bir yumuşaklık göstermezsek bu deplasmanda 1 kez daha kazanmak işten bile değil.
Bakalım bu iki büyük ama berbat organizasyondan biri bu hafta sonu 1 rezil senenin diyeti sayılabilecek zorlu bir eşiği atlatabilecek mi.