Eurobasket 2009 Elemeleri | Belçika 63-78 TÜRKİYE

Avrupa Şampiyonası Elemeleri'nde mücadele eden A Milli Basketbol Takımımız, Belçika karşısına çıkıyor!

Türkiye, 2009 Avrupa Erkekler Basketbol Şampiyonası elemelerinde (C) Grubu'nda Belçika ile deplasmanda yapacağı karşılaşmada tarihindeki 878. maçına çıkacak.

(A) Milliler, 72 yıllık tarihinde yaptığı 877 maçın 449'unu kazanırken, 426 maçtan yenilgiyle ayrıldı. Milliler, 2 karşılaşmada da berabere kaldı.

A) Milli Takım, Belçika ile bugüne dek tarihinde 17 kez karşı karşıya geldi.

''12 Dev Adam'', 3'ü özel, 14'ü resmi toplam 17 maçta 10 galibiyet alırken, 7 karşılaşmadan da yenilgiyle ayrıldı.

Belçika ile yaptığı 17 maçta rakip potalara toplam 1116 sayı atan milliler, potasında ise 1083 sayı gördü.

Milli Takımımız Avrupa Şampiyonası Elemeleri (C) Grubu'ndaki ilk maçında Ukrayna'yı İstanbul'da 86-73 mağlup etmişti!

Milli Takımımız Belçika ile Bugün(Cumartesi)Türkiye Saati ile 21:00'da karşı karşıya gelecek!
 
Re: Belçika-Türkiye

Belçika'da potalar Şahenk'ten bile sert. Garip ya. Bu maçta herşey olur.
 
Re: Belçika-Türkiye

Engin Atsür her maç 4 faul almasına artık alıştık :?

Ender kendini aştı her sene 1 kere oluyor bu :)
 
Re: Belçika-Türkiye

Ersan İlyasova'da insan değil herhalde .
 
Re: Belçika-Türkiye

Nilay Kızılok' Alıntı:
Su Ersan'ın Galtasaray'da olmasını ne cok isterdim.
Kesinlikle katılıyorum söylediğinize...

Ersan son derece istikrarlı, ne yapacağını bilen çok iyi bir oyuncu.Böyle bir oyuncuyu kadromuzda görmek isterdim kesinlikle çok yararlı olurdu.

Oyuncularımızı kutlarım, böyle devam ama mümkünse tanjevicsiz olmalı...
 
Re: Belçika-Türkiye

ben beğendim takımı...deli danalar gibi değildik vitesin derecesini hep biz belirledik kendimizi yormadan son periyodda biraz kıpırdanarak kazandık.aslında bu tür maçları iyi oynuyoruz fakat fransa maçı bizim için iyi bir ölçü olacak
 
Re: Belçika-Türkiye

Başlık çok mu ağır oldu acaba? Ama başka bir şey de bulamadım derdimi anlatabilecek. Belçika’yı da yendik; yola devam ediyoruz, Ukrayna da, Fransa’yı evinde mağlup etti ve biraz olsun bize avantaj sağladı ancak Ukrayna’daki maçın ne kadar zorlu olacağını bir kez daha anlamış bulunuyoruz.

Çarşamba günü de yaralı Fransa’yı geçersek yolu yarılamış olacağız. Elemelerde A Grubu’nda İtalya’nın son Sırbistan mağlubiyeti ile gruptan çıkma umudunu kaybetmesi yani İtalya’nın olmadığı bir Avrupa Şampiyonası olacağını düşündüğümüzde Fransa’nın da gruptan çıkamaması artık büyük bir sürpriz olmayacak.

Gelelim Belçika maçına. Belçika karşılaşmasına ben şahsen nasıl hazırlandım onu anlatayım önce. Bazen oturup düşünmeye, beyin fırtınası yapmaya başlıyorum “Ne yapıyoruz da başarısız oluyoruz? Daha önce ne yaptık ki başarılı olduk yada alkışlandık?” diye soruyorum kendi kendime. You Tube şu an kapalı ama çoğu sanal alem ziyaretçilerinin bildiği hileleri kullanıp girdim You Tube’a, başladım 2006 Japonya Dünya Şampiyonası görüntülerini izlemeye. Litvanya maçıyla başladım, elde ne kadar görüntü varsa Slovenya ve ikinci Litvanya maçına kadar izledim ve hazırlıklarımı tamamladım.

Aldığım notlar ve vardığım sonuç; Evet, cesur oynuyormuşuz, evet maçı bırakmıyormuşuz doğru ama bunları nasıl yapıyoruz diye baktığımızda ilk dikkatimizi çeken olay penetre ediyoruz. İçeriyi zorluyoruz, olmadı dışarı çıkarıyoruz, bir daha içeri zorluyoruz, o da olmadı top çeviriyoruz ya da uzunlara veriyoruz biri şut attığı zaman herkes ribaunda önceden girmeye başlıyor çünkü top elinde olan adamın şutör olduğunu ve şut kullanacağını sistem içinde biliyoruz yani bilinçli oynuyoruz, şeklinde idi.

Sonra 2003 Avrupa Şampiyonu Litvanya’nın maçlarını izlemeye başladım. O tamamen meraktan ve hafıza tazeleme isteğimden kaynaklanan bir inceleme idi. Litvanya hızlı oynayan, aklı ile oynayan bir takım klasik söylemleri söylemeyeceğim. Dikkatimi çeken olay sistem içinde rollerin belli olması. İlk 5’teki oyunculardan istenenin belli olması. Yedektekilerin, ilk 5 oyuncularına göre en az %50 verim verip onların yokluğunu aratmayacak olmasının gözle görülür olması bu takımı o dönemde Avrupa Şampiyonu yapan önemli küçük detaylardan bir kaç tanesi.

Son olarak da Euro Basket 2001 finaline baktım. Genç Hido, genç Memo...vs oyuncularımızın Avrupa’da zirveye çıktığı dönemler. Şu an o kadrodan bir tek Hidayet Türkoğlu var. Hidayet’in 1-2-3 numara oynama özelliğini kullanabildiğini gösterdiği dönemler. Zaman zamanda 4 numaraya kayabiliyor Hido malum o yıllarda o tarz oyuncular moda idi (Örnek: Bodiroga) Yeri geliyor oyun kuruyor, yeri geldiğinde kendisini kısa oyuncu tutuyorsa post yapıyor, 4’e kaydığında ribaundları kovalıyor kısacası yapmadığı iş kalmıyor genç Hido’nun Belçika maçını izlemeye başladım son periyoda doğru izlemeyi bıraktım. Sonra gece tekrarında sonuna kadar izledim. Şunu yaptık, şöyle oynadık diye uzatmaya gerek yok. Maç sonun da tek bir soru ve cevabı vardı aklımda.

Belçika karşısında ne yaptık? Kısa ve net söylüyorum KORKTUK.

Tabi bu tabiri Belçika’dan korktuğumuz için değil. Hata yapmaktan korktuğumuz için söylüyorum. Gözle görülen bir gerçek penetre etmiyoruz, içeriyi zorlamıyoruz, boş adamı bulmaya çalışmıyoruz, el üstü şutlar ile zorlamaya kalkıyoruz. Aman içeri girersem sakatlanırım korkusu olduğunu sanmıyorum başka bir şey bu. Bizim oyuncularımız Belçika karşısında içeriyi delemiyorsa, eski cesur oyununu kolay rakipler karşısında rahat oyuna dökemiyorsa bir önceki yazımda belirttiğim gibi “Ağızınızla kuş tutsanız kimsenin umurunda olmayacak”. Yol uzun ama bu uzun yolu kat etme şekli yolun sonunun yine aynı olacağı korkularını alevlendirmeye devam ediyor.

Ali Emre Dedeoğlu
http://turkbasket.com/haberanasayfa.asp?hid=41580
 
Re: Belçika-Türkiye

Geçen sene Murat Hoca'nın gebeğndiği sahada Milli Takımımız gayet kötü oynadı.Belçika iyi mücadele ediyor ama bizim gibi takımın o mücadelelerini kırıp farka gitmemiz lazımdı.Valla bu oyun akılda soru işareti bırakıyor.Gitmesine gideriz Polonya'yada orada neler yaparız bu oyunla bilemiyorum.
 

Üst