Hamza Hamzaoğlu

Senden tek istediğimiz karakterli davranıp yerli yalakalığı yapmadan formayı hakedene vermen, başkalarının değil kendi kararlarını uygulaman. Wesley'le falan uğraşıp eline geçen bu büyük fırsatı heba etmezsin umarım. Sen doğruları yaptıkça bu taraftar arkanda durur zaten. Başarılar..
 
Hamza hocanın gelmesi iyi oldu bu zamanda gelebilecek en iyi isim takımı yeniden iki sezon önceki günlerine getirecektir.Sözleşmesi sezon sonuna kadar sanırsam ama artık böyle Galatasaray da oynayan oyunculara sahip çıkmamız lazım yeni gelen yönetiminde devam etmesi gerekir.
 
Galatasaray´da oynadığı dönemde sevdiğim takdir ettiğim oyunculardan biriydi. Gerçi çok uzun soluklu oynamadı bizde, dönemin para saçan kulübü İstanbulspor´a gitti ve orada devam etti futbol kariyerine.

Bize gelişi ise tam bir hayal kırıklığı benim adıma. Evet, zor bir dönem geçiriyoruz ama Hamza Hoca´nın kariyeri pek müsait değil bizde birinci adam olmak için. Bir de olayın diğer boyutu var tabii; kavgalı olduğun TFF, senin döneminin en başarılı teknik direktörünü alıyor, sana onun tercih ettiği ikinci adamı veriyor. Hem de resmi sitesinden alay eder gibi bir açıklama yayınlayarak.

Hamza Hoca başarılı olur ya da olamaz o ayrı, ilk kaybeden biz olduk.
 
Galatasaray'ımız, Hamza Hamzaoğlu ile resmi sözleşmeyi imzaladı. Takımımıza ve camiamıza hayırlı uğurlu olsun. Allah utandırmasın.
 
Galatasaray’ın Yeni Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu

Galatasaray’ın yeni teknik direktörü Hamza Hamzaoğlu bugün Florya Metin Oktay Tesisleri’nde sözleşme imzaladı. İmza törenine İkinci Başkan Hamdi Yasaman ve Başkan Yardımcısı Abdurrahim Albayrak katıldı.

İlk olarak sözü alan İkinci Başkan Hamdi Yasaman, “Hamza Hocamızla sözleşme imzaladık. Bu imzanın Galatasaray için hayırlı olmasını diliyoruz. Göze çarpan bir antrenörümüz. Kendisine başarılar diliyorum” diye konuştu.

Başkan Yardımcısı Abdurrahim Albayrak, “Galatasaray Camiası için hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Hepimiz Hamza Hoca isimi üzerinden birleştik. Başta Duygun Yarsuvat başkanım olmak üzere tüm yönetim kurulu arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Hamza Hamzaoğlu ise, “Öncelikle yuvam diyebileceğim yerdeyim. Tekrar burada olmaktan mutlu ve gururluyum. Buraya bizi layık gören başta Başkan Duygun Yarsuvat olmak üzere, yönetim kurulu üyelerimize teşekkür etmek istiyorum. Umuyorum ki mahcup olmayız. Güzel şeyler söylemek isterim. Başarılı olmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Sahada kazanmak için sportmenlik çerçevesinde mücadele eden bir Galatasaray yaratmaya çalışacağız. Sorumluluklarımızın farkındayız. Bu inançla birlikte sinerjiyi oluşturup hedeflerimize teker teker ulaşmak istiyoruz. Biliyorsunuz milli takımda bir görevim vardı. Yıldırım Demirören ve Fatih Hoca'ma ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Hiçbir şekilde benim önümde durmadılar ve bu fırsatı değerlendirmem gerektiğini söylediler. Fatih hocam da benim bu görevi yapabileceğimi söyledi ve bana o güveni verdi."

Hamza Hamzaoğlu, Wesley Sneijder ile ilgili olarak, "Sneijder, Hollanda'da verdiği bir röportajda, Türkiye'deki oyuncuların 3-4 pas yapmadan topu ayağından çıkaramadığı, Hollanda'da en geç oyuncunun bile bir seferde bunu başarabildiğini söylemiş. Spiker bana bu röportajı hatırlattı. Bu düşünce tarzıyla ilgili konuştum. Anlamsız bir röportajdı. Kendi oyuncularını övmek için bir başkasını yermeye gerek yok. Kendini takımına adayan her oyuncu kıymetlidir. Sneijder de bizim en kıymetli oyuncularımızdan biri. Sözlerimde de Sneijder'i hedef almadım, söz konusu düşünceye söyledim. Eksiklerimizin zaten farkındayız. Bunları çözmek için gayret sarf ediyoruz. Yabancı futbolcular buraya geldikleri zaman ne için geldiklerinin farkında olmalı ve hakkını vermeli. Hala aynı düşüncelerimin arkasındayım. Sneijder ile sorunum yok. Belki biraz ileri gitmiş olabilirim, bunu da kabul ediyorum. Seneijder de o röportajı verdiğine üzülüyordur. Zaten kendisiyle biraz sonra konuşacağım. Birlikte Galatasaray'ın başarısı için çok iyi işler yapacağız" ifadelerini kullandı.

Oyuncuların durumunu değerlendiren Hamza Hamzaoğlu, "Oyuncular lig lideri olmalarına rağmen çok da mutluymuş gibi bir görüntü vermediler. İlk önceliğimiz antrenmanları keyifli hale getirmek, onların mutlu zaman geçirmesini sağlamak. Mutlu zaman geçirirken birlikte iyi şeyler yapmalarını sağlamak. Bir şeyler yapıyorlar ama hep beraber yaptıklarını düşünmüyoruz. Biz onları bir araya getireceğiz. Onların beraberce neler yapacaklarını görmelerini sağlayacağız. Bunu başardığımızda oyuncularımız da bizimle çalışmaktan dolayı mutlu olacaklar. Maçlarda da seyircimize aynı coşkuyu yaşatmayı hedefliyoruz" dedi.

Galatasaray'da daha önce birlikte çalıştığı ekiple yola devam edeceğini vurgulayan Hamzaoğlu, "Ekibimiz tamamen aynı. Değişen bir şey yok. İlk günde Abdürrahim Ağabey de Taffarel konusunu gündeme getirdi. Taffarel gibi birinin bize destek vermesi bizi mutlu eder. Taffarel gibi çok değerli bir insanın kadromuzda olması bizi mutlu eder. Amacımız büyük güçlü bir aile olmak. Bunu da en kısa sürede yakalayacağız. Taffarel zaten kaleci. Kaleci antrenörü olacak. Başka bir şey olamaz. Metin hocayla konuştuk. 'Taffarel'in yanında 2. adam da olurum' dedi. Metin Mert hocamızı da alt yapının başında kaleci departmanının sorumlusu yaptık. O da genç kardeşlerimize bilgi ve becerilerini aktaracak. Ekibimizde Fuat Buruk, İsa Turan ve performans hocamız Serkan Salman'la Taffarel ve Metin Mert olacak" diye konuştu.

Galatasaray kadrosunun sürekli değiştiğinin hatırlatılması üzerine Hamzaoğlu şu yorumu yaptı: "Benim geçmiş takımlarıma baktığınızda o kadroları da rahatlıkla sayarsınız. Akhisar'da son 2-3 yıldır aynı kadrolar var. Bir takımda istikrarı sağlamak çok önemli. Biz bu istikrarı sağladığımızda bütün arkadaşlarımıza bakıp objektif değerlendireceğiz. Sahada savaşan, kazanmak için her şeyini ortaya koyan, hakemden rakipten asla ve asla bir şey beklemeyen, centilmenlik içinde oynayan bir takım istiyoruz. Kupa maçlarında oynamayan arkadaşlarımızı değerlendirmeyi düşünüyoruz. Onlar da bu takımda oynamayı hak ettikleri için oynayacaklardır. Bütün arkadaşlarımızın katkısıyla başarılı olmaya gayret edeceğiz."

Hamza Hamzaoğlu transfer konusunda ise, "Devre arasında transfer ihtiyacımız olup olmadığına bu süreçte bakacağız. Kafamızda bazı şeyler var. Mevcut olan kadromuzla başarıyı yakalamaya çalışacağız. Onlara yardımcı olmaya çalışacağız. Transfer döneminde ihtiyacığımız olan oyuncuyu alacağız. Çift forvet ve 4-2-3-1 sistemleriyle oynuyordum ama oynamamın sebebi de oyuncularımın kalitesiydi. Ama sistemler hiçbir zaman kalıcı değildir, değişmez diye bir şey yok. Çift forvet Galatasaray için önemli bir etki. Belki bir çok maça çift forvetle çıkacağız. Ama onlar sadece ilerideki iki forvet olmayacak, rakibi kovalayan birer de savunmacılar olacak" ifadelerini kullandı.

Galatasaray'a geldiği için kariyerini riske edip etmediği yönündeki sorusa ise Hamzaoğlu, "Kariyerimi riske ettiğimi düşünmüyorum. Özellikle Galatasaray için. Riske etmişsem de Galatasaray için her şeye değer. Abdurrahim Ağabey ile konuştuğumuzda onlar uzun soluklu çalışmak istediklerini söylediler. Ben 'Sizler Mayıs ayına kadar geldiniz biz de Mayıs ayına kadar yapalım' dedim. Akhisar'a gittiğimde 2 ay yapmıştım, ondan sonra da yıl yıl yaptım. Bağlayıcı olmaktan taraftarı değilim. Yararlı olamadığım yerde, 10 yıllık kontratım bile olsa, durmam. Tazminatı hiçbir kulübe yazdırmadım. Kulübe hizmet etmek için geldim. Edemediğimiz gün zarar vermeden ayrılır gideriz. Ama amacımız uzun yıllar hizmet edebilmek ve güvenli beraber çalışmak olacaktır" yanıtını verdi.

Kaptanlık konusunda ise Hamzaoğlu, "Bütün oyuncularım benim için eşittir. Takım kaptanlarının ayrı bir yeri vardır. Gerektiğinde Selçuk'la olduğu gibi diğer oyuncularımla da birebir görüşmeler yapacağımız gibi takım olarak kararlar vereceğiz. Bireysel olarak değil birlikte atacağımız adımlara odaklanacağız" diye konuştu.

Hamza Hamzaoğlu basın toplantısının sonunda ise Bilal Kısa'nın transfer edilip edilmeyeceği sorusuna, "Bilal benim için değerli bir oyuncu. Bugüne kadar çalıştığım oyuncuların hepsi değerliydi. Şu ana kadar böyle bir düşüncem olmadı."
 
Bilgi: Hamza Hamzaoğlu

Hamza Hamzaoğlu, 15 Ocak 1970’te Yunanistan’ın yoğun Türk nüfuslu şehirlerinden Gümülcine’de doğdu. Ailesiyle birlikte bir gece vakti gizlice sınırı geçerek Türkiye’ye sığındıklarında 7 yaşındaydı. İzmir’de büyüdüğü mahalledeki arkadaşlarıyla kurdukları Fatihspor’un hem oyunculuğu hem de antrenörlüğünü yapan Hamzaoğlu, nüfus cüzdanı olmadığı için, altyapısında oynadığı İzmirspor’da ancak 18 yaşında profesyonel olabildi.

18 ila 21 yaşları arasında İzmirspor'da A Takım formasını giyen Hamza Hamzaoğlu’nun hayatı, 1991 yılında oynadığı bir hazırlık karşılaşması ile değişti. Teknik direktörlüğünü Sepp Piontek’in, yardımcılığını Fatih Terim’in yaptığı milli takım için İzmir’de yapılan seçmelere katılan genç futbolcu, kendi ifadesiyle “takım oyununa yatkın bir futbolcuyken, seçmelerde herkesin kendisine oynaması” nedeniyle başarı sağlayamadı. Ancak Fatih Terim yönetimindeki seçilen oyuncuların İzmir’de kampa girmesi ve İzmirspor ile hazırlık maçı yapmasıyla Terim’in dikkatini çekti ve önce Ümit Milli Takım ardından da Galatasaray formasını giymeye başladı.

Galatasaray’da Mustafa Denizli, Karl-Heinz Feldkamp, Reiner Hollmann ve Reinhard Saftig gibi teknik adamlarla çalışan Hamza Hamzaoğlu, dört yıl giydiği sarı kırmızılı formayı sol kanadın arkası ve önünde başarıyla taşıdı. O dönem 8 numaralı formayla özdeşleşen Hamzaoğlu, ayrıca futbol sahalarının en centilmen isimlerinden biri olarak ün yaptı. 1995-1996 sezonu öncesi İstanbulspor’a transfer oldu. Daha sonra arkasına alacağı ekonomik destekle ligde zirveyi hedefleyen ve Oğuz Çetin, Aykut Kocaman, Sergen Yalçın, Gökhan Keskin, Gerson gibi oyuncuları kadrosuna katan sarı siyahlı ekipte 4 yıl top koşturan, ardından Siirt Jetpaspor, Yimpaş Yozgatspor, Kombassan Konyaspor formalarını giyen Hamza Hamzaoğlu, dönem itibariyle Galatasaray’ın pilot takımı olan Beylerbeyi’nde futbolu bıraktı.

Futbolculuk kariyerini noktalamasının ardından, İstanbulspor’daki teknik direktörü Saffet Susiç’in yanında Konyaspor, Çaykur Rizespor ve Ankaraspor takımlarında görev yapan Hamzaoğlu, birinci adamlıktaki ilk tecrübesini 1. Lig’deki Malatyaspor’da yaşadı. Büyük bir ekonomik krizin içindeki sarı kırmızılı ekipte 14 futbolcuyla ortalamanın üstünde bir grafik çizen genç antrenörün işine buna karşın ligin bitimine 9 hafta kala son verildi. Daha sonra Eyüpspor’un başına geçen Hamzaoğlu, beşinci hafta sonunda attığı tek gol ve topladığı iki puanla son sırada yer alan İstanbul ekibini çok büyük bir yükseliş dönemine sokarak sezon sonunda play-off finali oynattı.

Eyüpspor’un ardından Denizlispor’un başına geçen Hamza Hamzaoğlu, 1. Lig’de ilk yarıyı lider bitirmesini sağladığı Ege ekibiyle yollarını ikinci yarının ikinci maçı sonunda ayırdı. Hamzaoğlu’nun istifasını, Ege’nin bir başka yeşil siyahlı ekibi Akhisar Belediyespor’un teklifi izledi. Ligin bitimine 10 hafta kala başına geçtiği Akhisar’da genç teknik adamı bekleyen zor tablo, rakiplerinden birkaç maç fazlası olmasına karşın, kümede kalması için yakalaması gereken takımdan 4 puan geride bir takımdı. Akhisar, o sezon kümede kalmakla kalmadı, takip eden sezonu şampiyonlukla kapattı ve Süper Lig’e çıktı. Böylece Hamza Hamzaoğlu’nun da Süper Lig kariyeri başlamış oldu.

Alışılagelmişin aksine Süper Lig’e çıkışıyla birlikte kadrosunda köklü bir revizyona gitmeyen Akhisar Belediyespor, lige iyi bir giriş yapmış ve üç hafta sonunda 5 puana ulaşmışsa da, birbiri ardına gelen mağlubiyetler Ege ekibinin Süper Lig'de kalıcı olamayacağı intibası oluşturmuş ve ilk yarı sonunda Akhisar 15 puanla ligin dibine oturmuştu. İkinci yarıda, Yunan golcü Theofanis Gekas’ın da takıma katılmasıyla birlikte çıkışa geçen Akhisar Belediyespor, özellikle son düzlükte müthiş bir ivme kazanarak 42 puanla ligi 14. sırada tamamladı. Son 7 maçta 5 galibiyet, 1 beraberlik alan Hamzaoğlu’nun ekibi, tek mağlubiyeti ise 90+2 ve 90+4. dakikada gelen gollerle Antalyaspor’dan aldı (4-3).

Bütün teknik direktörlük kariyeri boyunca aynı ekiple çalışan Hamza Hamzaoğlu, Akhisar Belediyespor’daki son sezonunda ise uzun süre Avrupa Kupalarına katılma iddiasını sürdürdüğü Süper Lig’i 10. sırada bitirmiş ve sezon sonunda, Eylül ayında başlayan Türkiye A Milli Futbol Takımı Antrenörlüğü ve Genç Milli Takım Teknik Direktörlüğü görevlerine odaklanmak üzere takımından ayrılmıştı.

Daha önce verdiği röportajlarda bir gün Galatasaray'ın başına geçeceğinin notunu düşen Hamza Hamzaoğlu'na, 1 Aralık 2014 itibariyle döndüğü yuvasında başarılar diliyoruz.
 
Şike sürecinin malum iki aktörüne sunulan teşekkürden sonra benim için ''hayır'' sözcüğünün ''h''si dahi söz konusu olamaz.Elalemin İtalyanı iyi insandı,iyi teknik direktördü fakat mevcut yerli kadrosunun karakterden kaynaklanan problemleri sebebiyle başarılı olabilmesi söz konusu falan değildi.Gelmesi baştan hataydı.
3 Temmuz 2011'den bu yana düzene su taşıyan,60 yaşından sonra bir kulübün efsanesi olmak yerine kariyeriyle oynayanlara sırtını yaslayan,neyin ne olduğunu bilip her şeyi kabul edip de hamaset üzerinden algı yönetenin kimsenin iki yakası bir araya gelmez umarım.Benim de dileklerim bunlar.
 
Valla ne diyim gördük iyi teknik direktörleri.
Prandelli ilk geldiği zaman burdaki sevinçler ve övgüleri gördük.
İyi teknik direktör o ki herkesden katkı alsın.
Ben Hamza Hoca'ya güveniyorum sonuna kadar.
İkinci Fatih Terim'imiz olacak Allah'ın izniyle alacağı başarılar ve kupalar açısından.
 
Sevincimin ve övgümün dayanağı halen mevcut.Sorun şu ki yerli çekirdeği hakkında neden korkuluyorsa o oldu.Yabancı sınırı var olduğu sürece bizim için 2 iyi teknik direktör var.Birisi yeni CB tarafından savunulmaya muhtaç,TFF aktivitelerinde sırıtmak zorunda;diğeri ise Ukrayna'dan şeklen ayrılabilecek gibi değil.Bu isimlerin neyin iyi yaptığı herkesin malumu.Fakat normal olan bunlar değil.Kimse bu cibiliyetsizlerin başında ceberrut figür,anne,baba,psikolog,mentör,söylev ustası olmak zorunda değil.O sebeple yabancı sınırı var olduğu müddetçe yabancı teknik direktör cidden gelmesin.Gelecekse de ben daha yabancı teknik direktör falan eleştirmiyorum.2008'de Hakan Şükür'ün Florya'dan eksilmesinden bu yana olanlar malum.Hal böyleyken yerli teknik direktörle yerli kadro belki insana benzer de bu kafayla Sneijder'ler olur mu,uzun vadede CL olur mu hiç sanmıyorum.
 
Hayatta belirli alanlarda turnusol kağıtları vardır. Türk futbolunda da bana göre bunlar şikecibaşı ile onun has elemanı Demirören. Bu adamların ak dediği benim için kara, kara dedikleri ak. Mevcut TFF onay vermişse benim Hamza Hoca ile ilgili tavrım olumlu olmayacak ve bu onun karakteri ve kalitesi ile ilgili değil. 17 Haziran'da bu zihniyete savaş açmamış mıydık? Ağustos'tan beri de öyle şeyler oluyor ki kim bu Truva atı diye düşünmekten başta saç kalmadı.
 
Kaybolan heyecanım Hamza hocamızın sayesinde geri geldi. 0 kompleks. Tek çabası Galatasaray'ı nasıl daha iyi yapabilirim olan bir adamı desteklemek de bizim görevimiz olmalı. Yanındayız Hamza hocam. Şampiyonluğa beraber yürüyeceğiz.
 
Hamit'in sağ bek, Tarık'ın sağ açık, Veysel'in stoper, Olcan'ın sol iç ve Bruma'nın serbest rolde denenmesi bence çok olumlu hamleler hoca adına. Bruma dışında bu oyunculardan sürekli verimlilik alamadık ki Bruma'dan da yeni yeni almaya başlıyoruz. Tarık'ın savunma bilgisi çok zayıf ama hızlı açıkta kullanılması mantıklı. Hamit'in oyun bilgisi yüksek ama vücudu eskisi gibi değil. Ergün'ün sol beke kayması gibi bir olay olabilir. Veysel ağır ama yere sağlam basan biri, dribblingi hiç yok. Stoper oynamışlığı da var. Olcan ise Antep ve Trabzon günlerinden çok uzakta. Ayağı yere sağlam basan, etkili şutlar çeken hızlı bir oyuncudan hantal bir oyuncuya döndü. Di Maria Real Madrid'de böyle kullanılıyordu buna benzer bir deneme olacak gibi duruyor. Bruma ise sağ kanada koyulduğu zaman orada sabit kalmayıp göbeğe ve sola kaydığı zamanlar oluyordu. Bir de serbest rol de nasıl verim alınabilir onu da göreceğiz. Pandev ise kalitesi belli ama fiziği geldiğinden beri kötü. Böyle maçlar da kazanılabilir. Sadece Umut ve Burak ile de belli bir yere kadar gidilebilir. Umarım bu olumlu bakış açım sahaya da yansır.
 
Mersin ve Diyarbakır maçlarının en büyük yıldızı bence Hamza hoca.Maçları okumadaki başarısı ve forvet değişikliği galibiyeti getirdi.
 

Üst