KBSL 24. Hafta | Mersin BŞB 82-70 Galatasaray

30.03.2019 Cumartesi
14:00
Servet Tazegül Spor Salonu

Son Hatay maçını gerilerden gelerek kazanan takımımız Mersin deplasmanına çıkıyor. Mersin ile galibiyet sayılarımız eşit. Yenersek Mersin'i geçip beşinciliğe oturuyoruz. Maçın önemi ortada. Zor bir deplasman ama neden olmasın? Takımımıza başarılar.
 
Bizim takım bu maçı kazanmak istiyorsa,kazanabileceğine inanmalı.
Geçen sezon Eurocup'ı aldığımız andan beri hiçbir maçı kazanacağımıza inanmıyoruz.Kimle oynayıp kaybedersek ''bizden iyiler'' bahanesine sığınmaktan başka bir şey yapmıyoruz.

Birçok kesimin Eurocupta favori gördüğü Çukurova gidiyor evinde kaybederek eleniyor.
Botaş 3 yabancıyla Çukurova'yı yeniyor.Elizabeth Williams 2 uzunla baş ederken hemde.
Mersin evinde Fenerbahçe'yi deplasmanda Çukurova'yı yeniyor.
Ormanspor 2 yabancıyla gidip deplasmanda Mersin'i yeniyor.

Demekki bazı maçları kazanmak için inanmak lazım.İnsallah bu maçı kazanacağımıza oyuncularımız inanırlar.
 
Galatasaray Kadın Basketbol Takımımızın Başantrenörü Efe Güven gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Takımımızın ligde oynadığı son 6 maçı kazanması hakkında konuşan Başantrenörümüz Efe Güven, “Sezon içerisinde dönem dönem bu şekilde periyotlar ve seriler yakaladık ama son dönemde bu serinin yakalanmasının sebebi haftada bir maç oynamaya dönmemiz. Yeni kurulan, genç ve aynı zamanda tecrübesiz bir kadroyduk. Yoğun bir programda üst üste maç oynayınca çalışmaya çok fırsatımız olmadı ve uzun bir süremiz sürekli maçlara hazırlanmakla geçti. Bu süreç içerisinde de bir ara Avrupa ve Türkiye Ligi’nde 9 maçlık galibiyet serisi yakalamıştık. Son bir buçuk ayda da Türkiye Ligi’nde 6 maçlık bir galibiyet serisi yakaladık. Bunun sebepleri haftada bir maç oynamamız, eksiklerimizi gidermeye yönelik çalışmalar ve takımdaki oyuncularımızı geliştirmeye yönelik çalışmalar yapmamız. Maçlara daha fazla dinlenerek çıkmamız da etkili oldu diyebilirim.” ifadelerini kullandı.

Efe Güven, Sarayın Sultanları’nın 23 sayı geriden gelerek kazandığı Hatay Büyükşehir Belediye maçı hakkında, “Bu tür maçlara takımımız bu sezon alıştı. Daha önce Gernika maçında 17 sayılık bir fark gerekiyordu, biz 18 sayıyla kazandık. OGM Ormanspor ve Bellona Kayseri maçlarında 15 sayılık farklardan döndük. Genç bir takım olduğumuz için enerjimiz çok yüksek ama bu enerjiyi doğru şekilde kullanmayı zaman zaman uygulayabiliyoruz. Sahaya istediğimiz oyunu her zaman yansıtamıyoruz. Hatay Büyükşehir Belediye maçına çok kötü başladık, çok kötü oynuyorduk. Daha sonra doğru oyunu oynamaya başlayınca arkası geldi. Bütün oyuncularımızın büyük karakter koyması bunun en büyük sebebiydi. Maçtan sonra da söylemiştim, bütün oyuncularımla gurur duyuyorum. Türkiye Ligi’nin en iyi, en yüksek bütçeli takımlarından birine karşı 23 sayı geriden gelerek kazanmak çok kolay bir şey değil. Burada en büyük etkenlerden biri tabii ki bizi iç saha maçlarında asla yalnız bırakmayan ve kadın basketbol ortalamasının çok üstünde olan seyircimizdi. Onlar sayesinde bu maçlarda ekstra enerji ile savaşabiliyoruz.” yorumunda bulundu.

Ligde son haftalara girilirken kızışan playoff mücadelesini de yorumlayan Efe Güven, “Mersin’e gideceğiz. Mersin bence ligin en doğru basketbol oynayan iki takımından biri. Çok kaliteli bir kadroları var, yabancıları basketbolu çok iyi bilen yabancılar. Buradaki ilk maçı uzatmada kaybetmiştik. Son topu atamamıştık, tipleyememiştik. Şu anda bizim için ana hedef playoffa girerken saha avantajını yakalamak. Bunun için de çok ciddi bir mücadele ortaya koymamız gerekiyor Mersin’de. Bizim maçı kazanmamız için oynayacağımız basketbol yeterli olmuyor. Bizim takımımız tamamen mücadeleden ve savunmadan kaynaklı basketlerle ayakta kalabilen bir ekip. Biz bunu yapamadığımız zaman hiçbir maçı kazanamayız. Mersin maçında da aynı şekilde mücadele etmemiz, iyi enerji ortaya koymamız lazım. Artık ligin sonu geldi. Ligin sonunda takımlar iyi basketbol oynamaktan ziyade maçı kazanmaya yönelik oyunlar oynuyor. Biz de bu işi her geçen gün daha ileriye taşıyıp geliştirdik. Mersin’deki tek handikabımız bütün sezon çok büyük özveri gösterip canla başla oynayan kaptanımızın oynamaması olacak. Bu sene Işıl saha içerisinde çok ciddi bir fedakarlık sergiledi. Urfa’daki Fenerbahçe maçından beri sakat sakat oynuyor. Onu daha fazla yıpratmamak gerektiğini düşündük ve bir süre dinlendirmeye karar verdik. Sakatlığı ilerleyen zamanlarda daha fazla sıkıntı yaratabilecek bir sakatlığa dönüşebilir. Işıl her şekilde desteğini eksik etmiyor. Oyuncularla, gençlerle, yabancılarla sürekli bir arada. Bu sezon bizim için çok önemli bir değerdi kendisi. Mersin’den de inşallah taraftarımızı mutlu edecek bir skorla döneceğiz ve içeride oynayacağımız BOTAŞ maçına hazırlanacağız. BOTAŞ biliyorsunuz Türkiye Kupası’nda final oynadı. Çok kaliteli bir kadroları var. Bu sezon BOTAŞ Avrupa’da istediği hedeflere ulaşamasa da Türkiye Kupası’nda final oynayarak ne kadar kaliteli bir kadro olduklarını gösterdiler. İlk maçı kazanmıştık, ikinci maçı da kazanmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Son olarak sezon başından itibaren genç oyunculara daha fazla şans veren ve geleceğin takımını kurmayı amaçladığını söyleyen başantrenörümüz, “Şu an Türkiye Ligi’nin en genç ikinci kadrosuna sahibiz. Yaş ortalamamız 22.8. Bir misyonla yola çıktık, bu misyon çok uzun vadeli bir proje. Sadece bir senelik bir proje değil, devamlılık açısından önemli. Önümüzdeki sezon da bu projeye devam edeceğiz. Planladığımız doğrultuda Türk oyunculardan istediğimiz verimi dönem dönem aldık. Çok istikrarlı bir şekilde gitmedi ama birçok maçta baktığınız zaman genelde maçı kazandıran oyuncular yabancılar olurken bizde Türk oyuncular maçları kazandırdı. Kadromuzdaki oyuncuların çoğu genç. Sinem 24 yaşında, Alperi keza öyle. İrem Naz, İnci bizim alt yapımızdan çıkan oyuncular. Özellikle bizim kendi alt yapımızdan yetişen oyuncularımız bu misyonu bence biraz yanlış algıladılar. Gençlerle oynayacağız derken kast ettiğimiz ‘hadi buyurun siz oynayacaksınız, 15-20 dakika sizin süreniz’ değildi. Siz antrenmanda ne kadar efor sarf edersiniz ne kadar iyi çalışırsanız süre alırsınız. Herkes için söylemiyorum ama çoğu Türk sporcusunda olmayan ekstra çalışmaları yapmazsanız bu süreleri alamazsınız. Bence bu çok güzel bir fırsattı birçok Türk oyuncu için. İyi kullanan oldu, kötü kullanan oldu ama biz bu misyonumuza önümüzdeki sezon da üstüne koyarak devam edeceğiz. Sadece bir senelik proje olarak kalmayacak. Baktığınız zaman Sude Yılmaz gibi 2002 doğumlu bir oyuncumuz çok ciddi süreler alıyor. Rotasyona girdi, bu da bizim için çok önemli bir kazanç oldu. Önümüzdeki sezon kadromuza Meltem katılacak. Meltem’in gelmesi de bizim için rotasyon anlamında çok önemli bir kazanç olacak. Bizim amacımız aslında çekirdek. Türk iskelet kadrosunu koruyup ilerleyen sezonlarda bunu güçlendirmek. Önümüzdeki sezon da aynı misyonumuz devam edecek. Genç oyuncularımıza daha fazla süreler verip, tecrübeleri arttığı ve onlar da bizi tanıdıkları için daha rahat bir şekilde çalışacağız. Daha güzel müsabakalar oynayacağız, önümüzdeki sezon bu senenin üstüne koyarak devam edeceğiz.” açıklamalarında bulundu.
 
Sanıyorum, GS'de bütün plânlar, bu hafta Botaş'ı yenmek üzerine kurgulanıyor. Çünkü, yenersek ve ondan bir sonraki Canik maçını da aldığımız takdirde - ki, Canik maçını rahat alırız gibi gözüküyor - 6'ncı olup Play-Off'un ilk maçında Hatay'la eşleşiyoruz. Şayet Botaş'a yenilirsek ve BJK her iki maçını da alırsa, 7'nci olup FB ile eşleşiyoruz. FB mi, Hatay mı?.. Tabii ki de Hatay!..
 

Üst