Papa Alioune Ndiaye (Badou Ndiaye)

Ndiaye Galatasaray'da

Galatasaray Sportif AŞ, profesyonel futbolcu Ndiaye ile anlaşmaya varıldığını Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) bildirdi.

Galatasaray Sportif AŞ'nin KAP'a gönderdiği bildirim şu şekilde:

Profesyonel futbolcu Papa Alioune Ndiaye ve Osmanlıspor Futbol Kulübü ile oyuncunun transferi konusunda anlaşmaya varılmıştır. Buna göre, futbolcunun eski kulübüne 7.500.000 Euro net tutarında erken sona erdirme tazminatı bedeli ödenecektir.

Ayrıca, Futbolcunun forma giyeceği yirmi beşinci resmi müsabakaya (TFF Süper Lig, Türkiye Kupası ve UEFA müsabakaları) istinaden 750.000 Euro net,

Futbolcunun forma giyeceği ellinci resmi müsabakaya (TFF Süper Lig, Türkiye Kupası ve UEFA müsabakaları) istinaden de 750.000 Euro net bonus ödemesi yapılacaktır.

Futbolcunun kendisiyle de 2017-2018 futbol sezonundan başlamak üzere 4 futbol sezonu için aşağıdaki şartlarda anlaşılmıştır.

2017-2018 sezonu için 2.750.000 EUR net sabit transfer ücreti

2018-2019 sezonu için 2.750.000 EUR net sabit transfer ücreti

2019-2020 sezonu için 2.750.000 EUR net sabit transfer ücreti

2020-2021 sezonu için 2.750.000 EUR net sabit transfer ücreti

Buna ek olarak, futbolcuya takımın futbolcunun fiilen oynadığı TFF Süper Lig ve UEFA müsabakalarında alacağı her bir puan için 5.000 EUR prim ödenecektir.

Oyuncunun, 15.06.2019 tarihinden itibaren 18.000.000 Euro net tutar karşılığında sözleşmeyi tek taraflı fesih hakkı vardır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
 
Enerjisini biraz daha tasarruflu harcarsa temposu 90 dakikaya yayılacaktır. 2'li preslerde rakip oyuncunun gideceği yönü kapatarak arkasından sıkıştırman tam kunduz hareketi ve bizi ekran karşısında çıldırıp çoşmamıza neden oluyor :)
 
Rakip ceza sahasına yakın oynayınca ne kadar verimli olduğunu gördük. Adamı ön libero gibi kullanıyorduk haftalardır.
 
İngiltere'den gelen teklifler sonrası kafası karışmış gitmek istiyormuş. Kendisine pek kızamam bu konuda, belki de kariyerinin en büyük atılımı olacak. Her futbolcunun hayalidir PL'de oynamak. Ayrıca yüksek maaşlar da cabası. Ama şaşırdım Ndiaye daha önce röportajda tek odaklandığım şey şampiyonluk demişti. Hal böyleyken maç günü böyle bir karar alması beni şaşırttı.

Bana kalırsa satılmamalı. 16 milyon € çok komik bir rakam. Bleacher Raport tarafından 2018'de Avrupa'nın 5 büyük ligi dışında dikkat edilmesi gereken 5 oyuncu arasında gösterilmişti. Ayrıca bu sene Dünya Kupası'nda oynayacak. Değeri bu turnuvadan sonra çok daha artabilir. O yüzden 8-9 milyon kar edeceğiz diye gönderilmemesi lazım hem değeri artacak hem de şu anlık alternatifi yok. Onun kadar patlayıcı güce sahip, defansif müdahaleleri olan, etkili kontraya çıkabilen, yeri gelince gol atan kaç oyuncu var piyasada? Onu sattık diyelim kadroda Selçuk'u mu Tolga'yı mı onun yerinde kullanacağız?

Aynı hatayı Bruma'da yaptık. Adamı U21 turnuvasından önce gönderdik şu an ise değeri çok daha fazla. Umarım yönetim ve hoca Ndiaye'yi ikna eder. 8-9 milyon karda olacağız diye şampiyonluk giderse bunun vebalini kimse ödeyemez.
 
Oyuncunun stoke city için kafasının karıştığına pek ihtimal vermiyorum ben ama öyleyse zaten hemen gönderilmeli. Ama bence oyuncuyu satmak isteyen ve nakit para girişi elde etmek isteyen yönetim bu yola başvuruyor gibi geldi bana. Alternatifleri olan bir bölge için değeri olan bir oyuncuyu satarak bu riski alıyorlar sanırım. Farklı bir durum olabilir tabi.
 
O da ihtimal dahilinde ama premier lig çekiciliği diye bişey de var futbolcular için. Tuncay'ın zamanında MBrough'a gittiği gibi..


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
Galatasaray'ı istemeyen, maç kadrosundan beni çıkartın diye talep eden bir oyuncu. 16 milyon euro teklif varsa hemen satılmalı. Teklif yoksa da genç takıma gönderilmeli.

Saygılar.
 
Maçtan bir gün önce kampı terk eden profesyonel olmayan futbolcu. bu yüzden büyük bir pişmanlık yaşamasını ve gittiği takımın küme düşmesin istiyorum.
 
Satmaktan yana değilmişiz ancak menajeri oyuncuyu ayartmış başkanın dediğine göre. Giden gitti biz aldığımız paraya bakalım. Vizyonları bu kadarmış demek ki gittiği yerden transfer yaparım düşüncesinde herhalde.
 
Umarım İngiltere'de başarılı olur ve 30-40 milyon sterline başka takımlara transfer olur. :)
 
Son açıklamasında kalmak istediğini ama Galatasaray'ın paraya ihtiyacı olduğu için gittiğini söylemiş. O zaman neden kampa katılmadın?
 
Son açıklamasında kalmak istediğini ama Galatasaray'ın paraya ihtiyacı olduğu için gittiğini söylemiş. O zaman neden kampa katılmadın?


Burasıyla bağı koparmamak için. Mali olarak kulübü rahatlatan bir transfer oldu lakin ben bu transferin arkasında başka bir şey görüyorum. Çünkü Ocak başı konuşuluyor üstü kapanıyor ve yeni yönetim seçilir seçilmez yeniden açılıyor. Acaba birileri yönetimi zor duruma düşürmek için mi yaptı bu hamleyi?
 
Rezalet top oynadı bugünkü maçta. Satmakla iyi yapmışız. Evet enerjisi, atletizmi ve patlayıcı gücü çok iyi ama adamın beyni yok. Takım arkadaşının ayağına isabetli pas atamıyor. İsabetli atsa pasın şiddetini iyi ayarlayamıyor. Kısacası bir orta saha için ayağı çok kötü. Bugünkü maçın ikinci yarısını dikkatlice izleyin. Adam bir anlık patlamayla topu kapıyor 2 saniye sonra bir bakmışsın top rakipte. Ee biz ne anladık o zaman reis?
 
Bu N'diaye'ye has bir durum değil abi. Top kimin ayağına gelirse 5 saniyede kaybediyoruz, çünkü sahada iğrenç bir yerleşmemiz var. Bir oyuncu topu ayağına alıyor, kendisine en yakın adam 20 metre ötesinde. Koşmayı bilmiyoruz, top kapmayı bilmiyoruz ve kimse kusura bakmasın ama fizik olarak da herkesten fersah fersah gerideyiz. Euro 2016'nın en az koşan takımı Türkiye, geçen yıl ŞL'nin en az koşan 3. takımı Beşiktaş, bu yıl şu ana kadar ŞL'nin en az koşan takımı Galatasaray. Ki N'diaye dediğin adam da bu koşamayan takımın toplu-topsuz en çok mesafe kat eden oyuncusu. Bir oyuncuya ne kadar az opsiyon yaratır, ne kadar sahaya kötü yayılırsan hata yapmasını da o kadar kolaylaştırırsın. Ne yazık ki yazın biz afedersin hayvan gibi fizik yüklemesi yapacağımıza işimiz transfer kulislerinde kalmış. Halbuki Fatih Terim'in en ünlü lafıdır bir takım kötü oynayabilir ama kötü koşamaz diye. Ne yazık ki bu takım kötü de koşuyor. Bunun da sorumlusu Ömer'den, Muğdat'tan, Belhanda'dan, N'diaye'den de önce Fatih Terim'dir.

Bunu söylemeye çok üzülüyorum ama bana göre Terim'in çok eleştirilen taktik kabiliyeti, oyun okuması bir yana yıllar içinde takibinde en çok geri kaldığı konu da bu fizik kondisyon olmuştur. Zira Türk futbol tarihinin uzak ara en çok koşan, bizim 2 aydır ivedilikle yaptığımız saçmalıkları Arsenal gibi bir takıma bundan 18 yıl önce Avrupa Kupası finalinde yaşatan takımın patronu, yaratıcısı, her şeyi de efsanemiz Fatih Terim'dir. Hocanın bu yönünü yeniden geliştirmesi şart. Bu sene geçti artık, ki sezon ortası aşırı yüklemelerin ne sonuçlar verebileceğini Bursa maçının ilk devresinde gördük zaten. Ama gelecek seneden itibaren Avrupa'da oluruz, olmayız, Terim'in yeniden 2000'deki gibi koşan, boşa çıkan, rakibe geçtiğinde de kendi mantelitesiyle boş alan ve boş adam bırakmayan bir takım yaratması şart. O takım ortaya çıkarsa da N'diaye gibi, Fernando gibi ve hatta Belhanda gibi adamların bu zaafiyetlerinden ziyade oyuna getirdikleri iyilikleri görmeye başlarız zaten.
 
Bu N'diaye'ye has bir durum değil abi. Top kimin ayağına gelirse 5 saniyede kaybediyoruz, çünkü sahada iğrenç bir yerleşmemiz var. Bir oyuncu topu ayağına alıyor, kendisine en yakın adam 20 metre ötesinde. Koşmayı bilmiyoruz, top kapmayı bilmiyoruz ve kimse kusura bakmasın ama fizik olarak da herkesten fersah fersah gerideyiz. Euro 2016'nın en az koşan takımı Türkiye, geçen yıl ŞL'nin en az koşan 3. takımı Beşiktaş, bu yıl şu ana kadar ŞL'nin en az koşan takımı Galatasaray. Ki N'diaye dediğin adam da bu koşamayan takımın toplu-topsuz en çok mesafe kat eden oyuncusu. Bir oyuncuya ne kadar az opsiyon yaratır, ne kadar sahaya kötü yayılırsan hata yapmasını da o kadar kolaylaştırırsın. Ne yazık ki yazın biz afedersin hayvan gibi fizik yüklemesi yapacağımıza işimiz transfer kulislerinde kalmış. Halbuki Fatih Terim'in en ünlü lafıdır bir takım kötü oynayabilir ama kötü koşamaz diye. Ne yazık ki bu takım kötü de koşuyor. Bunun da sorumlusu Ömer'den, Muğdat'tan, Belhanda'dan, N'diaye'den de önce Fatih Terim'dir.

Bunu söylemeye çok üzülüyorum ama bana göre Terim'in çok eleştirilen taktik kabiliyeti, oyun okuması bir yana yıllar içinde takibinde en çok geri kaldığı konu da bu fizik kondisyon olmuştur. Zira Türk futbol tarihinin uzak ara en çok koşan, bizim 2 aydır ivedilikle yaptığımız saçmalıkları Arsenal gibi bir takıma bundan 18 yıl önce Avrupa Kupası finalinde yaşatan takımın patronu, yaratıcısı, her şeyi de efsanemiz Fatih Terim'dir. Hocanın bu yönünü yeniden geliştirmesi şart. Bu sene geçti artık, ki sezon ortası aşırı yüklemelerin ne sonuçlar verebileceğini Bursa maçının ilk devresinde gördük zaten. Ama gelecek seneden itibaren Avrupa'da oluruz, olmayız, Terim'in yeniden 2000'deki gibi koşan, boşa çıkan, rakibe geçtiğinde de kendi mantelitesiyle boş alan ve boş adam bırakmayan bir takım yaratması şart. O takım ortaya çıkarsa da N'diaye gibi, Fernando gibi ve hatta Belhanda gibi adamların bu zaafiyetlerinden ziyade oyuna getirdikleri iyilikleri görmeye başlarız zaten.
Dediklerinize katılıyorum. Takım halinde kötü oynadık (Muslera ve Ozan dışında) ve Fernando gibi takımı organize eden bir beyin olmayınca oyun kurmada, pas dağıtımında sıkıntı yaşıyoruz. Fatih Hoca teknik ekibiyle yollarını ayırmalı. Özellikle kondisyonerleri ve antrenman programlarını ayarlayanları. Bu takıma Scott Piri gibi bir kondisyoner şart. O gittikten sonra takım hiçbir şekilde 90 dakikayı tamamlayamıyor. Dakika 65 olmuş herkesin eli belinde dilleri dışarıda. Kendilerine mi bakmıyorlar yoksa takımı çalıştıranlarda mı bir sıkıntı var bilmiyorum ama bir sıkıntı var. Yahu Premier Lig takımları haftada 3 maç oynuyor. (PL-ŞL-Fa Cup ve hatta League Cup) Yani onlar 4 kulvarda maç yapıyorlar rakipleri de Erzurumspor falan değil bizim lige koysalar şampiyon olacakları orta sıra takımlarla. Ama biz 2 kulvarda oynayınca öldük bittik yoğun maç programı var diyoruz. İyi de adamlar oynuyorken sen niye oynamıyorsun? Schalke ikinci yarıda resmen bizi ezdi fizikleriyle. Biz kaleye gitmeyi bırakın orta sahayı geçemedik. Ben uzun bir dönemdir bu kadar kötü bir oyun izlemedim. Hoca da suçu kendisinde arasın. Sürekli oyuncular mı suçlu olacak. Onları aldıran sensin oynatan sensin. Belhanda antrenmanlarda çok çalışıyormuş diye ilk 11'e mi alınır? Antrenmanda oynuyorsa niye maçta oynamıyor. Böyle çok problem var takımda.

Seneye büyük bir temizlik şart teknik ekipten oyunculara kadar.
 

Üst