Voleybol | Reşat Arığ ile Röportaj Yapıldı.

Erkek Voleybol Takımımızın Antrenörü Reşat Arığ ile röportaj yapacağız. Transfer sezonu olmasından dolayı daha çok genel sorular yönelteceğiz, Sizin de merak ettiğiniz sorular varsa buradan iletirseniz hocamıza yönlendireceğiz.
 
Reşat hocamıza sormak isdetiğim soru, takımın 2013-14 yılı hedefleri nedir, bide şu ana kadar adı geçen oyuncularlar bu hedeflere ulaşacağını gerçekten düşünüyormu?(tabiki hedef şampiyonluksa), ben adı geçen oyuncularla bu yılın bile gerisinde kalacağımızı düşünüyorum...
 
İşin zor Burak,tam sezonu :) Önümüzdeki sezon için nasıl bir takım kimliği amaçlıyoruz?Bu bağlamda yeni yapının içinde Henry Bell'i nasıl değerlendirebiliriz?Son olarak Voleybol Akademisi'nin akıbeti hakkında neler söyler Reşat hoca?
 
Reşat hocaya sorum: Galatasaray hedef mi küçültüyor? Ferhat ve Bell dışında bütün kadro dağıtılmış.Bu yönetim kararımı, yoksa kendi tasarrufu mu?
 
Söylentilerden yola çıkarsak takımın %90 ı gitti.Her sene aynı şeyler oluyor takım hep yenileniyor.

Reşat hoca da dahil olmak üzere takım da kalıcılık sağlanacak mı?Yapılacak yeni transferlerle Galatasaray önümüzdeki yıllara damga vurabilecek mi?

Başkanın söylediği yeni yapılanma hakkında ve sponsorluk durumları ile ilgili fikirlerini de merak ediyorum.
 
Öncelikle konu ve röportaj için teşekkürler. :)

Benim sorun Ulaş hakkında. Takımdan neden ayrıldı ve ayrılmasında FB maçında Reşat Hoca ile yaşadığı diyaloğun etkisi oldu mu? O dialogda neler yaşandı?
 
Burak Eyvel : Öncelikle Reşat Hocam göreviniz için tekrar hayırlı olsun demek istiyorum. Camiamızın içinden gelen birisiniz ama yine sizi tanımayan insanlar için kendinizi tanıtabilir misiniz?

Reşat Arığ: Öncelikle sorularınız için teşekkürler.1978‘de voleybola basladım, Oyunculuğum kendime göre cok başarılı geçmese de antrenörlüğe başladığım yıldan sonrada amatör olarak devam etti hala Galatasaray Veteran Takımında oynuyorum.1989‘da Antrenörlüğe Galatasaray spor okulunda başladım, sırasıyla Galatasaray Erkek Takımı yardımcı antrenörlüğü, Galatasaray Bayan Takııi yardımcı antrenörlüğü ve tabii ki bu görevlerim sürerken ayni zamanda da alt yapıda hem erkek takımda hem de bayan takımında çalışıyordum çünkü o zamanlarda altyapıda fazla antrenör yoktu ve yardımcı antrenörler aynı zamanda asağıda da çalışıyorlardı. 1994 yılında İstanbul Belediye bayan takım Bas antrenörü oldum ayni zamanda erkek takımı yardımcı antrenörlüğünde yaptım. 2000 yılında Tokat Bld. Plevne spora Bas antrenör oldum, dort yıll burada çalıştım burada ki takımımıza ligden düşerdi dendi ama ikinci yılımızda Avrupa kupası oynadık sonra sırasıyla, SSk Bayan Takımı bir yıl sonra SSK Erkek Takımı ve sonra tekrar Tokat Bld. ve 2007 yılında eski yöneticilerimizden Atilla Kınay beyin daveti üzerine ikinci lige düşen bayan takımımızı tekrar lige çıkartmak üzere Galatasaray‘a geri dondum. Değişen yönetim başka bir antrenör getirmek istedi ve ben sözleşmemi iptal edip. Ligden düşen Mef Okullarını tekrar lige şampiyon olarak çıkartıp sonraki sene de ligde iyi bir sezon geçirdikten sonra Mef Okulları kulübümüz Galatasaray Erkek Takımına sponsor olduğu için kapandı. Beni yeni yöneticimiz Mehmet Cibara Bey Dragan ile bayan takımımızda çalışır mısın dedi ve tekrar Kulübümüze geri dönüşüm böyle oldu. Bir yıl sonra Barbolini’nin gelişi ile Mehmet Bey futbol takımında olduğu gibi voleybolda da bir akademi kurmak istediğini, kulüp bütçelerini aza indirmek ve Galatasaray normlarında yetiştirdiğimiz çocukları sahada görmek istediğini söyledi ve akademiyi kurduk. Herkesin gurur duyacağı çocukları Galatasaray ruhunu sahaya yansıtacak çocukları bu sene erkeklerde bir sene sonrada inşallah kızlarda da göreceğiz. Uluslararası 3.ncu kademe antrenörlük Türkiye Bas Antrenörlük diplomam var. A Erkek Milli Takımı Yrd. Antrenörlüğü yaptım.

Burak Eyvel: Göreve geldiğiniz an nasıl bir takım devraldığınızı düşünüyordunuz? Devraldığınız takım ile oluşturmak istediğiniz takım arasında çok hedef var mıydı? Yani özetle takımın başına ilk geçtiğinizde oyuncuların gözlerine baktığınız da Şampiyonluk Ruhu görüyor muydunuz?

Reşat Arığ: Göreve geldiğimde şampiyonluğa kurulmuş ama şampiyonluğa bazı oyuncuların inanıp bazılarının inanmadığı bana göre takım olgusundan biraz uzak da birkaç oyuncunun takımı ittiği, bir takım buldum. Öncelikle bütün oyuncuları tanımama rağmen, ilk defa sezon sonuna gelmiş bir durumdayken bir takıma antrenör oldum ve son maçında ligden düşmeye aday Çankaya Belediye’ye yenilmiş ve altıncı sıraya düşmüş ve 3 gün sonra ligde ilk üçe oynayan bir Maliye maçı vardı. Ama ben zaten her zaman Kulübümüzün zor durumunda görevi kabul etmeme gibi bir lüksüm olamazdı ve sonraki süreci biliyorsunuz, tabi ki kurmak istediğim takım hem tüm oyuncularının hedefe inandığı ve sistemimi ve benim inancımı saha yansıtan bir takım olmasını isterdim ama inşallah önümüzdeki sene hem daha genç ve inançlı bir takımımız olacak.

Burak Eyvel: Ünal Aysal’ın başkan olması ile beraber, Sözde değil özde “Her branşta Şampiyonluk” ilkesi edinildi. Daha kaliteli ekipler ve oyuncular ile görüşülüyor her branşta. Uzun süreli bir sözleşme imzalandı sizinle, sözleşme öncesi, sonrası yönetimle ne gibi konuşmalarınız oldu? Yönetimin sizden istekleri ve arzuları, sizin yönetimden istekleriniz neler oldu? Tabi ki konuşmaların o kadar detayını istemiyoruz. Fakat istek ve arzular neler oldu?

Reşat Arığ: Başkanımız Ünal Beyin dediği gibi her branşta başarı ve şampiyonluk ilkesi doğrultusunda çalışmalar yapılıyor, ama voleybol branşı diğer branşlar gibi değil yerli oyuncu zenginliği maalesef yeterli değil. Bu yüzden yerli oyuncu kontratları inanılmaz boyutlara ulaştı, bu sebeple alt yapımıza gerekli atılımı yaptık ve 110 sporcu ile bu sene inanılmaz bir şekilde çalıştık ve bu sene 6 erkek oyuncu A takımımıza çıkacak. Yönetimimiz özetle, sahada arması için mücadele eden gençlerle beraber iyi yabancı oyuncuları entegre ederek her zaman olduğu gibi iddialı olmak. Bu doğrultu da altyapıda yetiştirdiğimiz kendi çocuklarımızla ( Bu sene Genç Erkek Takımımız ve Küçük Erkek Takımımız İstanbul Şampiyonu oldu) A Takımımız şampiyonluk için mücadele edecektir.

Burak Eyvel: Daha önce de farklı yönetimlerde Galatasaray’da görev aldınız. Galatasaray’da ilk göreve başladığınız günden şu anki göreve başladığınız ana kadar sizce Galatasaray’da neler değişti? Birçok kişi ile çalıştınız, onları eleştirmek değil de hedefler ve istekler konusunda ne gibi değişmeler oldu? Galatasaray’ın her zaman ki hedefi şampiyonluktur fakat taraftarlar olarak geçmiş yıllarda bazı hamlelerden dolayı bu hedefin sadece sözde olduğunu düşünüyoruz. Sizin görüşünüz nedir bu soru için?

Reşat Arığ: Öncelikle değişen voleybol ile yatıp kalkan ve altyapıya yatırım ve tesis kazandıran bir yönetim var. Son yıllarda başarılı olmuş bayanlarda ( kalıcı başarıdan bahsediyorum) bayanlarda Vakıfbank ve Eczacıbaşı, erkeklerde Arkas gibi yetiştirdiği sporcuları iyi yabancılarla bir araya getirip hem takım ruhunu hem de yabancı oyuncuların kalitesini bir araya getirip basariyi yakalayan takımlar gibi bize de yönetimimizin direktif ve desteği doğrultusunda bu sene erkek takımımıza en az beş genç oyuncu ve önümüzde ki senede kız oyuncuları katmak için tüm hocalarımız canla başla çalışıyorlar. Bu önümüzde ki yıllarda takımlarımızın bulundukları durum, yöneticilerimizin kulübe büyük katkıları daha net görülecektir. Benim şahsen gördüğüm değişiklik bu ama kulübümüze hizmet eden tüm yöneticilerimiz iyi niyetle hizmet etmiştir benim çalıştığım dönemlerde fakat bu yönetim geçici başarıdan çok kalıcı bir başarı için çalışıyorlar.

Burak Eyvel: Alt yapımız da görevler aldınız hocam. Galatasaray’ın voleybol alt yapısının durumu nedir? Gerçekten Galatasaray’ımıza katkı verecek bir yapı var mı? Görevde gerçekleştirdiğiniz veya gerçekleştirmek istediğiniz somut projeleriniz var mıydı bunları bizimle paylaşabilir misiniz? Şuan A Takımının başında olmanıza rağmen yine alt yapıya yönelik projeleriniz ve ilginiz olacak mı?

Reşat Arığ: Galatasaray Voleybol Akademisi kuruldu bu sene. 110 sporcumuz var ve bu sene 5 sporcu erkeklerde A takıma çıkacak ve önümüzdeki sene bayan takımına çıkacak 3 veya 4 oyuncu olacaktır. Genç Erkek Takımımız ve Küçük Erkek Takımımız İstanbul Şampiyonu oldu yıldız erkek takımı su an 3'ncu maçları devam ediyor. Genç Kız Takımı geçen sene Türkiye Şampiyonu, bu sene ilk yarıyı birinci bitirdi ve maçları devam ediyor, Yıldız Kız Takımı maçları devam ediyor su an üçüncü surumda. Çeşitli kategorilerde Milli Takımımıza hizmet ediyor bu çocuklarımız. Su an Halen Voleybol Akademisi Baş antrenörü olarak devam ediyorum. Önümüzde ki sene de kulübümüze yeni değerler kazandırmak için alt yapıda ki çalışmaların bizzat başında olacağım

Burak Eyvel: 6- Amatör Branşlarda genellikle kullanılan ve taraftarların hiç hoşnut olmadığı bir terim var. “Küçülme”. . . Kulüplerin zorlu dönemler de bu branşlarda küçülmeye gitmesi hakkında düşünceleriniz nelerdir? Kulübümüzde de zaman zaman böyle fikirler ortaya çıkıyor. Hatta bazen buna küçülme denmese de uygulanıyor. Galatasaray’ın “küçülmeye” gitmesi gibi bir lüksü olabilir mi? Taraftarların yıllardır şampiyonluk özlemi çektiği branşlarda bu gibi küçülmeler, insanların gerçekten moralini ve hevesini kaçıran bir durum. Sizin bu konu hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Reşat Arığ: Şunu bilmenizi isterim Galatasaray' in küçülme diye bir kelime lügatinde olmamıştır. Ben belki su an Galatasaray A Erkek Takımı Baş antrenörü olabilirim ama ben kendimi bildim bileli Galatasaraylıyım tribünde her branşı takip etmiş biri olarak soyluyorum. Yapılan her müdanenin amaca uygunluğu söz konusudur. Bu sene bizim yatımlarımıza bakılırsa Erkek Takımımız normal sezonu üçüncü bitirdi ama şampiyonluk şansı yoktu diyemeyiz, bayan Takımının işi daha zordu ama en azından yıllar sonra ligi üçüncü bitirdi. Avrupa kupalarında önceki yıllara nazaran ilk turlarda elenmedik. Biz bu sene hem bayanlarda hem de erkeklerde gerektiği gibi transferler yaptık bayanlar bence şampiyonluğun en büyük adayı iki takımdan biri oldu, Erkek Takımı bence transferlerini görünce belki herkes diyecektir, takım küçülmüş diye ama gerçek su ki takımın büyük hedeflerin takımı olacağıdır. Benchimizde altyapımızdan genç oyuncular olacak yabancı oyuncularımız daha efektif ve son sayıya kadar mücadele edecek, takımımız oyuncularının tümü artık para için değil de yaptıkları islerin on planda olacağı bir takım olacaktır.

Burak Eyvel: Taraftarların yine sıkıntı duyduğu bir konuda “istikrar”. . . Gerek siz gerek oyuncular, Galatasaray Erkek Voleybol Takımında istikrar sağlanacak mı? Her sezon sonu hem bayanlarda hem erkeklerde baktığımız zaman başarılı olan kulüplerde bir istikrar mevcut. Sezonluk büyük oyuncular getirmek yetmiyor. Bunlarla bir istikrar sağlamak gerektiğini düşünüyoruz. Sizin istikrar hakkında ki düşünceniz nedir? Galatasaray tam anlamıyla istikrarı ne zaman sağlayacak?

Reşat Arığ: Bence yüzde yüz eksik olan şey sizin sorunuzun içindeki gerçek İstikrar ve yapılan transferlerin birbirine uyumu. Burada hedefleri olan oyuncuları bir araya getirip istikrarı sağlamak çok önemli burada bence iyi niyetli büyük oyuncular transferi gerçekleştirildi. Ama uyum sorununu en büyük sorundu. Bu yüzden bu sene üç yılı hedef alıp birbirine uyumu olacak ortak hedefi basari olan oyuncular transfer ediliyor. Benim düşüncem öncelikle Galatasaray’ın istikrarı yakalamak adına kendi özüne yani kendi bünyesinde yeni sisteme uygun yetiştirdiği oyuncuları kazandırması ve yabancı oyuncuların seçiminde daha dinamik ve başarıya aç oyunculardan oluşması gerekli.

Burak Eyvel: Galatasaray’ımızın voleybol da moda bir tabiri var. “Yapılanma içeresindeyiz.” Yıllardan beri bu yapılanma olayını anlamaya çalışıyoruz. Son 1-2 senedir Bayan Takımımızda bir ışık görüyoruz fakat orada bile çok zor durum. Erkek Takımımız da bu ışığı daha göremedik ve genellikle ortak fikir erkeklerde başarılı olmamız daha müsait, bayanlar ligine baktığımız zaman. Galatasaray’ın yıllardan beri içerisinde olduğu bu yapılanmadan ne zaman meyve almaya başlayacağız? Paidar Demir’le yakaladığımız o kupa ruhuna ne zaman tekrar ulaşacağız?

Reşat Arığ: Bu sizin de bahsettiğiniz gibi yatırım yapılıyor sözünü son zamanlarda her yerde duyuyoruz. Erkeklerde hem de bayanlarda uzun yıllardır yapılanan bir Arkas, bayanlar da Eczacıbaşı ve Vakıfbank ile mücadeleye giriştik. Erkeklerde bu sene iyi bir bütçeyle kurduğumuz takım kupa kaldıran takımları ligde yenmesine rağmen şampiyon olamadı demek ki büyük oyuncuları büyük kontratlarla transfer etmek yetmiyormuş onu gördük. Kalıcı başarıdan bahsediyorsak altyapıya gereken önem ve yatırımı yapmak gerektiğine inanlardanım, biz iki senedir altyapıya büyük yatırım yaptık, yeni tesisimiz ve sporcularımızın akademi ortamında çalışmaları bize meyvesini önümüzde ki sene gösterecek, bunu hep beraber göreceğiz. Yukarıda örnek verdiğim takımlar yapılanma değil yaptıkları yatırımlardan dolayı başarılar, F.Bahce gibi paraları yatır bir kaç şampiyonluk kazan sonra para bulamazsan tekrar geride kal. Bu kabul edilir basari öyküsü değil basari kalıcı olmalıdır. Başarılı olmak içinde en büyük yatırım alt yapıdır. Biz alt yapıya yatırım yaparak kalıcı basariyi hedefliyoruz.

Burak Eyvel: İstikrar tabi ki sadece teknik ekip ve oyuncularda olacak bir şey değil. Sponsor konusunda da bir türlü istikrar yakalanmaması üzücü bir konu. Sponsorlarımız da istikrar yakalanmamasının sebebi nedir? Onların isteklerini hedeflerini gerçekleştiremiyor olmamız mı ve şu an ki sponsor durumumuz nedir? Bir ara “Arkas ile birleşme” haberleri çıktı fakat yalanlandı bu gibi birleşmelere nasıl bakıyorsunuz?

Reşat Arığ: Sponsor konusunda istikrar, sizlerde takdir edersiniz ki şirketlerin ekonomik yapısı ve bizim popülerliğimiz ile ilişkili. Rakiplerimizden F.Bahce atılım yaptığında ki sponsoru olan Acıbadem var olan bir başarı öyküsüne sponsor olmadı. Bence şirket patronunun kulüp başkanlığına gidiş yolunu bu şekilde belirlediğinden dolayı koşulsuz bir şekilde sponsorluğu üstlendi. Su an Acıbadem sponsorluğu bıraktıktan sonra F.Bahcenin tekrar geldiği nokta başladığı noktaya dönmüş olduğudur. Eğer istikrar yakalamak istiyorsak takımımız geçici başarıdan çok kalıcı bir basari yakalaması ve taraftarlarıyla bütünleşmesi gerekir. Maçlarımızı izleyen taraftarlarımızın artması sponsorlarımızı artıracaktır ve sponsorlarımızın çoğalması ile beraber amatör branşlarda transfer serbestliğimiz daha çok olacaktır diye düşünüyorum. Su an erkek takımımızın sponsoru yok ama olması için yöneticilerimiz çalışıyorlar. Arkas ile birleşme haberleri aslında bu sene değil geçtiğimiz yıllarda olmuştu bildiğim kadarıyla, ama Arkas'in sponsorluk şartları kulübümüze uygun olmadığı için vazgeçildi. Bu tur birleşmeler kulüplere büyük kazançlar sağladığı bir gerçek ama bu birleşmelerde bence hiçbir unsur kulübümüzün önünde yer almamalı diye düşünüyorum.

Burak Eyvel: Yabancı oyuncu sınırlaması hakkında düşünceniz nedir? Sizce bu sayı nasıl olmalıdır?

Reşat Arığ: Yabancı oyuncu sınırlaması konusu bence ülkemizde yanlış yorumlanıyor önemli olan yabancı sayısı değil de önemli olan bizim oyuncu yetiştirme konusuna bakış açımız. Altyapılarımızdan gerekli verimi alırsak yabancı oyuncu sayısı çok önemli olmayacaktır. Yerlisi dururken yabancısına ne gerek var. Altyapıdan oyuncu çıkartamaz isek, mevcut yerli oyuncuların azlığı hem bazı eksik bölgelerde oyuncu kıtlığı, hem de oyuncu fiyatları maalesef kulüpleri zorlayacaktır.

Burak Eyvel: Genel sorunlarımızdan çıkıp önümüzde ki seneye bakarsak, Galatasaray’ın vizyonu ne olacak? Çeşitli basın organların da birçok transfer haberlerinden bahsediliyor. Bunlar arasında taraftarı tedirgin eden haberler de var. Artık 1 sene dahi bekleme sabrı olmayan, Şampiyonluk hasretini günden güne yaşayan taraftarlara ne demek istersiniz? Gelecek sezon bizi nasıl bir Galatasaray bekliyor? Tüm kupalara talip olan bir sözde değil özde bir kadro kurulacak mı?

Reşat Arığ: Tekrar söyleyeyim transfer de isimler takımı şampiyon yapmaz, olsaydı, Arkas'da ortadan oynayan iki genç ile bir yıl önce Halkbankası’nın ikinci pasörü olan
Mustafa ile Arkas şampiyon olamazdı. Bu iş de önemli olan takım olgusunu ve istikrarı yakalamak. Bizim işimiz çok zor değil üzerimizde Galatasaray'ın apoleti var değerini bilen insanlarla yola çıkacağız. Şundan emin olun günü kurtarma çabamız yok.


Burak Eyvel: Senelerdir gördüğümüz bir sorunda hocam, salona gelen taraftar oyuncularda şampiyonluk ruhunu göremiyor. En büyük sorunumuz da budur belki. Sizin ne kadar iyi bir Galatasaraylı olduğunuzu biliyoruz. Bu sorunu çözecek insanlardan birisiniz. Görüşünüz nedir, gözlerine baktığımızda şampiyonluk ruhu olan oyuncu topluluğu görebilecek miyiz?

Reşat Arığ: Doğru söylüyorsunuz, öncelikle bunun sözünü verebilirim. Bizi oyuncularımıza üzerlerinde ki armanın ne ifade ettiğini anlatırsak, inanıyorum ki o ruhu yakalarız.
Burak Eyvel: Geçen sene yabancı hakkımızı liberodan kullandık. Bu birçok tepki aldı. Libero ve pasör bölgesinin yerli olmasından yana bir çok taraftar var. Yabancı hakkının buralarda kullanılması hakkında görüşünüz nedir hocam?


Burak Eyvel: Yabancı oyuncu sınırlaması hakkında düşünceniz nedir? Sizce bu sayı nasıl olmalıdır?

Reşat Arığ: Sorunuzu şu şekilde yanıtlayabilirim. Yabancı oyuncu lazım olduğu yere göre transfer edilmeli, yoksa civardan gelen seslere göre hareket edilirse hem takımın iç dinamiklerin de hem de bütçenizde problemler yaşayabilirsiniz. Bence gerekli olan neresi ise yabancı oyuncu tercihi yapılabilir.

Burak Eyvel: Geçmiş sezonda Fenerbahçe maçında Ulaş Kıyak ile bir diyalog yaşanıldığı söyleniliyor hocam? Bu konuya açıklık getirme şansınız var mı?

Reşat Arığ: Böyle bir diyalog yaşandı ama geçmiş bir şey üstünde durmaya değmez ve de bana yakışmaz.

Burak Eyvel: Transferinde birçok zorluk yaşanılan Henry Bell hakkında ki görüşünüz nedir hocam? Önümüzde ki sene Bell’in rolü ne olacak?

Reşat Arığ: Bell ben kendisiyle ilk konuşmamda 6 aydır hiç voleybolla ilgili hiç antrenman yapmadığı yolunda oldu. Sonra ki süreçte bireysel antrenman yoğunluğundan sonra iyi bir duruma geldi. Bu sene erken gelecek ve Bell'i sahada daha faydalı göreceğiz.

Burak Eyvel: Takımımızda gelecek sezon kalmasını istediğiniz oyuncular kimler hocam? Bunlar hakkında görüşünüz nedir?

Reşat Arığ: Transfer çalışmalarımız devam ettiği için bu soruya cevap vermem doğru olmaz.

Burak Eyvel: Son olarak taraftarlara iletmek istediğiniz bir şey var mı hocam?

Reşat Arığ: Taraftarımızdan tek isteğim, nefeslerini bize hissettirmeleri.

Hocam röportaj teklifimi kırmayıp cevapladığınız için çok teşekkür ederim. Soru yollayan arkadaşlarımıza da teşekkür ederim.
 
Doğrusu bu kadarını beklemiyordum... Gerçekten çok güzel, doyurucu, bir röportaj olmuş.

Başta Burak olmak üzere emeği geçenlere teşekkürler.
 
Söyleşi için teşekkürler Burak.

Hocamız güzel şeyler söylemiş ama özellikle bir konuda kendisine katılamayacağım. Bu düşünceyi sağlam temeller üzerine oturtmalıyız. Voleybolda malesef arma vs. yetmiyor, çok iyi oyuncular ya da yılların tecrübesiyle oluşturulan bir yapı gerekiyor. Günü kurtarma çabamız olmasa bile bir yapı oluştururken bunu iyi oyuncularla yapmalıyız. Tabi bu sadece Reşat Hocanın sorumluluğunda olan bir şey değil. Yani benim çok iyi olmayan voleybol bilgimle düşündüğüm şey bu kısaca.

Tekrar söyleyeyim transfer de isimler takımı şampiyon yapmaz, olsaydı, Arkas'da ortadan oynayan iki genç ile bir yıl önce Halkbankası’nın ikinci pasörü olan
Mustafa ile Arkas şampiyon olamazdı. Bu iş de önemli olan takım olgusunu ve istikrarı yakalamak. Bizim işimiz çok zor değil üzerimizde Galatasaray'ın apoleti var değerini bilen insanlarla yola çıkacağız. Şundan emin olun günü kurtarma çabamız yok.
 
Alt yapıdan 6 oyuncunun seneye A takımda olacağını söylemiş Reşat Hoca. Bu seneki takım sonuna kadar mücadele etsin, gençlere fazla şans verilsin kendi adıma yeterli bulacağım.
 
Röportaj okumak ne olursa olsun keyiflidir ama kullanılan yuvarlak dil bir yerden sonra ''hiç yapılmasa da olurmuş'' noktasına getirebilir insanı.Burak keskin ve yerinde bir üslup kullanmış soruları sorarken.Fazlasıyla doyurucu olmuş,çok teşekkürler beyim. :)
Reşat hocanın söylediklerinde itiraz edebilecek hiçbir şey yok.Yalnız kulüp dinamik bir yapı ve şubelerde neyin ne olacağını kestirmek zor oluyor.Onca doğru keyfi tek bir hamleyle yok olabiliyor.Haliyle planlama hayata geçsin diye ummaktan başka bir şey yapamıyorum,çok da rahat olamıyorum.Kalan 4 takımın verdiği umudu düşününce burada tıpkı 2009'daki gibi bir samimiyet yakalanırsa,Burak'ın vurguladığı gibi oyuncuların gözünde maç ayırt etmeksizin aynı ışık olursa sezon artı hanesine yazılır.
Geçen sezonun bir bölümünü kenara ayırarak geçen 2 sezonki takımlardansa Genç Erkek Takımı'ndan 3-4 oyuncuyu takımda görmeyi yeğlerim.Tabi bu çocukları mundar etmemek lazım,dozajı ayarlamak kolay olmaz.
 

Üst