2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları

Kadın Basketbol Takımımızın yeni transferi Tina Krajisnik'in formasını giydiği Sırbistan, grubunu 2 galibiyetle tamamladı ve çeyrek finale yükseldi.

Oyuncumuzun gruptaki 3 maçın istatistikleri:

vs. Kanada (10 sayı, 4 ribaund, 1 asist, 1 top çalma, 1 blok)
vs. İspanya (11 sayı, 4 ribaund)
vs. Güney Kore (14 sayı, 6 ribaund)

Sırbistan'ın çeyrek finaldeki rakibi yarın diğer gruplardaki maçlardan sonra belli olacak.
 
Atletizmde unutulmaz bir gün oldu. Günün ve belki de Olimpiyatların ana menüsü 100M Erkekler Finaliydi ama onun öncesinde tarihi bir rekor tarihi bir şekilde kırıldı. 3 Adım Atlama Kadınlarda Venezuelalı Julimar ROJAS önce 15.41 ile 15.39luk Olimpiyat rekorunu henüz ilk hakkında kırdı. Daha sonra son atlayışına gelirken olimpiyat rekoruyla şampiyonluğu garantilemiş ve şov için son atlayışını yapması beklenirken hakikaten şov yaptı. Ukraynalı KRAVETS'in 26 yıllık 15.50m'lik rekorunu hem de 16cm farkla 15.66m'ye çekerek Dünya rekorunu da kırdı. Kendisi tabi inanılmaz sevindi ama keşke o anı seyircilerle beraber yaşayabilseydi. Bu rekorda pistin de payını yadsımamak gerekir. Özel bir malzeme kullanmışlar ve sürtünmeyi azaltıyormuş. Bu durum pist yarışlarında çoğu atletin iyi dereceler yapmasını sağlıyor ama 3 adım atlama da bunlardan biri. Zıplamak için hızlanılan pist de bu konuya dahil sonuçta.

Erkekler Yüksek Atlamada ise 1.durumdayken aynı zamanda Olimpiyat Rekor derecesi de olan 2.39m'yi 3 hakkında da geçemeyen İtalyan TAMBERİ ve Katarlı BARSHIM'e hakemler altın için bir alt yüksekliklerde eleme atlayışları yapmak mı ya da ikisinin birden eşit şampiyon olarak birer altın madalya almak mı istedikler soruldu ve elbette ki ikisi de birlikte şampiyon anılmayı kabul etti. TAMBERI, şampiyon olduğunu anlayınca tam bir İtalyan gibi sevinmesi görülmeye değerdi. Açıkçası hafızalarda Katarlıyı geride bırakmış oldu.

Yukarıda ana yemek demiştim. Ama ana yemek öncesi batağı doymuştuk ve hatta 100m'nin yarı finallerini de sayarsak ana yemeğin kokusunu da almıştık. Yarı finallerde en büyük favori ABD'li Trayvon BROMMELL fotofinişle ve üstelik sadece saniyenin binde 1 farkla ilk 2'ye giremedi ve 3.oldu, Üstüne sonraki seri çok hızlı koşulunca ilk 2'ye giremeyen en hızlı 2 isimden biri de olamayınca elendi. Elemelerde de en hızlı 3 isim arasından yarı finale gelmişti ama çekirge bu kez sıçrayamadı(Jamaikalılar da bşta BLAKE olmak üzere elendi). Final net bir favorisi olmayan bir final olsa da bir İtalyanın Lamont Marcell JACOBS'un altın kazanması üstelik bunu 9.80 gibi iyi bir derece ve kıta rekoruyla başarması muazzamdı. Babası ABD'li annesi italyanmış JACOBS'un. Yani devşirme değiş melez kendisi. Yarış sonunda da onu bekleyen halen kutlamalarına devam eden yakın arkadaşı TAMBERI vardı ve birbirlerini kucaklayarak 2 altını kutladılar. Hakikaten bu yaz İtalyan yazı oluyor!

Dün de yazamadım ama 100m Kadınlarda yine Jamaikalılar kürsüyü kapladı. Elain THOMPSON-HERAH, öyle bir yarış koştu ki 33 yıllık Olimpiyat rekorunu 10.61 ile tarihe gömdü. Şimdiki doping takiplerinin olmadığı 1988 senesinde GRIFFITH JOYNER'ın kırdığı bir de dünya rekoru var ki o da 10.49 ama doping şüphelerinden dolayı gerçek rekor dün kırıldı deniyor. Tarih yazmak isteyen Shelly Ann FRASER PRICE da çok iyi koştu ama derece inanılmaz bir seviyedeydi. 400mden geçen Shericka JACKSON'ı da sayarsak bu uzun isimli kadınlar bıraktıktan sonra bir boşluk yaşanacak gibi bu dalda. Hiç rakipleri yoktu. ABD'liler eskiden umutlu girer hayalkırıklığıyla çıkardı ama artık umutlarını da yanlarına alamaz olmuşlar.

Voleybol Erkeklerde ise büyük bir sürpriz oldu ve kaybedenin eleneceği maçta ABD hiç varlık gösteremeyerek Arjantin'e 3-0 yenildi. Ölüm grubu da olsa burada ölenin ABD olacağı Kadınlarda Çin olması gibi beklenilemez olandı. Voleybol maçları Tokyo saatiyle gece 1leri geçene kadar oynanıyor bu arada. Bu maç 3-0 bitmesine rağmen 00.45de bitti. Olimpiyatları her gün Voleybol kapatıyor ve bence bu akıllıca bir taktik. FIVB'nin tek mantıklı işi olabilir. Bizim için de iyi oluyor, izlemek istersek günün 16-18 saati olimpiyat yayını olmuş oluyor.
 
Atletizmde 400m Engellide inanılmaz bir Dünya Rekoruyla Norveçli Karsten WARHOLM altın madalyaya ulaştı. Eski dünya rekorunu da bu sene 46.70 ile kırmıştı ama bu sefer 46 saniyenin altına çekti hayvan. 45.94 ile dünya rekorunun içinden geçen WARHOLM'un arkasından takılacağım diye en önemli rakibi ABD'li Rai BENJAMIN de 46.17 yaptı. Yani eski dünya rekorunu tokatlayanlardan biri de BENJAMIN. Bronz madalyayı Brezilyalı Alison DOS SANTOS eski dünya rekoruyla aynı vagonda 46.72 yaparak kıta rekoruyla kazandı. Virgin Adalarından Kayron McMASTER 47.08 ile ülke rekorunu kırarken, sezon en iyisini koşan Katarlı Abderrahman SALMA 47.12 ve temsilcimiz Yasmani COPELLO 47.81 ile kariyerinin en iyi derecesini ve ülke rekorumuzu egale edip 47.81 ile 6.oldu. Ondan madalya beklentisi vardı ama görüldüğü gibi elinden geleni yaptı. Bronz aldığı 2016'dan çok daha iyi koştu. Ben bronz için DOS SANTOS'u ve SALMA'yı favori görüyordum ve hatta McMASTER'ın da arkasındaydı bana göre ama bu tip yarışlarda zamanında tempo yapan tecrübeli COPELLO'nun bir bronz çıkarabileceğini de düşünmüştüm. Ancak tarihe geçen bir yarış koştu WARHOLM ve peşine düşmüş atlılar!
 
Kadın Basket Takımımızın oyuncusu Tina Krajisnik'in formasını giydiği Sırbistan, çeyrek finalde Çin'i 77-70 mağlup etti ve yarı finalde ABD ile eşleşti.

vs. Çin (4 sayı, 8 ribaund, 2 asist, 1 top çalma)
 
Atletizmde harika dereceler yapılmaya devam ediyor. Dünkü akşam seansında önce 200m kadınlarda Jamaikalı Elaien THOMPSON-HERAH yine harika bir derece koşup 21.53 ile 33 senedir kırılamayan ama doping açısından şüpheli görünen rekora bile 0.19sn yaklaşmış oldu. Bu yarışla beraber 100m-200m dublesini harika derecelerle yapmış oldu. Testesteron fazlalığı nedeniyle 400 metrede yarıştırılmamalarına rağmen 200m için böyle bir kıstas olmayınca buraya katılan ve finale kadar kalan Namibyalı 18 yaşlarındaki atletlerden MBOMA da 21.81 le Dünya Gençler Rekorunu bir kez daha kırarak gümüş madalyayı aldı. Ama yine de akşam seansının yıldızı sırıkla atlamadan çıktı. 6.02 ile şampiyonluğu garantileyen İsveçli Armand DUPLANTIS usuldendir rekor için atlayacaktı. 6.03 bir önceki olimpiyat olan 2016 Rio'da ev sahibi ülkeden BRAZ tarafından 6.03 ile kırılmıştı(BRAZ bu yarışta da 3.oldu.) Ama DUPLANTIS olimpiyat rekoru için değil bu yıl içinde kırdığı dünya rekorunu olimpiyat arenasında kırmak için geldi. 6.19luk denemsinde öyle bir yükseldi ki rahat 10cm fark attı çıtaya. Ama ne yazık ki son anda göğsüne çarpmasını engelleyemeyince çıta düştü. 3.hakkında da yaklaştı rekora ama olmadı. Yine de ben 6.30a getiririm istersem dedi bir bakıma. Pistte kullanılan malzeme teknolojisinden en az etkilenen dallardan biri olduğu için pistin avantajlarından bahsedemeyeceğimiz bir başkaldırıda bulundu DUPLANTIS. Ayrıca 800m Kadınlarda Athing MU uzun zaman sonra bu dalda ABD'ye altın getirirken, Anita WLODARCZYK de yine Çekiç Atma Kadınlarda altını kimselere bırakmadı ve üst üste 3.kez şampiyon oldu.

Pist ve ayakkabı teknolojisinin geldiği noktaya harika derecelerle karşılık verilmeye bugün de devam edildi. Dün WARHOLM 400M Engelli Erkeklerde sabah seansında tarhi koşunun başkarakteri olarak dünya rekoru kırmış ve peşinden koşturanlarda hayatlarının yarışını çıkarmışlardı. 24 saat sonra yani yine sabah seansında 400m Engellide bu sefer Kadınlarda tarih yazıldı! Her ne kadar yarışın zamanlaması bizim filenin sultanları(!) maç sonunda 14-11 geri düştüğü ya da maçın bitmesinden hemen sonraya rastladığı için kendimde olmadığım bir zamanda olduğundan zevk alacak enerjim olmasa da inanılmaz bir derece koşulduğu aşikar yine. ABD'li Sydney McLAUGHLIN ocakta 51.90'a çektiği rekoru takım arkadaşının da zorlamasıyla 51.46 olarak geliştirerek tarihi bir rekor kırdı. Vatandaşı Dalilah MOHAMMED 51.58 ile eski rekora varlığını sorgulatırken Holandalı Femke BOL da 52.02 ile Avrupa Rekorunu kırdı. Üst üste 2 gün 400m Engelliler engel yokmuşçasına düz 400m koşuluyormuşcasına koşuldu. Akşam seasnının yıldızı ise 200m Erkekler Finaliydi. Yine Usain BOLT'un 19.19'una saygılı bir bakış atarak 19.62 ile Kanada Rekorunu kıran Andre De GRASSE peşne kendisinden daha favori gösterilen 3 ABD'liyi dizip altın madalyaya uzanarak Bolt'un olduğu son yarışta aldığı gümüş madalyadan sonra bu dalınen iyisi olma sırası bende dedi ve gümüşlerle bronzlarla dolu kariyerine ilk büyük şampiyona altınını ekledi.
 
Voleybolda Erkeklerde yarın yarı finaller oynanacak ve şöyle ilginç bir durum ortaya çıktı. Ölüm grubu olan B Grubundaki tüm takımlar yarı finale çıktı. Ama böyle bir durumda klasik düzen nedir? Grubu 1 sırada bitiren 3. ile, 2.sırada bitiren 4.ile oynar( Örneğin 4. sıradaki takım yan grubun 1.sinin yolundan gittiği için rakibi kazansa çapraz eşleşme olacağından 2. ile oynar) Hatta en doğru olan 1 ile 4ün esleşmesidir ama çeyrek finallerden itibaren kim kimin kazananıyla oynayacak net bilinsin diye böyle bir düzenleme yapılmaz. Bu oyunlarda ise pek akılı FIVB'nin 2.lik v 3.lüğün arasındaki önemi tamamen kaldırdığı kura düzenine yarı final yolunu da eklediği için B Grubunu 1. sırada bitiren Rusya ile 2.sırada bitiren Brezilya oynarken, 3.sıradaki Arjantin ile 4.sıradaki Fransa oynayacak. Bu turnuvanın en iyi 2 performansını veren Brezilya ve Rusya'ya büyük haksızlık doğururken, şans melekleri üstünde olan Fransa'ya final yolu açtı. Arjantin çıkarsa hakketti derim çünkü hakikaten potansiyellerinin çok üzerine çıktılar takım sinerjisi ve hırslarıyla. Ama Fransa olursa bir de bunlar Paris için Brezilya'nın efsane koçuyla anlaştılar. İyice havaya girerler oyunlar öncesi. Yatıp kalkıp Olimpiyatlarda loser olan Polonya'ya şükretsinler. Yakın dönemde 2 kez Dünya Şampiyonu olan takım olimpiyatlarda kaç oyundur madalya bile alamıyor. Brezilya nasıl sadece olimpiyatlara kanalize olup bir başka seviyeye çıkıyorlarsa Polonya da o denli rezil oluyor.

Ayrıca FIVB güya kura şanssızlığını ortadan kaldırmak için çapraz olarak yani olimpiyatlar için örneğin 1,4,5,8,9,12 şeklindeki dünya sıralamalarına göre grupları belirliyorum deyip nasıl bu kadar dengesiz kuralar oluşturuyor 3 seferdir hiç düşündünüz mü? Ev sahibini kaçıncı sırada olursa olsun ilk sıraya koyup ona göre sıralayıp grup oluşturuyor. Yani dünya sıralamasının 1. ve 2. takımları ev sahibi en öne koyulunca 1 sıra düşüp 2 ve 3 oluyor. Bu da B Grubunda Dünya sıtalamasının en iyi 2 takımı ve hemen ardına 5. ve 6takımalrının gelmesine neden oluyor. Diğer gruptaysa 3.4,7,8 gibi takımalar yer alıyor. Ev sahibi fetişi yüzünden dengeli grup oluşturacağım diye hem kadınlarda hem erkeklerde 3 turnuvadır nasıl bu kadar dengesiz gruplar oluşturmayı becerebilir ve bu hatanız kafanıza kafanıza vurulurken halen nasıl vazgeçmezsiniz bu sözde dengeli sistemden?
 
Kadınlar basketbolda Sırbistan, üçüncülük maçında Fransa'ya 91-76 mağlup oldu.

Oyuncumuz Tina Krajisnik'in istatistiği:
7 sayı, 5 ribaund, 1 top çalma
 
Voleybolda böyle üst düzey bir turnuvada bu derece bal görmedim hiç. Hele ki erkeklerde çok daha şasırtıcı. Finale kadar önce gruplarda elenme posizyonunda iken rahat bir konumda olan Rusya'nın maça asılmamasıyla gruptan 4.çıktılar, sonra Dünya Şampiyonu ama Olimpiyat loser'ı Polonya'yı 2-1 geriden 3-2 yendiler, ardından kura şansıyla kendi gruplarından çıkan ilk 2 Rusya ve Brezilya birbirlerine çarpıştırılırken Arjantin gibi madalya stresini kaldıramayacak bir rakibi yendiler (Arjantin 3.oldu ama artık tüm motivasyon kürsü içindi ve Brezilya asıl hedefi başaramamış bir kaybeden olarak bu ateşe karşılık veremedi). Finalde ise sayılar karşılıklı giderken skor 21-18 iken 22. sayıyı alarak üst üste 2 sayıyla farkı 4e çıkardığını sanan Rusya'nın sayısı challenge hakkı sonrası çizgiye bastığı tespit edilince Fransa'ya veridli ve ardından serinin devam etmesiyle önce 23-22 geri düştüler ve seti de 25-23 verdiler. Asıl problemse 2.sete Rusya gibi tecrübeli bir takımın o yapılan hatanın sete neden olması yüzünden çok kötü başlaması ve seti yine vermesi. Umarım 2012'de Brezilya'ya karşı 2-0dan geri dönüp şampiyon oldukları gibi kazanırlar ama çok zor görünüyor. İnanılır gibi değil ama Fransa kaybetse bile beklemedikleri bir finalin rahatlığıyla şampiyonluğa gidiyor. Üstelik Paris'te iddialı olmak için Brezilya'nın eski efsane koçunu getirecekler. Underdog olmanın ve kaybetme stres yaşamamalarının avantajını yaşıyorlar finalde. Kesinlike haketmiyorlar bu ünvanı(Ben şampiyon olarak kabul etmeyeceğim şimdiden söyleyeyim :p ). Paris'te yarı final bile yapmaları zor olacak. Böyle bir şans her turnuvada onları bulmaz.
 

Üst