Galatasaray’ın yeni transferi Patric Young, Sarı – Kırmızılı taraftarlarla ilgili “Oldukça ateşliler ve benim gördüğüm en iyi taraftarlar olduklarını iletebilirim. Tezahuratları, coşkuları ve tutkularıyla her maça heyecan getiriyorlar” dedi. Young’un Fersu Deniz Yahyabeyoğlu’na verdiği röportaj şöyle:
Eğer kendini üç kelime ile tanımlaman gerekirse, neler olur bu kelimeler?
Çalışkan, Lider, Dirençli.
Normal yaşantındaki Patric ile sahadaki Patric arasındaki benzerlikler ya da farklılıklar nelerdir?
Sahadaki Patric yırtıcı bir aslan, savaşçıyken; normal yaşamdaki Patric ise arkadaş canlısı, alçakgönüllü, insanları seven ve rahat bir karakter.
Eğer yeniden dünyaya gelseydin; yine bir basketbolcu mu olurdun yoksa başka bir mesleği mi seçerdin?
Bu çok güzel bir soru. Sanırım geri gelseydim Martin Luther King olarak doğmak isterdim. Çünkü o bu dünyada gerçekten müthiş bir etki bırakmıştı. Onun yetişkinliğe ve “o” adam olmasına giden yolda neler yaşadığını, tecrübe ettiğini görmek isterdim.
Bir köpeğin olduğunu biliyorum, peki adı nedir? Ayrıca onunla boş zamanlarında çokça vakit geçrdiğini ama onu Amerika’da bıraktığını öğrendim ve sanırım onu çok özlüyorsun?
Adı Decker ve şuanda Amerika’da ailemle beraber yaşıyor. Her geçen gün onu daha da çok özlemeye başladım.
Tatlı yemeği çok sevdiğini öğrendim, favori tatlıların nelerdir? Baklavamızı deneme şansın oldu mu?
Dondurma ve kurabiye ile çörek tarzı tatlılar en sevdiklerim ama her çeçit tatlıyı denemeye açığım. Baklava, tattıktan sonra benim en favori tatlım olabilir
Hobilerin arasında Xbox oyunları olduğunu da öğrendim, en çok oynadığın oyunlar?
FIFA ve Call of Duty oynamayı seviyorum ama genelde FIFA oynuyorum. Buradaki insanların bir çoğu beni yenebileceğini düşünüyor ama göreceğiz
Boş zamanlarında başka neler yaparsın?
Genelde okumayı ve meditasyon yapmayı seviyorum boş zamanlarımda. Hayatta pozitif şeylere fokuslanmamı sağlıyor bu iki uğraş.
Babanın eski bir Amerikan futbolcusu olduğunu biliyorum. Peki sen neden basketbolu seçtin?
Evet, babam bir Amerikan futbolcusuydu ama benim bir kere olsun bile oynamama izin vermedi, ki bunun için minnettarım ona. Aslında ben spora ilk olarak beyzbol ile başladım çocukken ama yaşım ilerledikçe ve özellikle boyum uzamaya başladıkça basketbola olan ilgim, sevgim artmaya başladı.
Peki NFL (Amerikan Futbol Ligi)’de tuttuğun takım hangisi?
Ben Jacksonville, Florida’lıyım bu nedenle çok iyi olmasalar da Jacksonville Jaguars’ı tutuyorum.
Bana göre koç Donovan ile çalışmak senin kariyerindeki mihenk taşlarından birisiydi, yanlış mıyım? Koç ile arandaki ilişkiyi nasıl tanımlarsın?
Öncelikle ben koç Donovan’a inandım. Bana profesyonel bir atlet olmayı öğretmenin yanında iyi bir insan olmayı da öğretti. Keşke onun kanatları altında bir 4 yıl daha oynayabilsem diyorum çünkü o gerçek bir “winner”. Çok iyi bir insan ve benim örnek aldığım bir rol model.
NBA’deki idol oyuncun ve en beğendiğin Avrupa’lı kim?
İdolüm ve en beğendiğim oyuncu Tim Duncan ve hep de öyle kalacak. En beğendiğim Avrupalı oyuncu için de sanırım Nicolas Batum diyebilirim.
Bir çaylak olarak Pelicans takımında ve NBA’deki ilk dönemlerinde senin için en büyük zorluklar nelerdi?
Aslında en zorlu olan Pelicans forması ile sahaya çıkamamak, süre alamamaktı. Çok çalıştım, benden istenen her şeyi ve fazlasını da yaptım ama süre alamadım. Buna rağmen bir NBA takımında yer almanın nasıl bir duygu olduğunu yaşadığım ve tecrübe ettiğim için çok mutluyum.
Galatasaray’ın seninle ilgilendiğini duyduğunda ilk tepkilerin,düşüncelerin neler oldu?
Aslında ilk başta biraz kuşkuluydum çünkü kariyerimin bu erken dönemlerinde Avrupa’da oynamak adına bir hedefim ya da planım yoktu açıkçası. Ama sonra fartkettim ki Avrupa’da oynama fırsatı NBA Geliştirme Ligin’nde oynamaktan çok daha iyi olacaktı.
Ömer Aşık ile ilişkin nasıldı, Galatasaray’dan teklif geldikten sonra onun yorumlarına ve önerilerine başvurdun mu?
Açıkçası Ömer çok konuşkan biri değildi ama onunla aynı ortamda bulunmaktan mutlu oluyordum. Bana Türkiye’de olmaktan keyif alacağımı ve New Orleans’dan ayrıldığım için üzgün olduğunu söyledi.
İstanbul ve taraftarlar hakkındaki ilk izlenimlerin nelerdir?
Oldukça ateşliler ve benim gördüğüm en iyi taraftarlar olduklarını iletebilirim. Tezahuratları, coşkuları ve tutkularıyla her maça heyecan getiriyorlar.
Ribaundlar mı bloklar mı desem?
Tabii ki Ribaundlar!!!
Kariyer planların nelerdir?
Burada olmayı Galatasaray için oynamayı gerçekten seviyorum ama elbette bir gün NBA’e dönmeyi ve bir takımda belirgin bir rol kaparak süre almayı istiyorum. Hayalim bir gün All-Star seçilmek ve bana güvenmeyenlerin, endişe duyanların yüzünü kara çıkarmak.
Şuan için takımdaki en yakın arkadaşların kimler?
Şuan için söylemem gerekirse Martynas, Carlos ve Sinan. Ama herkes mükemmel ve beni aralarına hemen kabul ettiler, aileden biriymişim gibi görmeye başladılar.
Bir çaylak olarak Eurolig’de takıma neler katabileceğini düşünüyorsun ve basketbolunda sence en çok geliştirmen gereken noktalar hangileri?
Kesinlikle iyi ribaund aldığımı ve bunu oldukça yükseklerde yapabildiğimi düşünüyorum. Böylelikle takımım adına hem rakiplere hücumda ikinci bir atış şansı vermemeyi sağlıyorum, hem de hücumda ekstra şanslar elde etmemize yardımcı oluyorum. Aslında geliştirmem gereken en önemli nokta daha fazla ve daha fazla sahada kalabilmem. Çünkü uzun zaman maç yapamadım, bu seviyelerde mücadeleden uzağım. Ne kadar çok süre alırsam o kadar kendimi geliştirebilirim, arkası gelir.
Taraftarlar seni takma adınla “King Kong” olarak çağırıyorlar, hoşuna gidiyor mu?
Tabii ki değişik bir durum benim için ama taraftarların hoşuna gidiyorsa elbette benim de hoşuma gidiyor.Sanırım smaç yapma şeklimden dolayı bu ismi takmışlar
Son olarak taraftarlara bir mesajın var mı?
Geldiğim ilk günden beri gösterdiğiniz tutku ve destek için çok teşekkür ederim. Birlikte bir çok zafere imza atacağımızı ve harika bir sezon geçireceğimizi umuyorum,diliyorum.