Aile Toplantısı 13. Hafta Konuğu:Şamil Turançiftçi (Sayfa:3)

Re: Aile Toplantısı 13. Hafta Konuğu: Şamil Turançiftçi

Galatasaraylı olma nedeni aileden bir gelenek mi, yoksa tek başına aldığı bir karar mı ?

Çalıştığı sektörü ve bu sektör hakkında kısa düşüncelerini alalım...

Ülkemizin gençliği hakkında kuşkuları veya ümit ettiği şeyler var mı ?

NBA'i neden takip etmiyor ? İlla oraya da mı Galatasaray koyalım... :)

Son olarak seviyoruz seni, Şamil Abi. :)
 
Re: Aile Toplantısı 13. Hafta Konuğu: Şamil Turançiftçi

Ders çalışıyordum ama Şamil'in sorularını unuttuğumu farkettim. Yoğunluktan hep unutur oldum zaten.

- Öncelikle dizinde yaşadığın rahatsızlık ve sağlık durumun hakkındaki sorumu tekrarlıyorum. Detay ver biraz.

- İkinci sorum ise internet ve sitemiz hakkında. Buradan edindiği dostluklara ne kadar güveniyor? Dostlukları konusunda yanıldığı oldu mu? İsim vermeni değil genel konuşmanı istiyorum internet üzerinden kurulan dostluklar hakkında.

- Gırtlağına düşkün olduğunu biliyoruz. Yemek zevklerin ve önerilerinden bahset biraz bakalım. Favori mekanların nereler, ne yersin ne içersin falan.

Bunun dışında şu anda sorum bulunmamakta.
 
Re: Aile Toplantısı 13. Hafta Konuğu: Şamil Turançiftçi

Bir yandan tez, bir yandan ALES, ingilizce, pazartesi başlayacak vizeler, kız arkadaş derken yoğun ve zor günler geçirdik. Ama, soruları hazırladık çok şükür. :) :) Hemen gönderiyoruz. Hazırlandığı an sizlerle olacak. Geç kaldığımız için kusura bakmayın. Çoğu soruyu sorduk, herkes istediği yanıtları alır umarım. Teşekkürler, güzel sorular için.
 
Re: Aile Toplantısı 13. Hafta Konuğu: Şamil Turançiftçi

şamil -the madridista - turançiftçi..
merakla bekliyoruz röportajı..
bir de imzalı resim istiyoruz..
 
Re: Aile Toplantısı 13. Hafta Konuğu: Şamil Turançiftçi

Kerem SEÇER' Alıntı:
Şamil nerelerdesin :)
Kerem, El Clasico´dan sonra haber alınamıyor kendisinden. Görenlerin insaniyet namına bana özel mesaj atması rica olunur. : )
 
Re: Aile Toplantısı 13. Hafta Konuğu: Şamil Turançiftçi

Şamil abi, bu akşam gönderecekmiş yanıtları. Biz de hemen düzenleyip, koyacağız foruma.
 
Re: Aile Toplantısı 13. Hafta Konuğu: Şamil Turançiftçi

Yeter ama Şamil seni mi bekleyeceğiz :)
 
Re: Aile Toplantısı 13. Hafta Konuğu: Şamil Turançiftçi

Kerem SEÇER' Alıntı:
Yeter ama Şamil seni mi bekleyeceğiz :)

daha bugün elime geçti ve yarına 2 tane sınavım var bugün ilgilenemedim yarına kaldı

van minüt...
 
Re: Aile Toplantısı 13. Hafta Konuğu: Şamil Turançiftçi

GetAttachmentaspxk.jpg


1- Söyleşi teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Kendinizi tanıtmadan önce, dizlerinizden ameliyat geçirdiğinizi öğrendik. Gsbasket adına geçmiş olsun diyoruz öncelikle. Rahatsızlığınız neydi, ameliyat nasıl geçti ve şu an durumunuz nasıl?

Öncelikle iki dizimde de problem yok. Sol dizimde çok uzun zamandır bir sıkıntım vardı. (biraz karışık bi durum ayrıntıya girmeyeyim). Bir ameliyat geçirdim sol dizimden. Her şey daha güzel olacak inşallah benim için. Bu konu ile ilgili gerek özel mesaj atan, gerekse forumda geçmiş olsun dileklerini ileten tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.



2- Şamil Turançiftçi kimdir? Okuyucularımız için kendinizi biraz anlatır mısınız?

25 sene önce Ankara da doğdum. (181cm-74kg) Üniversite eğitimi için İstanbul?a gelene kadar hep Ankara da oldum. Hatta tatil için bile olsa Ankara dışına çok az çıktım. İstanbul Üniversitesi Fizik bölümünde öğrenciyim ( hala ? ). Gençlerbirliği ve Ankara Şeker Spor alt yapılarında toplam 4 sene futbol oynadım. O dönem okulda da parlak bir öğrenci olduğum için, babamın isteği ile daha doğrusu emri ile ? bırakmak durumunda kaldım futbolu. Malum biz İç Anadolu insanıyız. Baba sözü bizim için her şeyden önce gelir. Uzunca sayılabilecek bir süre Ebru yaptım. Tarih ile çok ilgiliyimdir; özellikle Osmanlı tarihi. İkinci dünya savaşı tarihi ve gizli orta çağ tarikatları(Sion tarikatı, illüminati vs. ) tarihi beni çok çekiyor, çok seviyorum bunları araştırmayı, okumayı. Ebru yapmayı, araba kullanmayı, güzel yemek yemeyi çok seviyorum. Genelde Rock müzik dinlerim. Duman gurubunu çok severim, ama biraz da ruh halime göre her türlü müziği dinlerim. Mesela Yansımalar dinlemeyi çok severim, Sufi müzik beni çok rahatlatır.


_online.jpg

3- Galatasaray?a duyduğunuz sevgi nasıl başladı? Bu hikayeyi bizlerle paylaşır mısınız?


Aslında benim Galatasaraylı olmam ilginç bir durum ama inanın bir başlangıcı var mı, bir hikayesi var mı bilmiyorum. Neden ilginç çünkü benim babam ciddi manada Trabzonsporludur. İlkokuldayken bile beni kahveye bütün maçlara götürürdü. Bir başka gariplik de benim ortaokul ve lise de hayatımın belli dönemi Ankaragücü gecekondu tribününde geçmiştir. Gelin görün ki nasıl oldu bilmiyorum; fakat ben her zaman Galatasaraylıydım. Gerek gecekonduda Ankaragücü?nü izlerken, gerekse babamla kahvede Trabzonspor?u izlerken ben hep Galatasaraylıydım.

Bunu söylemek biraz acı ama benim gecekondu?dan ağabeylerim Ankaragücü Galatasaray maçlarında Galatasaraylıları dövüp üzerlerinden formaları, atkıları alıp bana hediye ederlerdi. Bunu da anlatırken utanıyorum ama durum bu çocuk aklı işte çok sevinirdim ben de. Galatasaray atkım, şapkam oldu diye.




4- Söyleşimize Galatasaray ile devam edelim. Bu sene, Galatasaray?daki sportif ve idari gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sportif gelişmeler konusunda futbol için konuşursak tabi pek memnun değilim. Fakat yeni Galatasaray?ın temelleri atılıyor ona rağmen gerek Avrupa da gerekse Türkiye de belli bir aşamaya getirdik ve ayrıca bence hala şampiyonluk şansımız ciddi şekilde var. Diğer branşlarla ilgili ise onu yeni stadımıza geçtikten sonra değerlendirmek daha doğru olur kanaatindeyim. Fakat her branş da çok iyi noktalara geleceğimize inancım tam.

İdari konularda ise hatalar yapılmadı mı tabii ki yapıldı. Cemal olayını hangimiz unutabilir ki; ama mevcut yönetim kesinlikle bir dönem daha seçilmeyi fazlası ile hak etti. Çünkü hepsi çok ciddi çalıştılar, çok ciddi projelere imza attılar.




5- Galatasaray?da geçtiğimiz günlerde olağan seçimli genel kurul yapıldı ve Adnan Polat yeniden başkan seçildi. Adnan Polat ve ekibinden yeni dönemde neler bekliyorsunuz?

Bir önceki soruda da söylediğim gibi ben özellikle amatör branşlarda yeni stadımız ile birlikte ciddi bir atılıma geçeceğimizi düşünüyorum. Futbolda gerekenler yapılıyor düşüncesindeyim. Benim Sayın Başkan?dan isteğim ne olursunuz Galatasaray olduğu her branşta tepelere oynasın ve artık kendimize ait Galatasaray?a yakışır bir salonumuz olsun. Ve ne olursunuz Frank Rijkaard?ın arkasında sonuna kadar durulsun.

p_online.jpg



6- Galatasaray SK?nın amatör branşlara yeterli ilgiyi gösterdiğini düşünüyor musunuz?

Şu an için hayır, ama gereken ilginin çok kısa süre de gösterileceği konusunda inancım tam.


engelsiz+aslanlar.bmp


7- Tekerlekli sandalye basketboluna ilginiz ne zaman ve nasıl başladı? Engelsiz aslanlar hakkınızdaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Ayrıca takımımız ne zaman dolu tribünler önünde maç oynayacak? Bunun için Fenerbahçe?nin de bu spor dalına girmesi mi gerekiyor?

Tekerlekli sandalye basketbolu ile ilgim Galatasaray ile başladı. Gerçi Arda Öztürk gibi bu spor ile ciddi manada ilgili olduğum pek söylenemez. Benimkisi daha çok arma sevgisi. Ama o insanların her türlü zorluklara rağmen o özverilerini, mücadelelerini görünce bazen insanlığımdan utanıyorum. Çok seviyorum Tekerlekli basketbol maçlarını izlemeyi. Bu sene Saran maçında yaşadığım keyfi herhalde başka hiçbir maçta yaşamadım.

Bu takımın hak ettiği topluluk önünde oynaması için tüm taraftarların öncelikle oturup taraftarlık kavramından ne anladıklarını düşünmeleri gerek. Hani lafa gelince herkes Arma sevdalısı da, insan biraz da icraat görmek istiyor. Diyeceğim o ki; Fener olsa ne olur ki taraftar zihniyeti belli iken ya da bir başka deyişle Beşiktaş var da ne oluyor. O yüzden çok fazla uzatıp kimsenin kalbini kırmak istemiyorum, herkes taraftarlığını sorgulamalı, Türk spor tarihinin en başarılı takımı 20 bilemedin 30 kişiye oynuyor maçlarını. Hem de göğsünde Galatasaray arması taşırken.

Yeri gelmişken Yıldızlı kardeşlerime teşekkür?ü borç bilirim. Onları gördükçe ben hep kendi Galatasaraylılığımı sorguluyorum, utanıyorum ortada Galatasaraylıyım dolaşmaya.




8- Biraz da sizin hakkınızda konuşalım. Sizin için hayatın anlamı nedir? Bir hayat felsefeniz var mıdır? Geleceğe yönelik beklentileriniz ve hedefleriniz nelerdir?

Benim için hayatın anlamı sevdiklerimdir.

Hayat felsefesi diyebileceğim en önemli şey hoşgörüdür. İnsanlar her konuda birbirine karşı hoşgörülü olsa hayat daha bir yaşanır olacak gibi geliyor bana hep. Senin sevdiğini ben sevmek zorunda değilim. Bunu anlamak, idrak etmek çok zor olmasa gerek. Ya ne bileyim ben hayatımda herhangi bir içkinin tadına bile bakmış değilim ama kız arkadaşıma içki ısmarlayabiliyorsam aradaki farklılıkları kendime dert etmiyorsam, bu farklılıklardan kendime değerler katabiliyorsam, ya da ben namaz kılarken o beni kapıda beklemeyi kendine dert etmiyorsa hayat daha da güzelleşiyor, insan daha mutlu yaşıyor her şeyi. Yani bunu direkt ikili ilişkiler ile sınırlamamak gerekir, hoşgörüyü hayatımızın her noktasına taşıyabilirsek bu dünyanın daha bir yaşamaya değer bir yer olacağını düşünmüşümdür ben hep.

Madem konu Şamil o zaman geleceğe yönelik kendi hayatıma dair beklentilerimden bahsedeyim biraz. Ben sabah 7:30 zorla kalkıp istemeye istemeye mutsuz bir şekilde yapacağım bir işi yapmak istemiyorum. Bu ne olur şimdilik bilmiyorum, ama gerçekten severek yapabileceğim ve insanlara faydalı olabileceğim, adımdan insanları güzel bir şekilde bahsedeceği bir iş yapmak istiyorum. İş hayatının bütün zamanımı esir almasını istemiyorum, ne bileyim bir gün kendi ebru sergimi açacak kadar Ebru ile uğraşacak rahatlıkta olmak istiyorum mesela. Bateri çalmak ve Ney üfleyebilmek istiyorum. Yakın gelecekte İspanyolca konuşabilmek istiyorum ( çok seviyorum İspanyolcayı, İspanyol olsam muhtemelen hiç durmadan konuşurdum ? ). Ya ne bileyim bir yandan çalışırken bir yandan da bunları yapmanın imkansız olduğu bir ülke olmasın istiyorum benim memleketim.


n538937445_157947_8226.jpg


9- Forumda çok sevilen sayılan bir isimsiniz. Herkes sizi çok iyi bir insan olarak tanımlıyor. Bunu neye borçlusunuz?

Ya böyle şeyler konuşmak beni çok utandırıyor, ama benim için güzel düşünen arkadaşlarıma kardeşlerime çok teşekkür ediyorum, eksik olmasınlar. Bakmak ile görmenin ayrıldığı ince bir nokta vardır ya esasında o bunu söyleyen kardeşlerimin, arkadaşlarımın bakışının güzelliğinden. Yoksa pek sevilesi bir insan değilimdir ben.



n538937445_158954_8340.jpg

10- Ankara ve İstanbul?u karşılaştırmanızı istesek, bu iki güzel şehrimizi nasıl betimlerdiniz? Ayrıca hangi şehirde yaşamayı tercih edersiniz?

Bu konu ile ilgili çok aradayım ben aslında, ama biraz derine inecek olursak şunları söylemeliyim.

Ankara da yaşamayan Ankara?yı sevmenin nasıl bir şey olduğunu bilemez. Dışarıdan bakınca hem gerçek anlamda hem de mecaz anlamda soğuk memur şehri biz Ankaralıları nasıl tarifi imkansız bir çekim ile kendine çektiğini anlatabilmek çok zor. Dedim ya çok zor ya anlatmak, Ankara bu yaşamak gerekir. İçseniz de içmeseniz de Sakarya?da barlarda o muhabbete girmeniz gerekir. Sonrasında sevmeseniz de Rumeli de bol sarımsaklı işkembe içmeniz gerekir. Kalede şehrin üstünden güneşin nasıl battığını görmeniz gerekir. Çocukluğunuzda Samanpazarı?ndan okul alışverişi veya bayramlık alışverişi yapmanın keyfini yaşamanız gerekir. Mahallerde yollara taşlar koyup mahalle maçlarına tutuşmanız gerekir ki bu İstanbul çocukları için namümkün bir şey. Kışın o ayazı yeyip kendinize gelmeniz gerekir. Tunalı? da, Kuğulu Park?da şöyle biraz dolanmanız gerekir. Gecenin kaçı olursa olsun Aspava?da dürüm döner yemeniz gerekir.

Ankara?ya bu, aşığımdır ben Ankara?ya fakat bazen düşünüyorum bir kalbe iki aşkı sığdırabilir miyim diye. Çünkü İstanbul?u da çok seviyorum. Kanlıca?ya gidip bol şekerli yoğurdumu, gazetelerimi alıp sahilde veya Kasır?da takılmak benim için nasıl bir keyif anlatamam. Veya Çengelköy de böreğimi alıp Çınar altına ( süper baba dizisinde ki Nihat?ın kahvesi ) inip boğazdan geçen gemileri, küçük balıkçı tekneleri seyretmek, martılara izlemek çok başka bir haz benim için. Süleymaniye?de Cuma namazı sonrası Kuru fasulye yemek ve daha bir sürü şey. Ya hepsi bir yana Galatasaray?ın evi İstanbul. Bu bile tek başına yeter benim burayı sevmeme. Yani nasıl yapacağım bilmiyorum. Ne istediğimi açıkçası pek bilmiyorum galiba. Hayat nereye sürüklerse orada olacağım.


11- Ankaralı olarak başkentin takımları hakkında ne düşünüyorsunuz? Ankaragücü, sizin için geçmişte ne anlam ifade ediyordu, şimdi ise bu kulübe bakış açınız nedir?

Ankaragücü tribünlerinde bir dönem çocukluğum geçti. Bundan bahsetmiştim. Ne olursa olsun Ankaragücü doğup büyüdüğüm yerin takımı diye bakmışımdır bu zamana kadar. Ama artık o kadar nefret ettim ki, düşsün diye dua eder oldum. Neden derseniz taraftarının tutumunu söyleyemem; çünkü eskiden çok daha kötüydü benim için. Olmasa da Ankara?da Galatasaraylı olmanın zorluğunu yaşayan insanları biliyorum bundan 10 12 sene kadar önce. Beni bu takımdan asıl soğutan yeni yönetimidir. Çok çirkin ya bir insanın Ankaralının parasını imkanlarını sömürerek 100 senelik kulübü çoluğuna çocuğuna oyuncak etmesi, yazık günah. Daha fazla bir şey söylemeyeyim bu güzel bölümde çirkinleşmek istemem ? .

12- Hangi sektörde iş hayatınızı sürdürmektesiniz? İşinizden memnun musunuz? İşinizin sevdiğiniz ve sevmediğiniz yönleri nelerdir?

Bu soruyu direkt geçiyorum çünkü hala öğrenci sayılırım ? .

Real_Madrid_Logo_by_zizou5.jpg

13- Real Madrid hayranlığının temelinde ne yatıyor? Real Madrid- Barselona rekabeti hakkında ne düşünüyorsunuz? Geçtiğimiz hafta sonunda oynanan El Clasico hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Ben ezelden beri Barselona?yı sevmemişimdir. Aslında işin temelinde bu yatıyor. Tabi Madrid şehrine olan sevgimin de bunda payı çok büyük. Sevmiyorum ya bu Katalanları burnu büyük, kibirli adamlar. Ama esasında yurt dışından sadece bir takım söyle derseniz, benim için her zaman River Plate başta olur.

El Clasico?da çok umutluydum ama gene kaybettik. Galiba benim şanssızlığım bu sene desteklediğim tüm takımlar tek bir derbi bile kazanamadılar. İçerde dışarıda yenildiler ? . Fakat şunu da söylemeliyim ki, Real Madrid Barselona maçı futbol olarak her zaman dünyanın 1 numralı maçı olmuştur.


14- Türkiye?nin siyasi gündemi son aylarda hatta son senelerde çok karışık. Her gün yeni bir olay oluyor ve bizler adeta enformasyon yağmuruna tutuluyoruz. O kadar çok olay oluyor ki, hangi sorun hakkında ne çözüm üretelim bilmiyoruz. Siyasilerin Türkiye?yi daha iyi yerlere gelebilmesi adına yaptığı çalışmaları ve ülkemizde olan biteni nasıl değerlendiriyorsunuz? Ülkemizin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Şu an kim doğruyu söylüyor pek kestiremiyorum. Aslında çok tehlikeli bir soru affınıza sığınarak bu soruyu çok derine inmeden geçiştirmek istiyorum.
Dedim ya kim doğru kim yanlış hiç kestiremiyorum, ama benim ülkemde gördüğüm çok ciddi bir tehlike var; çok ikileştirildik. Ya öylesindir ya da böyle. 3. bir ihtimal yok sanki ki bu çok tehlikeli bir durum. Bunun üstesinden millet olarak gelemezsek, Allah korusun çok gerilere gideriz. Dilim varmıyor ama 3. Dünya ülkesi olma belirtilerindendir bu. Ülkemizin geleceği ile ilgili çok umutluyum dersem mevcut durumda doğruyu söylemiş olmam. Ama umutsuz da değilim
.


15- Önceki soruya ek olarak Türkiye?de yaşanan olaylarda medyanın rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Türk basın sektörü hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?


Türkiye? de bir kısım basın var doğru ya da yanlış tavrı her zaman net. Cumhuriyet, Zaman gibi bunlara saygım çok büyüktür ve ikisini de her gün okurum. Bir kısım Medyada var ki tam kaypak. Hürriyet, Milliyet vs. bir bakarsınız, patronlarına ağır bir vergi cezası kesildi diye atıp tutarlarken, bir bakmışsın buzlar erimiş bu sefer 180 derece dönerler.

Ama maalesef ki sadece doğruları yazan, tamamen objektif bir basın kuruluşu yok bizim ülkemizde. Bu da çok acı bir durum ülkemiz için. Herkes Medyayı bir güç olarak elinde tutmaya çalıştıkça da bu düzelmeyecek maalesef.


16- Nasıl bir öğrencilik hayatı geçirdiniz? Forumdaki öğrenci arkadaşlarımıza, kardeşlerimize tavsiyeleriniz nelerdir?


Kötü bir öğrencilik hayatı geçiriyorum ne yalan söyleyeyim.

Öncelikle Üniversite sınavlarına girecek kardeşlerim için şunu söyleyeyim. Sakın ola ki tembellik edip çalışmamazlık etmeyin. Ya ne olacak varsayın ki 8 ay hapis hayatı yaşıyorum. Bu sınav hayatınızın o senesindeki en önemli şey olsun. Galatasaray da dahil olmak üzere hiçbir şeyin Öss? nin önüne geçmesine sakın izin vermeyin ve muhakkak istediğiniz bir bölümde okumaya gayret edin.

Üniversite hayatına adımını atmış kardeşlerim için ise nacizhane tavsiyem derslere devam edin. Çok fazla derse girmemezlik etmeyin. Zaten bunu yaptığınız da o okul her türlü biter. Onun dışında sosyal olun okul etkinliklerine katılın, kulüplere üye olun yani kendinizi her konuda geliştirmeye bakın. İlerde çok faydasını göreceksiniz.


l_online.jpg

17- Şamil Turançiftçi?nin bir günü nasıl geçer? Hobileri nelerdir, fobisi var mıdır? Yemek kültürünüzün baya geniş olduğunu öğrendik. Favori yemekleriniz nelerdir ve dışarıda yemek yediğinizde gittiğiniz tercih ettiğiniz mekanlar nerelerdir?

Şu sıralar dizimden dolayı günüm sırf yatış ile geçiyor ?.

Her yemeği yerim ama favori derseniz illa, içinde Patlıcan olan her yemek benim favorimdir.

Dışarda gittiğim bazı yerler var ama; tabii maddi olanakalrımızla orantılı olarak biraz salaş mekanlar. Mesela Fatih de Sur kebapçısı var oraya giderdim ara sıra ama Ntv?ye çıktıktan sonra baya pahalılaşmış pek gitmiyorum bu sıra. Çengelköy?de Durak büfe var yaptıkları her şey çok güzel gerçekten. Gene Çengelköy börekçisinde kahvaltı çok güzel. Beşiktaş da Soydan turşucusu müthişdir ve Büyük Kartal?ın arkasında ki Beşiktaş pilavcısını çok severim.
Bunların dışında fiyat performans olarak Çamlıca olsun, Arnavutköy olsun, Fethi Paşa korusu olsun, Paşalimanı olsun İBB? nin tesisleri de çok iyidir. Süleymaniye?de Kuru fasulye acayip güzeldir. Tabii bir de Eminönü balık ekmek klasiği var ki unutmamak gerekir. Bir de Aksaray Horhor?daki tüm kebapçılar.



kl_online.jpg

18- Gsbasket ile tanışmanız nasıl gerçekleşti? Burada edindiğiniz dostlukların sizin için önemi nedir, ve bu dostluklara ne kadar güveniyorsunuz?



Gsbasket pankartını görürdüm gittiğim maçlarda ve siteyi baya okurdum ama üye olmamıştım. 1 seneden fazla o şekilde takip ettikten sonra üye oldum ve bu güzel ortama girmiş oldum.

Ben buradan çok fazla insanla birebir görüştüm. Önder abi, Savaş abi, Onur abi, Cevdet abi, Her ne kadar artık beni sevmese de Kerem Porazan abi, Mithat abi, Eyüp abi gibi çok değerli büyüklerimle çok önemli paylaşımlarım oldu. Çok şeyler öğrendim hepsinden.

Kerem olsun, Arda olsun, Savaş olsun bu adamlar benim için çok önemlidir,değerlidir. Onlar benim arkadaşlarım. Ya hani Galatasaraylı ortak kimliği ile bir arada olduğum insanlar değil de her türlü derdimi veya onların sorunu, neşemizi, hüznümüzü beraber konuştuğumuz, paylaşımımızın çok üst düzeyde olduğum arkadaşlarım. Canlarım benim ya.

Uğur Yılmaz, Alperen Kaplan gibi kardeşlerimi gördükçe Galatasaray için değil de, daha çok ülkemin geleceği için mutlu oluyorum.

Eren Aydın olsun, Tugay olsun, Burak olsun, Emin olsun çok değerli kardeşlerim var. İsmini sayamadığım ilk etapta isimleri aklıma gelmeyen bütün kardeşlerimden özür diliyorum.

Eyüp Yıldız ile ilgili ayrı bir parantez açmak istiyorum. Uzunca bir dönem yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi desem yeridir. Öz abim yerine koydum, çok şey öğretti bana Galatasaraylılığa dair, ama 6 7 aydır ne arıyor ne soruyor. Galiba bizi artık çok önemsemiyor diye düşünüyorum. Abi sana çok kırgınım haberin olsun.


19- Daha önce Eyüp Yıldız ve Arda Öztürk?e sorduğumuz soruyu size de soralım. Geçtiğimiz yaz Kumburgaz?da yaşanan olayları bir tanık olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

Talihsiz bir gündü, ama biz orada bile Arda ile eğlenmeyi başarmıştık. Fenerbahçe tribünlerinden girip Aziz Yıldırımın ailesinden çıkmıştık ?, ama küfür çok kötü bir şey yaşça benden küçük kardeşlerime söylüyorum ? . Deniz bisikleti ile kıyıdan baya açılmışız, ama biz açıktan karaya baktığımız için çok fark etmedik durumu da ben herkesten önce karaya gelmiştim. Sahilden bizim bisiklet gözükmüyordu ben o zaman anlamıştım nasıl ciddi bir tehlike atlattığımızı.

Tabii birde Eyüp abinin Kerem?e söyledikleri çok komikti o zaman için.


20- Bu güzel söyleşi için çok teşekkür ederiz. Son olarak gsbasket üyelerine mesajınız nedir?
Hepinizi seviyorum arkadaşlar.


El Clasico: Hiç sorma direkt geç ?
Lionel Messi: Allah belanı versin ?
Giovani dos Santos: Olacak
Higuain: River Plate
Nargile ve hangi tat: Büyük Keyif, Gül-Bahreyn Nane karışık yanında da Türk kahvesi
Teknoloji: Hiç bana göre değil.


GSBASKET RÖPÖRTAJ EKİBİ
 
Re: Aile Toplantısı 13. Hafta Konuğu: Şamil Turançiftçi

Güzel bir söyleşi olmuş. En az atlayarak okuduğum söyleşi bu oldu :)

Elinize sağlık.
 
Re: Aile Toplantısı 13. Hafta Konuğu: Şamil Turançiftçi

Pazar gününün yorgunluğunun üstüne iş yorgunluğu da eklenince vurup kafayı yattım. Uykunun üstüne güzel bir süpriz oldu desem yeridir. Artık umudumu kesmiştim bu röportajdan. : )

Röportaj akıcı, samimi, gençler açısından eğitici... Kısaca çok güzel bir röportaj, emeği geçenlere teşekkürler.

Bu arada Şamil Ankara´yı tasvir ederken vay anasını yahu 32 yıldır yaşadığım şehir neymiş de ben bilmiyormuşum dedim. : ) Röportajda Şamil´in söylediği gibi "bakış açısı" işte... Hayata da insanlara da hep iyi tarafından bakar, umarım hayat onun bu iyi niyetini suistimal etmez hiçbir zaman.
 
Teşekkürler. Son röportajları yayınlamada geç kalıyoruz, doğru; ama sonunda da yayımlıyoruz. :) Beklettik, kusura bakmayın. Ben de birkaç kere okudum. Sorulara verdiği yanıtlar çok içten ve iyiydi.
Teşekkürler, Şamil abi...
 
Re: Aile Toplantısı 13. Hafta Konuğu: Şamil Turançiftçi

Onur Yavuz' Alıntı:
Artık umudumu kesmiştim bu röportajdan. : )

ah şu Onur Yavuz yok mu :)

haklısınız bu aralar biraz derslerim yoğun ve sorunun büyük bir kısmı benden kaynaklanıyor sağolsun Yigit kardeşim bütün işleri halledip bana yolluyor bende 3-4 gün bekliyor röpörtaj düzenlemeler,resimler vb... işler için herkesten özür diliyorum bundan sonra gecikmeleri en aza indirecem.

başka bir röpörtajda görüşmek üzere ;)
 

Üst