Kadın basketbolunu yönetmemizde bir sorun olduğu muhakkak. Erkeklerde sorun halloldu çünkü Oktay Mahmuti gibi bir isim var. Ceyhun Yıldızoğlu o güveni vermiyor. İki yıldır aldığımız yenilgiler, takımın geriye düştüğünde hemen dağılması ve milli takım hocası olmasına rağmen yaptığı yerli transferler başarısız. Umut vaadeden hiç bir oyuncuyu alamadık. (piyangodan çıkan Ayşe Cora hariç) Türk oyuncularımızın savunmaları iyi ancak şut yüzdeleri çok düşük. Hocanın bunu görüyor olması gerek. Tarsus maçında da yazdığım gibi, maşallah Tarsus'un yerli oyuncuları takır takır atıyor. Bu düşünülerek takviye yapılması gerekirdi. Bizde de suç var. Saplantı haline getirmişiz. Birsel ve Nevriye'nin dışındakileri beğenmiyoruz. Hadi biz beğenmiyoruz da Ceyhun Hoca da mı beğenmiyor? Yabancı oyuncular için kimse bir şey diyemez zaten, dünyanın en iyi oyuncuları onlar.
Oyunun gidişatında yapılan acemilikler, bunlara doğru müdahale edilememesi, bütün bunlar Ceyhun Hoca'ya fazla inanmamamıza neden oluyor. Bu yıl neden bu kadar zorlu gruba düştük? Geçen yıl oynadığımız maçları hatırlayın. Geçen yılki kadromuz çok mu kötüydü?
Hocanın önce bu güveni sağlaması lazım. Bu saatten sonra bu sağlanır mı? Bence sağlanabilir ama daha cesur olmalı. Elinde dünyanın en iyi oyuncularının olması belki aynı zamanda dezavantajdır. Dün Ros casares'i ya da Halcon'u izlerken hep bir oyun felsefesini görüyoruz. Ortada oynanan bir basketbol var. Planları olan bir takım var. Savunmada ve hücumda alternatifleri olan bir takım. Bizde bu yok. İki yıldır yok. Geçen yıl da yoktu bu yıl da yok. O plan tutar ya da tutmaz ama bir oyun kimliğidir. Sonuçta Taurasi gününde olmaz, Işıl düşük yüzdeli atar, Tina rebound verir ama takım bir oyun oynadı diyebiliriz. Oysa bizde bu neredeyse hiç olmadı. Örneğin milli takımda Işıl Birsel ikilisini çok iyi kullanmıştı. Benzer hamleler yapabilirdi. Yine de çok geç sayılmaz. Sadece yabancı oyuncu değil (örneğin Avrupalı uzun), yerli oyuncu takviyesi de yapılmalı. bu kadar para harcanarak kurulan bir takımın kendi sahasında 30 sayı fark yeme lüksü yok. Fenerbahçe'ye yenilebiliriz ama ligin kalan kısmını ve Euroleague'i kurtarabiliriz. Hocanın bunu düşünerek kendi özeleştirisini yapması gerekiyor.
Oyuncularımızı da eleştirebilmeliyiz. Suçu sadece hocaya bulmamak lazım. Şaziye faullü savunma yapıyor. Işıl şut atmaktan korkuyor. Prince'de takım oyunu mentalitesi yok, Diana hemen sinirleniyor. Bütün bunları toparlamak da birkaç takviyeyle hocaya kalıyor. Lütfen cesur olalım. Yerli oyuncuları ve Avrupalıları uzun vadeli düşünelim. Ben her şeye rağmen daha iyi bir 'takım' olabileceğimize inanıyorum.
Oyunun gidişatında yapılan acemilikler, bunlara doğru müdahale edilememesi, bütün bunlar Ceyhun Hoca'ya fazla inanmamamıza neden oluyor. Bu yıl neden bu kadar zorlu gruba düştük? Geçen yıl oynadığımız maçları hatırlayın. Geçen yılki kadromuz çok mu kötüydü?
Hocanın önce bu güveni sağlaması lazım. Bu saatten sonra bu sağlanır mı? Bence sağlanabilir ama daha cesur olmalı. Elinde dünyanın en iyi oyuncularının olması belki aynı zamanda dezavantajdır. Dün Ros casares'i ya da Halcon'u izlerken hep bir oyun felsefesini görüyoruz. Ortada oynanan bir basketbol var. Planları olan bir takım var. Savunmada ve hücumda alternatifleri olan bir takım. Bizde bu yok. İki yıldır yok. Geçen yıl da yoktu bu yıl da yok. O plan tutar ya da tutmaz ama bir oyun kimliğidir. Sonuçta Taurasi gününde olmaz, Işıl düşük yüzdeli atar, Tina rebound verir ama takım bir oyun oynadı diyebiliriz. Oysa bizde bu neredeyse hiç olmadı. Örneğin milli takımda Işıl Birsel ikilisini çok iyi kullanmıştı. Benzer hamleler yapabilirdi. Yine de çok geç sayılmaz. Sadece yabancı oyuncu değil (örneğin Avrupalı uzun), yerli oyuncu takviyesi de yapılmalı. bu kadar para harcanarak kurulan bir takımın kendi sahasında 30 sayı fark yeme lüksü yok. Fenerbahçe'ye yenilebiliriz ama ligin kalan kısmını ve Euroleague'i kurtarabiliriz. Hocanın bunu düşünerek kendi özeleştirisini yapması gerekiyor.
Oyuncularımızı da eleştirebilmeliyiz. Suçu sadece hocaya bulmamak lazım. Şaziye faullü savunma yapıyor. Işıl şut atmaktan korkuyor. Prince'de takım oyunu mentalitesi yok, Diana hemen sinirleniyor. Bütün bunları toparlamak da birkaç takviyeyle hocaya kalıyor. Lütfen cesur olalım. Yerli oyuncuları ve Avrupalıları uzun vadeli düşünelim. Ben her şeye rağmen daha iyi bir 'takım' olabileceğimize inanıyorum.