Eurobasket 2009 | TÜRKİYE: 69 - Sırbistan: 64

Maçlar burada konuşuluyormuş, kimse söylemiyor. :)

**

Hidayet kariyerinin en kötü maçlarından birini çıkardı, belki de en kötüsünü ama uzatmada sayı yemeyen bir takım sonuna kadar kazanmayı haketmiş demektir.

Kerem Tunçeri 9 sayı - 7 asist.

Ersan İlyasova 22 sayı - 11 ribaund

Takım savunmasının üstüne bu iki önemli performans getirdi maçı bize özellikle Kerem'in ikili oyunlardaki etkinliği çok verimli oldu hücumlarda.

Hidayet 1/16 atarken, Ömer Aşık 9 serbest atış kaçırmışken biz Sırbistan'ı yeniyorsak eğer bu takım ancak ayakta alkışlanır..

Helal olsun hepsine..
 
istatistik her şey değil diyoruz da şöyle bir maçta ersan'ın istatistikleri inanılmaz.. bu kadar kısır bir maç için çok iyi.. hidayet'in yanlış şut seçimi ile sakatlığı arasında bir bağlantı kuramıyorum. problemli olabilir, buna rağmen oynuyoır da olabilir de kötü şut seçimi beyinle ilgili bir durum. faul çizgisi üzerinde sırtı dönük topu alıp, fade away atabilen 3-4 tane insanoğlu vardır.. kobe, mj falan gibi.. bu kadar da suyunu çıkarmamak lazım.. biraz inada bindi iş.. elinde patlayan toplara bir şey demiyorum ama 1/16 abartı kötü.. sürenin yarısını bekir ile paylaşsa bence hem kendisi, hem de tanjevic için daha iyi olurdu.. galibiyete tabii ki çok sevindim ama bir türk olmasam, asla türkiyenin maçlarını izlemezdim.. insanı basketbol izlemekten soğutan bir savunma.. bu tabii gururlanılacak bir şey ama temaşa sıfıra iniyor. slovenya'yı durdurmak daha kolay.. yenmek istersek yenebiliriz diyorum..
 
İstatislikler , top kaybı , serbest atış vb. kavramların kifayetsiz olduğu bir maçtı.
Röportajlara dikkat ettiyseniz , herkes Slovenya maçını düşünmeye başlamıştı.
Büyük takım olmak , sadece maç kazanmak veya fiziksel üstünlükle olmuyor.İşte bu mentalite artık bizde var , bence bu en olumlu değişimdir bizim için ...
 
Bu maçta unutulan isim de Sinan Güler oldu..10 dakika oynadı sadece, 5 sayı 2 asist, 2'si hücum ribaundu olmak üzere 3 de ribaund. Elini soktuğu, tiplediği ribaundları da eklemek lazım tabii. O da çok iyi bir turnuva geçiriyor şu ana kadar.

Ender'in yay çevresinde gezinip, bitime beş saniye kala kafayı önüne eğerek yaptığı klasik dalışlarını da epeyce izlemek zorunda kaldık Kerem kenarda dinlenirken..

Hidayet'i söylemeye gerek yok zaten, bir daha kariyeri boyunca böyle bir maç çıkartır mı hiç zannetmiyorum ben. Şutu da geçtim, 3-4 pozisyonda 5'e 4 hücum yedik resmen, geri koşamadı. Halen bu inat neyin nesi çözmek zor. Gerçi İhsan Bayülken hala Hidayet'ten bulabileceğimiz bir sayı falan diye sayıklıyordu uzatmanın sonlarına doğru..

Ortaya böylesine karakter koyan bir takıma eleştiri getirmek de insanın içini burkuyor ama Barış Hersek&Bekir Yarangüme'nin yanında bir de bugün Engin Atsür'e hiç süre veremeyince rotasyon hepten yokoldu..

Evimizde oynadığımız ve çokça onun gazıyla mücadele ettiğimiz şampiyonadan sonra ilk kez gurur duyacağımız, ortaya karakter koyan bir takımımız var.
 
İnanılmaz bir savunma ve inanılmaz bir mücadele...

Bu her iki takım içinde geçerliydi, aslında. Sırplar da biz de bir ara sadece savunma ile meşgul idik. Skor uzun süre takılıp kaldı. Zaten uzatmanın skoru da bunun bir nevi özeti. Ancak daha çok isteyen ve daha çok inanan biz olduğumuzdan dolayı öne fırladık.

Sırplar'da Teodosic dışında oyuna yaratıcılık katan yoktu. Biz ise Hido'nun ve hücumumuzun kötü olduğu bir maçta savunmamızla yine sonuca gittik. Kerem'e büyük bir alkış gerekli. Takımı inanılmaz yönlendiriyor. Umarım turnuvanın sonu da böyle gelir...

Ersan'a da bir çift söz lazım. Barcelona, Ersan'ı baya büyütmüş. Her topa elini sokuyor. Hücum ribaundlarında var, defansta var. Bu sene NBA'de umarım kalıcı olur...
 

Üst