Bir aralar Evren Abi ile bir röportaj yapmıştık,sezon başı. Kendisinin bize gelmesi,gelebileceği gibi şeyler konuşuluyor. Ekleyim diye düşündüm;lüzumsuz bulunursa silinebilir tabii...
AK:
Öncelikle bayramınızı kutluyorum. Ayrıca antrenman yorgunluğuna rağmen bizi kırmayıp röportaj isteğimize olumlu yanıt verdiniz. Çok teşekkürler.
İlk olarak bize biraz kendinden bahseder misin? Basketbola nasıl, nerde, ne zaman başladınız?
EB:
Bende senin bayramını kutluyorum teşekkür ederim.
Basketbola 1997 senesinde Mako Spor?da başladım.
Aslında basketbola başlayışım biraz enteresandı. Ben futbol oynamayı çok seviyordum. O zamanlarda abim basketbol oynuyordu. Onun antrenmanlarını izliyordum. Futbolda da bir o kadar iyi olmama rağmen zamanla basketbol ağır bastı.
AK:
Hazır ağabeyinizden bahsetmişken, bu yıl bir kez daha birlikte oynayacaksınız sanırım.
Bu sizi heyecanlandırıyor mu? Nasıl bir duygu bu? Birbirinize katkı sağlıyor musunuz?
EB:
Bu bana heyecandan çok güven veriyor. Çok keyifli çok güzel bir duygu bizim için. İkimizde neleri yapabileceğimizi yani özelliklerimizi çok iyi bildiğimiz için artı bir katkısı oluyor. Zaman zaman anlaşamadığız noktalar da oluyor oyun içersinde ama sonucu olumlu nasıl yapabiliriz diye birbirimizin destekçisi oluyoruz, böylelikle eksikliklerimizi de daha kolay gidebiliyoruz.
AK:
Şu an altyapıdan yetişmekte olan gençlere NBATURKA aracılığı ile verebileceğiniz bir mesaj var mı?
EB:
Evet tabiî ki de. Bende genç sayılırım. Genel olarak şunu söylemeliyim, eğitimlerini öncelikle en iyi şekilde sürdürmeliler, basketbolun yanında kişisel gelişimleri çok önemli. Kendisini ifade edebilmeli bir basketbolcu. Bu kendilerine olan güvenlerini kazanmalarına yardımcı olacaktır. Basketbolcu olmaktan başka çarem yok diye düşünmemeliler. Antrenmanlarına, beslenmelerine, uykularına dikkat etmeliler.
Disiplin ve çalışmak bu işin anahtarı bence. Bunu ben kendime de söylüyorum aslında çünkü bende bu kurallar çerçevesinde hareket ediyorum ve böyle devam etmeliyim. Sonuçta bende sizler gibiyim sadece tecrübem fazla başka bir fark yok. Son olarak kesinlikle pes etmeyin, geri adım atmayın çalışmayı sevin...
AK:
Gençlerimiz bu tavsiyelere kulak verseler iyi olur. Bizim altyapılarda oynayan oyuncularımız için en büyük problem okul oluyor genelde. Okul-basketbol dengesini nasıl kurmalılar sence Evren?
EB:
Liseye kadar basketbol ve okullarını birlikte götürebilirler. Benim demek istediğim liseye kadar olan kısmı rahatlıkla götürebilirler. Ama olay sınıf geçmek olmamalı. Kendilerini geliştirmeliler. Basketbolcu zeki olmalı, devamlı uyanık olmalılar onlar da. Normal hayatta da, boş zamanlarda kitap okumalılar. Değişik, güzel insanlar tanımalılar, kendilerini bu şekilde geliştirebilirler.
Zamanınızı, neyi niçin yapılamayacağını değil, neyi nasıl yapılabileceğini anlatan insanlarla geçirin.
AK:
Gerçekten de öyle. Bunun yanında ben de üniversite mezunu basketbolcular tanıyorum. Hem de bölümleri spor ile ilgili olmamasına rağmen üniversite bitirmiş kişiler bunlar. Onları kendilerine örnek alabilirler.
EB:
Kesinlikle
AK:
O zaman biraz daha yaklaşalım günümüze ve geçen sezondan bahsedelim. Nasıl geçti Evren Büker ve Oyak Renault adına geçtiğimiz yıl?
EB:
Geçen sene lige kötü başlamamıza rağmen Türkiye Kupası?yla birlikte bana göre 2. devrenin en başarılı takımıydık. Türkiye Kupası finali oynamak inanılmaz bir tecrübe. Genel olarak sezonu iyi geçirdiğimizi düşünüyorum.
Kendi adıma konuşacak olursam, her gecen sene performansımın üstüne koymam gerektiğini biliyorum ve geçen sene benim açımdan çok iyi geçti. Bazı şeyleri daha net yapmaya başladım ama tabiî ki de çok eksiğim var. İyi oynadığım maçlardan sonra bile kendimi eleştiren birisiyim. Eksiklikler ararım, kasetlerimi izliyorum, başka liglerdeki maçları izliyorum. Kendimi geliştirmek için her şeyi deniyorum.
Bu yaz ekstradan antrenman yapma fırsatım oldu. Genel olarak da bunu devam ettiriyorum. Şut antrenmanı en ağırlık verdiğim antrenmandı.
AK:
Gerçekten de Türkiye Kupası'nda final oynayarak büyük sükse yapmıştınız. O sekizli finaldeki diğer takımların bütçeleri ile sizin bütçeniz karşılaştırışınca bu başarınızın ne derece değerli olduğu daha iyi anlaşılıyor.
Evet, Evren, takım ve kendin adına hedeflerinden bahsedelim istersen birazda. İlk olarak bu yıl için amacınız nedir takım olarak? Senin amacın nedir kendi adına. Yani bir sayı ribaunt vb. alanlarda istatistiki hedef koydun mu kendine?
EB:
Evet takım olarak bu sene geçen seneki havayı yakalamak en büyük hedefimiz. İstatistiki bir hedef vermek gerekirse, sıralamada geçen senekinden daha iyi bir yerden bitirmek sezonu asıl hedef. Bana göre bu? Başarılı olmak tamamı ile takım olmaktan geçiyor. Bunun bütçeyle bir alakası yok bence. Sonuçta karşımızda oynayan rakibimiz de insan. Elimizden bir şeylerin gelmesi lazım. Mücadeleci, kabullenmeyen, her şeyi dert eden, çok çalışan biri olursak eğer, başarılı olmamak için bir sebebimiz yok diye düşünüyorum.
Benim kendi amacım ise, bu seneyi geçen seneden daha iyi geçirmek, kafamda şu kadar sayı, şu kadar ribaunt alayım diye düşünmedim. Bireysel olarak düşünmem de? Takımımın kazanması için her şeyi yapmalıyım. Bu şekilde düşünüyorum. Mesela sayı atmaktan çok, asist yapmayı daha çok seviyorum. Tabi ki istatistik önemli ama ben biraz karşıyım buna. Bencilliğe yol açabilir. Aklım işin hiç o tarafında değil açıkçası iyi oynuyorsam zaten bir değer ortaya çıkacaktır.
Hedefim Avrupa?da oynamak. İtalya ve İspanya liglerini takip ediyorum. En büyük hedefim buralarda oynayabilmek. Ama gelecek neler getirecek kestirmek güç. Bana düşen çok çalışmak. Sezon bitene kadar her şeyimi sahaya yansıtmak.
AK:
Bu açıklamalarından; pes etmeyen, ekip ruhuna sahip birisi olduğunu anlıyoruz. Bu tezimizi de sahadaki davranışların destekliyor.
Hedeflerin içerisinde bu sene All-Star olmak da var mı? Tek cümle ile lütfen...
EB:
Kesinlikle evet.
AK:
Az önce İtalya ve İspanya'da oynamak istediğini söylemiştin. İspanya şu an için Avrupa'nın tartışmasız en iyi ligi. Fakat ikinci en iyi lig konusunda sıkı tartışmalar yaşanıyor. Senin İtalya'da oynamak istemendeki sebep ne?
EB:
Açıkçası Avrupa'da İtalya Ligi dememin sebebi, mesela Siena'nın küçük bir şehir olmasına rağmen neler yapabildiğini görmemiz geçen sene. Yani açıkçası Siena'da oynamak istememden dolayı İtalya'da dedım. Tabi bır de değişik kültürler tanımak istiyorum. Bu da önemli benim içim.
AK:
Milli Takımımız'ı yakından takip ediyorsun mutlaka. Orada da geçen sene değil ondan önceki sene seninle yaklaşık aynı yaşta ve yaklaşık aynı seviye bir kulüpte forma giyen Sinan Güler de vardı. Sende de o potansiyel kesinlikle var. Acaba Eurobasket 2009,ya da 2010'daki Dünya Şampiyonası ile ilgili bir hedefin var mı? Bu konuda Tanjevic ile bir görüşmen oldu mu?
EK:
Milli takımda oynamak herkesin hayalidir. Benim de hayalim elbette ki.
Kesinlikle hedefim Milli Takım'da olmak. 2010 yılında bizim ülkemizde yapılacak Dünya Şampiyonası?nda Milli formayı gıymek.
AK:
Transfere geçelim istersen. Ligi domine eden, hedefi büyük takımlar peşinde. Bu konu hakkında ki düşüncelerin nedir?
EB:
Şu anda sözleşmem devam ediyor, ben Oyak Renaultda oynamaktan dolayı mutluyum. Sezon sonunda sözleşmem bitecek sezon sonunda degerlendırme yapma zamanım olucak
AK:
Pekala Evren,transferinden de bu şekilde bahsetmiş olduk. Antrenörünüz nasıl birisi? Yücel Platin hakkında neler söylemek istersin?
EB:
Yücel Abi gerçekten çok iyi niyetli birisi, gençlere güvenen birisi. Onların gelişimine katkıda bulunmaktan zevk alan, çalışmayı ve disiplini seven birisi.
AK:
Bu kadar basketbol yeter herhalde. Biraz da yaşamış olduğun güzel ve Yeşil Bursa'dan bahsedelim. Nasıl bir durum Bursa'da yaşamak? Uludağ, Mudanya, Ulucamii, Osmangazi Türbesi gibi hem doğal olarak hem de tarihi yönden turist çekebilecek yemyeşil bir şehir Bursa. Sen ne düşünüyorsun bu konu hakkında?
EB:
Herhalde çok şanslıyız. Gerçi herkes için doğup büyüdüğü yer güzeldir ama Bursa gerçekten çok güzel bir şehir. Bursa'da yaşamak çok keyifli. Var mıdır ki başka bir yer, dağı ile denizi ile her mevsimi aynı lezzete yaşayabilen... Tarihi, havası, kaplıcaları, insanı gerçekten büyülüyor. Herhalde başka bir şehirde doğmuş ve büyümüş olsam yaşamak için Bursa'yı tercih ederdim.
Son zamanlarda yolların daha iyi hale getirilmesi ve bazı düzenlemelerin de yapılmasından sonra Bursa'ın bir çok Avrupa Şehrinden daha güzel olduğunu söyleyebilirim.
AK:
Bize çok uzun bir zaman ayırdın teşekkürler. Son olarak buradan NBATURKA ailesine söylemek istediğin birşey var mı onu soralım sana?
EB:
Ben teşekkür ederim. Çok keyifli bir söyleşi oldu benim açımdan da. NBATurka gerçekten güzel, gelişen olayları iyi takip eden ve en doğru şekilde bize ulaştıran kaliteli bir site. Herkesin takip etmesi gereken bu siteyi hazırlayanlara da şükranlarımı sunuyorum.
NBATURKA adına yapmıştım röportajı,NBATURKA...
AK:
Öncelikle bayramınızı kutluyorum. Ayrıca antrenman yorgunluğuna rağmen bizi kırmayıp röportaj isteğimize olumlu yanıt verdiniz. Çok teşekkürler.
İlk olarak bize biraz kendinden bahseder misin? Basketbola nasıl, nerde, ne zaman başladınız?
EB:
Bende senin bayramını kutluyorum teşekkür ederim.
Basketbola 1997 senesinde Mako Spor?da başladım.
Aslında basketbola başlayışım biraz enteresandı. Ben futbol oynamayı çok seviyordum. O zamanlarda abim basketbol oynuyordu. Onun antrenmanlarını izliyordum. Futbolda da bir o kadar iyi olmama rağmen zamanla basketbol ağır bastı.
AK:
Hazır ağabeyinizden bahsetmişken, bu yıl bir kez daha birlikte oynayacaksınız sanırım.
Bu sizi heyecanlandırıyor mu? Nasıl bir duygu bu? Birbirinize katkı sağlıyor musunuz?
EB:
Bu bana heyecandan çok güven veriyor. Çok keyifli çok güzel bir duygu bizim için. İkimizde neleri yapabileceğimizi yani özelliklerimizi çok iyi bildiğimiz için artı bir katkısı oluyor. Zaman zaman anlaşamadığız noktalar da oluyor oyun içersinde ama sonucu olumlu nasıl yapabiliriz diye birbirimizin destekçisi oluyoruz, böylelikle eksikliklerimizi de daha kolay gidebiliyoruz.
AK:
Şu an altyapıdan yetişmekte olan gençlere NBATURKA aracılığı ile verebileceğiniz bir mesaj var mı?
EB:
Evet tabiî ki de. Bende genç sayılırım. Genel olarak şunu söylemeliyim, eğitimlerini öncelikle en iyi şekilde sürdürmeliler, basketbolun yanında kişisel gelişimleri çok önemli. Kendisini ifade edebilmeli bir basketbolcu. Bu kendilerine olan güvenlerini kazanmalarına yardımcı olacaktır. Basketbolcu olmaktan başka çarem yok diye düşünmemeliler. Antrenmanlarına, beslenmelerine, uykularına dikkat etmeliler.
Disiplin ve çalışmak bu işin anahtarı bence. Bunu ben kendime de söylüyorum aslında çünkü bende bu kurallar çerçevesinde hareket ediyorum ve böyle devam etmeliyim. Sonuçta bende sizler gibiyim sadece tecrübem fazla başka bir fark yok. Son olarak kesinlikle pes etmeyin, geri adım atmayın çalışmayı sevin...
AK:
Gençlerimiz bu tavsiyelere kulak verseler iyi olur. Bizim altyapılarda oynayan oyuncularımız için en büyük problem okul oluyor genelde. Okul-basketbol dengesini nasıl kurmalılar sence Evren?
EB:
Liseye kadar basketbol ve okullarını birlikte götürebilirler. Benim demek istediğim liseye kadar olan kısmı rahatlıkla götürebilirler. Ama olay sınıf geçmek olmamalı. Kendilerini geliştirmeliler. Basketbolcu zeki olmalı, devamlı uyanık olmalılar onlar da. Normal hayatta da, boş zamanlarda kitap okumalılar. Değişik, güzel insanlar tanımalılar, kendilerini bu şekilde geliştirebilirler.
Zamanınızı, neyi niçin yapılamayacağını değil, neyi nasıl yapılabileceğini anlatan insanlarla geçirin.
AK:
Gerçekten de öyle. Bunun yanında ben de üniversite mezunu basketbolcular tanıyorum. Hem de bölümleri spor ile ilgili olmamasına rağmen üniversite bitirmiş kişiler bunlar. Onları kendilerine örnek alabilirler.
EB:
Kesinlikle
AK:
O zaman biraz daha yaklaşalım günümüze ve geçen sezondan bahsedelim. Nasıl geçti Evren Büker ve Oyak Renault adına geçtiğimiz yıl?
EB:
Geçen sene lige kötü başlamamıza rağmen Türkiye Kupası?yla birlikte bana göre 2. devrenin en başarılı takımıydık. Türkiye Kupası finali oynamak inanılmaz bir tecrübe. Genel olarak sezonu iyi geçirdiğimizi düşünüyorum.
Kendi adıma konuşacak olursam, her gecen sene performansımın üstüne koymam gerektiğini biliyorum ve geçen sene benim açımdan çok iyi geçti. Bazı şeyleri daha net yapmaya başladım ama tabiî ki de çok eksiğim var. İyi oynadığım maçlardan sonra bile kendimi eleştiren birisiyim. Eksiklikler ararım, kasetlerimi izliyorum, başka liglerdeki maçları izliyorum. Kendimi geliştirmek için her şeyi deniyorum.
Bu yaz ekstradan antrenman yapma fırsatım oldu. Genel olarak da bunu devam ettiriyorum. Şut antrenmanı en ağırlık verdiğim antrenmandı.
AK:
Gerçekten de Türkiye Kupası'nda final oynayarak büyük sükse yapmıştınız. O sekizli finaldeki diğer takımların bütçeleri ile sizin bütçeniz karşılaştırışınca bu başarınızın ne derece değerli olduğu daha iyi anlaşılıyor.
Evet, Evren, takım ve kendin adına hedeflerinden bahsedelim istersen birazda. İlk olarak bu yıl için amacınız nedir takım olarak? Senin amacın nedir kendi adına. Yani bir sayı ribaunt vb. alanlarda istatistiki hedef koydun mu kendine?
EB:
Evet takım olarak bu sene geçen seneki havayı yakalamak en büyük hedefimiz. İstatistiki bir hedef vermek gerekirse, sıralamada geçen senekinden daha iyi bir yerden bitirmek sezonu asıl hedef. Bana göre bu? Başarılı olmak tamamı ile takım olmaktan geçiyor. Bunun bütçeyle bir alakası yok bence. Sonuçta karşımızda oynayan rakibimiz de insan. Elimizden bir şeylerin gelmesi lazım. Mücadeleci, kabullenmeyen, her şeyi dert eden, çok çalışan biri olursak eğer, başarılı olmamak için bir sebebimiz yok diye düşünüyorum.
Benim kendi amacım ise, bu seneyi geçen seneden daha iyi geçirmek, kafamda şu kadar sayı, şu kadar ribaunt alayım diye düşünmedim. Bireysel olarak düşünmem de? Takımımın kazanması için her şeyi yapmalıyım. Bu şekilde düşünüyorum. Mesela sayı atmaktan çok, asist yapmayı daha çok seviyorum. Tabi ki istatistik önemli ama ben biraz karşıyım buna. Bencilliğe yol açabilir. Aklım işin hiç o tarafında değil açıkçası iyi oynuyorsam zaten bir değer ortaya çıkacaktır.
Hedefim Avrupa?da oynamak. İtalya ve İspanya liglerini takip ediyorum. En büyük hedefim buralarda oynayabilmek. Ama gelecek neler getirecek kestirmek güç. Bana düşen çok çalışmak. Sezon bitene kadar her şeyimi sahaya yansıtmak.
AK:
Bu açıklamalarından; pes etmeyen, ekip ruhuna sahip birisi olduğunu anlıyoruz. Bu tezimizi de sahadaki davranışların destekliyor.
Hedeflerin içerisinde bu sene All-Star olmak da var mı? Tek cümle ile lütfen...
EB:
Kesinlikle evet.
AK:
Az önce İtalya ve İspanya'da oynamak istediğini söylemiştin. İspanya şu an için Avrupa'nın tartışmasız en iyi ligi. Fakat ikinci en iyi lig konusunda sıkı tartışmalar yaşanıyor. Senin İtalya'da oynamak istemendeki sebep ne?
EB:
Açıkçası Avrupa'da İtalya Ligi dememin sebebi, mesela Siena'nın küçük bir şehir olmasına rağmen neler yapabildiğini görmemiz geçen sene. Yani açıkçası Siena'da oynamak istememden dolayı İtalya'da dedım. Tabi bır de değişik kültürler tanımak istiyorum. Bu da önemli benim içim.
AK:
Milli Takımımız'ı yakından takip ediyorsun mutlaka. Orada da geçen sene değil ondan önceki sene seninle yaklaşık aynı yaşta ve yaklaşık aynı seviye bir kulüpte forma giyen Sinan Güler de vardı. Sende de o potansiyel kesinlikle var. Acaba Eurobasket 2009,ya da 2010'daki Dünya Şampiyonası ile ilgili bir hedefin var mı? Bu konuda Tanjevic ile bir görüşmen oldu mu?
EK:
Milli takımda oynamak herkesin hayalidir. Benim de hayalim elbette ki.
Kesinlikle hedefim Milli Takım'da olmak. 2010 yılında bizim ülkemizde yapılacak Dünya Şampiyonası?nda Milli formayı gıymek.
AK:
Transfere geçelim istersen. Ligi domine eden, hedefi büyük takımlar peşinde. Bu konu hakkında ki düşüncelerin nedir?
EB:
Şu anda sözleşmem devam ediyor, ben Oyak Renaultda oynamaktan dolayı mutluyum. Sezon sonunda sözleşmem bitecek sezon sonunda degerlendırme yapma zamanım olucak
AK:
Pekala Evren,transferinden de bu şekilde bahsetmiş olduk. Antrenörünüz nasıl birisi? Yücel Platin hakkında neler söylemek istersin?
EB:
Yücel Abi gerçekten çok iyi niyetli birisi, gençlere güvenen birisi. Onların gelişimine katkıda bulunmaktan zevk alan, çalışmayı ve disiplini seven birisi.
AK:
Bu kadar basketbol yeter herhalde. Biraz da yaşamış olduğun güzel ve Yeşil Bursa'dan bahsedelim. Nasıl bir durum Bursa'da yaşamak? Uludağ, Mudanya, Ulucamii, Osmangazi Türbesi gibi hem doğal olarak hem de tarihi yönden turist çekebilecek yemyeşil bir şehir Bursa. Sen ne düşünüyorsun bu konu hakkında?
EB:
Herhalde çok şanslıyız. Gerçi herkes için doğup büyüdüğü yer güzeldir ama Bursa gerçekten çok güzel bir şehir. Bursa'da yaşamak çok keyifli. Var mıdır ki başka bir yer, dağı ile denizi ile her mevsimi aynı lezzete yaşayabilen... Tarihi, havası, kaplıcaları, insanı gerçekten büyülüyor. Herhalde başka bir şehirde doğmuş ve büyümüş olsam yaşamak için Bursa'yı tercih ederdim.
Son zamanlarda yolların daha iyi hale getirilmesi ve bazı düzenlemelerin de yapılmasından sonra Bursa'ın bir çok Avrupa Şehrinden daha güzel olduğunu söyleyebilirim.
AK:
Bize çok uzun bir zaman ayırdın teşekkürler. Son olarak buradan NBATURKA ailesine söylemek istediğin birşey var mı onu soralım sana?
EB:
Ben teşekkür ederim. Çok keyifli bir söyleşi oldu benim açımdan da. NBATurka gerçekten güzel, gelişen olayları iyi takip eden ve en doğru şekilde bize ulaştıran kaliteli bir site. Herkesin takip etmesi gereken bu siteyi hazırlayanlara da şükranlarımı sunuyorum.
NBATURKA adına yapmıştım röportajı,NBATURKA...