Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 31 Ağu 2004
- Mesajlar
- 487
- Tepkime puanı
- 2
- Yaş
- 43
- Konum
- Bursa / İstanbul
- Web sitesi
- www.nasa.gov
bu kesinlikle maç topiği değildir.. sadece basketbol topiğide değildir.
birşeyler anlatmak istiyorum son dsi maçındaki bir olay üzerine...
maç bitti a takımın bench oyuncularının aynı zamanda genç takım kadrosunda olması neticesinde rahat bir galibiyet oldu ama konu bu değil..
çok emin olmamakla birlikte hilalle eşleştiğini sandığım bir genç dsi li oyuncu maç bittiği gibi üzerine değiştirdikten sonra soluğu yanımızda aldı. ve bazı serzenişlerde bulundu.
maç esnasında oyun içinde çıkarttığı seslerin taklit edildiğini ve aşağılandığını ima eden bir konuşma yaptı. ve basketbolda her iki takımın birbirine fark atabileceğini uzun uzun anlattı.. ve yaptığımızı düşündüğü şeyin yanlış olduğunu ifade etti..
bende bunun üzerine hem ona bişeyler söyledim hemde bu site aracılığıyla ben ve bazı arkadaşlarımın genel duruşunu anlatmak istedim..
sahada bir emek varsa ve bunu gösteren kim olursa olsun uğruna mücadele ettiği formanın rengine bakmaksızın alkışlarız, tabiiki bu gs li olursa çoşkumuz artar ancak bu emeği gösteren gencecik bir kızsa henüz basketbol kariyerlerinin başlarındaysa, onun şevkini kıracak, kalbini kıracak her hareketten kaçınırız. yüzyüzede söylediğim gibi bizim genç bayan takımımızdaki kızlar nasıl kardeşimiz sayılırlarsa dsi deki kızlarında bizim için hiçbir farkı yoktur.. tahmin ettiğği üzere dalga geçmeye yönelik hiçbirşey (rakiple alakalı) orada bulunan galatasaraylı arkadaşlarımızdan gelmemiştir. ama kendi oyuncumuzun motive olması konusunda yapılan seslenmelere alınganlık gösteriliyorsa bu sevgili kardeşimizin bu yaşlarda öğrenmesi gereken rekabet-mücadele ("competition") ruhu içinde olan şeyler olduğunu biri hatırlatmalıdır.
toparlayacak olursam, 87-88 doğumlu kardeşlerimizin şevkini kırdırmayacağız, her zaman destek olacağız ama onlarda havadan nem kapmamayı öğrenecekler.. basketbol sadece topu delikten geçirmek değil baskıya dayanabilmektir (ki 60 sayı fark attığımız maçta baskı falan zaten yoktu, ayrıca baskı yapılacak kelime tezahürat hiçbirşey yoktu).
yinede üzüldüğü takıldığı birşey varsa oturup konuşulabilir tabiiki..
birşeyler anlatmak istiyorum son dsi maçındaki bir olay üzerine...
maç bitti a takımın bench oyuncularının aynı zamanda genç takım kadrosunda olması neticesinde rahat bir galibiyet oldu ama konu bu değil..
çok emin olmamakla birlikte hilalle eşleştiğini sandığım bir genç dsi li oyuncu maç bittiği gibi üzerine değiştirdikten sonra soluğu yanımızda aldı. ve bazı serzenişlerde bulundu.
maç esnasında oyun içinde çıkarttığı seslerin taklit edildiğini ve aşağılandığını ima eden bir konuşma yaptı. ve basketbolda her iki takımın birbirine fark atabileceğini uzun uzun anlattı.. ve yaptığımızı düşündüğü şeyin yanlış olduğunu ifade etti..
bende bunun üzerine hem ona bişeyler söyledim hemde bu site aracılığıyla ben ve bazı arkadaşlarımın genel duruşunu anlatmak istedim..
sahada bir emek varsa ve bunu gösteren kim olursa olsun uğruna mücadele ettiği formanın rengine bakmaksızın alkışlarız, tabiiki bu gs li olursa çoşkumuz artar ancak bu emeği gösteren gencecik bir kızsa henüz basketbol kariyerlerinin başlarındaysa, onun şevkini kıracak, kalbini kıracak her hareketten kaçınırız. yüzyüzede söylediğim gibi bizim genç bayan takımımızdaki kızlar nasıl kardeşimiz sayılırlarsa dsi deki kızlarında bizim için hiçbir farkı yoktur.. tahmin ettiğği üzere dalga geçmeye yönelik hiçbirşey (rakiple alakalı) orada bulunan galatasaraylı arkadaşlarımızdan gelmemiştir. ama kendi oyuncumuzun motive olması konusunda yapılan seslenmelere alınganlık gösteriliyorsa bu sevgili kardeşimizin bu yaşlarda öğrenmesi gereken rekabet-mücadele ("competition") ruhu içinde olan şeyler olduğunu biri hatırlatmalıdır.
toparlayacak olursam, 87-88 doğumlu kardeşlerimizin şevkini kırdırmayacağız, her zaman destek olacağız ama onlarda havadan nem kapmamayı öğrenecekler.. basketbol sadece topu delikten geçirmek değil baskıya dayanabilmektir (ki 60 sayı fark attığımız maçta baskı falan zaten yoktu, ayrıca baskı yapılacak kelime tezahürat hiçbirşey yoktu).
yinede üzüldüğü takıldığı birşey varsa oturup konuşulabilir tabiiki..