KBL 13. Hafta | OGM Ormanspor 95-85 Galatasaray

Cumartesi oynandı maç, bugün salı. Hala federasyonun sitesinde istatistikleri yok. Kalkıp gitmiş olmasam bu maç hakkında skor ve Sykes istatistiği dışında bir fikrim olmayacaktı. Türkiye'de taraftar bu rezilliği çekerken Polonya gibi kadın basketbol denince durup düşüneceğin bir ülkede 3 maçı federasyon canlı yayınlıyordu...

Salona ilk girdiğimizde epey kalabalık bir polis topluluğu ve biletini muhtemelen geceden almış birkaç heyecanlı genç arkadaş vardı. Koltuk numarasına göre oturtmaya çalıştılar, gişedeki balyadan ilk alanlar biz olduğumuz için olsa gerek şansımıza bizim benchin dibindeki ön sıradan çıktı biletler. ultrAslan Ankara'nın gençleri gelip önümüzdeki cam sete boydan boya pankartını asıp ense kökümüzde bağırmaya başlayana kadar takımı yakından seyrediyorduk aslında. Daha sonra mecburen yer değiştik, yukarı bir yere geçtik.. Sanırım yaşlanıyoruz :)

Genel ısınma öncesi sahada şut atan takımı izlerken Işıl ve Epoupa'yı göremeyince 10 kişiler herhalde sanıyordum, taa ki arkadaşım dönüp 12. nerde diye soruncaya kadar... Yukarı çıkıp oturamamızlar hemen yanımıza denk gelen şeref tribünümsü yere Kobryn ve Epoupa'nın gelişi bir oldu... O an zaten maç bi 6-0 falan geride başladı kafamda...

Tabi hep istatistik ekranından, televizyondan takip etmenin rahatlığına alışmış bünye canlı yayına geçince biraz afalladı. Biraz da moralsizlik eklenince çok da detaylı bir analiz olmayacak ama salonları bok eden futbol taraftarı kimliğim elverdiğince birşeyler yazmaya çalışayım...

Maçın ilk bölümünde pek alışkın olmadığımız şekilde hücumda daha istekli ve becerikliydik. Allie istekli başladı, zaten 2 aydır set hücumu oynamaya çalışmaktan yorulan(!) takım ver topu Allie'ye diyerek hiç öne geçmese de fazla fark yemeden ilk 15-16 dakikayı geçmeyi başardı. Bu bölümde 18 sayıya kadar ulaşan Allie ikinci yarı topu çemberden geçiremeden maçı tamamladı. Defansta zaten genelde ağır kalan, Amerikalı uzun görünce eli ayağı iyice kısalan takıma karşı 40 dakika boyunca şov yaptı Jasmine Thomas ve Sykes ikilisi. Neredeyse yürüye yürüye turnikeler falan geldi dönem dönem. Epoupa'nın yokluğuna maç kondüsyonundan uzak olan Tuğba ve bu tempoya alışkın olmayan Keala Davis de eklenince savunma zaafiyetimiz doruklara çıktı, 95 sayılık rakip skoru herşeyi anlatıyor gibi olsa da ötesi vardı. Rakip pivota tepeden kaç kere bomboş üçlük hazırlandığını falan hatırlamıyorum bile...

Nitekim Sykes'in 34, Thomas'ın 30 ve Alperi'nin 15 sayısı yetti galibiyete. Eski oyuncularımızdan Kulichova'nın da 8 sayısı var... Bu arada Alperi'ye de değinmeden geçemeyeceğim, çok acayip driplingleri vardı maç boyu. İlk kez izlediğim için biraz da savunma zaafiyetimizin yarattığı bir ilüzyonla çok abartmak istemiyorum ama gerçekten akılda kalıcı bir performansı vardı. Henüz 22 yaşında, umarım iyi yerlere gelir...

Galatasaray'da Allie'nin sadece ilk yarıda attığı 18, kaptanın 17, Davis'in 15, Jelena'nın 13, Gigi'nin 12 sayısı var. İlk yarı biterken Jelena 0, Davis 2, Gigi 6 sayıdaydı... Davis orta mesafede ve dış şutlarda isabet buldu birkaç kere ama takıma bir gün önce katılmış bir oyuncu olarak çok da değerlendirebilecek bir tarafı yoktu. Yine de özellikle Jelena ve Davis'in bulduğu sayıların çoğunun maçın koptuğu bölümlerde geldiğini söylemek lazım, rakip savumada sadece topun Allie'ye gelmesini engellemeye konsantre olmuştu o bölümlerde, zaten hücumda çok rahat oldukları için...

Yanılmıyorsam maçın tamamında geride oynadık, ilk yarının sonlarında çift hanelere yaklaşan bir fark vardı ve ikinci yarı boyunca 6 sayıdan yakına yaklaşamadan bitirdik. Maça bir saat kala sahada şut atarken bile gergin ve mutsuzdu takım. Kobryn, Davis ya da Tuğba'dan bir katkı almak mümkün olacak mı bilemiyorum ama şu an için sadece fazlaca şişirilmiş ve kötü planlanmış bir kadroyuz. Bu da bir arada oynadıkça seviye atlayabilecek bir oyun anlayışı olan bir takım için çok tehlikeli...

Maç sonu biz arka taraftaki sporcu çıkışındayken ön tarafta bir olaylar yaşandı ama sadece seslerini duyabildik, bizim taraftarın kendi içinde bir olay mıydı, yoksa Ormanspor tribününde yer alan 15-20 kişi civarındaki gençlerle mi bir olay oldu bilemiyorum... Maçtan sonra sporcu çıkışının hali de böyleydi, karşılarında imza ya da fotoğraf için bekleyen 5 tane genç kız, çoluk çocuğunu kıramayıp gelmiş bir baba, takımdan Özge'nin akrabaları ve benim gibi birkaç münferit vardı. Birkaç kere "kulübün talimatı" diyerek arayı açmaya çalıştılar.

https://pbs.twimg.com/media/DS7ISe6W4AAy5jE.jpg

Sonra işte takım iç hatlara gitti, biz de dış hatlara... Takım İstanbul'a doğru süzülürken ben de pasaport kontrolünde sıra bekliyordum...

Bu video da şurda dursun. Galatasaray'ı bu hale düşürenler utansın diyeceğim de bir yerlerine kına yakma ihtimalleri daha yüksek...

https://twitter.com/worldwidehoop/status/949968660440993794
 
Hocanın istifa etmesi gerekiyor ancak öyle bir düşüncesi yok herhalde oda Erman hoca gibi görevden alınmayı bekliyor bakalım neler olacak.
 

Üst