Mihriban Oğuz Dönmeli (mi)

Baz sebeplerden dolayı kendisinden fazla haz etmesemde şu anki yapılanmayı düşündüğümüzde işi onun gibi iyi bilen birine ihtiyaç olduğu apaçık ortada. Ceyhun Yıldızoğlu' nun daha önce böyle büyük bir camiada görev almadığını düşünürsek bu tür profesyonel bir desteğe ihtiyacı olacağını düşünüyorum. Mihriban Oğuz şu anda bu işi yapabilecek en uygun isim olarak duruyor.

Saygılar.
 
İnanamıyorum...Sabah akşam Galatasaray etiği tartışıyoruz ama nedense bu isim söz konusu olunca herşey çöpe gidiyor...Herşeyi tek tek yazmayayım buraya...Bu başlığın kaldırılmasını rica ediyorum...Tartışma çıkartmama adına bu ricada bulunuyorum...Yeter artık,bir düzen kurduk bunu koruyalım..Bu başlık şu andaki takımımıza zarar verebilecek bir başlıktır ayrıca...
 
Hayır dökelim bir şeyler varsa ortaya dökelim. Neymiş alıp veremediğiniz bilmiyorum. Kerem'in esas ismini bilmediğimden geçmişle ilgili durumunu bilemiyorum. Çağlar'ın zaten geçmişe dayalı bir olumsuz bakışı var Mihriban Oğuz'a karşı.
 
Mihriban Abla'nın benim bilmediğim bir yanlış hareketi mi oldu ? Gelmesin diyorsunuzda.(Gerçekten bilmediğim için soruyorum)
 
Dedehayır da dönsün, ışılın da sakatlığı bitsin dönsün.. Valla süper herkes geri dönsün.. Çatı sağlam olsun. Neymiş Ceyhun Hoca nın böyle bir tecrübeye ihtiyacı varmış.. Ceyhun Hoca Botaş da Avrupa kupasında Final oynadığında Mihriban nerde ne yapıyor du? Kim tecrübeli, kim tecrübesiz ? Saçma bir başlık...
 
Aynı şeyleri düşünüyordum. Mihriban Oğuz bu işi en iyi yapabilecek ender insanlardan, keşke olsa ama zor..

Bu arada insanların arkasından laf sokma huyundan ne zaman vazgeçilecek merak ediyorum.
 
Selamlar,
Açıkcası sitemize yine resmi görev ile ilgili bir yazı göndereceğim hiç aklıma gelmezdi. Neticede Ben de bir kongre üyesi, eski bir kulüp çalışanı olarak artık takımını destekleyen bir taraftar sıfatı ile gerektiği zaman naçizane yorumlar yazacağımı düşünmüştüm. Ancak açılan bu topic ile ilgili bir not gönderme gereği hissettim.
Sayın Karadeniz'e öncelikle nazik yazısı için teşekkür ederim. Lütfen hepiniz iyi biliniz ki Benim bıraktığım göreve tekrar dönmek gibi bir niyetim HİÇ YOK. Bazı arkadaşlarımızın gönlü çok ama çok rahat olsun bu konuda. Hatta merak ediliyorsa şu anda yine spor ile ilgili yeni bir oluşumun içinde bulunacağım. Çeşitli branşlardaki sporcuların bireysel gelişimleri için çaba harcayacağım. (Kariyer planlama, psikolojik destek, pr, sponsorluk, finansal yönlendirme, yabancı dil eğitimi ve hatta bazı röportajlarda türkçe bile konuşamayanlar için türkçe diksiyon vb...). Oluşturmak, yaratmak, geliştirmek ve organize etmek Benim yaşam biçimim. Nitekim Bayan Basketbol Takımımızın 3 sene içinde geldiği nokta birazcıkta olsa bunun ispatıdır diye düşünüyorum.

Şu anda mevcut idari kadro eminim ki başarı için gereğini en iyi şekilde yapacaktır ve yakınen biliyorum ki yapmaya çalışıyorlarda. Tüm teknik ve idari kadro ile dostluğumuz, fikir alış verişimiz devam etmektedir. Biz medeni Galatasaraylılara yakıştığı gibi... Bazı arkadaşlar kulüp yada takım ilişkilerim hakkında neden değişik şekillerde bir imaj yaratmaya çalışıyorlar bilmiyorum ama bizim ailemizin diyalogları hep iyiydi ve şu anda da gayet iyi. Bu küçük bir camia, herkes birbiriyle çeşitli zamanlarda, farklı mekanlarda tekrar tekrar yüz yüze bakıp çalışmak durumunda kalıyor. Biz bunun bilincinde olan eğitimli kişileriz. Galatasaray etiğinin gereklerini çok ama çok iyi biliriz ve uygularız.
Sevgili Ceyhun imzayı attıktan sonra kulübün en önemli yöneticilerinden biri Beni arayarak bu haberi verdi. Halen birçok konuda dayanışmamız devam etmektedir ve edecektirde. Kulübümüze hizmet vermemiz için ismimizin bir yerde geçmesinin yada resmi bir görevde olmamızın önemi yoktur biz gerçek "kimlikli" Galatasaraylılar için...

Neticede Allaha şükür belli bir tecrübeye sahibiz. Dile kolay, 39 senelik ömrümün 20 senesinde oyunculuk, 4 senesinde A Milli Takım Menajerliği, 3 senesinde Bayan Basketbol Takımımızın Bölüm Direktörlüğü görevini yaptım. Bu arada yeri gelmişken Sayın Öztürk, kibarca " Ceyhun Hoca Botaş da Avrupa kupasında Final oynadığında Mihriban nerde ne yapıyor du? Kim tecrübeli, kim tecrübesiz ?" diye bir soru sormuş. Cevaplayalım efendim, Sayın Öztürk'ün deyimiyle Mihriban o sırada Basketbol oyunsucuydu ve alt yapıdan sonraki 9. profesyonel basketbol kariyerini yaşıyordu. 2000-2001 sezonuydu ve Botaş Takımı tüm camiayı heyecanlandıran Ronchetti Kupası Finalini oynamış ama İtalyan Familia Schio Takımına karşı bu kupa kaybedilmişti ve hepimiz çok üzülmüştük. Herkes biliyordur bizim kazandığımız EuroCup'ın ismi eskiden Liliana Ronchetti Kupası idi. Sonrasında Sevgili Ceyhun ile 4 sene Milli Takım'da çok verimli bir çalışma dönemimiz oldu. Herhalde büyüklerimizden iyi ve doğru bilgiler öğrenmişiz ki, bu üç sene içinde Avrupa Kupa'sına uzanmasını, doğru bir yapı kurmayı, camianın ve sponsorların dikkatini Bayan Basketbol Takımımıza çevirmeyi başarabilmişiz. Tecrübe ve başarıya her zaman saygı duyarız.

2009 senesi Ocak ayında takımımızdan Sayın Cem Akdağ'ın gidişinden sonra Ceyhun Hoca'yı getirmeyi çok istemiştik. Kendiside niyetlenmişti. Kulüp olarak sosyal, politik tüm kanalları kullanarak bu transfer için çalışmıştık ama Mersin Kulübü haklı olarak kıymetli antrenörlerini bırakmak istememişlerdi. Kısmet bu sezonaymış ve böylesi belkide daha temiz oldu. Özellikle bilgi ve tecrübesine çok saygı duyduğum, kişi olarak çok sevdiğim Sayın Antrenörümüzün başarılı olmasını çok çok istiyorum.

Sevgili Suhan'ın söylediği gibi zordur GS'lı olmak... Neden mi? Çalışır, didinirsin, ilklere imza atarsın sonra başarının hakkını vermesi gerekenler, başka işler ile uğraşmaktan, başarıyı gölgelemeye çalışmaktan, her işe bir kulp takıp, kafa bulandırmaktan dolayı başarılarımızı yüceltmeye, gündem yapmaya vakit bulamaz. Hangi başarımızı düzgün bir şekilde pazarlayabildik ki bugüne kadar?

Herhalde Sayın Bozgeyik ile hem fikir olduğumuz tek ortak nokta bu başlığın kaldırılması ricası. Umarım site yöneticisi arkadaşlar bu ricamızı duyarlar. Tabii Benim gerekçem Sayın Bozgeyik'in den oldukça farklı. Kendilerine defalarca dönmeyeceğimi söylememe rağmen halen eski çalışma arkadaşlarım da geri dönüşüm ile ilgili bir umut içerisindeler. Böyle bir başlık biraz duygusal olabilir. Kimseyi bu konuya fazla kanalize etmeye gerek yok çünkü benim kararım belli.

Galatasaray etiğini çok iyi bilen, vefa duygusuna sahip (ki bu çok büyük bir erdemdir), şu anda bile gittiğim birçok yerde hatırımı soran, sohbet eden, görev sürem boyunca çok büyük destek gördüğüm, kaşıkla toprak kazarak kazandığımız Avrupa Kupası'n da, Alpaslan'ın ardından gözyaşları ile aldığımız Cumhurbaşkanlığı Kupa'sın da omuz omuza olduğumuz değerli taraftarlarımıza ve tüm Galatasaray'lı dostlara tekrar binlerce teşekkür ederim.

Dostlukla ve sağlıcakla kalın...
 
Mihriban Oğuz' Alıntı:
Selamlar,
Açıkcası sitemize yine resmi görev ile ilgili bir yazı göndereceğim hiç aklıma gelmezdi. Neticede Ben de bir kongre üyesi, eski bir kulüp çalışanı olarak artık takımını destekleyen bir taraftar sıfatı ile gerektiği zaman naçizane yorumlar yazacağımı düşünmüştüm. Ancak açılan bu topic ile ilgili bir not gönderme gereği hissettim.
Sayın Karadeniz'e öncelikle nazik yazısı için teşekkür ederim. Lütfen hepiniz iyi biliniz ki Benim bıraktığım göreve tekrar dönmek gibi bir niyetim HİÇ YOK. Bazı arkadaşlarımızın gönlü çok ama çok rahat olsun bu konuda. Hatta merak ediliyorsa şu anda yine spor ile ilgili yeni bir oluşumun içinde bulunacağım. Çeşitli branşlardaki sporcuların bireysel gelişimleri için çaba harcayacağım. (Kariyer planlama, psikolojik destek, pr, sponsorluk, finansal yönlendirme, yabancı dil eğitimi ve hatta bazı röportajlarda türkçe bile konuşamayanlar için türkçe diksiyon vb...). Oluşturmak, yaratmak, geliştirmek ve organize etmek Benim yaşam biçimim. Nitekim Bayan Basketbol Takımımızın 3 sene içinde geldiği nokta birazcıkta olsa bunun ispatıdır diye düşünüyorum.

Şu anda mevcut idari kadro eminim ki başarı için gereğini en iyi şekilde yapacaktır ve yakınen biliyorum ki yapmaya çalışıyorlarda. Tüm teknik ve idari kadro ile dostluğumuz, fikir alış verişimiz devam etmektedir. Biz medeni Galatasaraylılara yakıştığı gibi... Bazı arkadaşlar kulüp yada takım ilişkilerim hakkında neden değişik şekillerde bir imaj yaratmaya çalışıyorlar bilmiyorum ama bizim ailemizin diyalogları hep iyiydi ve şu anda da gayet iyi. Bu küçük bir camia, herkes birbiriyle çeşitli zamanlarda, farklı mekanlarda tekrar tekrar yüz yüze bakıp çalışmak durumunda kalıyor. Biz bunun bilincinde olan eğitimli kişileriz. Galatasaray etiğinin gereklerini çok ama çok iyi biliriz ve uygularız.
Sevgili Ceyhun imzayı attıktan sonra kulübün en önemli yöneticilerinden biri Beni arayarak bu haberi verdi. Halen birçok konuda dayanışmamız devam etmektedir ve edecektirde. Kulübümüze hizmet vermemiz için ismimizin bir yerde geçmesinin yada resmi bir görevde olmamızın önemi yoktur biz gerçek "kimlikli" Galatasaraylılar için...

Neticede Allaha şükür belli bir tecrübeye sahibiz. Dile kolay, 39 senelik ömrümün 20 senesinde oyunculuk, 4 senesinde A Milli Takım Menajerliği, 3 senesinde Bayan Basketbol Takımımızın Bölüm Direktörlüğü görevini yaptım. Bu arada yeri gelmişken Sayın Öztürk, kibarca " Ceyhun Hoca Botaş da Avrupa kupasında Final oynadığında Mihriban nerde ne yapıyor du? Kim tecrübeli, kim tecrübesiz ?" diye bir soru sormuş. Cevaplayalım efendim, Sayın Öztürk'ün deyimiyle Mihriban o sırada Basketbol oyunsucuydu ve alt yapıdan sonraki 9. profesyonel basketbol kariyerini yaşıyordu. 2000-2001 sezonuydu ve Botaş Takımı tüm camiayı heyecanlandıran Ronchetti Kupası Finalini oynamış ama İtalyan Familia Schio Takımına karşı bu kupa kaybedilmişti ve hepimiz çok üzülmüştük. Herkes biliyordur bizim kazandığımız EuroCup'ın ismi eskiden Liliana Ronchetti Kupası idi. Sonrasında Sevgili Ceyhun ile 4 sene Milli Takım'da çok verimli bir çalışma dönemimiz oldu. Herhalde büyüklerimizden iyi ve doğru bilgiler öğrenmişiz ki, bu üç sene içinde Avrupa Kupa'sına uzanmasını, doğru bir yapı kurmayı, camianın ve sponsorların dikkatini Bayan Basketbol Takımımıza çevirmeyi başarabilmişiz. Tecrübe ve başarıya her zaman saygı duyarız.

2009 senesi Ocak ayında takımımızdan Sayın Cem Akdağ'ın gidişinden sonra Ceyhun Hoca'yı getirmeyi çok istemiştik. Kendiside niyetlenmişti. Kulüp olarak sosyal, politik tüm kanalları kullanarak bu transfer için çalışmıştık ama Mersin Kulübü haklı olarak kıymetli antrenörlerini bırakmak istememişlerdi. Kısmet bu sezonaymış ve böylesi belkide daha temiz oldu. Özellikle bilgi ve tecrübesine çok saygı duyduğum, kişi olarak çok sevdiğim Sayın Antrenörümüzün başarılı olmasını çok çok istiyorum.

Sevgili Suhan'ın söylediği gibi zordur Galatasaraylı olmak... Neden mi? Çalışır, didinirsin, ilklere imza atarsın sonra başarının hakkını vermesi gerekenler, başka işler ile uğraşmaktan, başarıyı gölgelemeye çalışmaktan, her işe bir kulp takıp, kafa bulandırmaktan dolayı başarılarımızı yüceltmeye, gündem yapmaya vakit bulamaz. Hangi başarımızı düzgün bir şekilde pazarlayabildik ki bugüne kadar?

Herhalde Sayın Bozgeyik ile hem fikir olduğumuz tek ortak nokta bu başlığın kaldırılması ricası. Umarım site yöneticisi arkadaşlar bu ricamızı duyarlar. Tabii Benim gerekçem Sayın Bozgeyik'in den oldukça farklı. Kendilerine defalarca dönmeyeceğimi söylememe rağmen halen eski çalışma arkadaşlarım da geri dönüşüm ile ilgili bir umut içerisindeler. Böyle bir başlık biraz duygusal olabilir. Kimseyi bu konuya fazla kanalize etmeye gerek yok çünkü benim kararım belli.

Galatasaray etiğini çok iyi bilen, vefa duygusuna sahip (ki bu çok büyük bir erdemdir), şu anda bile gittiğim birçok yerde hatırımı soran, sohbet eden, görev sürem boyunca çok büyük destek gördüğüm, kaşıkla toprak kazarak kazandığımız Avrupa Kupası'n da, Alpaslan'ın ardından gözyaşları ile aldığımız Cumhurbaşkanlığı Kupa'sın da omuz omuza olduğumuz değerli taraftarlarımıza ve tüm Galatasaray'lı dostlara tekrar binlerce teşekkür ederim.

Dostlukla ve sağlıcakla kalın...

Galatasaray'ı hala anlayamamış olanlar için açıklayıcı olmuş.

Teşekkürler Mihriban Oğuz !
 
Aslında çok şanslı ve şanssız camiayız. Hemen her branşta, klübümüz için başarılar elde etmiş çalışmalarda bulunmuş değerli GS'lılara sahibiz. Bunların bir kısmı sporculuk, bir kısmı antrenörlük, yöneticilik yaptığı gibi, mesela bence bu sitenin Voleybol Ombudsman'ı olan Savaş Ergülek ağabey gibi GS'lıları da barındırır bu camia. Bir çoğu da menfaat gözetmez bunları yaparken.

Bir çok defa haksızlıklara uğrayan bu insanlar camianın her yardım çağrısına evet yanıtını verip yardıma koşmuştur. Bülent Korkmaz'ı da sayabilirsiniz bunların arasında, Cem Akdağ'ı da, aramızdaki GS'lı taraftarları da. Hiç kuşkusuz Mihriban Oğuz'u da. Ama nedense diğer camialar bu tarz insanları camialarında yaratmak için didinirken, biz bu insanları camiadan kovalamak için elimizden geleni yaparız. Şimdi burda sorsam açık açık, "ben ondan daha GS'lıyım" diyecek olmasa da bir çok taraftar bu insanların camiaya zarar verdiğini bile düşünür. Çünkü tek doğru bizim doğrumuzdur. Kendisi ile konuşmadım hiç ama eminim Savaş ağabey'de bu zorlukları yaşamıştır. Bence taraftarın bu isimlere sahip çıkması lazım. Sahip çıkmak diyince başkan yapalım, basketbol şubesini, voleybol şubesini onlara verelim demiyoruz tabii ki. Ama bu klüp için yaptıklarını bilelim gereken saygıyı gösterelim. Saygı göstermezsek onlar bir şey kaybetmez. Gösterirsek biz kazanırız. Çünkü bu insanlar klübümüzün yaşayan tarihleri sizler ne derseniz diyin.

NOT: Buna benzer bir yazıyı evvelsi gün Eyüp Yıldız için de yazmıştım. Bu insanların hiçbirini tanımıyorum. Herhangi bir feodal bağım yok. Tek bağım GS taraftarlığı.
 

Üst