Soma...

Neo liberalizmin en başarılı uygulama alanlarından birindeyiz.Düşünsel gelişmişlik eğitim seviyesinden de bağımsız olarak hayli düşük.İnsanın kendi değerini öğrenebilmesi için eğitim şart oğlu şart.Fırsat eşitsizliği de klişe ama bu ülkenin gerçeği.Ülkenin kendisi paradoks ve çıkmaz sokak kısacası.
Ailelerin acısının sonsuz olacağını ama kısa sürede bireyselleşeceğini düşünüyorum.Toplum özelinde ise 3 kişi kaybetsek acı 2 saati aşmazdı,sayıyla ilintili olarak 1 haftayı bulur.Ulusal yas vb derken de 2 haftayı görürse görür.Zamanın kalan bölümü ailelerin bireysel acılarıyla sürer gider,toplum kaldığı yerden devam eder.
Gelişim,sendikal örgütlülük gibi umutlarla yaşanmaz burada.
 
Rica etsem bana biri şu tabloyu açıklayabilir mi, yada şu yayını daha hala çalışmalar devam ederken yapmanın amacını?

BnmZs8kIEAAcO8u.jpg:large


Ben durumu tam idrak edememiş de olabilirim, "Lan aslında yaygara kopartacak durum yokmuş, baksana baya iyiymişiz yine biz, bu kadar da adam ölürmüş zaten, doğal.." mı dememiz lazım. Yok bunu dememiz arzulanıyorsa, bilelim.

Bir de şu açıklamalar var ki, nasıl bir düşünce tarzı ile bir Başbakan bunları söyler veya söyleme gereği hisseder, dehşete kapılmamak elde değil;

Erdoğan: "İngiltere’de 1862 yılındaki göçükte 204 kişi ölmüş. Fransa’da 1906'da maden kazası, 1099 ölüm"
Erdoğan: "İş kazası diye bir olay var. Bunlar olağan şeyler. Bakın ABD, teknolojisiyle her şeyiyle... 1907’de 361 ölüm"
Erdoğan: "Daha yakın dönemlere geleyim diyorum. Çin 1942, gaz ve kömür karışmanın neden olduğu sayılıyor. Ölüm sayısı 1549"

Bugün kimse arşivlere dönülüp, ne zaman nerde ne kazası olmuş, kaç kişi vefat etmiş, bunların çeteresi önümüze sunulsun diye beklemiyor; bugün kimse şu yaşanan facia sanki çok normal bir şeymiş gibi insanların gözlerini boyama faaliyetleri yürütülsün istemiyor..

Devlet sadece üzerine düşeni yapsın, çıksın orada yaşananları açıklasın..

Çıksın kanun üzerinde sıradan bir bakkal, esnaf, nalbur için bile risk analizi, İSG uzman hizmeti isteyen devlet; en tehlikeli grupta yer alan işletmelerdeki bu ihmalleri, denetimsizlikleri açıklasın..
 
Şaka zannettim gördüklerime duyduklarıma inanamadım tv başında. Sarfettiği cümle şuydu ''Biraz geçmişe gidicem ama 1862 yılında İngiltere'de 204 kişi ölmüş'' dedi ya. Bir de diyor ki ''bunlar olağan şeyler, literatürde iş kazası diye birşey var''.. Buyrun koca ülkenin başbakanı işte...
 
Onur´un dediği gibi balık hafızasıyla nam salmış halkımız bir süre sonra unutacak, kimisi 2 gün, kimisi 2 hafta, kimisi 2 ay sonra. Ateş düştüğü yeri yakar sonuçta.

Yalnız bu ülkede sarı sendikalar olmasa, bilinçli bir işçi sınıfı olsa şu anda yer yerinden oynardı. Genel grev başlar, hayat dururdu. Neyi mi değiştirirdi bu durum; bundan sonraki ölümleri. Belki önceki maden kazalarında verilse bu tepki, dün bu acıyı yaşamazdık, yaşasak da bu boyutta yaşamazdık.

Katliamın sorumluları ve ve denetim görevini hakkıyla yerine getirmediği için asli kusurlu devlet kurumları, duydunuz mu maden işçisinin sözlerini; "Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin." Bu cümlenin üstüne söyleyecek sözüm yok..
 
İnançlı bir insan olarak yaşamını yitiren vatandaşlarımıza, hala yer altında bulunanlara dualarımı esirgemezken vebali boynuna olanlara da beddualarımı esirgemiyorum. Adalet elbet bir gün yerini bulur.
 
Cüneyt Özdemir söyledi; Bugün hiç sağ işçi kurtulamadı dedi. Hala göcük altında kalan insanlar ne oldu acaba ? Allah yardımcıları olsun.

Bu arada Avea Somadaki abonelerine 100 dakika 500 mb, Turkcell 75 dakika 75 mb 75 sms, Vodafone 100 dakika ve ücretsiz internet veriyormuş. İng Bank'ta Soma'daki kazazedelerin borçlarını sıfırlayacakmış. Diğer bankalarda aynı hassasiyeti göstersinler.
 
Galatasaray, Soma'ya 2 TIR su, çorba ve kuru gıda gönderiyor. Yönetici Emir Sarıgül yarın sabah bizzat kendi elleriyle teslime edecek
 
Seyircisiz oynanacak Erciyes maçına klüp sembolik olarak bilet satsa ve gelirleri de Soma'ya ulaştırılsa az da olsa bi yardım etmiş oluruz.
 
Beşiktaş'ın davranışı takdir edilmeli ve benzeri son hafta maçında uygulanmalıdır.

Orada 3 kuruşa çalışan canlar yitip gitti ve geride kalanların yürek yangınının yanına bir de ekmek davası düşmesin hiç olmazsa acıları tazeyken.
 
Daha girilmeyen 2 blok varmış. İçeride yangın devam ediyor. Karbonmonoksit gazı birikiminden dün gece'den itibaren arama kurtarma çalışmaları yapılmadı. Yeni yeni başladı.
 
"siyaset yapmayın" diyip siyasi parti ismi
zikrediyorsun, kendi yönelimini belirtiyorsun.
"Gerekirse" tepki veririz ne la? Gerekmesi için tam olarak ne olması gerek? "Daha sonra" demişsin, ne kadar sonra kardeş bi bilek?

Şehit diyip güzelleme yapmayı da ihmal etmemişsin. Bak anlatayım sana güzel kardeşim; bu işletme bir kamu işletmesi iken özelleştirildi ve karlılık oranları 7 kat artırıldı. Nasıl oldu bu? Asgari ücrete işçi çalıştırarak, taşerona iş verip işçinin hakkını aramasına engel olarak, güvenlik önlemlerini minimuma indirip üretim maliyetini düşürerek ve bir yandan ücretini kendi ödedigi iş saglığı güvenliği uzmanına "işletme güvenli" raporu hazırlatarak.

Yani güzel kardeşim yitip gidenler şehit degildir, bu iğrenç düzenin masum kurbanlarıdır. Buna sebep olan da neoliberal politikanın vahşiliğidir.

Kisaca ortada bir siyaset varsa, o siyaset bu ölümlere neden olmuştur. Ardından edilen feryatlar yalnızca hesap sormadır!

Ben şehit derken güzelleme yapmak istemedim.
Peygamberimiz böyle buyurdugu için söyledim.
Bakabilirsiniz sizde.


Hadisi Şerif;
"Beş çeşit şehit vardır:
Tauna (salgın hastalığa) tutulmuş olanlar, ishalden ölenler, boğulanlar, YIKINTI ALTINDA KALANLAR ve Allah yolunda savaşarak ölenler." (Buhari)
 
GS kulübü daha sonra yapacağı hazırlık maçının hasılatını bağışlayacağını duyurdu. Ayrıca Başkan Ünal Aysal şu an Soma'da 2 tırla birlikte. Yönetimin gerekli hassasiyeti gösterdiğini sanıyorum.

Ülkenin başbakanına gelince Allah ıslah etsin ne diyeyim.
 
Soma ile ilgili olarak spor konusu adına şöyle düşünüyorum ; bir Galatasaraylı , bir fenerbahçeli ve ya bir beşiktaşlı kesinlikle ezeli rakibinin yaptığına helal olsun dememeli özellikle de bir Galatasaraylı bir fenerbahçeliye yada tam terside olabilir.Lütfen beni yanlış anlamayın arkadaşlar benimde içim yanıyor.Hemen hemen 300 kişi benim sülalem kadar .Ama bu tür hareketleri hiç doğru bulmuyorum.Aynı hareketleri geçen sene direniş olaylarında oldu ama 1 ay sonra ne oldu?Birbirimize yeri geldi küfür ettik yeri geldi kavga ettik.Direniş olaylarında bende aynısını yaptım ama sonradan pişman oldum.Daha geçen gün fenerliler GS Storeyi yaktılar.Lütfen geleceğimizi ve ya geçmişimizi düşünüp öyle hareketlerde bulunalım.
 
Başbakanın Somada bir vatandaşa yumruk attığı görüntüler yayınlandı. Bir bayana atmış. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Yazıklar olsun.
 
O yumruğun o tekmenin hesabı misliye sorulacak ! Ölü evinde nasıl davranacağını bilmeyen muhafaza''kâr''lar !

sen kisin de neyin hesabını soruyorsun.Orda atılan bir yumruk da yok zaten.

Ülkenin başbakanına tabi bu adminler olduğu müddetçe çok rahat hakaret edersiniz.Sonrada özgür değiliz dersiniz.

Biz hakaretlere cevap yazdıkmı bir dünya laf.

Demokratik anlayışınız bu zaten.

Sadace siz istediğinizi söyleyin.Hükümet taraftarları yandaş olsun.

İsteyen beni forumdan atabilir.

Kendiniz çalıp kendiniz oynarsınız.

Nasılsa siyasi fikrini beğenmediklerinizi atıyorsunuz.

Ama sadece konuşursunuz.

Bir maden kazasını bile siyasi çıkar uğruna kullanmaktan bile kaçınmıyorsunuz.

Ülke sevgisi millet sevgisi bu mu?

Başbakana hakaret bu kadar kolay olmamalı ama burası Türkiye.Özgürlüklerinizi sonuna kadar kullanın.
 

Üst