çıkışta metro çilesini çekenleri anlamakta zorluk çekiyorum. gidilen yerleri elbette bilmek imkansız ama oldukça merkezi yerlere arka arkaya otobüsler yollanıyor, pegasus tribünün arkasından. bugün maç bitiminde tuvalet ihtiyacımızı karşılayıp, sohbetimizi vs. ederek rahatça gittiğimiz otobüsten önce mecidiyeköye, oradan da evime tam 40 dakikada ulaştım. metro düzeninin oturmasına daha süre olduğu çok açık, otobüs olayını birinci tercih haline getirmek en mantıklı yol.
bugün ilk defa gittim arenaya. büyüsüne kapıldım diyebilirim, bayık tezahüratlar, futbol ile alakası olmayan bir oyun oynanmasına rağmen olağanüstü bir stat. bütün açıkları kapatıldıktan sonra ne hale gelebileceğini kestiremiyorum. ancak şöyle bir gerçek var önümüzde, bu stat bizi çok daha ileriye götürecek.
bu sene futbol takımımız ile hiç bir şey umurumda değil. tek isteğim, arenada puan kaybı yaşamamak. şuan 3/3 ile gidiyoruz ve bu sinerjiyi kaybetmemek önemli. ileride kaybedilmez bir arenanın verdiği güven direk yansır oyunumuza.
bugün bahsedilecek tek kişi vardı sanırım, o da culio. verdiği mücadele karşısında saygı ile eğiliyorum. oyunu ise iyi düzeyde kesinlikle. yanında defans neil, sağ bek sabri, forvet stancu olduğunu unutmamak gerekir. hagi'nin ara transferde yaptığı en olumlu takviye kesinlikle, adamım.
bir daha ki maç karabük ile, şimdiden günleri saymaya başlayabilirim sanırım. nasıl ki reklamda gördüğümüz burger king'in ateşi bizi çağırıyorsa, arenanın -oynayanlardan bağımsız- muhteşemliği insanı cezbediyor. arenada yola galibiyet ile devam etmek dileğiyle.