Sporla dolu yoğun geçen temmuz ayının en önemli spor organizasyonlarından Dünya Atletizm Şampiyonası cumartesi günü başladı. Açıkçası atletizm adına tarihi bir pistte yapılsa da ABD'de olması nedeniyle takrarlardan veya bizde akşama denk gelen sabah seansı (ama artık bazı finaller de yapılıyor bu seansta) vesilesiyle takip edilebilir daha çok. Şimdiye kadar en önemli gelişme, yıllarca Jamaika'ya bıraktıkları 100m erkekler hükümdarlığını kendi evinde ABD'nin 1-2-3 olarak tüm kürsüyü işgal etmesiyle sonlandırması oldu.
World Athletics Championship Oregon 2022
- Konbuyu başlatan Eyüp Özkaya
- Başlangıç tarihi
Dünya Atletizm Şampiyonası geçtiğimiz hafta noktalandı. Beklenilenden çok daha fazla rekor çıkardığını söyleyebiliriz. Özellikle son günkü 100m kadınlar engelli yarı final ve finalleri bu açıdan muazzamdı. Nijeryalı Tobi AMUSAN önce yarı finalde dünya rekortmeni Kendra HARRISON'ın önünde 12.12 'lik muazzam derecesiyle dünya rekorunu 0.08sn öne çekerek kırarken Kendra HARRISON da 12.27 yapıp sezonun en iyi derecesini yaparken -zaten 12.20 ile önceki rekorun sahibi- final için formda olduğunu göstermişti. Finaldeyse daha da muazzam bir yarış çıkartıp 12.06 koştu ama rekorlar ve en iyi dereceler için sınır kabul edilen arkadan esen +2.0m/s'nin üzerinde +2.5m/s ile yapılınca aynı gün içerisinde kırmış olacağı 2.rekor geçersiz sayıldı. Ancak Knedra HARRISON engelde sorun yaşayıp yarışı bıraksa da kürsüye çıkan diğer 2 atletin de 12.23 koşması finalin ne kadar hızlı koşulduğunun göstergesi. Üstelik AMUSAN tescillenen yarı finalde ki rekoru +0.144sn reaksiyon zamanıyla(kurallara göre kulağın duyup beynin reaksiyon verip tekar sinirlere iletilmesi için geçen süre en az +0.100sn olduğu için bu sürenin altı hatalı çıkış kabul edilir.) başardı ki bu yaklaşık 0.04 saniyeyi çıkışta kaybettiğini ve rekoru sadece daha hızlı çıkarak daha da ileri taşıyabileceğini gösterir. Finaldeyse +0.130 reaksiyon zamanıyla başladı ve bu da her ne kadar ortalama rüzgar desteğinin sınırlarını aşsa da 12 saniyenin bile altını koşabileceğini gösterir. Fakat bu konuda Michael JOHNSON'ın kanılarından çıkardığı sonuçlar fazla aceleci. Dereelerin gerçekçi olmadığını söylüyor ama kamera kayıtları var sonuçta. İsteyen inceletip derecelerin gerçekliğini tekrar tekrar ölçebilir.
Yine aynı gün sadece Sırıkla Atlamanın değil atletizmin en büyük yıldızlarından biri haline gelen DUPLANTIS de belki de kariyerinin en büyük şovunu yaptı. Dünya rekorunu daha önce kırmıştı ama bunlar salonda yapılan derecelerdi. Salon ve açık hava rekorları birleştirildiğinden beri salonda kırılan rekorlara biraz burun kıvrılıyordu. O da daha önce açıktaki eski rekordan ayine açık havada daha iyi derece yapsa da bunu bir rekorla taçlandırmamıştı açık havada. Salonda yapılan kendine ait olan 6.20 metrelik rekoru kırmak için çıtayı 6.21 metreye çektiren Armand DUPLANTIS ilk denemesinde rekoru zorlayamasa da ikinci denemesinde çok rahat geçerek hem rekoru kırdı hem de bende daha da ilerisi var mesajını bir kez daha vermiş oldu.
Genel olarak şampiyona evsahibi ABD için iyi geçti denebilir. Özellikle uzun yıllardır Jamaika'ya teslim ettikleri 100m Erkekler yarışında ilk 3 sırayı kimselere bırakmayarak ve 110m Engelli Erkeklerde ilk 2 sırayı alarak bunu gösterdiler. Yine de sürükleyici yıldız anlamında çok bir gelişme yok gözüküyor. 100m ve 200m Kadınlarda Jamaika gölgesi yıllara meydan okurcasına halen sürmekte.
Türkiye açısından ise Ersu ŞAŞMA'nın olimpiyattaki finalini tekrar eden finali ve 8.liği dışında olumlu bir gelişme olmadı. En olumsuz şey ise daha derin bir saçmalık. 2017'nin 200m şampiyonu Ramil GULIYEV burada yoktu. Gerekçesi neydi biliyor musunuz? İslami dayanışma oyunları hedeflendiği için burada yarışmadı. Atletizm söz konusu olduğunda olimpiyatlar sonrası en önemli yarışmanın 2017 yılında şampiyonu 2019'da 5.si olmuşsun ve buraya gelmeyip seçtiği yarışmaya bakar mısınız? Bunu tartışan bile yok ama ülkece geldiğimiz nokta ortadadır. Atletizmdeki değeri bir Akdeniz Oyunları kadar bile olmayacak bir şampiyonluk için yönlendiriliyor GULIYEV. Siyasi mesaj vermek için yapılan bu tip uygulamalar rezillikten başka şey değildir.
Yine aynı gün sadece Sırıkla Atlamanın değil atletizmin en büyük yıldızlarından biri haline gelen DUPLANTIS de belki de kariyerinin en büyük şovunu yaptı. Dünya rekorunu daha önce kırmıştı ama bunlar salonda yapılan derecelerdi. Salon ve açık hava rekorları birleştirildiğinden beri salonda kırılan rekorlara biraz burun kıvrılıyordu. O da daha önce açıktaki eski rekordan ayine açık havada daha iyi derece yapsa da bunu bir rekorla taçlandırmamıştı açık havada. Salonda yapılan kendine ait olan 6.20 metrelik rekoru kırmak için çıtayı 6.21 metreye çektiren Armand DUPLANTIS ilk denemesinde rekoru zorlayamasa da ikinci denemesinde çok rahat geçerek hem rekoru kırdı hem de bende daha da ilerisi var mesajını bir kez daha vermiş oldu.
Genel olarak şampiyona evsahibi ABD için iyi geçti denebilir. Özellikle uzun yıllardır Jamaika'ya teslim ettikleri 100m Erkekler yarışında ilk 3 sırayı kimselere bırakmayarak ve 110m Engelli Erkeklerde ilk 2 sırayı alarak bunu gösterdiler. Yine de sürükleyici yıldız anlamında çok bir gelişme yok gözüküyor. 100m ve 200m Kadınlarda Jamaika gölgesi yıllara meydan okurcasına halen sürmekte.
Türkiye açısından ise Ersu ŞAŞMA'nın olimpiyattaki finalini tekrar eden finali ve 8.liği dışında olumlu bir gelişme olmadı. En olumsuz şey ise daha derin bir saçmalık. 2017'nin 200m şampiyonu Ramil GULIYEV burada yoktu. Gerekçesi neydi biliyor musunuz? İslami dayanışma oyunları hedeflendiği için burada yarışmadı. Atletizm söz konusu olduğunda olimpiyatlar sonrası en önemli yarışmanın 2017 yılında şampiyonu 2019'da 5.si olmuşsun ve buraya gelmeyip seçtiği yarışmaya bakar mısınız? Bunu tartışan bile yok ama ülkece geldiğimiz nokta ortadadır. Atletizmdeki değeri bir Akdeniz Oyunları kadar bile olmayacak bir şampiyonluk için yönlendiriliyor GULIYEV. Siyasi mesaj vermek için yapılan bu tip uygulamalar rezillikten başka şey değildir.
Rezillik hafif kalır, son zamanlarda bilmem kaç bin madalya alıp tarih yazdık diyen bakan şampiyonada madalya alanlara baksın da utansın biraz,hadi hızlı koşularda genetigimiz uygun değil arkadaş hiçbir branşta iyi bir sporcu çıkmaz mı koca ülkede.Ersu kardeşimizi kutluyorum bu arada,en azından en iyi derecesini tekrar etti.