Yaşla beraber kuru da yanıyor ne yazık ki. Ülkenin içler acısı durumuna rağmen anlayamadığım bir hırs uğruna gittikçe tükeniyoruz.
Bugün...
- Konbuyu başlatan Fırat Uzun
- Başlangıç tarihi
Kuzey Kore bizden daha demokratik yönetiliyor bence.
Hak,Hukuk,Özgürlük diyip demokrasi sonuçu kaybettikleri seçimden sonra bunu hazmedemeyip çeşitli yalanlara,iftiralara başvuran partinin savunucuları yaptıkları yetmezmiş gibi ülkenin yarısına gerizekalı diyor sözde klavye delikanlıları.Bu duruma sessiz kalıp,gerekli yaptırımları yapmayan site yönetimine de kocaman alkışlarımla.Unutmayın çogunlugun dedigi olur.
Aziz Nesin: "Bu ülkenin %60'ı aptaldır."
Hüseyin Nihal Atsız: "Bu ülke delilerle, gerizekalılarla, ruh hastalarıyla doludur."
İki karşıt görüş de bu ülkenin vatandaşlarının normal olmadığını söylüyor.
Çoğunluk her zaman haklıdır, hep onun dediği olur diyenlere; Adolf Hitler demokrasiyle geldi, ülke düşene ve intihar edene kadar halk onu destekledi.
Hüseyin Nihal Atsız: "Bu ülke delilerle, gerizekalılarla, ruh hastalarıyla doludur."
İki karşıt görüş de bu ülkenin vatandaşlarının normal olmadığını söylüyor.
Çoğunluk her zaman haklıdır, hep onun dediği olur diyenlere; Adolf Hitler demokrasiyle geldi, ülke düşene ve intihar edene kadar halk onu destekledi.
Ekonomi secim falan dinlemez, gun gelir en buyuk muhalif olarak karsisina dikiliverir, herseyi guzel gosterenlerin! Herseyde bir hayir vardir, yapilan yanlis isler sonucunda ekonomik krizin elbet ki bir degisime sebep olacagini dusunuyorum.
E ne oldu simdi ? Dolar niye dusmuyor faiz niye gerilemiyor, istikrara ne oldu ?
Degisim icin asla tarih verilmez, kendiliginden olur hersey, bir bakmisiniz ekonomiye yenilmissiniz.
E ne oldu simdi ? Dolar niye dusmuyor faiz niye gerilemiyor, istikrara ne oldu ?
Degisim icin asla tarih verilmez, kendiliginden olur hersey, bir bakmisiniz ekonomiye yenilmissiniz.
Eğer aptal olmasa bu halk ve bu kadar kolay güdülmese https://www.cnnturk.com/video/ekonomi/turkiye/fakibabadan-patates-ve-sogan-fiyatlari-aciklamasi şu lafı eden bakanın partisi tarım ekonomisi ile geçinen yerlerden %10 oyu zor alırdı.
Bursa gibi göçmenlerin yaşadığı yerlerden https://www.youtube.com/watch?v=EheNjzzXiCM şu lafı eden 1 tane bile oy çıkmaması gerekiyor.
https://www.youtube.com/watch?v=wzhURlrFLKA şu lafın eden adamın milli birlik masallarını yememek gerekiyor.
Bir de şöyle ekleme yapayım. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/develi-yi-coplukten-kurtaran-tkp-ye-tek-oy-cikmadi-7008697
Son düzenleme:
Evet kardeşim evet böyle devam edin KAYBETTİNİZ,KAYBETMEYE DEVAM EDİCEKSİNİZ.Sahip oldugun 30 IQ ile ülkemdeki insanlara aptal demeye senin ve senin gibilerin hakkı yok.(Eger cesaretin varsa yüzüme karşı söylersin).Ha birde şu lafları cımbızla alıp çok farklı yerlere çekme çabanız da ıqnuzun göstergesi.Senin mantıgınla sana Hastalıklı şizofrenler diyen kişiye oy verdin ve KAYBETTİN.
Rahmetli Suleyman Demirel'in bir sozu vardir. "Yurumekle yollar asinmaz". Bunu bir bakima, "Kalabalik, etkili miting yaparak secim kazanilmaz" seklinde de okuyabiliriz. Muharrem Ince bana gore bu secim surecinde olaganustu bir performans sergiledi. Ancak miting performansi ile, duygusallik ile bazi seyler bir yere kadar gidebiliyor. Buyuk resmi gormeden ve gercekleri analiz etmeden, secim sonularini dogru sekilde kavrayamayiz bence.
Gercekleri, kendimce su sekilde siraliyorum
1) Secimlerdeki sansiniz, maddi gucunuzle dogru orantilidir: Ornegin ABD'de, Yahudi lobisinin gucu, siyasete direkt olarak sirayet eder. Zira, AIPAC, Israil karsisinda olan bir adayin karsina, Cumhuriyetci veya Demokrat bir aday cikarip, ona sonsuz bir mali destek saglayip, secim kazandirir ve Israil karsiti her kisiyi bu sekilde tasfiye eder. Yahudi lobisi, George W Bush gibi guclu bir baskani ilk secim sonunda yikacak ve Trump gibi saka gibi bir adami getirebilecek kadar gucludur.
Turkiye'de de AKP ve Erdogan'in gerek devlet imkanlarindan, gerekse yandas isadamlarindan sagladigi sonsuz bir gucu vardir. Ustelik medyanin buyuk bolumu de kontrolu altindadir. Bu maddi dengesizlik icinde gerceklesen bir secimde, muhalefetin kazanma sansi zaten yoktur.
2) Dunyanin egemen guclerinin istegi de Turkiye'de bu sekilde bir yonetimdir : Turkiye Cumhuriyeti 1923 yilinda kurulduktan hemen sonra, Ingilizler Misir'da, Musluman Kardesler orgutunu kurmustur. Nedeni ise, bu topraklarda hicbir zaman demokrasi ile yonetilen bir devlet istememislerdir. Onun yerine, istedikleri gibi yon verebilecekleri ve gerektiginde harac kesebilecekleri, diktatorlukler istemislerdir. Bu tipte bir yonetim, butun dunyadaki egemen guclerin isine gelmektedir. ABD'de, Israil'de, ingiltere'de, hatta AB'de Erdogan yonetimini aslinda desteklemektedir.
3) OHAL'de yapilan bir secimin kazanilma ihtimali yoktur: Yani OHAL'de secim yapan biri zaten kaybetse bile gitmeyecektir.
4) Muhalefet acisindan, bir bedel odemeden secimin kazanilma sansi yoktur: Sadece milli soylemlerle secim kazanmak mumkun degildir. Yani muhalefet secim kazanmak istiyorsa, sunlari yapmak zorundadir: Mesela ABD ve Israil'in kapisini calip, Iran'a karsi muttefiklik yapacaginin taahhut ederek; veya AB'nin kapisini calip, butun gocmenleri toplayacagini soyleyip destek alinabilir. Elbette bunlar Turkiye icin olumsuz sonuc doguracak isler olacaktir, ama dedigim gibi muhalefet ya boyle bir bedel odeyecek, ya da AKP diktatoryasinda, ulkenin yokolusa dogru suruklenisini izleyecektir.
Gercekleri, kendimce su sekilde siraliyorum
1) Secimlerdeki sansiniz, maddi gucunuzle dogru orantilidir: Ornegin ABD'de, Yahudi lobisinin gucu, siyasete direkt olarak sirayet eder. Zira, AIPAC, Israil karsisinda olan bir adayin karsina, Cumhuriyetci veya Demokrat bir aday cikarip, ona sonsuz bir mali destek saglayip, secim kazandirir ve Israil karsiti her kisiyi bu sekilde tasfiye eder. Yahudi lobisi, George W Bush gibi guclu bir baskani ilk secim sonunda yikacak ve Trump gibi saka gibi bir adami getirebilecek kadar gucludur.
Turkiye'de de AKP ve Erdogan'in gerek devlet imkanlarindan, gerekse yandas isadamlarindan sagladigi sonsuz bir gucu vardir. Ustelik medyanin buyuk bolumu de kontrolu altindadir. Bu maddi dengesizlik icinde gerceklesen bir secimde, muhalefetin kazanma sansi zaten yoktur.
2) Dunyanin egemen guclerinin istegi de Turkiye'de bu sekilde bir yonetimdir : Turkiye Cumhuriyeti 1923 yilinda kurulduktan hemen sonra, Ingilizler Misir'da, Musluman Kardesler orgutunu kurmustur. Nedeni ise, bu topraklarda hicbir zaman demokrasi ile yonetilen bir devlet istememislerdir. Onun yerine, istedikleri gibi yon verebilecekleri ve gerektiginde harac kesebilecekleri, diktatorlukler istemislerdir. Bu tipte bir yonetim, butun dunyadaki egemen guclerin isine gelmektedir. ABD'de, Israil'de, ingiltere'de, hatta AB'de Erdogan yonetimini aslinda desteklemektedir.
3) OHAL'de yapilan bir secimin kazanilma ihtimali yoktur: Yani OHAL'de secim yapan biri zaten kaybetse bile gitmeyecektir.
4) Muhalefet acisindan, bir bedel odemeden secimin kazanilma sansi yoktur: Sadece milli soylemlerle secim kazanmak mumkun degildir. Yani muhalefet secim kazanmak istiyorsa, sunlari yapmak zorundadir: Mesela ABD ve Israil'in kapisini calip, Iran'a karsi muttefiklik yapacaginin taahhut ederek; veya AB'nin kapisini calip, butun gocmenleri toplayacagini soyleyip destek alinabilir. Elbette bunlar Turkiye icin olumsuz sonuc doguracak isler olacaktir, ama dedigim gibi muhalefet ya boyle bir bedel odeyecek, ya da AKP diktatoryasinda, ulkenin yokolusa dogru suruklenisini izleyecektir.
Seçim sonuçlarının ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum. Secimin kaybedenleri hatayı kendilerinde aramalılar. Karşıt görüşlerimiz olsa da halkın kararına saygı duymak hepimizin görevi. Karamsarlığa gerek yok, bu ülke hepimizin.
Hangisi cımbızla çekilmiş? Yahu 2009 yerel seçimlerinde Urfa AKP teşkilatı ceketimizi koysak kazanırız dedi kaybetti o da halkın bilinçli olmasından değil Fakıbaba'nın bağımsız aday olmasından.
Türk insanı 3 gün sonrasını düşünme yetisinden uzak günlük yaşayan bir tiptir. Eğitim sistemin çökmüş. Açılan üniversitelerin %90'ı boş eleman yetiştiriyor. Adil Demir adlı fetöcü Ösym başında onlarca şaibeli sınava rağmen fetö ile akp kavgası başlayana kadar dokunulmadı. Tayyip üniversite sınavında ortaya çıkan şifre rezaletinden sonra gösteri yapan öğrencilerin üzerine 10 bin genci de biz süreriz diye tehdit etti.
Fetö'nün polis yapılanmasını anlatan basılmamış kitabı (İmamın Ordusu) yasakladılar. Kitabı yazan Ahmet Şık ve editörlüğünü yapan Nedim Şener hapse atıldı AKP fetö ortaklığında. Tayyip o kitap için "bombadan tehlikeli" dedi.
Evet Türk halkının %60'ı aptaldır. Bu kadar rezalete rağmen batmış ekonomiye ve batmış tarıma rağmen hala bu rezalete oy veriyorsa o halkın zeka seviyesi sorgulanmalıdır. Ucuz günlük kendini kurtaracak çakallıklar zeka belirtisi değildir. Köye gelen seçim müşhadini kovan davarlar aptaldır. kadınlara oy kullandırmayıp o oyların ailelerinin erkekleri tarafından atılmasına göz yumulması aptallıktır. ibrahlm Yıldız adlı vekilin sandıkları basması eşkıyalıktır.
Mesele bunları izah etmek değil ki, izah edileni “anlayabilmeleri”. Sen ne kadar doğru söylersen söyle biz doğru bildiğimizden şaşmayız diyorlar...
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Renktaş hepsine katılmakla birlikte adamlar kendileri açıkladı yahu eğitim seviyesi yükseldikçe oylarımız düşüyor diye (enerji bakanı taner yıldız araştırın). Hala bize cahil, gerizekalı demeyin diyorlar. Adamın akıllarıyla dalga geçiyorlar, adamlar tamamen güce tapıyorlar, tamamen biat etmişler. Sorgulama, eleştiri yok. Biz bunlara koyundan farkınız yok deyince niye halkı küçümsemeyin diyorlar? Doğruya doğru öylesiniz zorunuza gitmesin. Kendinize yapılan bir eleştiri sonucunda biz pkklı fetöcü bilmem ne terör örgütünden oluyorsak siz de en alasından gerizekalısınız okey mi? Lafım sana değil Murat renktaşım onlar kendilerini iyi biliyor.
Bu ülkede siyasette akp'yi, sporda fb'yi tutacaksın. Her zaman haklı sen olursun, kafan da rahat olur.
Ben acikcasi karamsarim. Zira tarih tekerrurden ibarettir. Bugun yasadigimiz cografyadaki, Erdogan benzeri butun liderler, ulkelerini felakete goturmustur. Turkiye'de de benzeri yasanacaktir.
Ayrica demokrasi ve hukuk devletinden uzaklasmis bir Turkiye'nin, zaten kotu giden ekonomisinin duzelme sansi kanaatimce yoktur.
Atatürk'ü olan bir milletin umutsuz olmasına gerek yoktur. Hiçbir sözü boş yere değildir. Ulusuna güvenmese, umudu olmasa onları başaramazdı. Bu dönem de elbet geçer.
Mahmut Tanal'ı sevmem ama ilk defa aynı görüşteyiz. Adam diyor ki: Suriyelilerden yakınan Kilis, Urfa halkı nasıl hala aynı yere oy veriyor? Fabrikaları kapanan Çorum, Kırşehir halkı nasıl aynı yere oy veriyor?
Demek ki aslında halkımız Stockholm sendromuna yani celladına aşık olma hastalığına yakalanmış. Bir de sürekli diyorlar ki muhalefet halka ulaşamıyor o yüzden halk oy vermiyor. İyi de bana ulaşmadıkları halde ben niye onlara oy veriyorum? Demek ki ulaşmak gerekmiyor halk bilinçli olursa zaten iknaya gerek olmaz kendisi oy verir. Şimdi bunların deyimiyle halka ulaşmak nedir? Her türlü günahı işleyip biz Müslümanız demek mi? Soma'da 300 madencinin ölümüyle sonuçlanan kazada sorumluların yargılanmayıp, madenci akrabalarının tekme tokat dövülmesi, döven kişinin başdanışman mevkisine yükselmesi mi? (aynı Soma bir yıl sonra A partisine %60 oy vermişti), yandaşların zengin halkın fakir yapılması mı? Bu milletin içinden geçeceğiz diyen Mehmet Cengiz gibi şerefsizlerin milyonlarca vergi borcunun silinmesi mi?
Bana bir A partisi mensubu bu olayı anlatsın muhalefet ne yapmalı da halka ulaşmalı? Ben ilk defa muhalefetin bu kadar harıl harıl uğraştığını gördüm. İ partisinden tutun S partisine C partisine kadar herkes arı gibi çalıştı. Çalınmayan kapı kalmadı. Hatta otobüsler yapıldı halk o otobüsler içinde derdini anlattı parti görevlilerine. Yani aslında ne kadar uğraşsak boş, halkımız maalesef tutturmuş bir partiyi hata yapsa da, kıçındaki dona kadar alsa da takım tutar gibi onu destekliyor. Bir de ölümüne A partisi diyenler yok mu? Ölümüne demek hata yapsa da sorgusuz, sualsiz desteklemek demek. İşte biz bu kafada olanlara gerizekalı, çomar diyoruz. Onları sevip saysak, istemez hiç samimi değilsiniz biz yine A partisine atacağız diyorlar. Siz koyunsunuz, aptalsınız, celladınıza aşıksınız diyoruz bu sefer de bizi küçümsüyorlar o yüzden A partisine atacağım diyorlar. Yani hiçbir şekilde kararları değişmeyecek.
Bu ülkenin İsveç, Finlandiya seviyesinde refah, eğitim ve ekonomi kalitesi olmasını, halkın kendi düşüncelerine uymuyor diye başkasını vatan haini ilan etmemesini çok isterdim. Ama kısa ve orta vadede bu seçenek imkansız gibi duruyor. Belki ileride yeniden bir Mustafa Kemal gelir o zaman değişiriz. O zaman da biz görür müyüz çok zor...
Demek ki aslında halkımız Stockholm sendromuna yani celladına aşık olma hastalığına yakalanmış. Bir de sürekli diyorlar ki muhalefet halka ulaşamıyor o yüzden halk oy vermiyor. İyi de bana ulaşmadıkları halde ben niye onlara oy veriyorum? Demek ki ulaşmak gerekmiyor halk bilinçli olursa zaten iknaya gerek olmaz kendisi oy verir. Şimdi bunların deyimiyle halka ulaşmak nedir? Her türlü günahı işleyip biz Müslümanız demek mi? Soma'da 300 madencinin ölümüyle sonuçlanan kazada sorumluların yargılanmayıp, madenci akrabalarının tekme tokat dövülmesi, döven kişinin başdanışman mevkisine yükselmesi mi? (aynı Soma bir yıl sonra A partisine %60 oy vermişti), yandaşların zengin halkın fakir yapılması mı? Bu milletin içinden geçeceğiz diyen Mehmet Cengiz gibi şerefsizlerin milyonlarca vergi borcunun silinmesi mi?
Bana bir A partisi mensubu bu olayı anlatsın muhalefet ne yapmalı da halka ulaşmalı? Ben ilk defa muhalefetin bu kadar harıl harıl uğraştığını gördüm. İ partisinden tutun S partisine C partisine kadar herkes arı gibi çalıştı. Çalınmayan kapı kalmadı. Hatta otobüsler yapıldı halk o otobüsler içinde derdini anlattı parti görevlilerine. Yani aslında ne kadar uğraşsak boş, halkımız maalesef tutturmuş bir partiyi hata yapsa da, kıçındaki dona kadar alsa da takım tutar gibi onu destekliyor. Bir de ölümüne A partisi diyenler yok mu? Ölümüne demek hata yapsa da sorgusuz, sualsiz desteklemek demek. İşte biz bu kafada olanlara gerizekalı, çomar diyoruz. Onları sevip saysak, istemez hiç samimi değilsiniz biz yine A partisine atacağız diyorlar. Siz koyunsunuz, aptalsınız, celladınıza aşıksınız diyoruz bu sefer de bizi küçümsüyorlar o yüzden A partisine atacağım diyorlar. Yani hiçbir şekilde kararları değişmeyecek.
Bu ülkenin İsveç, Finlandiya seviyesinde refah, eğitim ve ekonomi kalitesi olmasını, halkın kendi düşüncelerine uymuyor diye başkasını vatan haini ilan etmemesini çok isterdim. Ama kısa ve orta vadede bu seçenek imkansız gibi duruyor. Belki ileride yeniden bir Mustafa Kemal gelir o zaman değişiriz. O zaman da biz görür müyüz çok zor...
İnsanlar futbol takımı tutar gibi siyasi parti desteklediği sürece bizden bir halt olmaz.
Atatürk'ün emanetlerine sahip çıkamadık.
Ne Cumhuriyet kaldı, ne TBMM, ne demokrasi.
"Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir" derdi Atam.
Şimdi tek kişinin keyfine göre yönetilecek koca ülke.
İsteyenler gitsin saraya el etek öpmek için sıraya girsin.
Dış güçler, dış güçler diyorlar da, asıl düşman içimizde.
Allah sonumuzu iyi etsin, hiç umudum olmasa da.
Ne Cumhuriyet kaldı, ne TBMM, ne demokrasi.
"Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir" derdi Atam.
Şimdi tek kişinin keyfine göre yönetilecek koca ülke.
İsteyenler gitsin saraya el etek öpmek için sıraya girsin.
Dış güçler, dış güçler diyorlar da, asıl düşman içimizde.
Allah sonumuzu iyi etsin, hiç umudum olmasa da.
Kismen haklisiniz bence ama bu durum muhalefetin de yanlislarini ortmemeli. Yani mesela kazara CHP iktidara gelip, meydanlarda soyledikleri, asgari ucret 2500 TL olacak, emekliye, gence bayramlarda ekstra para vs. soylemlerini gerceklestirecek olsaydi, Turkiye ekonomisi bir daha belki hic toparlanamayacak sekilde cokerdi.
Turkiye'de fabrikalardan, isyerlerinden her gun bu kadar iscinin cikarildigi bir donemde, asgari ucreti arttirmak demek, yangina su yerine benzin dokmek gibi bir etki yapacaktir. Herseyden once, bu vaadleri hazirlayanlarin, dunya siyasetini hic takip etmedikleri ortada. Oyle olsa, Yunanistan'in nasil ve neden battigini biliyor olurlardi.
Albert Einstein, "ayni seyleri yaparak farkli sonuc beklemek ahmakliktir" sozu 2010'dan beri suregelen CHP yonetimine cok guzel uyuyor (negatif anlamda). Her secimde, bu tip benzer vaadlerle hem hedeflenen dusuk gelir grubunun oyunu alamiyorsunuz, hem de is dunyasini karsiniza almis oluyorsunuz. Lose - Lose yani.
Tabi burada en onemli konulardan biri de, muhaleferin gercekten ulkeyi mi yonetmek istedigi, yoksa muhalefet olarak partiyi yonetmeye devam etmenin kendileri icin yeterli mi oldugu konusu var. Eger ulkeyi yonetme arzunuz ve isteginiz yoksa, halk size niye oy versin? Ayrica 15 milyon insan arasindan, gecmiste 9 secim kaybetmenize, 8 senelik donemde hicbir basariniz olmamasina ve bir sonraki secimde 77 yasindan gun aliyor olacaginiz dusunuldugunde; yine de kendinizi bu gorevi yapabilecek tek insan olarak gorebiliyorsaniz, artik soylenebilecek birsey kalmamistir.
Bu tartismalar konus konus bitmez. Yani ben acikcasi, ulkemden umudu kesip, 1 sene once yurt disina tasinmis biriyim. Turkiye siyasetinden, her ne kadar kendimizi tamamen siyiramasak da, uzak kalmak en dogrusu. Aksi, vakit kaybi. Ne yazik ki ...
Son düzenleme:
Emekliye ikramiye verilmeye başlandı en azından bu yıl bakalım gelecek sene olacak mı? Asgari ücretten vergi almazsan zaten maaş otomatik o seviyeye çıkıyor. Bana göre bölgesel asgari ücret olmalı. Zaten bunu Anadolu'da dolaylı olarak yapıyorlar. Senin hesabına 1603 tl yatıyor lakin sen gidip 603 tl'yi patrona geri veriyorsun parayı çektikten sonra. İstanbul çok pahalı lakin Anadolu yaşam konusunda çok ucuz.
Bu arada CHP'nin zaten iktidar olamamasının nedeni CHP olması. Anadolu insanı direkt tepkili. Öyle din falan değil de sorun. İkinci dünya savaşı sırasında alınan Toprak Mahsülleri vergisi en başta. Hatta İstiklal Savaşı sırasında çıkan Tekalifi Milliye kanunu bile halkta tepkiye yol açtı.
Misal Düzce halkı neden sevsin CHP'yi ya da Yozgat halkı. Düzce isyanı var İstiklal Savaşı sırasında, Çapanoğlu İsyanı var Yozgat'ta.
O yüzden belki yüzyıl sonra gerçek manada eğitim düzeyi artar ve halk demokrasinin değerini anlar, verdiği verginin nereye harcandığı sorusunu sorma bilincine kavuşursa da o da zor.