• Sitemiz şuan güncelleme aşamasındadır, karşılaşabileceğiniz teknik sorunlar için şimdiden özür dileriz.

2025-2026 Kadın Voleybol Takımı (Galatasaray Daikin)

Keşke bir anda 4 gömlek atlasak ama yıldız oyuncuları az söylemem biliyoruz Cl bileti gelmediği sürece Dursun o parayı vermeyecek.Bende isterim Gabi Boskovic seviyesine çıkalım ama şuan ki duruma göre yorumlamak zorundayım.Uzun zaman sonra ilkez zevk veriyor bu takım bu yüzden de mutluyum.Zeren şuan bizden şöyle iyi değil daha önce de yazdım Naz alsa Zeren bizi geçerdi ama Naz gitmediği bize geldiği için.Malinov oynamak zorunda.Yani Gatina ve Aleksic otomatik eleniyor.Saliha Özlem ve Beyaz oynamak zorunda.Saliha ve Özlem zaten geçen sezon durumları belli.O yüzden Zeren bizden iyi değil şuan eğer yabancı kuralı olmasa bizden iyiler ama yabancı kurallı sayesinde biz öne geçiyoruz.Rotasyon önemli bizim için çünkü Fenere elenme sebebimiz rotasyon eğer Kalandadze yerine iyi bir smaçör Alexia sakatken zorlamayacak iyi bir yedek olsa İlkin Lazovic Alexia biraz soluklanabilse belki final oynayabilirdik.

Eleştiri sebebimiz birden Antropova, Haak, Danesi, Gabi, Zhu seviyesine çıkalım değil. Ama sırayla yavaş yavaş bu isimlerden bir bir getirip o seviyeye gelmek. Ya da onların yakın seviyesinde oyuncular alarak o seviyeye çıkmak. Grobelna, Timmerman, Lukasik, Pena maalesef o isimler değiller. Bongaerts as pasör olarak Hollanda'nın en çok oynayan pasörü olarak o seviye bir oyuncu olabilir lakin bizim diğer yabancı transferlerimiz maalesef öyle değil. Bahsetmek istediğim bu. Yani biz Milli Takımlarında as oynayan, kendini kanıtlamış oyuncular almalıyız. İlla en iyisini alalım da demiyorum ama en iyiye yaklaşalım. Görüş farkımız burda devreye giriyor. Lukasik kendi Milli Takımında Czyrnianska'dan iyi mi? Ya da Rozanski'den? Net bir şekilde evet diyebiliyor muyuz? Hayır. Ancak gidip Uzelac Milli Takımının en iyi smaçörü diyebiliyorum ben şu anda.

Bir de şu görüş hatalı. Başarı gelince bütçe artmaz. Bütçe arttırıp başarı hedefi koyarsın. Vizyon böyle bir şey. Yetersiz kadrolar kurup mucize bekleyip, mucize geldikten sonra bütçe ayırmak vizyonu olan bir yöneticilik anlayışı değil. Önce hedef koyacaksın, vizyon koyacaksın o hedefe doğru yol alacaksın. Mehmet Cibara ve Neşve Büyükbayram ikilisinin o vizyonu olduğunu düşünmüyorum özellikle Mehmet Cibara'nın.
 
Aslında en başta Danesi ismini verecektim ama uzun yıllar Milano'da oynamış arada sadece 1 veya 2 sene Novara'ya gitmiş bir oyuncuyu ikna etmenin diğerlerinden çok daha zor olacağını düşünüyorum. O yüzden genç ama Danesi'yi yakalayacak seviyede oyuncu isimleri saydım veya en azından o potansiyelde. Yani Danesi ismini hedeflerden dolayı zor görüyorum. Bu sene biraz daha iyi kadro kurulsa ve CEV Cup kazanabilme ihtimalimiz olsa Zeren'in wildcard aldığı senaryoda 4.olan takım da (Zeren 3. olursa) Şampiyonlar Ligi'ne gideceğinden hem CEV Cup şampiyonluğu hem de 4.lük ihtimalini düşük görmezdim. Şu anda ise görüyorum. O yüzden Danesi'yi getirmenin de daha zor olduğu kanısına vardım.

Seneye yapmamız gerekenler belli aslında. Mutlaka Li Yingying'in yanında çok iyi bir yabancı orta oyuncu alıp salonun yapıldığı 2026 yılı için gelecek yılın Ocak ayında yıldız transferlere başlamalıyız. Bir ara sayın Cibara 2026 yılının Avrupa Şampiyonası'na salonu yetiştirmek istiyoruz diyordu. Doğal olarak o salona sıradan oyuncularla başlamamalıyız. Salon yapıyorsak oyuncu kalitesi de yıldız seviyesine yaklaşmalı veya yıldız seviyesinde olmalı. Sonuçta bu sene 6.5 milyon euro bütçe gelecek sene 10 civarına çıkabilir ki bu da artık voleybolda şampiyonluk kadroları demek oluyor. Salon da yapılırsa oradan da bir gelir gelecek.

Gelecek sene ilk yapmamız gereken yıldız pasör çaprazı almak. Li Yingying'i 1 sene daha tuttuğumuzu hesap edersek (herhalde 4-5 aylığına almayacağızdır), 2 tane çok iyi köşe oyuncumuz oluyor ki iyi bir yabancı orta alırsak ona da güveniriz. Yani aslında kadromuzun önemli 2 eksiğini bu sene tamamlamış oluyoruz. Seneye yıldız bir pasör çaprazı ve yerlilerde yapılan seviye artışı transferlerle şampiyonluklara oynayabiliriz. Neden olmasın?
Parasını verirsen danesiyi ikna edersin. Bu sezon için de demedim zaten 2026-27 sezonu için söyledim. Lyy ile şampiyon olabilir miyiz emin değilim önce bi Avrupa’daki performansını görmek lazım:)
 
Keşke bir anda 4 gömlek atlasak ama yıldız oyuncuları az söylemem biliyoruz Cl bileti gelmediği sürece Dursun o parayı vermeyecek.Bende isterim Gabi Boskovic seviyesine çıkalım ama şuan ki duruma göre yorumlamak zorundayım.Uzun zaman sonra ilkez zevk veriyor bu takım bu yüzden de mutluyum.Zeren şuan bizden şöyle iyi değil daha önce de yazdım Naz alsa Zeren bizi geçerdi ama Naz gitmediği bize geldiği için.Malinov oynamak zorunda.Yani Gatina ve Aleksic otomatik eleniyor.Saliha Özlem ve Beyaz oynamak zorunda.Saliha ve Özlem zaten geçen sezon durumları belli.O yüzden Zeren bizden iyi değil şuan eğer yabancı kuralı olmasa bizden iyiler ama yabancı kurallı sayesinde biz öne geçiyoruz.Rotasyon önemli bizim için çünkü Fenere elenme sebebimiz rotasyon eğer Kalandadze yerine iyi bir smaçör Alexia sakatken zorlamayacak iyi bir yedek olsa İlkin Lazovic Alexia biraz soluklanabilse belki final oynayabilirdik.

Malinov oynadığında Gatina elenebilir lakin hala yabancı kuralıyla ilgili bir şey duymadık. 2 gün önce takımların katıldığı bir toplantı oldu. Ya 4 yabancı kuralı gelirse? Aleksic kesin oynayacak demek oluyor. O zaman çok geride kalırız. Gatina da Uzelac'ın yedeği, onun ikamesi gibi düşünürsek hala bizden öndeler.
 
Parasını verirsen danesiyi ikna edersin. Bu sezon için de demedim zaten 2026-27 sezonu için söyledim. Lyy ile şampiyon olabilir miyiz emin değilim önce bi Avrupa’daki performansını görmek lazım:)

Şampiyonluk kolay bir şey değil. Li Yingying gelirse en azından hücum anlamında 2 seviye atlayacağımızı düşünüyorum. Ayrıca Milli Takımında iyi oynayan Milli Takımlar bazında yani uluslararası arenada iyi oynayan her oyuncuyu almamız gerektiğini düşünüyorum. Kulüp sezonu daha uzun sürüyor elbette ufak tefek farklılıklar olur ama uluslararası arenada da kulüp sezonunda en iyi performansı gösteren oyuncuya karşı oynamış oluyor ülkeler. O yüzden Milli Takımda iyi oynayan her oyuncu koşulsuz şartsız alınmalı bana göre. Elbette gidip Slovenya'nın, Kolombiya'nın as oyuncularını almaktan bahsetmiyorum. Üst seviye takımların as oyuncuları alınmalı. Kim derdi Novara'da İshikawa beklenenin üzerinde performans sergileyecek? İlk 5-6 ülkenin Milli Takımlarından oyuncu almak konusunda tereddütümüz olmamalı.
 
Antropova gelsin de sizce o bütçe var mı.O bütçe verilse zaten yönetiminde Groblena'ya değil Antropova'ya gideceğini düşünüyorum.

Antropova gidip 1.5 veya 2 milyon euroya imza atmadı ki. Egonu'nun 1 milyon euroya sözleşme yenilediği yerde Antropova'nın 2 katını alacağını düşünmek hayal. Haak da Egonu civarında maaş alıyor. Bu arada Grobelna'ya verdiğimiz maaş ne kadar acaba 200 bin euro olacak hali yok. Grobelna'ya 500 e yakın bir maaş veriyorsak da kusura bakmayın ama yedek bir oyuncuya 500 bin euro vereceğimize 1 milyon euro daha ayırmaya çalışıp Antropova'yı Egonu'yu zorlayalım. Grobelna'nın voleyboldaki memur maaşına geleceğini düşünmüyorum. Japonya'da oynuyordu ki Japonya her daim oyunculara yüksek maaş veren bir ülkedir. Özellikle yabancı oyuncuları böyle ülkelerine getiriyorlar.
 
Lyy ile hücum gücün yükselse bile servis karşılama ve arka alan savunman çok zayıflayacak. Ki Markova arina falan da değil hücumda li. Lyy alınmamalı demiyorum beklentilerinizi çok yükseğe koyuyorsunuz. Li asla Zhu gibi bi smaçör değil emin olun
 
Sevgili Anıl Mehmet Yıldırım,
Forumda yönetici olarak yorum yapmış olmanızı oldukça önemsedim hatta çok memnun oldum. Keşke önceden ve özellikle ilk yarının sonuna doğru, çeşitli vesilelerle göreve davet ettiğim zamanlarda da müdahil olabilseydiniz ama en azından bu paylaşımınız, bundan sonrası için umut verdi.

Bu forumdaki kişilerin, ne ya da kim olduğundan bağımsız olarak, foruma ne yönde katkıda bulundukları, ne kadar tutarlı oldukları ve neye hizmet ettikleri daha önemlidir. Eleştiriler tabii ki yapılır ve yapılmalıdır da. Esas olan, Galatasaray kültürü çerçevesinde katkı yaparken, olumlu yada olumsuz düşüncelerin somut verilerle, belirli dayanağı olan düşüncelerle desteklenmesi ve tutarlı olunmasıdır. Bu bağlamda, geçen yılı baz alırsak, yine bu forumda geçtiğimiz 2024-25 başında, takım ve yönetim aleyhinde yapılan çığırtkanlık, bu forumu sürekli takip edenlerin malumudur. Geçen sezon, başta İlkin olmak üzere, Dangubic ve Alexia ve hatta Timmerman ile ilgili yazılıp çizilenler hala hafızalardadır. Oyuncularımızın atletizmlerinden girilmiş, güçsüzlüğünden çıkılmıştı ama sonuç ortada. Sezonu iğnelerle tamamlayan Alexia için, defalarca omuz sakatlığının ciddileşmemesi için dua ederken, bazıları plase atmasından sıklıkla şikayet ediyor sürekli pasör çaprazlığı eleştiriliyordu. İlkin'in, daha geçenlerde çivilerinin çıkarılması ve fıtık ameliyatı neredeyse hiç konuşulmuyor. Timmerman'ın bir sezonda 2 kez sakatlığı hiç konuşulmuyor. Bu kişilerin LYY çığırtkanlıkları da hala hafızalardadır. Bigarelli geldiği zaman söylenenler ve yönetime yapılan yüklenmeler, seyirci konusundaki sızlanmalar ve sözde voleybol kültürü fetvaları de hafızalardadır. Son birkaç günlük paylaşımlara bakınca, sanki geçen yılın başını referans alan bir dejavu yaşıyor gibiyim. Geçen yıl LYY'in, oyuncunun kendi beyanını referans alarak, transferi söz konusu değil dememize rağmen, neredeyse her paylaşımında LYY hayali kuranlar, şimdi bakıyorum da LYY gelse de birşey değişmez havasında ve yine aynı hızla negatif hava yaratma çabasına devam ediyorlar. Hiçbir dayanağı olmayan bu tür düşünceler esasen yok hükmündedir ve sadece tek bir şeye hizmet ediyor. Kütümserlik ve KÖTÜLEME. Bu tür kişi veya aynı görüşte olan kişilerin niyet ve düşüncelerini, forum takipçilerinin takdirine bırakıyorum diyerek, sizin mevcut oyuncularımız ve yeni transferlerle ilgili düşünce, görüş ve endişelerinizi yanıtlamak istiyorum.

Omuz sakatlığını atlatan bir Alexia'nın, geçen sezondan çok daha iyi olacağını düşünüyor ve size katılıyorum. Grobelna'ya gelince, geçen sezon hayatının kötü seçimlerinden birisini yaparak Japonya liginde çok kötü bir sezon geçiren Queenseis Kariya takımına gitti ve playofflara dahi katılamadı. Bunun nedenini araştırırken, hem tüm iştatistiklerini toparladım hem de o ligi tanıyan kişlerle görüştüm. Açıkçası kurtarıcı olmadı ama yine de öylesine kötü bir takımda lig sıralamasında ilk 5 oyuncu içerisinde yer aldı ve elinden geleni yaptı, Queenseis takımı ise bu başarısızlığının ardından, hem koç hem de oyuncularının birçoğu ile yollarını ayırdı. Grobelna, bir önceki sezonun CEV Cup'ında hem en skorer oyuncu hem de MVP'si seçilmiş bir oyuncu. Yani rastgele alınmadığı çok net. Kendisi ile ilgili tüm bilgileri, 25 ve 29 Nisan günlerindeki paylaşımlarımda paylaşmıştım. Sıçrama tekniği biraz da Ebrar'a benzeyen ve blok üzerinden vurabilen bir oyuncu ve özellikle Naz'ın pas tekniği ve tercihine göre iyi bir ikili olabilecek yönde bir seçim gibi görünüyor. Unutulmamalı ki, bu oyuncular net olarak Barbolini'nin tercihleridir.
Lukasik, sezon başından itibaren takıma iyi uyum sağlarsa, bence hayatının en iyi seçimlerinden birisini yapmış olarak, takımımıza önemli bir katkı sağlayacaktır. Geçmiş paylaşımlarında VNL başarıları ve Conegliano deneyimi konusundaki görüşlerimi de paylaşmıştım. Conegliano'ya gitmeden VNL'de hem hücumda hem de servis karşılamada ve hem de yer savunmasında dikkat çektiği için Santarelli'nin tercihi olmuştu. Aynı anda, hem şansı hem de şansızlığı, dünyanın ilk 5'inde yer alan en iyi smaçörlerinin içinde olduğu havayı, deneyimi ve çalışmayı tatmış olmasıdır. Şimdi tam zamanlı olarak kendini göstereceği bir fırsat yakaladı. Bu gerekçelerle şahsen başarılı olacağına inanıyorum. Timmerman'a gelince, lig etabında belki bloklarda çok etkin olamadı ama özellikle ilk yarıda takımın bocaladığı dönemlerde hızlı orta hücumlarda çok önemli katkı yaptı. Avrupada ise her iki alanda da iyi idi. İlk sakatlığı, onu bir miktar geriye götürdü ama orta için 4. oyuncu mevkii hala boş. Mutlaka kaliteli bir transfer yapılmalı. Genelde isim belirtmekten hoşlanmam hele ki bu zamanda üzerinde çalışılan oyuncular varken ama Ana Carol olursa tadından yenmez. Scandicci neredeyse yeni kadrosunu tamamladı ve Ana Carol hala son sözünü söylemedi. Sadece söylentiler var... O olmasa bile, o seviyede bir orta, çok önemli bir katkı yapar. Unutulmamalı ki, İram, Naz, Grobelna ve Lukasik dışında daha en az 4 transfer yapılması çok güçlü bir olasılık.

Makul olan arkadaşlara önerim, birazcık daha sabırlı olmaları....Geçmiş dönemlerde yaşananlardan sonra, Kadın voleybolundaki yeni yapılanma ile ilgili olarak yönetimin duyarlı olduğunu düşünürken, geçmiş sezondaki serzenişlerimizin ve öngörülerimizin doğruluğunun kanıtlanmış olması da birhayli sevindirici. Başarılı sonuçların yanısıra, takımın ortaya koymuş olduğu mücadeleci ruh, salondan uzaklaşmış olan seyirciyi de yeniden salonlara çekti ve bu branşa olan tutkunun, camiada yeniden vücut bulmasına aracı oldu. Bizlere bu keyfi veren takımın belkemiği, sadece 1 eksik dışında neredeyse tümüyle korunmuş ve üzerine yeni değerler eklenmek üzere çalışmalar devam ediyor. Bu bile başlı başına bir başarı ve geçen yıl bir türlü laf anlatamadığımız bazılarına, sürekli olarak 1 yıllık sözleşme'mi olur diyenlere verilmiş güzel bir yanıt oldu. Yeni katılacak olanlarla birlikte oluşturulması hedeflenen ve hemen hemen her yazımda vurguladığım Kaliteli Geniş Kadro ile birlikte Bu sezon geçen yıldan daha iddialı bir takım izleyeceğimizi düşünüyor ve umuyorum.
Merhaba Mete Abi,

Yaklaşık 10 seneden fazladır forumda yöneticiyim. Lakin son 1-2 senedir hayatımdaki bazı sebeplerden dolayı çok giremiyordum foruma. Ama uzaktan da olsa bu başlığı az çok takip edebildim. Ondan dolayı yazılarınıza az çok hakimim de diyebilirim. Cevaplarınız için teşekkür ederim.

Alexia'yı sonuna kadar destekliyorum. Ki bence desteklemeliyiz de. Çünkü bütçemiz ilk 3 takıma hala uzak. Bundan dolayı o 3 takımın uyguladığı formülle onları geçemeyiz. Basketbolda nasıl herkes pick'n roll temelli takım kurup kaliteli olan daha kalitesiz olanı nasıl yeniyorsa bizim için de voleybolda bu senaryonun gerçekleşmesi çok olası. Bundan dolayı bu tip icatlar üretmemiz mecburen gerekiyor.

Timmerman konusuna değinmemin sebebi ise sizde anladığım kadarıyla benimle aynı görüşe sahipsiniz. Bundan dolayı bir yabancı orta oyuncu daha bekliyorsunuz. Fakat burada da rotasyonun smaçöre göre daha az olan bir mevkide 4 tane oynayabilecek orta oyuncunun takımdaki dengesini tutturabilmek de zor olacaktır. Bundan dolayı ben açıkçası hiç Timmerman işine gelmeden daha iyi bir yabancı orta oyuncu ile birlikte Yasemin ve Ayçin'in sorumluluğunu arttırma taraftarı olurdum.

Lukasik de bence iyi bir oyuncu. Hem bizim için hem de onun için kesinlikle bir fırsat. Yaşı da henüz genç. Lakin Lazovic ile kıyaslamamın sebebi, Lazovic'in bir nevi saha içinde takıma kaptanlık yapmasıydı.

Grobelna'yı ise açıkçası pek bilmiyorum. Umarım bu konuda siz haklı çıkarsınız. Anladığım kadarıyla fiyatı da makul olmuş ve biraz da fırsat görünerek alınmış. Son olarak ligin seviyesinin geçen seneden daha iyi olacağını ve CEV Cup'ta oynayacağımızı da düşünecek olursak alacağımız orta oyuncu ve smaçör kesinlikle tatmin edici olmalı diyerek cümlelerimi bitireyim.
 
Kaliteli geniş kadro kurularak kupalar toplanmıyor. Final oynanmıyor. Öyle olsaydı İmoco'yu yenmek çok kolay olurdu. Her geniş kadro kuran şampiyon olur veya kupalar toplardı. Bekara karı boşamak kolay. Erkek voleybolda bile pasör çaprazımız, dünya yıldızı Patry gelene kadar final göremiyorduk. Patry geldi finali gördük. Alexia asla o seviye bir pasör çaprazı değil. Bundan sonra da olamayacak. Fiziksel yeterlilik diye bir şey var.

Timmerman konusuna gelirsek blok anlamında aşırı yetersiz bir orta oyuncu olduğunu sadece biz söylemiyoruz istatistikler de söylüyor. İstatistiğe bakmayı da geçtik en önemli maçlarda blok anlamında sahada yoksa kritik hiçbir maçta rakip smaçörlere veya köşe oyuncularına en ufak tehdit olamadıysa o orta oyuncu file önünü karartamıyor demektir. Bu oyuncunun tek yabancı orta oyuncu olarak tutulması ise takımı sabote etmektir. Bunu da azıcık voleybol izleyen herkes bilir ve anlar. Sezona iyi başlayıp 5 veya 6 maç iyi oynadı diye ilah ilan edilen bir oyuncunun sezonun ikinci yarısında Ayçin ve Yasemin Güveli ikilisine kesildiği ortadayken kendisini çok iyi bir orta oyuncu olarak addetmek algıdan öteye gitmez.

Omuz sakatlığı deyip durmuşsunuz lakin Alexia'nın omuz sakatlığı yoktu. Varsa da en fazla 2 hafta sürmüştür. Kuzeyboru maçından sonra devre arası girdi ve orada iyileşemediyse hiç iyileşemezdi. Üstelik Alexia'nın ameliyat olduğunu da görmedik. Hikaye anlatmayın. Omuz sakatlığı olan bir sporcu bırakın topa vurmayı sahaya çıkmakta sıkıntı yaşar. Bacaklardan güç olarak sıçranılan daha sonra da topa vurmak için omuzdan güç alınan bir sporda omuzdan sakatlığı olan oyuncunun sezon boyunca oynadığını söylüyorsunuz. Bu bilgilerle voleybolu bilenlerle değil bilmeyenleri kandırırsınız.

Ek olarak burada kimin nasıl yorum yapacağı size kalmadı. Bir insan karamsar da olabilir iyimser de. Eleştiri de yapabilir övgü de. Daha önceden de yorumlarınıza denk geldiğim oldu lakin site yenilenene kadar üye olamadım. Üyelik sorunu yaşadım o yüzden sitenin yenilenmesini bekledim. Hep birilerini iğneleme peşindesiniz Mete bey. Başkalarının yorumlarını hazmedemiyorsanız bu platformda olma amacınız nedir?

Bakın sırf sizi rahatsız etmek için tekrar söylüyorum. Alexia asla yeterli bir pasör çaprazı değil. Timmerman asla yeterli bir orta oyuncu değil. Sizin burda algılarla aksini kanıtlama çabanız gerçeği değiştirmeyecek. Gelecek sene de nasıl haklı olduğumuz ortaya çıkacak tıpkı son oynanan Eczacıbaşı maçında ortaya çıktığı gibi!
Kendi kendine, sırf beni rahatsız etmek gibi bir misyon yüklemiş üye...
İnan ki hiç ilgimi çekmedin. Yine görüyorum ki, neredeyse pek kimsenin de ilgisini çekememişsin. Seninle hemen hemen aynı doğrultudaki 1 kişiyle al gülüm ver gülüm diyaloğa girmişsin. Belli ki X dışında birşeyleri araştırmadan, eksik bilgilerle takım kurup bozmaya çalışıyorsun. İnşallah yanılmışımdır ama bari birazcık siftah diyerek, derin bir nefes alıp neler olup bittiğine, bu forumun birazcık da olsa, geçmiş birkaç yılına baksaydın.

İlgimi çekmemene rağmen, tüm direkt sataşmaların nedeni ile biraz yazmak farz oldu. Öncelikle, "Bekara karı boşamak kolay" gibi, kadını aşağılayan bir deyişte geçen bir dille, bu forumda yorum yapmak, kendi başına çok talihsiz ve absürd.

2. talihsizliğin ise, istatistikçi birisine neredeyse istatistik satmaya kalkmış olman...Birazcık geriye dönüp baksan, eski bir voleybolcu olarak istatistiklerle konuşan, voleybol konusunda kafa yorarak, en azından foruma bu alanda somut birşeyler katmak adına çaba harcayan birisi olduğumu anlardın.

Okuduğunu ve izlediğini anlama ve kavrama konusundaki olası problemin, belli ki seni yanlış yöne yönlendiriyor. Ardı ardına yapmış olduğun paylaşımlarına bakarsak, belli ki bir Timmerman takıntın oluşmuş. Hiç kimse Timmerman'ın bulunmaz Hint Kumaşı olduğunu savunmuyor ancak 2023-24 sezonunda, Stuttgart'da Bongaerts ile birlikte oynayarak Almaya'nın tüm kupalarını topladıktan sonra Şampiyonlar ligi 5.si olan bir takımın oyuncusu olarak, Bongaerts ile birlikte alındı. 2020-21 sezonunda Bundesliga'nın en iyi orta oyuncusu seçilmiş, ve yine 2023-24 sezonunda yine Bundesliga'nın en iyi blokçusu seçilmiş. Pasörünü iyi tanıyan ve uyum yakalamış Timmerman, bizdeki serüveninde bloklarda o kadar olmasa da, hızlı hücumlarda ve özellikle ilk yarıda önemli katkı vermiştir. İlk yarıda sakatlanana kadarki performansı da, bu camiadaki hemen hemen tüm yorumcuların takdirini toplamıştır. Birçoklarının, ilk yarıdan itibaren hızlı oyun diye öve öve bitiremedikleri süreçteki katkısı inkar edilemez ama bu konuda da sizlere sürprizim olacak. Hiçbir yerde bulamayacağınız, rakamlarla takım performası üzerindeki karşılaştırmalı tablolamayı da önümüzdeki 3-4 saat içerisinde paylaşacağım. Bir sezonda sadece 3 iyi ortanın yeterli olamayacağını, isim belitmekten hoşlanmadığımı söyleyerek 1 çok iyi orta ve muhtemelen blok özelliği yüksek ve elit Ana Carol gibi bir oyuncunun alınmasının, tadından yenmeyeceğini vurgulamışım ama belli ki bunu da kaçırmışsın.
Kaçırmış olduğun bir diğer konu, istatistiklerden sözederken, Alexia'nın en iyi blok yapan PÇ, en fazla ace atan 4 oyuncu, ve yine set başına en fazla ace atan 4.oyuncu, toplam sayı kriterinde en skorer 3. oyuncu, yine toplam sayı/set kriterinde aynı şekilde 3 oyuncu, en fazla sayı alan hücumcu olarak 6. oyuncu olduğudur. Elit sayılabilecek bu kadar oyuncu içerisinde bu sıralamalara giren bir oyuncu için düşük yada yetersiz seviye nitelemesi, hem oyuncu ve hem de takıma karşı yapılacak haksızlık ve saygısızlıktır. Evet belli maçlarda ve belli anlarda performasının düştüğü doğrudur. En çok eleştirldiği konu ise plase atması ama plaseye yarım, sert smaç'a 1 puan verilmesi gibi bir uygulama yoktur. Omuz sakatlığı yada 2.yarının ilk çeyreğinden itibaren aynı bölgeye sürekli uygulanan buz kompresi, dinlenememekten kaynaklı kronik bir ağrı oluşmasının temel belirtileridir ve bunu spor yapan ve voleybolla uğraşan herkes bilir. İlle de ameyatı gerektirmez ama devamı halinde daha büyük sorunlara neden olabilirdi. Ben bunu söyledim. İşte tam da bu nedenle, Grobelna'nın alınmasının önemli olduğunu vurguladım. Kim daha formda ise o oynar. Birisinin düştüğü anda, bayrağı diğeri devralır.
Kaçırmış olduğun diğer bir konu ise, hem Sn Cibara hem Neşve Büyükbayram, Grobelna ve Lukasik'in tamam olduğunu, resmi açıklananlar dışında en az 3 veya 4 oyuncunun alınacağını defalarca beyan etmelerine rağmen, konu anlaşılmamış. Sanki Grobelna ve Lukasik'in yanısıra, eğer olursa LYY ve Pena alınıp kapatılacakmış gibi addediliyor. An itibarı ile kadroda tutulan 7 oyuncu yanına Grobelna ve Lukasik eklense bile ve hatta İrem de sayılsa 10 oyuncu yapıyor. Yani antrenman kadrosu bile oluşturulacak olsa, bunlar için en az 3 veya 4 oyuncuya ihtiyaç var. Ben sürprizlerin olabileceğine inanıyorum. Umarım kimse hayal kırıklığı yaşamaz. Neşve Büyükbayram'ın da söylediği bu. Benim de Kaliteli Geniş Kadro dememdeki gerekçe bu. Kaliteli geniş kadro ile kupalar toplanmaz gibi saçma bir savı, ne gördüm ne de duydum. Altın sette kaybettiğimiz Chieri maçını 6+1 ile başlayıp bitirirken rakip 11 oyuncu ile rotasyona girdi. Aynı şekilde, 6+1 oyuncu ile Vakıf'a kupada 3-2 kaybedip elenirken, Guidetti son sete kadar tüm tuşlara bastı. Fener'e playoff'da son anda 3-2 kaybederken, yine benzer manzara vardı. Eğer kaliteli geniş kadro olmuş olsaydı, bugün çok farklı şeyler konuşuluyor olurduk ama geçti borun pazarı. Playoff konusu açılmışken, öncelikle paslaştığın arkadaşına bak. Garibim diyor ki, "Şimdi fb ile vakıfla eczacıyla oynarken sahadaki 6 rakip takım oyuncuların seviye olarak çok altında olduğu için ekstra mücadele etmesi gerekiyor hiç hata yapmaması gerekiyor. Bu şekilde mental olarak da ayakta kalmak çok zor. Bakmayın biz fbyi yarı final serisinde zorladık ama o maça 1 ay hazırlandık. Düşün sen o maça 1 ay hazırlansan bile rakibini eleyemiyorsun aradaki fark bu işte. Tabi bi de şu tarafı var; şampiyonluk play offları zordur. Sezon içi galibiyet alırsın başka ama seri kazanmak bambaşka bi olay. Biz gelecek sezonki kadroyla hangi seride kimi geçeriz?" Bu zırvayı bu sayfalarda görmek, çatışmacılık ve aykırılıkla bile açıklanamaz. Bunu okuyan sanır ki, biz bir ay boyunca çalışırken, rakip takım oyuncularının yarısı yaylada, yarısı deniz kenarında tatil yapıyordu. Taraflı tarafsız herkes, göstermiş olduğumuz performansı ayakta alkışlarken, sözde tuttuğunu iddia ettiği takım oyuncularını, rakip oyuncularla bütün olarak kıyaslayarak aşağılamaya kalkışan, ve önceden de yazdıklarını ve sildiklerini inkar eden "SARI MELEK"'in düşüncelerini içselleştiriyor ve kabulleniyorsan, ne ala. Bu durum, ancak ve ancak, voleybol'un takım oyunu olduğunu, takım kimyasının önemini bilmemekle alakalı ve yada maksatlı... Takım kimyası demişken, aklıma yönetici [SIZE=4][B]Anıl Mehmet Yıldırım[/B][/SIZE]'ın yaptığı "Lukasik iyi bir oyuncu fakat Lazovic gibi savunmada ekstra sorumluluk alabilecek mi ya da mental olarak hep sağlam kalıp çevresindekileri de yükseltebilecek mi" yorumu geldi. İşte bu yorumun özetinin adı takım kimyası'dır ve altına imzamı atarım. Tam da bu nedenle sezon başından beri sürekli eleştirilen Lazovic'in kalmasından yana olduğunu söylemiştim. Tabii bundan kim ne kadar anlarsa.

Sonuçta, temelsiz olarak sürekli belli oyuncularımızı eleştirmiş olman ve ve sürekli şu oyuncu bu oyuncu diyerek ve hatta kusura bakmazsan ergen tavrı ile "ben LYY isterim" demen, hiç ilgimi çekmedi ancak sataşman ve bu platform'da olma nedenimi merak ettiğinden ve sırf bu sataşmandan dolayı ve merakını gidermek amacı ile şu ana kadar bu uzun post'a zaman ayırdım. Umarım kim olduğumu ve ne maksatla burada bulunduğumu anlatabilmişimdir. Maksatlı olarak kimseyi iğnelemek gibi bir niyetim de yoktur. Yeter ki herbirimiz haddimizi bilelim. Aklı başında üyelerin tümünün yorumlarına saygı ile yaklaşıyor ve katılmadığım noktalarda da, karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesinde tartışıyoruz. Buna en çok uzlaştığım üyeler de dahildir. Tahammül etmediğim tek şey, oyuncularımızın ve takımımızın hak etmedikleri şekilde, neredeyse zaman zaman aşağılamaya varacak düzeyde eleştirlmesi ve hatta suçlanmasıdır. Umarım, bu uzun paylaşım, birbirimizi daha iyi anlamaya ve sınırları zorlamamaya yardımcı olur.
 
Merhaba Mete Abi,

Yaklaşık 10 seneden fazladır forumda yöneticiyim. Lakin son 1-2 senedir hayatımdaki bazı sebeplerden dolayı çok giremiyordum foruma. Ama uzaktan da olsa bu başlığı az çok takip edebildim. Ondan dolayı yazılarınıza az çok hakimim de diyebilirim. Cevaplarınız için teşekkür ederim.

Alexia'yı sonuna kadar destekliyorum. Ki bence desteklemeliyiz de. Çünkü bütçemiz ilk 3 takıma hala uzak. Bundan dolayı o 3 takımın uyguladığı formülle onları geçemeyiz. Basketbolda nasıl herkes pick'n roll temelli takım kurup kaliteli olan daha kalitesiz olanı nasıl yeniyorsa bizim için de voleybolda bu senaryonun gerçekleşmesi çok olası. Bundan dolayı bu tip icatlar üretmemiz mecburen gerekiyor.

Timmerman konusuna değinmemin sebebi ise sizde anladığım kadarıyla benimle aynı görüşe sahipsiniz. Bundan dolayı bir yabancı orta oyuncu daha bekliyorsunuz. Fakat burada da rotasyonun smaçöre göre daha az olan bir mevkide 4 tane oynayabilecek orta oyuncunun takımdaki dengesini tutturabilmek de zor olacaktır. Bundan dolayı ben açıkçası hiç Timmerman işine gelmeden daha iyi bir yabancı orta oyuncu ile birlikte Yasemin ve Ayçin'in sorumluluğunu arttırma taraftarı olurdum.

Lukasik de bence iyi bir oyuncu. Hem bizim için hem de onun için kesinlikle bir fırsat. Yaşı da henüz genç. Lakin Lazovic ile kıyaslamamın sebebi, Lazovic'in bir nevi saha içinde takıma kaptanlık yapmasıydı.

Grobelna'yı ise açıkçası pek bilmiyorum. Umarım bu konuda siz haklı çıkarsınız. Anladığım kadarıyla fiyatı da makul olmuş ve biraz da fırsat görünerek alınmış. Son olarak ligin seviyesinin geçen seneden daha iyi olacağını ve CEV Cup'ta oynayacağımızı da düşünecek olursak alacağımız orta oyuncu ve smaçör kesinlikle tatmin edici olmalı diyerek cümlelerimi bitireyim.
Merhaba sevgili Anıl,
Başlarken, eğer geçmişte bir sorun var idiyse, çözülmüş olmasını ve bundan sonra daha sık görüş alışverişinde bulunmayı dilerim.

Benim de anladığım kadarı ile görüşlerimiz ve bakış açılarımız oldukça yakın. Alexia ve Grobelna arasında, amansız bir rekabet olacağına yürekten inanıyorum ve bu durumun, her iki oyuncunun performansını, belki de beklentimizin üzerine çıkaracağını düşünüyorum.

Hem lig, hem kupa hem de CEV Cup yolculuğunu göz önünde tutarak 4 iyi orta düşüncemi savunmaya devam ediyorum. Form düşüklüğü ve sakatlıkları göz önüne aldığımızda, bu yıl tam da kritik eşikte, az daha ciddi problem yaşama noktasına gelmiştik. Yasemin ve Timmerman'ın sakatlıkları neredeyse ard arda geldiğinden ve en baştan itibaren Ceylan tam olarak güven veremediğinden, Yasemin neredeyse sakatlığını tam atlatamadan özel aparatla oynamak zorunda kaldı. 4. orta konusunu bu nedenle önemsiyorum.

Lazovic konusunda, yine tam bir fikir birliğimiz var. Takımın neredeyse tamamının modunun düşmek üzere olduğu anlarda, canhıraş şekilde takımı ateşlemeye çalışması, her türlü takdirin üzerindeydi. Galatasaray marşlarını bir yerli oyuncu gibi söylemesi, sempatiyi başka bir seviyeye çıkardı. Hücumda her zaman olmasa bile, kritik anlarda aldığı sayılarla ve takım savunmasına yaptığı katkılarla çok özleneceğini şimdiden söyleyebilirim. Bizlerle devam etseydi, takımı sahiplenme ve mücadele azmi nedeniyle, Kadın Voleybolu'nun Osimhen'i oluyor diyebilecektim.

Son olarak, Grobelna ile ilgili düşünce bilgi ve beklentimi önceden de geniş şekilde açıklamış olmam nedeni ile, tekrara girmeyi gereksiz buluyorum. Bazen çok iyi oyuncular, yeni takımda bocalama yaşayabilir, bazen de hiç umulmayan oyuncular, daha ilk günden inanılmaz katkı verebilir. Tam da bu nedenle bekleyip görmek gerekir diyorum. Emin olduğum tek şey, kumaşı iyi.

Konuştuğumuz konulardan ayrı olarak, eklemek istediğim bir diğer nokta ise, alt yapı çalışmalarında A takım ve Milli takımlar seviyesine yükselecek oyuncular yetiştirme konusunda, belirgin olarak geçmişteki başarılarımızı rakip camialar ve takımlara kaptırmış olmamızdır ki, buna çok üzülüyorum. Umarım bu konudaki çalışmalara hız verilir ve geçmişte olduğu gibi, üst seviyelere çıkabilecek yeni yıldızlar yetiştirebiliriz.
 
Kendi kendine, sırf beni rahatsız etmek gibi bir misyon yüklemiş üye...
İnan ki hiç ilgimi çekmedin. Yine görüyorum ki, neredeyse pek kimsenin de ilgisini çekememişsin. Seninle hemen hemen aynı doğrultudaki 1 kişiyle al gülüm ver gülüm diyaloğa girmişsin. Belli ki X dışında birşeyleri araştırmadan, eksik bilgilerle takım kurup bozmaya çalışıyorsun. İnşallah yanılmışımdır ama bari birazcık siftah diyerek, derin bir nefes alıp neler olup bittiğine, bu forumun birazcık da olsa, geçmiş birkaç yılına baksaydın.

İlgimi çekmemene rağmen, tüm direkt sataşmaların nedeni ile biraz yazmak farz oldu. Öncelikle, "Bekara karı boşamak kolay" gibi, kadını aşağılayan bir deyişte geçen bir dille, bu forumda yorum yapmak, kendi başına çok talihsiz ve absürd.

2. talihsizliğin ise, istatistikçi birisine neredeyse istatistik satmaya kalkmış olman...Birazcık geriye dönüp baksan, eski bir voleybolcu olarak istatistiklerle konuşan, voleybol konusunda kafa yorarak, en azından foruma bu alanda somut birşeyler katmak adına çaba harcayan birisi olduğumu anlardın.

Okuduğunu ve izlediğini anlama ve kavrama konusundaki olası problemin, belli ki seni yanlış yöne yönlendiriyor. Ardı ardına yapmış olduğun paylaşımlarına bakarsak, belli ki bir Timmerman takıntın oluşmuş. Hiç kimse Timmerman'ın bulunmaz Hint Kumaşı olduğunu savunmuyor ancak 2023-24 sezonunda, Stuttgart'da Bongaerts ile birlikte oynayarak Almaya'nın tüm kupalarını topladıktan sonra Şampiyonlar ligi 5.si olan bir takımın oyuncusu olarak, Bongaerts ile birlikte alındı. 2020-21 sezonunda Bundesliga'nın en iyi orta oyuncusu seçilmiş, ve yine 2023-24 sezonunda yine Bundesliga'nın en iyi blokçusu seçilmiş. Pasörünü iyi tanıyan ve uyum yakalamış Timmerman, bizdeki serüveninde bloklarda o kadar olmasa da, hızlı hücumlarda ve özellikle ilk yarıda önemli katkı vermiştir. İlk yarıda sakatlanana kadarki performansı da, bu camiadaki hemen hemen tüm yorumcuların takdirini toplamıştır. Birçoklarının, ilk yarıdan itibaren hızlı oyun diye öve öve bitiremedikleri süreçteki katkısı inkar edilemez ama bu konuda da sizlere sürprizim olacak. Hiçbir yerde bulamayacağınız, rakamlarla takım performası üzerindeki karşılaştırmalı tablolamayı da önümüzdeki 3-4 saat içerisinde paylaşacağım. Bir sezonda sadece 3 iyi ortanın yeterli olamayacağını, isim belitmekten hoşlanmadığımı söyleyerek 1 çok iyi orta ve muhtemelen blok özelliği yüksek ve elit Ana Carol gibi bir oyuncunun alınmasının, tadından yenmeyeceğini vurgulamışım ama belli ki bunu da kaçırmışsın.
Kaçırmış olduğun bir diğer konu, istatistiklerden sözederken, Alexia'nın en iyi blok yapan PÇ, en fazla ace atan 4 oyuncu, ve yine set başına en fazla ace atan 4.oyuncu, toplam sayı kriterinde en skorer 3. oyuncu, yine toplam sayı/set kriterinde aynı şekilde 3 oyuncu, en fazla sayı alan hücumcu olarak 6. oyuncu olduğudur. Elit sayılabilecek bu kadar oyuncu içerisinde bu sıralamalara giren bir oyuncu için düşük yada yetersiz seviye nitelemesi, hem oyuncu ve hem de takıma karşı yapılacak haksızlık ve saygısızlıktır. Evet belli maçlarda ve belli anlarda performasının düştüğü doğrudur. En çok eleştirldiği konu ise plase atması ama plaseye yarım, sert smaç'a 1 puan verilmesi gibi bir uygulama yoktur. Omuz sakatlığı yada 2.yarının ilk çeyreğinden itibaren aynı bölgeye sürekli uygulanan buz kompresi, dinlenememekten kaynaklı kronik bir ağrı oluşmasının temel belirtileridir ve bunu spor yapan ve voleybolla uğraşan herkes bilir. İlle de ameyatı gerektirmez ama devamı halinde daha büyük sorunlara neden olabilirdi. Ben bunu söyledim. İşte tam da bu nedenle, Grobelna'nın alınmasının önemli olduğunu vurguladım. Kim daha formda ise o oynar. Birisinin düştüğü anda, bayrağı diğeri devralır.
Kaçırmış olduğun diğer bir konu ise, hem Sn Cibara hem Neşve Büyükbayram, Grobelna ve Lukasik'in tamam olduğunu, resmi açıklananlar dışında en az 3 veya 4 oyuncunun alınacağını defalarca beyan etmelerine rağmen, konu anlaşılmamış. Sanki Grobelna ve Lukasik'in yanısıra, eğer olursa LYY ve Pena alınıp kapatılacakmış gibi addediliyor. An itibarı ile kadroda tutulan 7 oyuncu yanına Grobelna ve Lukasik eklense bile ve hatta İrem de sayılsa 10 oyuncu yapıyor. Yani antrenman kadrosu bile oluşturulacak olsa, bunlar için en az 3 veya 4 oyuncuya ihtiyaç var. Ben sürprizlerin olabileceğine inanıyorum. Umarım kimse hayal kırıklığı yaşamaz. Neşve Büyükbayram'ın da söylediği bu. Benim de Kaliteli Geniş Kadro dememdeki gerekçe bu. Kaliteli geniş kadro ile kupalar toplanmaz gibi saçma bir savı, ne gördüm ne de duydum. Altın sette kaybettiğimiz Chieri maçını 6+1 ile başlayıp bitirirken rakip 11 oyuncu ile rotasyona girdi. Aynı şekilde, 6+1 oyuncu ile Vakıf'a kupada 3-2 kaybedip elenirken, Guidetti son sete kadar tüm tuşlara bastı. Fener'e playoff'da son anda 3-2 kaybederken, yine benzer manzara vardı. Eğer kaliteli geniş kadro olmuş olsaydı, bugün çok farklı şeyler konuşuluyor olurduk ama geçti borun pazarı. Playoff konusu açılmışken, öncelikle paslaştığın arkadaşına bak. Garibim diyor ki, "Şimdi fb ile vakıfla eczacıyla oynarken sahadaki 6 rakip takım oyuncuların seviye olarak çok altında olduğu için ekstra mücadele etmesi gerekiyor hiç hata yapmaması gerekiyor. Bu şekilde mental olarak da ayakta kalmak çok zor. Bakmayın biz fbyi yarı final serisinde zorladık ama o maça 1 ay hazırlandık. Düşün sen o maça 1 ay hazırlansan bile rakibini eleyemiyorsun aradaki fark bu işte. Tabi bi de şu tarafı var; şampiyonluk play offları zordur. Sezon içi galibiyet alırsın başka ama seri kazanmak bambaşka bi olay. Biz gelecek sezonki kadroyla hangi seride kimi geçeriz?" Bu zırvayı bu sayfalarda görmek, çatışmacılık ve aykırılıkla bile açıklanamaz. Bunu okuyan sanır ki, biz bir ay boyunca çalışırken, rakip takım oyuncularının yarısı yaylada, yarısı deniz kenarında tatil yapıyordu. Taraflı tarafsız herkes, göstermiş olduğumuz performansı ayakta alkışlarken, sözde tuttuğunu iddia ettiği takım oyuncularını, rakip oyuncularla bütün olarak kıyaslayarak aşağılamaya kalkışan, ve önceden de yazdıklarını ve sildiklerini inkar eden "SARI MELEK"'in düşüncelerini içselleştiriyor ve kabulleniyorsan, ne ala. Bu durum, ancak ve ancak, voleybol'un takım oyunu olduğunu, takım kimyasının önemini bilmemekle alakalı ve yada maksatlı... Takım kimyası demişken, aklıma yönetici [SIZE=4][B]Anıl Mehmet Yıldırım[/B][/SIZE]'ın yaptığı "Lukasik iyi bir oyuncu fakat Lazovic gibi savunmada ekstra sorumluluk alabilecek mi ya da mental olarak hep sağlam kalıp çevresindekileri de yükseltebilecek mi" yorumu geldi. İşte bu yorumun özetinin adı takım kimyası'dır ve altına imzamı atarım. Tam da bu nedenle sezon başından beri sürekli eleştirilen Lazovic'in kalmasından yana olduğunu söylemiştim. Tabii bundan kim ne kadar anlarsa.

Sonuçta, temelsiz olarak sürekli belli oyuncularımızı eleştirmiş olman ve ve sürekli şu oyuncu bu oyuncu diyerek ve hatta kusura bakmazsan ergen tavrı ile "ben LYY isterim" demen, hiç ilgimi çekmedi ancak sataşman ve bu platform'da olma nedenimi merak ettiğinden ve sırf bu sataşmandan dolayı ve merakını gidermek amacı ile şu ana kadar bu uzun post'a zaman ayırdım. Umarım kim olduğumu ve ne maksatla burada bulunduğumu anlatabilmişimdir. Maksatlı olarak kimseyi iğnelemek gibi bir niyetim de yoktur. Yeter ki herbirimiz haddimizi bilelim. Aklı başında üyelerin tümünün yorumlarına saygı ile yaklaşıyor ve katılmadığım noktalarda da, karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesinde tartışıyoruz. Buna en çok uzlaştığım üyeler de dahildir. Tahammül etmediğim tek şey, oyuncularımızın ve takımımızın hak etmedikleri şekilde, neredeyse zaman zaman aşağılamaya varacak düzeyde eleştirlmesi ve hatta suçlanmasıdır. Umarım, bu uzun paylaşım, birbirimizi daha iyi anlamaya ve sınırları zorlamamaya yardımcı olur.

Burada gelip insanlara ne yapacağını, ne yazacağını söyleyemezsin. Bu kadar basit. İnsanların yorumuna imalı laflarla cevap verip kışkırtamazsın. İmalı yorumlarınla insanları tahrik ederek onları siteden attırma çabası içerisine girme çabanı da herkes görüyor ne yaptığı belli olmayan söyledikleri çelişkili ve voleybol hakkında hiçbir şey bilmeyen üye...

Timmerman takıntın oluşmuş diyerek yine imalı şekilde süslü cümlelerle hakaret etme çabanı herkes görüyor da galiba buradaki moderatörlerle aranı iyi tutarak bu süslü cümlelerin ardına saklanan hakaretlerini görmezden getirmeye çalışıyorsun da bu laflarını açığa çıkarırım. ''Bekara karı boşamak kolay'' lafını cımbızla çekerek kendini haklı çıkarabileceğini sanmışsın ama orada imanın anlamı pekiştirmek olduğunu bilmene rağmen bu kelime oyunlarına, ayak kaydırma, zemin sallandırma laflarına girişerek beni hataya sürükleme çabanı yine yemeyeceğim. İnsanları sinirlendirerek, damarına basmaya çalışarak tahriklerle onları bu siteden yollama peşindesin. Bu sitede ne kadar zamandır yazdığının farkındayım dediğim gibi daha önce üye olamadığım için kimlere mobbing yaptığını da biliyorum ki o yüzden biraz yüzün olsun ve kendi sınırlarını bil, haddini bil, insanlara alttan alta hakaret etme. Senin bu küçük oyunların sana hakaret edip de siteden gitmeme sebep olmaz bizzat senin bu kelimeler arasına sıkıştırdığın hakaretlerini ben şikayet ederim. Burada daha önce Gizem hanıma da aynı mobbingleri yapmaya çalıştın o yüzden daha fazla horozlanmadan yerini bil. Başkasının özgürlük alanı o ufak tefek hakaretlerinle ihlal etme son uyarım!

İstatistikçi biri olduğunu iddia ediyorsun ki öyle biri değilsin sağdan soldan gördüğün istatistikleri buraya atarak özellikle belli başlı voleybol sitelerinden aldığın istatistikleri buraya atarak kendini voleybol profesörü falan sayıyorsun o sitelere de hakimim istersen bu konularda da kendini uzman falan sanma onları da açığa çıkarırım. Sayın istatistikçi olmayan ama kendini öyle zanneden üye madem çok istatistikçisin neden Timmerman'ın 2 sezondur sıradan blok istatistiğini paylaşamıyorsun buradaki üyelerle? İşine mi gelmiyor? Yoksa desteklediğin, aykırı fikirlerle kendini voleybol uzmanı diye sattığın görüşlerinin doğru çıkması için algı çalışmalarına mı girişiyorsun?

Gelmiş burada Stuttgart'ın başarısından bahsediyorsun ancak o kadroda ortalama katkı verdiğini de itiraf edemiyorsun. Paylaşsana bakalım Timmerman'ın Stuttgart'taki istatistiklerini kendini istatistikçi sayan şahıs? Paylaşamazsın. Diğer konu da Almanya Ligi'nin sıradan bir lig olduğu ve oradan gelen en üst düzey oyuncunun bile Türkiye Ligi'nde yeterli seviyede iş yapmayacağı. Bunu da biliyorsun ama inkar ediyorsun. Özellikle Almanya Ligi bu sene daha da zayıfladı. Almanya Ligi şampiyonu Schwerin'in Eczacıbaşı karşısında düştüğü durumları görüyoruz. Oranın en iyi oyuncusu saydığın Bongaerts bile bu ligde uzun süre kendine gelemedi. Açık manşette nasıl yetersiz pasör olduğu görüldü. Bongaerts bile belirli bir oranda övülüyorken kurnaz fikirlerinle orta seviye bu takımın asla oyuncusu olmaması gereken bir orta oyuncuyu yıldız ortaymış gibi anlatamazsın. Yıldız ortaymış gibi anlatmıyorum diyorsun lakin tek yabancı orta hakkının kullanıldığı bu sene ancak 2. yabancı ortaya geçilen pozisyonda tek yabancı orta hakkının böyle bir orta oyuncudan yana kullanılmasını savunamazsın. Bana karşı hiç savunamazsın!

Yüksek ve elit ortaya Ana Carol diyen birisiyle voleybol tartışmamak en doğrusu. Elit orta fikrini geçtim o konuda hala elit olduğunu düşünenler olabilir ki bana göre Ana Carol elit bir orta oyuncu değil ama sen bu orta oyuncuya yüksek diyemezsin. Bir kere buradan patlıyorsun.

En iyi blok yapan pasör çaprazıymış. Çok büyük başarı. O zaman pasör çaprazına blok yapsın diye orta oyuncu koyalım ne dersin? En fazla ace atan 4. oyuncu demek Alexia'nın iyi servis attığı anlamına gelmez. 35 ace atarsın 200 tane servis hatası yaparsın bu iyi servis kullandığın anlamına mı geliyor? Alexia'nın hata sayısını yazsana bakalım. Antropova sezon boyunca 80 ace atarken en fazla 50-60 servis hatası yapıyor ve bu onu mükemmel servisçi yapıyor. Alexia 1 ace atıyor 3 tane kaçırıyor. Hata sayısını ve servis sayısını belirtmeden Alexia en çok ace atan 4. oyuncu diyerek övemezsin. Bu algı çalışmaların voleyboldan çok anlamayanlara söker. Hem hücum gücü yetersiz olacak hem serviste birçok hata yapacak ve burada gelip Alexia'yı iyi pasör çaprazı, iyiyi de geçtim yeterli pasör çaprazı olarak anlatmaya çalışacaksın. Alexia'yı blokla mı birçok serviste yetersiz sayıda ace bulmasıyla mı yalandan öveceğiz yoksa elit pasör çaprazların %50 ye yakın hücum ettiği bazılarının %50 yi geçtiği sezon ortalaması varken %42 ile sezonu bitirdiği istatistiğiyle mi eleştireceğiz? %42lik bir hücum yüzdesinin pasör çaprazları için sıradan olduğunu ve Alexia'nın da sıradan bir pasör çaprazı olduğunu geçen sene olmasa da seneye kabulleneceksin. Çünkü voleybol bilgin bu kadar bazı şeyleri geç görüyorsun. Bana değil duvara konuş istersen çünkü anca duvarla anlaşabilirsin bu anlamsız fikirlerle.

Resmi açıklama diyerek neyi kanıtladığını zannediyorsun? Grobelna ve Lukasik alındı. Timmerman ve Bongaerts tutuldu ki bu 4 yabancı anlamına geliyor. Yabancı kuralının 7 olma ihtimalinin bile düşük olduğu senaryoda bizim kadroya 7 yabancı bulundurabileceğimizi mi düşünüyorsun? Bu da hayal alemin işte. Gelebilecek en fazla 2 oyuncu var. Birisi Pena olur diğeri de Li Yingying tabi olursa. Diyelim 7 yabancı yaptılar ve bir yabancı orta oyuncu daha aldılar o zaman benim yine iddia ettiğim gibi Timmerman hamlesinin ne kadar hatalı olduğu bir kez daha gün yüzüne çıkar çünkü bu oyuncu zaten kadroya giremeyecek. Kadroya giremeyecek oyuncuyla da sözleşme yenilemenin anlamı kalmıyor. Yapmamız gerekenler belliydi. Li Yingying'in gelmesi için daha erken karar vermesini talep edip duruma göre Li Yingying geç karar veriyorsa başka yapılanmaya girip ona göre hamle yapmalıydık. Grobelna hiç alınmamalıydı. Timmermanla sözleşme yenilenmemeliydi. Bongaertsle imzalanması doğru sonuçta yerli yabancı pasör dengesi korunmalı. Lukasik yerine daha formda olan, bu sezon kendini kanıtlamış ve İtalya Ligi'nde istatistiklerde üst sıralarda olan smaçörlere gidilmeliydi. Yani en baştan yapılan 3 tane yanlış hamleyi görüyoruz ve bunu eleştirmeyeceğiz sana göre. Kusura bakma.

Pena ve LYY alarak transferleri kapatacaklar zaten yönetimin her söylediği sözü ciddiye mi alacağız? Yönetime kalsa onlar her isme gitmişler ama red yemişler fakat bakıyoruz ki bugün bir Tatiana Tolok röportajı çıkıyor orada Novara'nın kendisinin kalmasını smaçör pozisyonunda oynayarak sağladıklarını söylüyor. Ayrıca bu kız 10-15 gün önce sözleşme yeniledi ki zamanında sözleşme yapsak gelirdi. Tolok hem pasör çaprazında hem smaçörde oynatabileceğimiz bir oyuncuyken Pena'ya gidiyoruz. Pena transfer edildi bunu kabul etsen iyi olur o kız boşuna Galatasaray voleybol hesabını takip etmiyor ki Pena'nın geldiği senaryoda 1 hadi seni kırmayalım 2 hamlen oluyor. Kimleri alabileceksin? Li'nin gelmediği senaryoda 2 yabancı da bu takımın seviyesini ileriye çıkartmaz çünkü Pena'yı yıldız anlatan yönetim var. Neyi kanıtlamaya çalışıyorsun? Yönetimin sözcüsü müsün?

Neşve Büyükbayram'ın da sürecin yavaş işlediğini söylediğini biliyorum lakin kış aylarında kadrosu tamamlanan bu aylarda takımların resmi açıklama yaptığı ve birçok oyuncunun sözleşmelerinin instagramda takımların hesaplarından duyurulduğu yerde yıldız olarak ne bekliyorsun? Sürpriz yumurta olarak hangi ismi beklediğini söylersen tartışabiliriz. Çünkü ortada iyi bir isim kalmadı. Yöneticilerimiz her zamanki gibi taraftarın gazını almaya devam ediyor. Grobelna'yı bile yıldız anlatmadı mı bu yönetim? Pena'yı yıldız olarak anlatmadı mı? Senin yıldız değerlendirmen ne MeteA? Seninle benim yıldız fikrim arasında büyük fark var çünkü senin yıldız olarak gördüğünü ben değil dünyadaki hiçkimse yıldız olarak görmez bir tek sen görürsün bir de bizim yöneticilerimiz görür.

Hala geniş kadroyla kupa kazanılabileceğini söylüyor. Senin yıldız değerlendirmenle 50 tane oyuncu alsak da kupa gelmez diyorum ki gelmedi. Sonuca bakacaksın. Yok Chieri maçında şöyle oldu yok böyle oldu demeyeceksin. Bir maç onlar iyi oynadı bir maç biz iyi oynadık sonuç ne oldu? Daha kaliteli oyuncusu olan kazandı. Bizim rotasyonumuz o maçta isterse 15 kişi olsaydı değişen bir şey olmaz. Ayrıca rotasyon vardı benchte kalitesiz oyuncu olduğu için girse de bir şey değiştirmeyeceğinden rotasyon yapamadık. Yani sanki kadroda 6-7 oyuncu var da o yüzden rotasyon yapılmamış gibi konuşma. Rotasyon demek oyuncu sayısından dolayı yapılan bir şey olarak görülür kaliteden dolayı rotasyon olmaz. Kalitesiz oyuncular olduğu için rotasyon yapamadık. Bunu da bilmene rağmen yine ufak tefek algı çalışmalarıyla konuyu saptırıyorsun. Timmerman'ın kaldığı senaryoda elbette kupa alamazsın, elbette üst sıralara oynayamazsın. Çünkü bu oyuncu hem yabancı kontenjanını dolduruyor hem de bariz bir şekilde kaliteli değil. Bir tarafta Ogbogu var bir tarafta Korneluk öteki tarafta iyi ya da kötü Rettke, Jack ikilisi var senin orta oyuncun Timmerman. En baştan 1 tane pozisyonu kaybediyorsun. Her pozisyon böyle olsa 3 veya 4 pozisyonda rakiplerinden geride olsan istediğin kadar oyuncu al o rakibi yenemezsin normal şartlardı. Burası futbol değil voleybol. 11 kişiyle oynanmıyor zaten sahada 7 oyuncu var ki liberoyu saymadığımız yerde 6 oyuncu var ve 2-3 oyuncu topa vuruyor. Senin köşelerin de orta oyuncuların da rakiplerin gerisinde olamaz. Ondan sonra istediğin kadar oyuncu değiştir benchte fayda etmez. Anlamadığın nokta burası.

Milano, Scandicci, Novara her sene rotasyonsuz kadro mu kuruyorlar da İmoco'yu alt edemiyorlar? Senin tabirinle onların hiç rotasyonsuz kadro kurduğunu görmedim. Demek ki asıl önemli olanın rotasyon değil oyuncu kalitesi olduğunu bir bir öğreteceğim. Bunu 2. defa yazıyorum. Bu argümanıma cevap veremezsen hala burada rotasyon diye kafamı ütüleme. Aynı şekilde Vakıfbank, Fenerbahçe, Eczacıbaşı rotasyonsuz kadro mu kurdular da İmoco'yu alt edemediler?

Fenerbahçe'yi yenme sebebimizin kupa maçı dönüşü yorgunlukları olduğunu, daha sonra antrenör değişmesine rağmen o kötü haldelerken bile bizi geçmelerini görmeyip kadro şişirmesi yapıyordun burada. Vakıfbank'a hoca değişikliği yüzünden rezil olan Fenerbahçe'yi eleyemedik. Bunun da rotasyonla değil oyuncu kalitesiyle alakası var. Bir Van Ryk kadar oynayabilecek pasör çaprazımız olmadığından hem Fener'e hem Eczacıbaşı'na seri kaybettik. Burada şakşakçılığını yaptığın Alexia yüzünden bu serilerde yenildik. Öyle Alexia'nın her istatistiğini övüp de bu maçlardan bahsedip bu maçları kaybettirdiğini es geçmeyeceksin. Sana kalsa çok dürüstsün bu takımın başarısını istiyorsun ya o yüzden dedim. Şimdi yine aynı şekilde başlarsın yok tek oyuncu yüzünden mi kaybettik yok şu yok bu diye. Evet tek oyuncu yüzünden kaybettik. Smaçör performansları yine birbirlerini nötrlerken Alexia'nın rakip pasör çaprazlarına kendi pozisyonlarındaki oyunculara ezilmesinden kaybettik. İstersen 2 maçı da tek tek oyuncu karşılaştırmalı analiz ederim yine sen haksız çıkarsın.

Senin bana ergen demen hiç umrumda değil çünkü aynısını ben sana söylüyorum. Bu sporda da senin uydurduğun saçmalıklar değil iyi oyuncular kazanıyor. İmoco'nun devamlı kazanma sebebi de budur. En iyi oyunculara sahipler. Senin burada rotasyon, mücadele, hata yapmama vs lafların değil.

Ayrıca koyu harflerle yazdığın yerleri kim söylediyse çok haklı. Aynı bakış açısına sahibiz demek ki. O bakış açısını sorgulayacağına kendini sorgula. Normal şartlar altında Fenerbahçe kadrosuyla 100 maç yapsak 95-96 sını kaybederdik ki kazandığımız maç o 4-5 maçtan biriydi. Neden bu fikirlerden rahatsız oldun? Doğru olduğu için mi? İmoco'yla 100 maç yapsan geçen seneki kadronun 50 maç kazanacağını falan mı düşünüyordun?

Buradaki Polyannacı fikirlerin inan hiçkimsenin umrunda değil. Başkalarının yorumlarına müdahil olma haddini bulma yeter. İnsanlara iğneleyici cevaplar verme yeter. Ben senden bunu rica ediyorum bu konuyu da daha fazla uzatma. Hiçkimsenin yorumuna karışma, hiçkimsenin yorumunu küçümseme hakkına sahip değilsin. Önce kendine geleceksin. Bu da tehdit değil yapman gerekenler o yüzden söylüyorum. Moderatörleri yanına alarak tartışmaya girmeye de kalkma. Birilerinden destek bekleme. Kendin ol.
 
Merhaba Mete Abi,

Yaklaşık 10 seneden fazladır forumda yöneticiyim. Lakin son 1-2 senedir hayatımdaki bazı sebeplerden dolayı çok giremiyordum foruma. Ama uzaktan da olsa bu başlığı az çok takip edebildim. Ondan dolayı yazılarınıza az çok hakimim de diyebilirim. Cevaplarınız için teşekkür ederim.

Alexia'yı sonuna kadar destekliyorum. Ki bence desteklemeliyiz de. Çünkü bütçemiz ilk 3 takıma hala uzak. Bundan dolayı o 3 takımın uyguladığı formülle onları geçemeyiz. Basketbolda nasıl herkes pick'n roll temelli takım kurup kaliteli olan daha kalitesiz olanı nasıl yeniyorsa bizim için de voleybolda bu senaryonun gerçekleşmesi çok olası. Bundan dolayı bu tip icatlar üretmemiz mecburen gerekiyor.

Timmerman konusuna değinmemin sebebi ise sizde anladığım kadarıyla benimle aynı görüşe sahipsiniz. Bundan dolayı bir yabancı orta oyuncu daha bekliyorsunuz. Fakat burada da rotasyonun smaçöre göre daha az olan bir mevkide 4 tane oynayabilecek orta oyuncunun takımdaki dengesini tutturabilmek de zor olacaktır. Bundan dolayı ben açıkçası hiç Timmerman işine gelmeden daha iyi bir yabancı orta oyuncu ile birlikte Yasemin ve Ayçin'in sorumluluğunu arttırma taraftarı olurdum.

Lukasik de bence iyi bir oyuncu. Hem bizim için hem de onun için kesinlikle bir fırsat. Yaşı da henüz genç. Lakin Lazovic ile kıyaslamamın sebebi, Lazovic'in bir nevi saha içinde takıma kaptanlık yapmasıydı.

Grobelna'yı ise açıkçası pek bilmiyorum. Umarım bu konuda siz haklı çıkarsınız. Anladığım kadarıyla fiyatı da makul olmuş ve biraz da fırsat görünerek alınmış. Son olarak ligin seviyesinin geçen seneden daha iyi olacağını ve CEV Cup'ta oynayacağımızı da düşünecek olursak alacağımız orta oyuncu ve smaçör kesinlikle tatmin edici olmalı diyerek cümlelerimi bitireyim.

Eczacıbaşı'nın gelecek sezonki bütçesinin bizden yüksek olduğunu neye dayanarak söylüyorsunuz? Kadrolarına baktınız mı? Kimler var mesela? Üstelik kadroları da tamamlanmadı. Naz'ı da kaybettiler. Ezbere yorum yaptığınızı düşünüyorum. Zeren deseniz belki bir nebze hak veririm ki bence onların da bütçesi bizden fazla değil. Kimleri aldılar? Aleksic, Gatina, Lazareva. Başka?Saliha'yı da koyalım ya diğerleri? Sözleşme yenilemeler var. Doğru hamleler yapıyorlar. Vakıfbank ve Fener hariç hiçbir takımın bizden daha yüksek bütçeye sahip olduğunu düşünmüyorum. Zeren'in bu kadrosunun bütçesinin 7-8 milyon eurolarda olduğunu söylemek aşırı saçma olur. Lazareva'ya 800 Saliha'ya 500 verdiklerini biliyoruz ki diğer yabancılarla ve sözleşme yenilemelerle o maksimum 5-6 milyon euro civarına çıkıyor ki bizim de öyledir.

Lukasik iyi oyuncu diyoruz da en sonki iyi performansı 1.5 yıl önce kalmış. Ayrıca bu oyuncu iyi olsa İmoco neden vazgeçsin? İmoco as oynayan oyuncularıyla alel acele sözleşme yenilemişken Lukasikle yenilememe sebepleri bizim transfere girişip akıllarını karıştırmamız mı? Olaylara biraz da buralardan bakalım. Timmerman'ın ilk yarıdaki yüksek hücum yüzdesi olsa ben de kalmasına ses etmezdim lakin hem düşen hücum yüzdesi, hem yeterince fit olmaması hem de blok sorununun olmasıyla 2 yabancı orta oyunculu sistemde bile onun önünde tercih edeceğim 50 tane orta oyuncu var. Galatasaray'da oynamayı bu kadar kolaylaştırmayalım ki takımın seviyesi artsın.

Grobelna konusunda benim umudum yok. Yaşı olmasa umudum olurdu çünkü aşırı savunma yapılan bir ligden geliyor ama yaşı var ve hareket kabiliyetinin azaldığını gördüm. Bu da beni korkutuyor. Yanlış transfer olduğunu iyice düşünmeme sebep oluyor.

Gelecek sene en yüksek 3 veya 4. bütçeye sahip olacağız ki bu bütçeyle belli başlı isimler gelmediği takdirde (yıldız isimlerden bahsediyorum) ilk 4 yapma şansımız yok.
 
Tablo 1
Break
Point
Break
Point
Break
Point
Pos. Kar.
Perf.Kar
Pos. Kar.
Perf. Kar.
Pos. Kar.
Perf. Kar.
1. Yarı
2. Yarı
Toplam
1. Yarı
1. Yarı
2. Yarı
2. Yarı
Toplam
Toplam
Tüm Maçlar

45.02%​
46.54%​

45.77%​

38.63%​

12.34%​

44.51%​

18.58%​

41.44%​

15.32%​
Kazanılan Maçlar

47.64%​
49.15%​

48.48%​

37.52%​

11.43%​

45.23%​

18.32%​

41.76%​

15.34%​
Kaybedilen Maçlar

39.64%​
32.03%​

37.25%​

40.29%​

13.71%​

41.71%​

18.09%​

40.80%​

15.30%​



Değerli arkadaşlar,
Sizlerle ilginç bir çalışmamın sonuçlarını paylaşmak istedim. Bu çalışmamın temel amacı, takımımızın tüm sezon boyunca, 1.yarı ve 2.yarı sonuçlarını ayrı ayrı gösterip tüm sezonun daha kapsamlı bir karşılaştırmasını yapabilmeyi içeriyor. Bu çalışmada, Break Point, Pozitif ve Kusursuz Servis Karşılama, Servis Hata ve Ace ile Hücum Başarı (Kill) ve Verimliliği bileşenlerindeki öğeler dikkate alınmış, bunlar da kendi içerisinde 1. yarı, 2.yarı ve Toplam(Tüm Sezon) olarak gruplanmıştır. Tüm verileri Sultanlar Ligi Volleystation'dan derleyerek ve yeniden formüle ederek hazırladım. Bu çalışma, başka hiçbiryerde bulunmayan bu karşılaştırma olup sadece bu forum üyelerine özel olarak hazırladığım bir çalışmadır.

1- Tablo 1 deki Break Point (Servis kullandığımız turdaki topun, herhangi bir nedenle karşı alandan alınımıza geçmesi sonucu, devamında yapılan hücumumuzda alınan sayıyı ifade eder) önemli bir savunma ve akabinde hücum verisidir. İlk yarı ile 2.yarı arasında çok anlamlı bir fark olmamasına rağmen, özellikle 2.yarıdaki %46.54'lük oran, takımımızın savunma hattının oldukça iyi olduğunun ve başarılı savunmanın, devamında iyi hücumlarla desteklendiğinin açık kanıtıdır. Şu kadarını söylemeliyim ki, normal sezonu 1 bitiren takım, toplamda %48.6 ya ulaşırken, 2. olan takım %47.4, 3.olan takım %46.1 ve biz %45.77'lik bir seviye yakaladık. Bu sonuçta en büyük katkı Libero Eylül'e, devamında da İlkin ve Lazovic'e yazılır. Bu seviyenin altında 5.olan takım %43.4 ve 6. olan takım da sadece %38.3'lük bir seviye yakalayabildi.

2- Tablo 1'deki bir sonraki veri dizini, servis karşılama ile ilgili. Sezon başında takip eden arkadaşlar hatırlayacaklardır. Farklı kazanmamıza rağmen ilk 3-4 maç sonrası alınan sonuçlar bağlamında voleybol dinamiğine ters düşen, ciddi bir servis karşılama problemimiz olduğunu, bunun devamı halinde de bunun çok ciddi sonuçları ile karşılaşacağımızı birkaç kez üzerine basa basa vurgulamıştım. Nitekim 6.haftada lastik patladı ama ilginç olan da, sezon başından itibaren en iyi servis karşıladığımız maçta, Fener'in füzelerine teslim olduk. Buradan yapılan çıkarsama ise, bu göreceli başarıyı yakalamamızın motor gücünün, Bongaerts olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ancak ve ancak, Bongaerts veya Cansu seviyesinde bir pasör, bizleri bu cendereden çıkarabilirdi ve öyle de oldu ancak kaba tabiriyle, kızın resmen pestilini çıkardık. İşte Timmerman'ın önemi, bu göreceli galibiyetler serisinde ortaya çıktı. Hızlı hücum diye tanımlanabilecek, özellikle ortadan kısa paslarla hücuma destek veren Timmerman ve köşe oyuncuların desteği ile bu krizli dönemi atlattık ve ne yazık ki 5.maç sonunda Timmerman sakatlandı. Her şerde bir hayır var deyişi bağlamında, rotasyona girdiği zaman aksayan, bu nedenle de sezon sonuna kadar Hernandez'in biraz da inadı yüzünden bench'de unutulan Ayçin, Bigarelli ile birlikte yeniden devreye girdi. 1. yarıda %38.63 pozitif ve %12.34 mükemmel servis karşılarken, 2. yarının sonunda %44.51 pozitif ve %18.58 gibi ciddi bir yükseliş yaparak sezonu %41.44 pozitif ve %15.32 görece idare eder gibi bir seviyede tamamladık.

Sitenin yenilenmesi ile ilgili, tablolamalarda yaşanan teknik sorun nedeni ile, herhangi bir yeni sorunun oluşmaması için Tablo 2'yi bir sonraki paylaşımımda ayrı olarak paylaşıyorum.


Değerli arkadaşlar, sanırım ki sitenin yenilenmesi nedeniyle paylaşmaya çalıştığım tablodaki tüm rakamlar, son kontrolleri yapmamın ardından ve herşey normal gibi görünürken, cevap yaz tuşuna basmamla birlikte tümüyle hücre dışına kaydı. Neyse ki bu sorunu geçici olarak otomatik tablolama ve manuel veri girişi ile kısmen çözdüm buna rağmen yine oluşan gereksiz bilgileri de yine manuel olarak silmek suretiyle, en azından toplu ve okunabilen veri haline getirdim. Tabii ki bu teknik sorunun, ilerleyen günlerde çözümlenmesi şart görünüyor.
 
Son düzenleme:
Eczacıbaşı’nın bütçesi tabi ki bizden yüksek. Ama kadroları çok defolu eğer biz doğru atılımı yapsaydık kesin olarak 3. Olacaktık ve cl biletini alacaktık. Ama gs voleybol aklı Gs ilk altısını güçlendirmediği için böyle bi şey çok zor. Hani olsa bile tamamen rakiplerin hatalarından olur. Gelecek sezon en yüksek bütçeler; fb vakıf zeren eczacı sonra da biz geliriz o yüzden 5.olsak kimse neden oldu demez
 
Mete bey keşke istatistik alanında devam edip hiç voleybol ve Gs yorumlamasanız. Orda saçmalama şansınız da çok az. İstatistikçilerin işi sayıları konuşmaktır siz bunları konuşun yeterli. Yorum yapma kısmını bırakın diğerleri yapsın. Ayrıca çok komiksin; mesela ben seninle muhattap bile olmuyorum ama bana laf atıp polemik yaratıyorsun. Benim yorumlarıma karışmadan yazmaya devam et yoksa forumdakilerin rahatsız olacağı diyaloglar yaşanır.
Yeni üyeler de geldikçe önceden burayı kendi saçma voleybol yorumlarıyla, üstten bakan bakış açısıyla yorumlayan sözde voleybol üstatları insanları yanlış yönlendiremeyecek. kimseyi hedef almadan fikir belirten taraftarlar olmalı bu forumda.
 
Tablo 2
Servis
Hata
Servis
Ace
Servis
Hata
Servis
Ace
Servis
Hata
Servis
Ace
1. Yarı
1. Yarı
2. Yarı
2. Yarı
Toplam
Toplam
Tüm Maçlar

12.60%​

6.86%​
10.68%​
7.63%​
11.65%​
7.24%​
Kazanılan Maçlar

12.27%​
8.60%​
10.00%​
8.07%​

11.01%​
8.31%​
Kaybedilen Maçlar

13.24%​
3.51%​
14.20%​
5.33%​
13.54%​

4.08%​


Tablo 2
Hücum
Kill
Hücum
Verim
Hücum
Kill
Hücum
Verim
Hücum
Kill
Hücum
Verim
1. Yarı
1. Yarı
2. Yarı
2. Yarı
Toplam
Toplam
Tüm Maçlar

42.41%​


27.31%​


43.96%​


30.93%​


43.17%​


29.09%​
Kazanılan Maçlar

46.69%​


32.68%​


44.98%​


33.19%​


45.73%​


32.97%​
Kaybedilen Maçlar

35.80%​


18.99%​


39.31%​


20.61%​


36.87%​


19.49%​

3- Tablo 2'ye geçersek, burada öncelikli olarak servis performansımızı görebiliriz. Burada da, 1 yarı ile 2 yarı arasında ciddi bir fark var. İlk yarıda ciddi sayıda hataya karşılık düşük oranda Ace almamız da, canımızı yakan bir başka konu idi. Özellikle kaybedilen maçlarda bu uçurum daha da belirginleşti. Çok daha fazla hata ve daha da düşük Ace oranı ile çok zor durumlara düştük ve maç kaybetmemizde önemli etken oldu. Neyse ki 2. yarıda bu durumu, önemli ölçüde toparlayabildik. 2.yarı genelinde uçurumu kapattık. 1.yarıda %12.6 hata ve %6.86 Ace ile oynarken 2 yarıda bu fark oldukça azaldı ve %10.68 hata ve %7.63 Ace ile oynadık. Tüm sezonu ise %11.65 ve ve %7.24 Ace ile tamamladık.

4- Tablo 2'de son olarak hücum dizinine bakarsak, yine 2 yarıda çok daha başarılı olduğumuzu söyleyebiliriz. 1.yarıda %42.41 başarı ve %27.31 verimlilkle oynamışken 2.yarıda %43.96 başarı ve %30.93 gibi oldukça iyi bir yüzde ile oynamış, sezonu da %43.17 başarı ve %29.09 ile tamamlamış olduk.
Hücumda %30 ve üzeri verimliliğin ne anlama geldiğini, üst sıraları hedefleyen takımların bu çıtayı aşması gerektiğini de, önceki yazılarımda özellikle vurgulamıştım. İlk yarıdaki %27.31lik oran, bu çıtayı aşamamamızdaki temel etken oldu.

Sözün özü, sezon toplamında, kötü sayılmayacak bir performans sergiledik ancak 2 yarıdaki performansı, 1.yarıda da gösterebilmiş olsaydık, sezonu daha yukarıda bitirmemiz olanaklı olabilirdi. Önemli olan, çıtayı yükseltebilmekti ve takım bunu başardı. Burada tüm oyuncuların da belirli dönemlerde önemli katkısı oldu. Sezon başında neredeyse tümden yeni bir takım oluşumuz da dikkate alınırsa, sezon sonunda ana kadronun 1 eksik dışında elde tutulmuş olmasının önemi de daha iyi anlaşılmalı diye düşünüyorum.

Değerli [B]Anıl Mehmet Yıldırım[/B]
Tablolama ile ilgili teknik konunun düzeltilmesi ile ilgilenebilirseniz çok memnun olacağım.
 
Son düzenleme:
Merhaba Mete Abi,

Yaklaşık 10 seneden fazladır forumda yöneticiyim. Lakin son 1-2 senedir hayatımdaki bazı sebeplerden dolayı çok giremiyordum foruma. Ama uzaktan da olsa bu başlığı az çok takip edebildim. Ondan dolayı yazılarınıza az çok hakimim de diyebilirim. Cevaplarınız için teşekkür ederim.

Alexia'yı sonuna kadar destekliyorum. Ki bence desteklemeliyiz de. Çünkü bütçemiz ilk 3 takıma hala uzak. Bundan dolayı o 3 takımın uyguladığı formülle onları geçemeyiz. Basketbolda nasıl herkes pick'n roll temelli takım kurup kaliteli olan daha kalitesiz olanı nasıl yeniyorsa bizim için de voleybolda bu senaryonun gerçekleşmesi çok olası. Bundan dolayı bu tip icatlar üretmemiz mecburen gerekiyor.

Timmerman konusuna değinmemin sebebi ise sizde anladığım kadarıyla benimle aynı görüşe sahipsiniz. Bundan dolayı bir yabancı orta oyuncu daha bekliyorsunuz. Fakat burada da rotasyonun smaçöre göre daha az olan bir mevkide 4 tane oynayabilecek orta oyuncunun takımdaki dengesini tutturabilmek de zor olacaktır. Bundan dolayı ben açıkçası hiç Timmerman işine gelmeden daha iyi bir yabancı orta oyuncu ile birlikte Yasemin ve Ayçin'in sorumluluğunu arttırma taraftarı olurdum.

Lukasik de bence iyi bir oyuncu. Hem bizim için hem de onun için kesinlikle bir fırsat. Yaşı da henüz genç. Lakin Lazovic ile kıyaslamamın sebebi, Lazovic'in bir nevi saha içinde takıma kaptanlık yapmasıydı.

Grobelna'yı ise açıkçası pek bilmiyorum. Umarım bu konuda siz haklı çıkarsınız. Anladığım kadarıyla fiyatı da makul olmuş ve biraz da fırsat görünerek alınmış. Son olarak ligin seviyesinin geçen seneden daha iyi olacağını ve CEV Cup'ta oynayacağımızı da düşünecek olursak alacağımız orta oyuncu ve smaçör kesinlikle tatmin edici olmalı diyerek cümlelerimi bitireyim.
Bence gayet Galatasaray gerçeklerini de katarak tam oturan bir yorum olmuş aynı şekilde düşünüyorum bende.
 
Bu yüzden milli takım sezonunu yorumlamaya başlayalım dedim çünkü ne olacağını biliyorum geçen sezon da durmadan kaos çıktı ki sonunda haklı biz çıktık ama bu sezon da bu kaos bu forumu kirletir. Gelişme oldukça konuşuruz ama şuan bir ilerleme olmayacak yeni oyuncu gelene kadar her gün her gün aynı şeyleri yazmak yerine yeni sezona kadar milli takımı yeni gelişmeler olursa kulüple ilgili onları konuşalım. Zaten kulüp sezonu başlayınca kızlar eleştirileri gösterecek.
 
Daha önce söyledim yine söylüyorum bence. Vakıf Fener bizden çok çok daha iyi. Ama Zeren bizi geçemeyecek dayanaklarını da söylüyorum kadro olarak iyiler ama yabancı sınırlaması var. Saliha Özlem Beyza yedek pasöleri de yokken bizi geçme ihtimalerini düşük buluyorum. Yabancı kuralı olmasa geçebilirlerdi. Rakibimiz Eczacı onlar bence bizden daha iyi durumda şuan kadro olarak lig etabın da bence bizi geçerler. ama play off da güzel bir enerjiyle geçedebiliriz ama avantaj Eczacıbaşın da. Seneye de Groblena ve Timmerman ikilisi yerine daha iyi iki oyuncu alır geri kalan herkesi tutarsak evet bir şeyler oluyor demeye başlarım.
 
Geri
Üst