Mcccollum'un gelmesiyle yöneticilerin ve teknik ekibin hiçbir planı olmadığını tescillemiş olduk. Türlü defoları olmasına rağmen özellikle savunmada, devamlılık açısından düşünülerek Palmer ve Cummings tutuldu. White ve Bishop geldi. Bishop undersize olmasına rağmen bir çok meziyetleri var. Demek ki daha switch temelli, tempolu oynayan, ısıran bir takım olacağız düşüncesine kapıldık. Yani geri kalan üç yabancı transferi için de savunması iyi, fizikli, tempolu ve switch yapabilen oyuncular alacağız diye düşünürken Mccollum transferi ile tepede savunmasında direkt delinmeye müsait bir takım oluşturma yoluna gittik. Yani adama sorarlar bu ne perhiz ne lahana turşusu diye. Aldığımız üç oyuncunun da güzel meziyetleri var bu arada fakat üçünü yan yana koyduğumuzda özellikle elde tuttuklarımız ile beraber ortaya sizce düzgün bir yapı çıkması mümkün müdür? Daha haziran ayında Galatasaray ölçeğinde ilk opsiyon olmaması gereken adamları yangından mal kaçırır gibi almanız sadece bütçe ile alakaı değil, sizlerin küçük zihinleri ile alakalıdır. Beş tane yabancımız belli oldu. Kalan iki yabancıyı öyle oyuncular almalıyız ki hem switch yapabilmeliler, hem savunmada aksamamalılar, hem de şut atabilmeliler. Yani piyasaya bakılırsa böyle oyuncular mevcut ama sizin bu tip oyuncuları ne ikna edebilecek kapasiteniz olduğuna inanıyorum ne de bu tip oyunculara gidebilecek cesaretiniz olduğuna.