Behzat Ç.

Bu diziyi seviyorum ya, memleketten iki cadde semt ismi duymam bile yetiyor. Ayrıca polis dediğin böyle bişeydir bilgisiz, kaba saba, ağzı bozuk vs. (ha Behzat amiri seviyoruz o ayrı :) ) farklı gösterme çabalarına falan girmyeye gerek yok. ben polis haftası reklamları dışında halka güleryüzlü yaklaşan bir tane polis görmedim sıradan insana kimlik sorarken bile kaba bu adamlar :) . Çok seviyorum o yüzden her yönden gerçekçi :) .
 
Star TV'deki "Behzat Ç." dizisinde sevişme sahnesiyle olay yaratan Nejat İşler, Esquire dergisine o sahnenin nasıl çekildiğini anlattı.

İşler "Dizideki o sahnede çıplak olduğunuz doğru mu?" sorusuna şu cevabı verdi:

"Üzerimde şort vardı. Kız da ten rengi mayo giymişti" Nejat İşler çıkarmadığı siyah çorapları için şunları söyledi: "Normalde çorapla asla sevişmem ama o sahnede özellikle çıkarmadım"
Keşke çıplak çekilseymiş, madem öyle bir buzlanma olacaktı hiç değilse tamamen soyunsalarmış. =) Ben dahil bir çok kişi de çorapla sevişme sahnesini konuşmuştu, demek bilinçli çekilmiş. : )

Ayrıca Onur Abi gibi bende diyaloglara ve gerçekçiliğine hastayım. Gerçekten çok doğallar, yani bizden biri gibiler. Konuşmaları, yemeleri, içmeleri, gezmeleri ve daha bilimum şey tamamen bizi anlatıyor. Ben hayatımda bir çok şeyi bu dizi de görebiliyorum. 15 sene boyunca gecekondu da yaşadım şimdi ise güzel sayılabilecek bir evde yaşıyorum. Yani demem o ki oraların havasını iyi biliyorum.

Ayrıca kitabın yaratıcısı Emrah Serbes'e de bir iki şey yazmamak olmaz. Konuşması, tavrı ve kalemi ile genç yazarlar arasında hemen sivriliyor. Bunca zamandır neden kendisini tanımadığım için kendime o kadar çok kızıyorum ki. Bunu kendisine de söyledim, çok geç tanıştım bu insanla ama iyi ki de böyle bir yapımla tanışmışım. Her on bölümde bir kendisinin senaryolarını izlesekte bazı bölümlere de direkt etki ettiğini görebiliyoruz ki zaten kendisiyle görüşmem de bunu dile getirmişti.

Madem bu kadar yazdık bir de son bölüm ile yorum yazalım.

Son bölüm diğerlerine göre biraz sönüktü, hatalar vardı. Olay sanki Radyo ODTÜ'de ki elemanın zorlamasıyla olmuş gibiydi ama ekibin diyalogları yine koparmayı başardı. : ) Özellikle Hayalet'in radyo sahibinin evinden çıkarkanki sahnede adama at suratlı demesi, keza kuaför sahnesi ( ki orada geçen konuşmayı ilk başta anlamamıştım, daha sonra araştırınca öğrendim ve öğrendikten sonra Hayalet ve Akbaba'nın tepkilerini göz önüne getirere koptum gülmekten ), Behzat'ın, Savcı Esra'ya radyocuya ithafen "pompacıymış bu" demesi kopardı. : )

Ve son sahne ile de duygusallaştırdı.. Bir anda kendimi kız babasıymış gibi hissetmeme sebep oldu, gözlerim doldu. Her ne kadar bazı bölümleri istediğimiz gibi olmasa da bayılarak izliyorum, ve artık Pazar günlerimin tek güzel olayı olduğunu da belirteyim.
 
Sezona oldukça kötü reytinglerle başlayan ve birkaç kez gün değiştirip, yayından kaldırılma tehlikesi geçiren Behzat Ç son dönemde önemli bir çıkış yakaladı ve kanalının en çok izlenen dizisi olmayı başardı. Star'ın haberlerden sonrasına koyduğu 1 saatlik özet hamlesi dizinin en iyi dönemini geçirmesini sağlayan önemli etkenlerden biri oldu diyebiliriz. Yüksek ihtimalle önümüzdeki sezon da dizi devam edecektir..
 
Bizim derdimiz reyting değildi zaten. AB'de ilk 5'te yer alırsak o bize kafi, Total'i saymıyorum bile. O liste de olmasa da olur. : ) Ki Emrah Serbes bir röportajında reytinglerde birinci olursak asıl o zaman yanlış iş yapmış oluruz demişti. Çok haklıydı, diğer diziler gibi değil Behzat Ç., o çok farklı bir dizi. Bırakın herkeste anlamasın, zaten Behzat Ç.'nin kitlesi farklı.

Özet işi ise biz sevenlerini çok sıkıyor. Demek ki o da kanal stratejisi. Yoksa Behzat Ç. Style özet şeklini hepimiz biliyoruz. Dizinin başlama saati 20:00 yazar 20:03'te başlardı. O 3 dakikalık özet bize yeter ve hatta artardı. Böyle uzun bir "özet" -ki özet bile değil, neredeyse dizinin tamamını yayınlıyorlar- istemiyoruz.

Dünkü bölüme gelecek olursak yine bombaydı. Fena diyaloglar vardı, yarıldım resmen. İllegal dövüş olayını ise tadında bıraktılar, öyle abartı sahneler falan yoktı. Böyle güzel olmuş. Ayrıca hep atlanıyor ama bence dizinin olmazsa olmazlarından biri de Ege Aydan yani nam-ı diğer Şevket Ç. : ) Harika oynuyor yahu, Behzat'la aralarında ki sahnelerde yardırıyor resmen. =)
 
Radikal Gazetesi yazarı Cem Erciyes'in köşesinde yer verdiği yazıya göre; Star Tv'nin Behzat Ç.'siyle TRT 1'in Leyla ile Mecnun'u iki bölüm birbirlerine konuk olacaklar.

İşte O Yazı

Pazar akşamlarının vazgeçilmez dizisi, Behzat Ç. ve ‘akıllı gençlerin’ yeni gözdesi ‘Leyla ile Mecnun’ birbirine misafir olacak. Evet, bu iki dizi ortaklaşa birer bölüm çekiyor.
Kaba sabalığını saklamayan doğal diyalogları, evde çorapla oturan normal insanları, cinayetli minayetli macerası ve komik karakterleriyle Behzat Ç.’nin çekimine kapılmamak zor. Üstelik kendisine edebiyattan aşina olmamıza rağmen... İnsanlar hem romanlarını hem de dizisini sevdiklerine göre kendisini televizyonlarımızın en iyi edebiyat uyarlaması ilan edebiliriz. Leyla ile Mecnun ise, rüyasına giren ak libaslı dedeyi evinin salonuna buyur eden, kendini çöllere vurduğunda kutup ayısıyla burun buruna gelen, iyi halli mahalle tiplerinin birer absürt kahramana dönüştüğü benzersiz bir başka dizi.
* * *
İki ayrı kanalda gösterilen bu iki dizi pek yakında birer bölümlüğüne iç içe geçecek. Sevgili komiserimiz Behzat Ç. ve arkadaşları, Star TV’den çıkacaklar, gidip TRT 1’de gösterilen Leyla ile Mecnun’a dalacaklar. Leyla ile Mecnun’un (tabii ki şaşkınlıktan) bir cinayete karışan kahramanlarını gözaltına alacaklar. Daha sonra, Behzat Ç.’nin yeni bölümünde Mecnun’u, babası İskender, Yavuz Hırsız, Bakkal Erdal ve müzmin işsiz İsmail’le birlikte Ankara’da, cinayet büroda ifade verirken izleyeceğiz.
Leyla ile Mecnun’un absürd gerçekliğiyle, Behzat Ç.’nin gri atmosferi arasında bir benzerlik var mı, yok. Peki bu işbirliği nereden çıktı? Edebiyat aleminde kendini gösteren bir ‘ruhdaşlık’ halinden.
Şöyle açıklayalım. Behzat Ç.’nin yaratıcısı Emrah Serbes ve Murat Menteş ile Alper Canıgüz, İletişim Yayınları’ndan çıkan romanlarında, biraz mahalleli, biraz tutunamayan ve kırgın, biraz bıçkın ve kavgacı, fakat ille de ironik ve hatta eğlenceli bir dil kurdular. Kendi içine yıkılmış bir başkomiser, büyümüş de küçülmüş bir oğlan çocuğu gibi karakterlerin hikayelerini bu dille anlatarak 2000’lerde Türk edebiyatında yeni bir damar açtılar ve yavaş yavaş büyüyen bir de hayran kitlesi edindiler. (Sinemaya uyarlanan Bizim Büyük Çaresizliğimiz’in yazarı Barış Bıçakçı’yla, Ankara’da yaşayan Sezgin Kaymaz gibi başka isimleri de bu damara ekleyebiliriz.)
Edebiyattaki bu rüzgarın, sinemadaki karşılığı ise Onur Ünlü oldu. Senaryosunu yazıp, yönetmenliğini ve hatta yapımcılığını üstlendiği tamamen kendi imalatı filmlerindeki kendine özgü o tuhaf alemle dikkat çekti. Bol ödüllü üç filmin ardından şu sıralar Onur Ünlü’nün son işi ise bir TV dizisi: Leyla ile Mecnun.
Bu ekibin kafa dengi buldukları isimlerle birlikte yazılarını yayımladıkları ‘afilifilintalar.com’ diye bir internet siteleri var. Onları kendilerine yakıştırdıkları gibi Afili Filintalar diye anmak da mümkün. Ama, daha şahanesini Fatih Özgüven buldu; önceki gün ‘Bizim Büyük Çaresizliğimiz’le ilgili yazısında da söylediği gibi: ‘Oğuz Atay sonrası oğlan çocukları’.
* * *
Hakikaten Oğuz Atay’ın dünyasına, diline, hikayeciliğine, ironisine ve açık sözlülüğüne yakın duran, ama ondan ‘çok sonra’ki bir döneme denk gelen bir yazar grubundan söz ediyoruz. Aralarına girmeden de anlıyoruz ki onlar en çok erkek erkeğe olduklarında eğlenen, lise ekibinin tadını ömür boyu taşıyan oğlan çocuklarından. Hayatla meselesini hallederken aralarda bir yerlerde yolunu kaybetmiş erkek karakterlerin hikayelerini anlatan, bu karakterlerini çok seven bir grup yazar.
‘Behzat Ç.,’ ve ‘Leyla ile Mecnun’ dizilerinin ortak kökeni, ‘Oğuz Atay sonrası oğlan çocukları’ damarı. Her ikisi de neredeyse tamamen erkek karakterlerden oluşan diziler de bu damarın popüler kültür versiyonları. Unutulmaz buluşmaya iki hafta var: 4 Mayıs’ta Leyla ile Mecnun, 8 Mayıs’ta ise Behzat Ç. ortak bölümleri yayımlayacak.
 
"Dünyanın ekseni 12 santim oynadı sen bana 1 santim yaklaşmadın" repliği en önemli repliği olmuş, sınavlara konu olmayı başarmıştır :)
 
30. bölüm mükemmeldi. Emrah Serbes kalitesini konuşturdu.. Yanlız kimseye eyvallah etmiyorlar ya ona bayılıyorum. Emniyet içindeki örgütlenmeye, cemaat olaylarına falan hiç çekinmeden gidiyorlar. Üstünden bir hafta geçti ama ben hala orada kaldım. Esra ve Behzat cephesinde sonunda istediğimiz oldu, Esra ve Behzat artık beraberler. Özellike Esra'nın Behzat'a açıldığı sahne süperdi, İz Bırakanlar Unutulmaz'da girince darma duman etti hepimizi.

Gazetici Ilgın'ın da göz altına alınışında ki alkış efektleri harikaydı. Yemin ediyorum tüylerim diken diken oldu, işte o sırada "Dokunan Yanar" sözünü duymayı çok istedim, gelmeyince de içimden söyledim. Maalesef dokunan yandı. Ve tabii 30. bölümün bir diğer efsane sahnesi de tabak, çek ve ödül töreniydi. "Tabak iyi ama çekin ..... ....." Büyüksünüz Behzat Ç., büyüksünüz Emrah Serbes..

31. bölüm ise Akbaba'nın geçmişi damgasını vurdu. Hep söylenip duruyorduk herkesin bir hikayesi var ama bi Akbaba'nınkini öğrenemedik diye. Son iki bölümdür yavaş yavaş girdik onun hayatına da. Bir güzel olayda Memduh Başgan'ı tekrardan görmek oldu. Keşke Ercüment Çözer ile devamlı girseler bu sezon. Böyle ara ara olunca özletiyorlar.. Berna'nın intihar etmediği de kesinleşti artık. Son sahne de Erdal Beşikcioğlu ağladı ya bende evde ağlayacaktım, öyle dalmışım diziye.. Final de ki şarkı ve Behzat'ın göz yaşları bitirdi.. 32. bölümü ip, halat artık ne varsa onunla çekiyoruz..
 
Diziye ciddi anlamda bağlanmak isteyen arkadaşlar varsa ki Barış ve Onur abi bağlanmış bile.Onlara bir tavsiyem var.

Ben kolay kolay kitap okuyan bir adam değilimdir.En son Kaan Kural'ın Hastasyım bu oyunun kitabını okumuştum.Geçen hafta bir kitapçıda 2 kitabı birden buldum Emrah Serbes'in.2 kitabı birden 2 günde bitirdim.Adam inanılmaz ötesi yazmış.Okuyup tekrar izledikçe anlayamadığım mevzuları anlayıp daha da bir anlamlandı dizi.Okumadıysanız mutlaka ama mulaka okuyun.Özellikle 1. bölümün hikayesinin yer aldığı kitap muazımdı.En azından Artık Behzat Reyizi izlerken 216 sınıda hayal edebiliyorum :) neyse sırıtmayım ben :)
 
Acayip bağlandım hemde Arda, öyle böyle değil.. :)

Bu arada dizi başladıktan çok kısa bir süre sonra kitapları yaladım yuttum, kitapta bazı karekterler daha da farklı. Bkz: Cevdet. Bu arada Red Kit olayı nasıl sence? =)
 
Behzat Ç isimli dizide savcı Esra'yı canlandıran Canan Ergüder rolüne hazırlık sürecini anlattı. Rolünü çok sevdiğini söyleyen Ergüder şöyle konuştu: "Bakırköy adliyede bir günlük staj yaptım. 3 tecavüz bir cinayet bir uyuşturucu davasına katıldım. Amacım Cumhuriyet savcısını izlemekti. 110 tane cumhuriyet savcısı içersinde bir kadın savcıyla tanışma fırsatım oldu. Çünkü tek kadın savcıydı. Ondan işime yarayacak çok bilgi aldım. 'Kadınlığımı asla unutmadım, Polislere çok sert davranırım' dedi. Bu tip bilgiler çok işime yaradı. " Savcılığın kadınlar arasında tercih edilecek bir iş olmadığını da belirten ünlü Oyuncu, "Ben küçüklüğümden beri dansçı olmak isterdim" diye konuştu.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

NtvSpor'da yayınlanan Not Defteri adlı programa konuk olan Erdal Beşikçioğlu ve Serdar Akar dizinin ilk olarak Ntv için hazırlandığını söyledi. Daha sonra kanalla projeden vazgeçildiğini belirten Serdar Akar, dizinin Star tv'de yayınlanmaya başladığını belirtti..
 
Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi dizisine RTÜK'ten uyarı cezası geldi.

RTÜK, kararını, "Radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlaki gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programlar bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde yayınlanamaz" ilkesine dayandırdı.

Bu cezanın ardından dizinin 20.00 olan yayın saatinin 22.00 sonrasına çekilmesi gündemde.
 
Bu ülkenin kurucusuna hakaret edilen program çocukların zihinsel ve ahlaki gelişimini olumsuz yönde etkilemiyor da Behzat Ç. mi etkiliyor? RTÜK birilerinin çıkarlarını değil ulusun değerlerini korusun, işini adam gibi yapsın!

Diziye yapılan uyarının altında, bal gibi günümüz olaylarına eleştirel bakışla yer verilmesi yatıyor. Bu eleştirel bakıştan kim rahatsız oluyorsa artık...
 
34. ve 35. bölümlerde yine standartı yakaladılar, 34. bölümde Ercü şov varken 35. bölüm de Behzat'ın dağılmış halleri vardı. Ayrıca Türk Tv'lerine 5 gömlek fazla gelir bu dizi, 34. bölümde Hayalet'in hepimizin adına haykırışından sonra vermişlerdir o cezayı. Allah topunuzun cezasını versin!
 
İlk 10 dakikasını apartman toplantısı yüzünden kaçırsamda sonraki dakikaları büyük bir zevkle izledim. Harun'un Cevdet'i dövdüğü sahne bence çok güzeldi, hem Fatih Artman hem Berke Üzrek hem de büro da olanlar çok iyi oynadılar o sahneyi. Gerçekciydi yani.. Bu bölümde beni en çok üzen şey Gönül'ün son bölümü olmasıydı. Pelinsu Pir gerçekten hem renk katıyordu hem de Gönül karekteri diziye çok oturmuştu, son şarkısını da söyleyip gitti. Umarım ikinci sezonda arada bir de olsa görebiliriz Gönül'ü..
 
"Behzat Ç." adlı dizide "kötü Türkçe ve argo kullanıldığı" gerekçesiyle, Star TV'ye uyarı cezası verdi. RTÜK üyesi Vahap Darendeli ise dizideki polis karakterlerinin meyhanelere gidip içki içtiklerini ve alkollü olarak araç kullandıklarını savunarak "Alkolü özendirmekten" de ceza verilmesini istedi.

Gazeteport'un haberine göre RTÜK'ün son toplantısında Behzat Ç adlı diziye "çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel ve ahlakî gelişimini olumsuz yönde etkilediği" gerekçesiyle uyarı cezası verdi. Koruyucu işaret konularak, daha geç saatte yayınlanması gerektiğini de bildirdi. RTÜK üyesi Vahap Darendeli ise diziye alkolü özendirdiği gerekçesiyle ceza verilmesini isteyerek, "Dizide masanın üzerinde bira şişeleri görülmekte, bira içip araba kullanılmakta, polis ekibinin meyhanede içki içen görüntülerine de sıklıkla yer verilmektedir. Diziye alkol gibi bağımlılık yapan madde kullanımı özendirdiği için müeyyide uygulanmalıdır" dedi
 
Behzat Ç. dizisinde pavyon işletmecisi Gönül karakterini canlandıran Pelinsu Pir diziye veda etti.

Pir, geçtiğimiz günlerde yayınladığı "Gönül bu akşam Behzat Ç.'ye veda ediyor. Desteklerinden ötürü tüm Gönül severlere teşekkürler." mesajıyla diziden ayrıldığını duyurdu.
 
Erdal Beşikçioğlu daha önce Benzat Ç'nin bahar aylarında filminin çekileceğini söylemişti. Filmde dizide rol almayan Cansu Dere de oynayacak

Dere, filmde Erdal Beşikçioğlu, Ayça Varlıer, Canan Ergüder ve Ege Aydan gibi önemli tiyatrocularla birlikte yer alacağı için heyecanlı olduğunu söyledi. Cansu Dere, istihbarat servisinde çalışan kadın polisi canlandıracak.
 
İkinci fragmanda yayınlandı. Ercü, Memduh ve Zafer Algöz tekrardan sahne alıyor. Son iki bölümü Emrah Serbes yazdığından mütamadiyen yine efsane bir bölüm izleyeceğiz, fragman beni heyecanlandırmaya yetti. Bekliyoruz pazar akşamını.. =)
 

Üst