• Sitemiz şuan güncelleme aşamasındadır, karşılaşabileceğiniz teknik sorunlar için şimdiden özür dileriz.

Işıl Alben

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Önder Ç.
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • Okuma süresi: 0:38
Bu sezon ilk kez eski Işıl'ı izlettirdi bize (halaa tam eskisi gibi olamasada).Hele bir iki pozisyonda kendi şutunun ribaundunu alışı, eskiden en çok yaptığı şeydi bu :).Gerçekten onun bizim takımımızda olmasından ne kadar kötü oynasada büyük haz alıyorum.Çünkü her hareketinden yaptığı herşeyden Galatasaray'ı çok sevdiği belli.Maç sonunda bir taraftar tribüne çağırdığında, gitti o taraftara sarıldı Işıl :).İnşallah bu performansını artırarak devam ettirirsin BÜYÜK KAPTAN :D...
 
Sana inanıyor ve güveniyoruz.
 
Özlemiştik gerçek Işıl'ı, tekrardan hoşgeldin minik aslan.
 
Döndüğünden beri en iyi maçıymış, 4 hücum ribaundu fena değil bir guard için :)
 
Yürekli ve candan oyunun için tebrik etmiyorum çünkü hep öyle oynuyorsun ama bu sefer iyide oynadın, iyi oyunun için teşekkür ediyorum. Daza azını istemiyoruz artık senden.

Saygılar.
 
Öncelikle oynadığın oyundan dolayı seni tebrik ediyorum, gerçek potansiyelini hatırladın tekrardan.

Fakat kendine yakışmayacak tavırlarına devam ediyorsun, maçtan sonra TV de ve Face'te 'iyi gün dostları' cümlesi ile, seni haklı olarak eleştiren insanlara, inceden laf sokmaya çalıştın, bir kısım Galatasaray taraftarını iyi gün dostu olmakla itham ettin, her koşulda yanında olanlarıda kutsayıp teşekkürlerini sundun.

Galatasaray taraftarı, tam 2 yıldır senin bu takıma geldiğin ilk yıllarda ki gibi oynamanı bekliyor, ağır bir sakatlık geçirdin, ama sonrasında yeterli süre geçti, bir türlü eskisi gibi olmadın, tamam form tutmak zordur, ama bu kadar uzun süre etkisiz ve silik oynamanın sebebleride biraz sende gizli değilmiydi?

Galatasaray, taraftarı kötü gün dostudur, hemde bir bütün olarak, senin yanında olanlar ve seni eleştirenler ile beraber, kötü gün dostudur, öyle olmasa, yıllardır şampiyonluk görmeden, kadın ve erkek takımlarının peşinden bu kadar tutku ile gidermiydi?

Sen iyi oynadığında, senden daha çok sevinenler var, kötü oynadığında ise daha çok üzülenler, ama sen umutları söndürmek üzereyken, belkide bu eleştiriler sayesinde silkelendin ve iyi oynadın, umarım daim olur bu performansın....

Ayrıca, bu insanlar seni iyi basket atıyorsun diye sevmedi, bir zaferin ardından iyi gün dostları göndermende sana yakışmadı....

Burda iyi gün dostu yok, burda bütün halinde takıma ve sana destek olan, ama körü körüne de her söylenene inanmayan, yeri geldiğinde içinde bulunduğun durumuda bir ayna gibi sana tutabilen Arma'sını seven insanlar var.

Umarım bundan sonra, sana yapılan samimi eleştirilerden sonra, ne yapsamda karşılık versem diye düşünmek yerine, eleştirinin gerçekliğini ve haklılığını düşünürsün.

Her maç daha iyi oynaman dileğiyle.
 
birileri kötü gün dostu olsunda önemli değil bu yeterki Işıl bildiğimiz Işıl gibi oynasın.
 
Son zamanlarda onu en çok savunan birisi olarak söylüyorumki bunu söylediklerini yada yazdıklarını duymadım ama gerçekten iyi gün dostları gibi laflar etmişse ve bunu da kendisini eleştirenlere karşı söylediyse hata etmiş Işıl. Eleştirilere karşı böyle sert açıklamalar yapacağını sanmıyorum.
Gördüğüm ve şu anda onu eleştirebileceğim tek ve beni en çok şaşırtan nokta ise maçtan sonra yönetimi selamladıktan sonra hemen gidip Mihriban Oğuza sarılması.Yanlış işler bunlar ki saygı duyduğum Mihriban Oğuzun bazı tavırları hiç hoş görünmüyor artık.
 
Fakat kendine yakışmayacak tavırlarına devam ediyorsun, maçtan sonra TV de ve Face'te 'iyi gün dostları' cümlesi ile, seni haklı olarak eleştiren insanlara, inceden laf sokmaya çalıştın, bir kısım Galatasaray taraftarını iyi gün dostu olmakla itham ettin, her koşulda yanında olanlarıda kutsayıp teşekkürlerini sundun.

Şu lafı dediyse benim için tamamen bitmiştir IŞIL ALBEN !isterse 50 sayı 54 ribaund 230232 tane asist yapsın...Işıl Alben diye bi birisini artık sildim ben kendi kitabımda....

İyi gün dostuymuş, sen tribünlere oynamayı bırakıp basketbol oynasaydın önce sonra da iyi gün dostuymuş peh...

işine bak ışıl işine..

Esra Şencebe 10000 kat daha değerlidir benim için...
 
Umarım seni her koşulda kutsayan insanlardan oluşan fanustan çıkabilirsin. Hayatta eleştiri de var övgü de var. Övgüleri görüp eleştiriye tepki verirsek bir gram ilerleyemeyiz. Tabi bu da bir eleştiri ve Işıl'ın iyi gününde yapıldı. Işıl umarım yanlışlarını görebilecek cesareti gösterebilir.
 
Işıl, zamanında çok övüldü, şimdi de çok yeriliyor.. Işıl ile taraftar arasındaki ilişki normal taraftar- oyuncu ilişkisinin ötesine geçtiği için böyle olduğunu düşünüyorum. Aynı problem Arda'da da var.. Tamam bu oyuncuların Galatasaraylı olmaları güzel bir şey ama biraz mesafe olmalı aramızda. Şahsen ben Arda'nın " ayağa kalkmayan fenerli olsun " dendiğinde kalkmasını istemem, aynı şekilde Işıl'ın da iki sıra önümde maç izlemesini istemem.. Bu benim şahsi fikrim..

Burada Işıl'ı çok suçlayamıyorum..Çünkü severken çok seviyoruz, yererken de öldürüyoruz.. Yine de yukarıda arkadaşlarımın yazdığı gibi, Işıl iyi oynasın, Galatasaray kazansın da taraftar olarak bazılarımız laf işitsin.. Nasılsa ilişkiler zamanla normalleşir..
 
Yaptığı açıklamaları fazlaca ciddiye almadım açıkcası,pek oturaklı bir insanın ağzından çıkacak türde şeyler değil söyledikleri...

Eleştiri yapanlar kaka,her şartta övenler çok iyi...Onlara teşekkür ederim,diğerlerinin canı cehenneme...

Nedir bu şimdi,mantıklı ve oturmuş bir insan bunları söyleyebilirmi veya böyle bir hakkı olabilirmi?

Fazlaca duygusal bir anda yapılmış,değeri olmayan açıklamlar deyip geçelim bence...Kendiside eminimki pişmadır bu saçma açıklamasından dolayı...

Ayrıca gidip Mihriban Oğuz'a sarılması problem değil bence ancak Galatasaray'ı kendi egoları uğruna ateşe atmış biri neden bu kadar prim yapıyor,bunuda anlamış değilim...Neyse diyelim...

Bu olayları fazla abartmamakta yarar var,Işıl'ı seviyoruz ancak herzaman olduğu gibi Galatasaray'ı daha çok seviyoruz,o kendine baksın,takımına maksimum düzeyde faydalı olmaya çalışsın...Böyle açıklamalara filan gerek yok...

Birde önünde Arda gibi bir örnek var,mümkünse ona baksın ve onun yaptıklarını yapmasın diyelim...
 
Işıl, Galatasaray'ın sembol olmuş isimlerinden birisidir. Kadın Basketbol Takımımızın sadece bir oyuncusu yada kaptanı değil, Galatasaray ile özdeşleşmiş, bu renklere gönül vermiş, yeri geldiğinde taraftar olmuş bir simgedir. Hiç birimiz Işıl'ı bir WNBA starı gibi basketbol oynadığı için sevmedik, bir Lisa Leslie gibi dünyada kadın basketbolunun en iyi ismi olsun diye sevmedik. Onda Galatasaraylılığından kaynaklanan, kendimize benzeyen birşeyler bulduğumuz için sevdik. (Işıl'ı sevme sebeplerimizin üzerine iyi bir oyuncu olmasını sadece ekledik.) Kulüple, takımla, taraftarla ilişkisi sadece bir sporcu olmaktan öte olan ve bu sebeple daima taraftarın sevgilisi olan, takımdaki herkesten daha fazla kendinden birşeyler veren, yeri farklı olan birisi olması sebebiyle bir Işıl Alben sembolü oluştu.
Bu sembol Galatasaray'ı (taraftarı dahil, herşeyiyle) o kadar çok seviyor ki, en ufak bir eleştiride sevgilisinden, aşkından 'sen şöyle kötüsün' gibi bir söz duymuş gibi hissediyor benim gözlemleyebildiğim kadarıyla. Kendiniz biraz düşünün, hanginiz sevgilisinden (kız arkadaşı, erkek arkadaşı değil, gerçekten aşık olduğu kişiden) kötü bir söz duyarsa (bazen doğru olsa bile) üzülmez ve farklı bir tepki vermez? Bence Işıl'ın gözümüzde farklı bir yeri varsa onu eleştirirken bu eleştirilerden onun da gözünde Galatasaray'ın farklı bir yeri olması sebebiyle olumsuz etkileneceği gerçeğini göz önünde bulundurmalıyız.
Diyeceksiniz ki Işıl sen profesyonel sporcusun kardeşim, git tribünle mribünle, taraftarın eleştirisiyle, onla bunla uğraşma, sahada verebildiğinin en iyisini ver ama veremiyorsan da bir profesyonel olarak eleştirilere hazır ol. Malesef öyle değil arkadaşlar. Işıl tam bir profesyonel değil. Işıl'ı Işıl yapan içindeki o amatör ruhu da yaşatmayı bilmesi. Işıl'ın içindeki amatör ruhta saklı olan Galatasaray aşkına zarar vermeyin.
 
Öncelikle oynadığın oyundan dolayı seni tebrik ediyorum, gerçek potansiyelini hatırladın tekrardan.

Fakat kendine yakışmayacak tavırlarına devam ediyorsun, maçtan sonra TV de ve Face'te 'iyi gün dostları' cümlesi ile, seni haklı olarak eleştiren insanlara, inceden laf sokmaya çalıştın, bir kısım Galatasaray taraftarını iyi gün dostu olmakla itham ettin, her koşulda yanında olanlarıda kutsayıp teşekkürlerini sundun.

Galatasaray taraftarı, tam 2 yıldır senin bu takıma geldiğin ilk yıllarda ki gibi oynamanı bekliyor, ağır bir sakatlık geçirdin, ama sonrasında yeterli süre geçti, bir türlü eskisi gibi olmadın, tamam form tutmak zordur, ama bu kadar uzun süre etkisiz ve silik oynamanın sebebleride biraz sende gizli değilmiydi?

Galatasaray, taraftarı kötü gün dostudur, hemde bir bütün olarak, senin yanında olanlar ve seni eleştirenler ile beraber, kötü gün dostudur, öyle olmasa, yıllardır şampiyonluk görmeden, kadın ve erkek takımlarının peşinden bu kadar tutku ile gidermiydi?

Sen iyi oynadığında, senden daha çok sevinenler var, kötü oynadığında ise daha çok üzülenler, ama sen umutları söndürmek üzereyken, belkide bu eleştiriler sayesinde silkelendin ve iyi oynadın, umarım daim olur bu performansın....

Ayrıca, bu insanlar seni iyi basket atıyorsun diye sevmedi, bir zaferin ardından iyi gün dostları göndermende sana yakışmadı....

Burda iyi gün dostu yok, burda bütün halinde takıma ve sana destek olan, ama körü körüne de her söylenene inanmayan, yeri geldiğinde içinde bulunduğun durumuda bir ayna gibi sana tutabilen Arma'sını seven insanlar var.

Umarım bundan sonra, sana yapılan samimi eleştirilerden sonra, ne yapsamda karşılık versem diye düşünmek yerine, eleştirinin gerçekliğini ve haklılığını düşünürsün.

Her maç daha iyi oynaman dileğiyle.

Ben Işıl'ın maç sonu yaptığı açıklamaları izlemedim ama eğer Eyüp'ün yazdıkları doğruysa, yukarıda alıntıladığım mesajının her satırına sonuna kadar katılıyorum.

Artık 25 yaşına gelmiş ve olgunlaşmış(?) bir bayan sporcuya yakışmayan belki de o anki duygusallıkla söylenmiş sözler bunlar. Demek ki Işıl, insanları iyi gün dostları yani sadece iyi zamanlarında onu sevenler ve destekleyenler, bir de kötü gün dostları yani her koşulda sürekli olarak Işıl'ı pohpohlayanlar ve ona toz koydurmayanlar olarak kategorize etmiş. Fakat şunu unutmuş ki burada zaman zaman yapılan eleştiriler sadece ve sadece onu daha ileri taşımak, belki bir parça da olsa hırslanmasını sağlamak ve insanların beklentilerinin ne olduğu ile ilgili bilgilenmesini sağlamak amaçlıdır.

Galatasaray bayan basketbol takımı ve tabii taraftarlar, 2 senedir Işıl'ın iyi olmasını ve iyi oynamasını bekliyor. Hatta kendisiyle ilgili o kadar büyük beklentiler var ki oynadığı mevkiye ki basketbolda tartışmasız en önemli mevkidir, yerini doldurabilecek flaş bir transfer bile yapılmıyor. Bu nedenle yeri geldiği zaman övüldüğü gibi kimi zamanda yerilecektir. Bana kalırsa insanlar fazlasıyla sabır göstererek olabildiğince sessiz kalmışlardır.

Bundan sonra Işıl'ın yapması gereken, FB maçında oynadığı oyunun daha iyisini oynamaya çalışmak, sadece ve sadece oyununa bakmak olmalıdır. Burada yazan hiçkimse onun kötülüğünü istemiyor, hiçbir Galatasaraylı herhangi bir oyuncusunun kötülüğünü düşünmez, düşünemez. Aksine sürekli başarılı olmasını ister. Ayrıca formsuz ve kötü oynadığı zamanlarda bile hep yanındadır. Bunu Işıl da dahil olmak üzere hiçkimse aklından çıkarmasın.

Bir de şu "Işıl hepimizden büyük Galatasaraylıdır" argümanından vazgeçelim lütfen. Hangi kriterlere ve hangi ölçü biriminin verdiği sonuca dayanarak böyle bir sonuca varılıyor acaba? Bırakalım bu işleri, herkes kendi işine baksın ve kendi yorumlarını yazsın, burada kimse kimsenin Galatasaraylılığını sorgulayacak kalibrede değildir.

Ayrıca en ufak bir başarılı sonuçta çıkıp önceden kendilerince 1-2 kelam etmiş insanları "bunların Galatasaraylılığından bile şüphe ederim" tarzı laflarla yermeyi bırakalım bir tarafa. Burada herkesin ortak paydası Galatasaray, arkadaşlar...

Son söz Işıl'a: inşallah bundan sonra da en az Fenerbahçe maçında oynadığın kadar başarılı maçlar çıkarırsın, inan herkesin isteği bu. Çünkü Galatasaray'ın sana ihtiyacı var.
 
Hakkında kötü konuşmama rağmen ceza aldım sebepsiz. Zaten hakkında konuşmaya gerek yomuş senin. Keşke Tarsus maçından sonra da konuşsaydın...
 
Işıl Alben
Butun iyi gun dostlarina selamlar... Gercek Galatasaray'lilara sonsuz tesekkurler...
12 Şubat, 18:39, Blackberry aracılığıyla: · Beğen ·

Bahsi geçen açıklama bu sanırım. Facebook hesabında mevcut aynen yukarıdaki şekilde. Bende Fener maçından sonra görmüştüm. Hoş değil bu açıklama.
 
Bence de yanlış konuşmuş Işıl, yersiz olmuş "iyi gün dostları" sözü. Çünkü yüreği, iyi günde bile "dost" olamayacak kadar nasırlaşmış insanlardan bahsediyoruz. "Leş kargaları" dese daha yerinde olurmuş, doğru tabir kesinlikle bu.
 
Kendi adıma konuşayım hiçbir zaman kötü gidişten Işıl' ı sorumlu tutmadım. Çok ciddi bir sakatlıktan dönmüştü ve işi hiç de kolay değildi. Asıl suçun ona bu kadar sorumluluğu yükleyen teknik kadroda olduğunu düşünüyorum.

Ama; her ne olursa olsun eleştiri yapan insanlara bunların söylenmesini kabul etmiyorum. Elbette maksadını aşan eleştiriler var ancak herkes bu takımın daha iyi olmasını istediği için eleştirmiştir eleştirmişse de. Çıkıp sosyal paylaşım sitelerinde noldu lan gördünüz mü havalarına girmesin hiç kimse.

Açık ara taraftarın en sevdiği sporcu iken(tüm branşlarda) böyle saçma çıkışların sonucunun ne olduğunu görmek için Arda turan' ı takip eebilir.
 
Berkan;

Sen, ben, biz otursak, bir düşünsek. Biz Arda'yı sevgilisiyle sinemaya gitmesinden, Fenerbahçe başkanına "başkanım" diye hitap etmesine kadar her şeyiyle eleştirdik, yıprattık ve kırdık. Arda'yı kıskanan, bir Ardalar'ı olmayan ve asla olamayacak insanların dolduruşuna gelip ona karşı yanlış yaptık ama biz ne kazandık diye bir beyin fırtınası yapsak? Arda olmadan orta sahayı geçemeyen, oynadığı şey futbola benzemeyen bir takım kalmışken elimizde Arda'ya sakat diye mi kızıyoruz şimdi de? Peki biz nasıl insanlarız ki milli takım maçlarında tulum çıkaran ama bizde düzenli olarak sakatlanan Harry Kewell'ı, iki yıldır kaçırdığı maç sayısı oynadığı maç sayısından fazla olan Milan Baros'u deli gibi seviyoruz? Nazımız Arda'ya geçer, söyleyeceklerimiz nasıl olsa Harry'nin, Milan'ın umrunda olmaz ama Arda'yı üzüp hıncımızı ondan alabiliriz diye kırık kalplerimize ortak mı arıyoruz sence? Peki Arda tekrar oynamaya başlasa, Fenerbahçe'ye gol atsa, bizi şampiyon yapsa -bu kadar kalbinizi kıracak ne yaptı bilmiyorum ama- eskisinden daha çok sevileceği konusunda hem fikir değil miyiz? Bir daha düşünelim istersen, Mehmet Topal Valencia'ya gider, Galatasaray para kazanır, taraftar "hehehe ne kazık attık, kurtulduk" der. Galatasaray üç maç kaybeder, o taraftar numaralının önünde "MEH-MET TO-PAL" diye bağırır. Hagi'nin Monaco'yu attığı efsane golü hatırlarız hepimiz, peki Hagi o maçta, top kaybedip bir gol yedirdiği, sonra da kırmızı kart gördüğü için Hagi'yi kalaylayanların, "benim için bu maçın yıldızı Capone'dir, Hagi defolsun gitsin" denildiğini gördü dese benim bu gözlerim?

O yüzden kimse alınmasın, darılmasın, hele ki kendinden şüphesi yoksa üstüne almasın aramızda iyi gün dostları da var, leş kargaları da var. Galatasaray'ın her profesyoneli Galatasaray'a yakışan insanlar olmadığına göre, Galatasaray taraftarının da içinde Galatasaraylılığı hak etmeyen insanlar var. Bunda sinirlenecek, söyleyene kızacak bir şey yok. Hala aramızda böyle insanlar olduğuna inanmıyorsanız, forumun geçmiş sayfalarına açın bir bakın. Yine fark yeriz, eziliriz, bizi şöyle yaparlar böyle ederler diyen insanlara bir şey demiyorum ben. Bir insan yapısı gereği, pesimit olabilir, objektif olabilir, pesimistliği objektiflik sanıyor olabilir, kızdıran şey bu değil. Bu sözleri söyledikten sonra, takımını bir tebrik etmemesi, buradan salladığı takım oyuncularına kazandıkları o gün de bir helal olsun demeyi çok görmesidir. Bu beni üzüyorsa, bu forma için oynayan insanları da üzüyor, geriyor olamaz mı? Bu oyuncular, ben bugün Samsun'a karşı 20, geçtiğimiz haftalarda Mersin'e karşı 30 taraftarla oynadım ama yenildiğim zaman binlerce insan beni eleştiriyor diye sinirlenemez mi?

Hayatta mutlak doğrunun olduğuna ve hep taraftarın haklı olduğuna ve de her taraftarın senin kafandakilerle aynı şeyleri düşündüğüne inanıyorsan yanılıyorsun. Taraftar olduk diye nasıl oluyor da hep bizim dediğimiz doğru, şu önümüzdeki klavyeler sayesinde karşımızda görünce dilimizin tutulacağı insanlara karşı sınırsız sallama hakkımız var ama onlar en ufak sözünde kaka çocuk. Işıl'a, Fenerbahçe'ye yenilirken "seneye Beşiktaş'tasın, git orada oyna" diye bağıran karakterler vardı salonda. Nasıl isyan etmesin Işıl, nasıl çıldırmasın benzerlerine maruz kalan Arda? Biri bana burada Fenerli'sin dese, dünyayı yıkarım. Hepimiz de aynı şeyi yaparız.

Kimseden herhangi bir farkım yok ama kendi üzerimden örnek vereyim, çoğu insanın kalbinde futbol takımını koyduğu yerde benim içinde kadın basketbol takımımız var. 3 yıldır iç saha maçlarını kaçırmamaya, dış sahada da mümkün olanlara gitmeye çalışıyorum. Başka bir işim olmamasından dolayı, sürekli onlar hakkında düşünüp, birçoğunuzun bildiği bloguma yazıyorum. Kısacası bu takım hayatımın çok önemli bir parçası. Fenerbahçe'ye elendiğimiz gün, belli bir süre sonra ben yanımdaki arkadaşlarımla bir şeye gülerken Işıl tekrar sahaya çıktı ve Işıl'ın yüzünü gördüm. Açıkçası utandım, bir insan ne kadar üzgün olabilirse o kadar üzgündü suratı. Bu insanlar bu işten para kazanan insanlar öncelikle, mesleklerini-işlerini kötü yapmanın sıkıntısı oluyor, kendilerine güvenen insanların baskısı oluyor, Arda-Işıl gibi oyuncularda Galatasaraylı oldukları için ekstra bir yıkım oluyor. Yani bizlerin üzüldüğünden daha çok üzülüyorlar ama bir de bizim kaprisimizi çekmeye zorluyoruz onları. Haince değil mi bu?

Lütfen biraz empati yapın, lütfen kendinizi onların yerine koyun, lütfen gaza gelmeyin. Galatasaray'ın değerlerine sahip çıkın. Onlar gibi oyuncuları olsun diye ömründen yıl verecek insanlar varken, siz elinizdeki değerleri böyle kolay harcamayın. İnsanların burada bir şey yaptığını sanarak, -umarım- bilinçsizce başlattığı linç kampanyalarına çanak tutmayın.
 
Aras Abi; mesajın tamamını okudum katıldığım noktalar olduğu gibi katılmadığım noktalar da var. İlk mesajda da belirttim maksadını aşan, hatta aptalca diyebileceğimiz eleştiriler de oluyor tabiki ancak eleştirenlerin çoğu en azından benim tanıdıklarım bu takımın iyiliğini istedikleri için, içinde bulunduğumuz durumu ne Işıl' a ne de Galatasaray' a yakıştıramadıkları için, Işıl ve Galatasaray' ı olması gereken yerde yani en iyi yerde görmek istedikleri için eleştiriyor.

Ben bu güne kadar bir kez eleştirmedim Işıl' ı. Onun, benden daha iyi Galatasaraylı olduğuna inanıyordum hatta. Benim kadın basketbolunu sevme sebebimdi en basitinden Işıl Alben. Ancak benim yaptığım da doğru değil bence. Körü körüne desteğe giriyor; yapıcı eleştiriler olmalı ki Işıl neyi eksik yaptığının bilincine varabilsin, gelişmesi gereken yönleri olduğunu fark etsin ve ona göre çalışsın.

Ancak benim bu kadar değer verdiğim bir sporcunun böyle şeyler yazmış olduğunu görmek üzdü beni. ''Neredesiniz iyi gün dostları'' yazıp bir sosyal paylaşım sitesinde paylaşmak ve 3-5 tane çocuğun, belki bir kez basketbol maçı izlememiş adamların altına yazdığı aslansın kaplansın yorumlarını görmek...

Arda konusuna gelirsek bir kez dahi özel hayatı nedeniyle eleştirmedim. Zaten bu hiç kimsenin haddine de değildir. O iğrenç besteyi tribünde söylediklerinde; nasıl tepki verdğimi tanıyanlar az çok biliyordur.

Arda' yı eleştirme sebebim tamamen saha içi ile alakalı. Kadın basketbol bölümünde girmek istemiyorum bu konulara ama başladık devam edelim. Sen açık açık takıma katılan yıldız oyuncuları sabote edip, onları görmezden gelirsen. Önündeki Elano yerine 50 metre uzaktaki Ayhan Abi' n ile top oynarsan ya da şu an Kewell' a kızılıyor ya hani milli takım için Galatasaray' da oynamıyor diye, sakatlığını bile bile milli maçta zorlayıp aylardır bu takıma hizmet etmezsen soğutursun kendinden.

Tamamen saha içi dedim ama bir şey daha var. Sen çıkıp kulübünün dergisine ben de normal bir galatasaray taraftarı olsam Arda Turan' ı kıskanırım tarzında röportaj verirsen seni desteğiyle bu seviyelere getiren camia, senden soğur.

Mesajın genel içerikliydi ama ben kendime göre cevap vermeye çalıştım abi. Teşekkürler.
 
Geri
Üst