KBL 17. Hafta | Galatasaray 80-81 Beşiktaş

Aziz Akkaya'ya helal olsun. Çok basit coaching hamleleriyle aldı maçı. Wheeler ve Zellous ile yaptığı hücumlar, son periyotta bu sezonki klasiğimiz pota altında 4 kişi sonrası bomboş noktaya yolladığı Esra ile bulduğu 3 boş üçlük ve daha niceleri... Fena paraladı resmen...

Görüşünüze aynen katılıyorum. Koç farkıyla kaybettik maalesef. Bizim koçun aklı maçta değildi sanki. Son dakikada ne her bir hamlesini ne de itirazını gördük. Son hücumda bile hiçbir şey belli değildi.
Oyuncularımızı kutluyorum, ellerinden geleni yaptılar. Koçun aklı bizde değilse, gitsin, Nevriye daha iyisini yapar zaten.
 
EPJ8v9.jpg


“Buradan gitmek en kolay çözüm olurdu”

Bilyoner.com Kadınlar Basketbol Süper Ligi’nin 17. hafta maçında evinde Beşiktaş’a 81-80 mağlup olan Galatasaray’da koç Marina Maljkovic ve Ewelina Kobryn karşılaşmanın ardından açıklamalarda bulundu.

Marina Maljkovic:


“Bugün saha içine değinmeden önce taraftarlarımızdan aldığımız desteğe ve yönetimin tamamının bugün burada bizimle olmasına değinmek istiyorum. Bu bizim için çok önemliydi. Önümüzde bir milli takım arası var. Bu aranın ardından bu desteği hak etmek istiyoruz. Aynı taraftar ve yönetim desteğini hak etmemiz gerekiyor.”

“Saha içine değinmek gerekirse; öncelikle Beşiktaş’ı kutlamalıyız. Beşiktaş geçen sezonki takımın neredeyse tamamını takımda tuttu. Bu da aramızdaki en büyük fark. Onlar geçen sezondan takımlarını elde tutarak geliştirmeye devam ettiler. Her antrenman ve maçta daha iyiye giden bir ekibe sahipler. Biz ise takımımızı tamamen değiştirdik. Kasım ayından Şubat ayına kadar ise kariyerimde daha önce hiç şahit olmadığım problemlerle karşı karşıya kaldım. Bu şekildeki problemler ne kulüp kariyerimde ne de milli takım kariyerimde daha önce başıma gelmişti. Hem saha içinde hem de saha dışında yaşadığımız sayısız problem vardı. Kasım ve Şubat ayları arasında geçen süre benim için de çok yıpratıcı oldu. Koçluk kariyerimin en zorlu dönemiydi bu. En sonunda ‘yeter’ tepkisini verdim ancak buradan ayrılmak yapılabilecek en kolay şey olurdu. Tüm problemleri geride bırakıp çekip gidebilirdim ancak bu en kolay yol olurdu. Bu süreçte oyuncularım ayrılmama izin vermedi. Çok fazla konuştuk, çok büyük sinir harpları yaşadık ama en basit çözüme gitmedim.”

“Bugün maçın büyük bölümünde oldukça düzen dışı oynadık. Bir noktada savaşmaya karar verdik ve öne de geçtik. Ancak ne hayatta ne de sporda böyle kazanamazsınız. Şimdi önümüzde milli takım arası var. Soyunma odasında oyuncularımın gözlerinin içine bakarak derdimi anlattım. Milli takım arasının ardından 15 Şubat’taki ilk antrenmanda hepsini daha istekli, arzulu ve başarıya aç şekilde görmek istiyorum. Bu aranın ardından daha iyiye gideceğimize inanıyorum. Özellikle EuroCup Women maçlarımız yaklaşırken bunu başarmak zorundayız.”


Ewelina Kobryn:

“Benim için böyle bir maçın ardından konuşmak kolay değil. Koçun dediği gibi çok fazla değişiklikler yaşamış bir takımız. Sakat oyuncularımız dönüyor, yeni oyuncular sakatlanıyor. Şimdi Jelena Dubljevic’in bir sakatlığı oldu. Bu yüzden takım olarak oynama şansımız azalıyor. Yine de bugün sahada ilk kez “bir takımmış” gibi hissetmeyi başardık. Bunu korumamız gerekiyor. Milli takım arasının ardından bu hissiyatı koruyup artık kazanmaya başlamalıyız. Bunun için çok çalışacağız. Yapacak çok işimiz var.”
 
Ne rezalet açıklamalar bunlar ya? Yenildiğimiz takımlar bizden bütçe olarak yarımız bile değil. Sezon başında nerde çöp, sakat oyuncu var doldurdun takıma. Hayır ne bekliyordun o oyuncularla ligde lider olmayı mı ELW'de şampiyon olmayı mı? Daha ligler başlamadan önce bile sürekli diyorduk bu takıma atletik uzun oyuncu lazım diye. Bjk'nin bugün pivotu resmen pota altımızı domine etti. Rakiplerimizin pivotları bizim maçta kariyer maçını oynuyor. Jelena'nın sakatlığı da bahane olmasın çünkü sakat olmadan önce de nasıl oynadığını görüyorduk hiç laga luga yapmayın abi.. Epoupa'nın oynamadığı maçlarda savunmamız yol geçen hanı oluyor. Sen onu kadroya almayarak neyi amaçladın? Yerine kadroya aldığın Davis'i kaç dakika oynattın, kaç sayı attı? Şu takım parçalı formayı giymese diyeceğim ki Canik BB'nin kadrosu. O kadar Galatasaray'a yakışmayan bir takım var.

Bu takım 1-2 sakatlıkla çökecek, perişan olacak takım değil. Ha oluyorsa o da senin sorunun demektir, takımı mental, kondisyon anlamında iyi çalıştıramamışsın demektir. Söz verdin Ocak'ta takım düzelecek dedin o zamana kadar sabırla bekledik. Şimdi de milli takım arası diyorsun. Hadi yine şans verelim sana o zamandan sonra umarım bir şeyler değişir yoksa güle güle.
 
Gerçekten çok sabrettim yazmak için, sakinleşene kadar...

Günün tek kazancı hakikaten Çukurova maçından beri ilk defa takımın reaksiyon vermesi. 29 Kasım'da oynandı o maç. Aradan geçen 3 ayda kaybedilen yığınla maç geçti gitti, hatta neredeyse %85'ini kabettik sanırım, kazandıklarımız da en zayıf takımlara karşı olanlar. Kötü oyunumuzla sahada denk olduğumuz rakiplere güle oynaya verdiğimiz o kadar maçlarda bile bu reaksiyonu verebilseydik başka şeylerden konuşuyor olabilirdik.

Hocanın açıklamaları hakkında da kötü bişeyler yazmaktan sıkıldım artık. 4 aydan bahsediyorsun hocam, az buz zaman değil. Sorunlar dediğin şey herneyse ağzını açmayarak(!) sen de katkıda bulundun buna. Şu an öyle bir hale geldik ki sahada ısınan oyuncunun kaşı seyirse bir anlam, bir spekülasyon dalgası başını alıp gidebiliyor. Bir avuç kitle var şu takımı takip eden, hepimizin kafasında başka bir canavar var bu konuda. Hemen her maç demecinde oyunculara ihaleyi yıkıp geldin bugüne kadar. Bugün oyuncularım beni bırakmadı diyorsun. 2-3 maç sonra ne diyeceksin acaba? Kasım öncesinde de,Kasım-Şubat döneminde de rölanti 20 dakikalar sonrası kaos basketboluna dönüp 15-20 sayıdan dönmeye çalışmalarımızı hatırlamasak bugünlük bir performans sanacaktım...

Hala karışık ve üzgünüm. Adam akıllı oturup konuşacak hal kalmadı bizde artık...
 

Üst