Brian Tolbert. Adam tam bir sayı makinesiydi. Tam hatırlayamıyorum ama bir Tuborg maçında 40 sayı atmışlığı vardı.
				
			
 ) şeklindeki uzun listesinin verdiği tat sadece geçtiğimiz 2 sezonda yakalanabildi.Bunun yanında Tolbert'ın gelmesi ve çiçeği burnunda uA'nın Ahmet Cömert'i sahiplenmesiyle düşme hattından uzaklaşıp play-off'u yakalayan takım da unutulmaz.Ülker'e karşı 2-1 öne geçip 4. maçı pisi pisine kaybedip son maça hiç tutunamamıştık.Yenal abinin yazdığı kadro son maçta acayip hakem kıyımına uğramıştı,hayal meyal hatırlıyorum o maçı.Çalınan fauller 36-4 gibi bir şey olmalı,uzun süre konuşulmuştu.Fenerbahçe Ülker nefreti öyle alelade bir nefret değil kısacası.
 ) şeklindeki uzun listesinin verdiği tat sadece geçtiğimiz 2 sezonda yakalanabildi.Bunun yanında Tolbert'ın gelmesi ve çiçeği burnunda uA'nın Ahmet Cömert'i sahiplenmesiyle düşme hattından uzaklaşıp play-off'u yakalayan takım da unutulmaz.Ülker'e karşı 2-1 öne geçip 4. maçı pisi pisine kaybedip son maça hiç tutunamamıştık.Yenal abinin yazdığı kadro son maçta acayip hakem kıyımına uğramıştı,hayal meyal hatırlıyorum o maçı.Çalınan fauller 36-4 gibi bir şey olmalı,uzun süre konuşulmuştu.Fenerbahçe Ülker nefreti öyle alelade bir nefret değil kısacası. 

2002-2003'ün Koch-Hairston-Mitchell-Kelley-Lyday-Geoffrey Owens (unuttuğum isim de olabilir)
Sezonu noktaladığımız Efes maçında arka arkaya kaldırıp atmıştı dediğiniz gibi sınırlı olduğu halde.Takımdaki her oyuncunun maksimumunu verdiğini,özgüvenle birlikte ekstra işler yaptığını görmek çok keyifliydi.Tribün geçirilen sarsıcı sezonun etkisiyle futbola kanalize olmasa efsane bir seri yaşayabilirdik.Geoffrey Owens'ı ironi niyetine yazdınız sanırım. O zamanlar ilkokuldaydım çok net hatırlayamayabilirim ama bazal basketbol yetenekleri dahi sınırlı biriydi.

