#direngezi - #direnturkiye

Faşist hükümetin yeni kurbanı olmuştur. Çok bahsettikleri kınayı şimdi kendileri yakabilirler.

Arap halkı için çığırtkanlık yapanlar kendi insanı gözünün önünde katledilirken sesini çıkarmıyor. Elbet hesabı sorulacaktır olanların, bu günler de geçecektir..
 
Ahmet Atakan'a Allah rahmet etsin, ailesine sabır versin. Umarım bu gerginlik artık son bulur.

Bir insan ölürken; dili, dini, ırkı her ne olursa olsun "oh olsun" diyorsan senin kanın bozuktur !!!

Lakin Ahmet Atakan Hatay'daki Esadçıların çıkardığı olayda öldü. Türkiye'yi 'Pimi çekilmiş Arap Şebbihalar'la tehdit etmiş. Bunlarla ilgili twitter da yazılarını gördüm.

Allah ailesine sabır versin.Allah taksiratını affetsin...
 
Faşist hükümetin yeni kurbanı olmuştur. Çok bahsettikleri kınayı şimdi kendileri yakabilirler.

Arap halkı için çığırtkanlık yapanlar kendi insanı gözünün önünde katledilirken sesini çıkarmıyor. Elbet hesabı sorulacaktır olanların, bu günler de geçecektir..

Faşist hükümet nedemek.Ölen kardeş için hepimiz üzülüyoruz.Biz 12 eylül öncesi genç kardeşlerimizin nasıl öldüğünü iyi biliriz.Nasıl o gençlik heyecanını kullananlar olduğunu nasıl birbirine düşürüldüğünü iyi biliriz.

Oturduğun yerden provokasyon yapma.Devlet niye gencecik çocuğu öldürsün.

Hükümete faşist diyeceğine ülkenin gelişmesi kimin yoluna taş koyuyor onu araştır.Aklına geldiği gibi hükümet eleştirisi yapmak moda oldu.

Kargaşa çıkıp herkesin birbirini düşman gördüğü bir ülke nasıl olur biz 12 eylül öncesi gördük.

Kimseye fayda getirmez.

Akıllı olun biraz....
 
Faşist hükümet nedemek.Ölen kardeş için hepimiz üzülüyoruz.Biz 12 eylül öncesi genç kardeşlerimizin nasıl öldüğünü iyi biliriz.Nasıl o gençlik heyecanını kullananlar olduğunu nasıl birbirine düşürüldüğünü iyi biliriz.

Oturduğun yerden provokasyon yapma.Devlet niye gencecik çocuğu öldürsün.

Hükümete faşist diyeceğine ülkenin gelişmesi kimin yoluna taş koyuyor onu araştır.Aklına geldiği gibi hükümet eleştirisi yapmak moda oldu.

Kargaşa çıkıp herkesin birbirini düşman gördüğü bir ülke nasıl olur biz 12 eylül öncesi gördük.

Kimseye fayda getirmez.

Akıllı olun biraz....

Ahmet bey yaşça benden büyük olduğunuz için 12 eylül dönemini ve öncesini daha iyi hatırlamanız gayet normal,yalnız günümüz konjüktüründe o günleri yaşamamış insanlar bile o günleri çok kapsamlı öğrenmeleri çok kolay.Eğer bu gün başbakan ülkeyi ikiye bölüyorsa,kendine muhalif olanları baskı ve güçle susturuyorsa.Asılsız iddalarla hapse attırılıyorsa sizce bunları kimler yapar.

12 eylülü yaşayan birisi olarak size bir soru sormak istiyorum 11 eylül 1980 günü akan kan ne olduda 13 eylül 1980 sabahı akmadı.Ogünleri yaşayan bir kardeşiniz olarak onlarca akan kanı ölen insanları kardeş kavgalarını bir generalin televizyondan yaptığı anonsmu durdu.

Malesef ülkemiz gelişmiyor,yalnızca öyle gösteriliyor,gelişen ülkede 11km yolu 1 saatte almassınız hastanede sıra beklemezsiniz,gelişen ülkede dünyanın en pahalı yakıtını kullanmazsınız.Daha sayabilirim Devlet her kitlerini sattı satacak ne kaldı geriye niye hep belli bir zümre cebini doldururken fakir dahada fakirleşiyor.Birde gelişen ülkede 14 yaşındaki kız çocuğunu 50 yaşındaki adama peşkeş çekmezsiniz.Ama şuan ki zihniyet ölen karısıyla 6 saat sex yapma iznini veren bir adam için ağlarken kendi vatandaşının ölen çocuğuna taziyede bile bulunmuyor.Daha çok yazabilirim ama forumda zaten kötü bir imajım var o yüzden kusura bakmayın.
 
Hükümete bir eleştiri yapıldıda sansürden biz mi duymadık.

Aklına gelen her eleştiriyi yapıyor.

Eleştiriye bir şey diyemem zaten.

Ama mezhep kaşıması olmamalı.Kardeş kardeşe 12 eylül öncesi düşman edildi.Sonuç ortada.Alevi sünni birbirinr girse bunun kimene yararı olur.

Yazık günah ya şu ölen gencecik çocuklara.

tamam fikriniz hükümet yanlısı değilde ayarlı konuşmak lazım.Demokraside herzaman istediğimiz olmuyor.

Biri varsa öbürüde var.Dengeli olmak lazım.

Bak ölen kardeş yüksekten düşmüş.

Artık inanırsınız inanmazsınız ben de bilemiyorum.

Ama nefret fikir özgürlüğü değildir.

Her iki taraftada delikanlılar var.

Delikanlı düşünmeden patladımı al sana 12 eylül.

Dikkat etmek lazım.
 
11 Eylül de akan kan 12 eylülde durdu.Çünkü olayları yaratan derin devlet yönetimi ele aldı.

rahatladı ve gücünü gösterdi .Derin devlet oyunu.

ABD Türkiyeyi raya soktu.Ama olan fikirlerinin peşinde koştuğunu sanan binlerce gence oldu.Kullanıldıklarıyla kaldılar.Mevzu budur.

Ben o zaman ist.Hukuk taydım.Yaşananları bire bir gördüm.

Gerçi ozaman da liberal görüşteydim olaylara bulaşmadım oyunu gördüm ama olan ülkeye oldu.Yazık.
 
Ülkemizin gelişmesine büyümesine müsade etmeyenler 1960'da 1980'de ve 28 Şubat'ta ne yaptılarsa yine onu yapmak istiyorlar.

O zaman sağcı-solcu daha sonra kürt-türk şimdi de alevi sünni çatışması çıkarmak istiyorlar.

Oyunu iyi okumak lazım. Provokasyonlara gelmemek lazım. Aklı selim olmak lazım.

Yoksa yine kardeş kardeşi öldürür. Yoksa yine geçmişteki gibi oluruz.

Olursakta Mısır'da ki ve Suriye'de ki gibi değil daha beter oluruz Allah muhafaza...
 
Kışkırtıcı tutum ve merkezi eleştiriliyor, kışkırtıcı tutumun başında iktidar varsa onların eleştirilmesinden doğal ne var? Alevi Sünni ayrımını dilden düşürmeyen kimler? Okullarda din eğitimini sadece Sünnilere göre düzenleyen bakanlık kimin elinde? Türk sözcüğünü özellikle kullanmamaya özen gösteren, resmi kurumlardan Türkiye Cumhuriyeti ibaresini kaldıran kim? Soruları artırmak mümkün ama gerek yok kanımca.

Almanya´da TOMA´dan göstericinin başını hedef alarak tazyikli su sıkması gerekçesiyle adı geçen polise 8 ay hapis cezası verilirken, bizde bu olaya onlarca örnek varken polisin yargılanması bir yana 3 maaş ikramiye alıyorlar. Bir taraf yanlış yapıyor ama kim?

Pala ile gösterici kovalayan kişinin kollandığı bir dönemi yaşıyoruz, dolayısıyla bunlar şaşırtıcı gelmiyor.
 
Sorunu tek tarafa atmak da ne kadar doğru, tartışılır. Daha az, daha çok meselesine girmek istemem ama bana göre esas problemlerden biri tahammülsüzlük ve saygı. Bu ülkenin iktidarı, kendisini eleştiren ve tepki gösterenleri "marjinal" olarak nitelendirip, ötekileştirdiği sürece, saygı göstermediği sürece problem devam eder. Ama aynı zamanda iktidardan farklı düşünen kesim de sonuç itibari ile seçimle ülkeyi yönetmek için başa gelmiş iktidara saygı göstermedikçe de bu problemler sürer. Bir taraf çoğunluğun azınlığı ezmesinden bahsederken, diğer taraf da azınlığın çoğunluğa tahakkümünden bahsediyor. Bu denge kurulmadığı müddetçe, o olgunluğa erişilmediği müddetçe hep memnuniyetsizlik olacaktır. Ve bu memnuniyetsizlik "doğru yapılan işler"in dahi hakkının verilememesine sebebiyet verecektir.
 
Videolara bakarsak yüksekten düşme sonucu ölüm doğru. ha düştü mü düşürüldü mü? düşürüldüyse polis mi vurdu, kendi arkadaşları mı attı yoksa ilk önce polis vurdu diye ortaya çıkıp şimdi de polis dama çıktı aşağı attı diyenlerin dediği mi oldu?

Olan ahmet'e ve ailesine oldu. diğerleri üstünden siyaset güdücekler.

Ve hükümet suçludur. Öyle kürsüden Hz. Ömer'den bahsedip ben her şeyden sorumluyum diye ahkam kesip ölen bir gencin hesabını verememek olmaz. Bakın eylemde şiddet kullanılmadığı sürece polis saldırı yapmamalı. Eğer ilk saldırı eylemcilerden geldiyse bunun kanıtını elde ettikten sonra cevap verecek.
hz. ali anlatıyor:
"bir gün ömer'i, binekli olarak ve telaş içinde, hızlı hızlı giderken gördüm;
"ya emire'l-müminin nereye gidiyorsun?" diye sordum.
"devlete ait develerden biri kaçmış, onu aramaya gidiyorum" diye cevap verdi.
o zaman ben: "inan ki, senden sonra bu milleti idare edecek olanlara ağır bir yük bırakıyorsun! herkes senin yaptığını yapamaz!" dedim. bunun üzerine şöyle konuştu:

"hz.muhammed aleyhissalatü vesselamı, hak peygamber olarak gönderen allah'a yemin ederim ki, fırat kenarında bir oğlak kaybolsa, korkarım ki kıyamet gününde onun bile hesabı ömer'den sorulur!"

"kenar-ı diclede bir kurt kapsa koyunu,
gelir de adl-i ilâhi ömer'den sorar onu!"

Bakın yürüyüş protesto sonuna kadar haktır şiddet kullanmayana kadar ancak devlette bu hakkı sağlamalıdır.

Gezi parkında o gün o polis ve zabıta saldırısı olmasaydı bu olaylar bu raddeye varmayacaktı.

Diyor ya o lobisi bu lobisi. Sen imkan verirsen elbette bilmem kimin ajanı fink atar.

Senin Tunus'ta Mısır'da Suriye'de bir tane bile ajanın yok mu? Azerbaycan'da darbe yapmaya çalıştı bu ülke.

Hükümet BOP'un parçası olarak bu ülkeye hükümet oldu.

Siz LDP ÖDP o bu partiyi duyamazken AKP kurulduğu günden itibaren hep basın tarafından haber yapıldı.
 
Yaşanan son gelişmeler gösteriyor ki Amerika artık bu bölgede varlığını göstermede, istediği gibi at koşturmada eskisi kadar rahat olamayacak.
Suriye olaylarında Rusya ve Çin'in ak denize savaş gemisi göndermesi Amerika'nın bu bölgede yeni dengeler kurması gerektiğini gösterdi.
Bu aşamada Türkiye'nin stratejik konumu çok öne çıkıyor.
Amerika bu bölgede kendine bağlı bölgesel bir güce sahip bir Türkiye'nin oluşması için yoğun bir çaba sarf edecek.
Siyasal dengelerin bizim lehimize döndüğü bir dönemde bence iki ağaç peşine düşeceğimize Türkiye olarak her bakımdan nasıl özgür olabileceğimizin yollarımı aramalıyız.
Mevcut iktidar su ana kadar süreci BENCE iyi götürüyor ve bu yüzden desteklenmesi lazım.
Birde şunu unutmayalım 2001 krizinde 5 Milyar dolarda bulamadığımız için battık.
2013 te sadece demir yollarına 15 Milyar dolar yatırdık.
Geldiğimiz konum bu ve bunun kıymetini bilelim.
 
... Siyasal dengelerin bizim lehimize döndüğü bir dönemde bence iki ağaç peşine düşeceğimize Türkiye olarak her bakımdan nasıl özgür olabileceğimizin yollarımı aramalıyız.

Mevcut iktidar su ana kadar süreci BENCE iyi götürüyor ve bu yüzden desteklenmesi lazım.
Birde şunu unutmayalım 2001 krizinde 5 Milyar dolarda bulamadığımız için battık.
2013 te sadece demir yollarına 15 Milyar dolar yatırdık.
Geldiğimiz konum bu ve bunun kıymetini bilelim.

Geçenlerde de söylemiştim sana Metehan, olaylara geniş pencereden bakmaya başlamalısın artık. Gezi eylemleri parktaki ağaçlara sahip çıkma çabası olarak başlasa da gelinen nokta; iktidarın özgürlükleri kısıtlaması, karar alırken halkın fikrini önemsememesi...

Gelinen nokta iktidarın başarısı mı yoksa başarısızlığımı bunu yakın zamanda göreceğiz. Çünkü ABD´nin politik çıkarları doğrultusunda (dikkat edilirse kendi politik çıkarlarımız değil) tüm komşularımızla kavgalı hale geldik.

Ekonomiye gelecek olursak ABD destekli uygulanan sıcak para politikası bittiği an ülke olarak ekonomik anlamda büyük bir krize hoş geldin diyeceğiz. Alex Ferguson "istatistik mini eteğe benzer; çok şey gösterir ama asıl görünmesi gerekeni göstermez" der. İktidar asıl görünmesi gereken değerleri gizliyor şu anda. İthalat - ihracat, üretim - tüketim dengesindeki makas olumsuz yönde açılıyor.

Beğenmediğimiz İsmet İnönü´nün ülkeyi 2. Dünya Savaşı´na sokmayıp savaş ekonomisi politikası uygulayarak kemerleri sıkmış, ardından iktidara gelen Menderes´in Marshall yardımını (ilk ekonomik borçlanma) üretim yerine tüketime yöneltmesi ülkede geçici bir rahatlık sağlamıştır ancak ülkenin ekonomik olarak güçlenmesinin önüne geçmiştir. Oysa İnönü zamanındaki kıtlık, Menderes zamanındaki bolluk dillerdedir. Peki doğru olan hangisidir?
 
Onur Ağabey;

-Ne gibi özgürlük kısıtlaması var öğrenebilir miyim? Yoksa geçmişte türbanlı oldukları için üniversiteye giremeyenler gibi açıklar mı gidemiyor şimdi üniversiteye ?

-Bence halk ne istiyorsa hükümet onu yapıyor. Halkın istemediği hiçbirşeyi hükümet yapmıyor. Tabi bazı şeyleri istemeyen bir grup illaki olabilir. ama çoğunluk neyi istiyosa o olmalıdır.

-Ağabey eğer Abd'nin politik çıkarlarını gözetseydi hükümet Irak'a neden girmedik ? Irak'ta neden Abd'ye yardım etmedik. Sonra başımıza çuval olayı geldi.

-Ekonomiden pek anlamam ama daha geçen gün yüzde 4.4 büyüdük. Böylesi kriz mi?

-2si de bence zamanına göre doğrdur. Menderes öylesini yapmak zorundaydı çünkü halk kıtlıktan köpek etini çocuklarına yedirir oldu. Dedem anlattı bunu. Menderes'i de hayırla överdi. Açıkçası pek hoşuma gitmesede o savaşa sokmadığından dolayı İnönü'yü de hayırla yad ederdi.


Bora Ağabey;

Son cümleniz bir istekti sanırım.
Çünkü inşaAllah öyle olmayacağını hepimiz biliyoruz.
Kusura bakmayın ama bu isteğiniz inşaAllah kursağınızda kalacak. ..
 
Arkadaşlar,

Daha fazla yazıp kendinizi yormayın. Benim de yazacağım çok şey var ama neden boşuna uğraşayım. Görmüyor musunuz almıyor işte kafaları, resmen bir duvara dönmüşler ne derseniz, ne yazarsanız, ne gönderirseniz geri tepiyor. Kasımpaşalı bunlara ne yapmış böyle anlamak güç. Din çatısı altında kişiliklerini teslim etmişler. Net.
 
Metehan, insanlar düşündükleri için yıllardır cezaevinde, 20-30 yıl arası ceza almışlar. Her şey bir yana düşünce özgürlüğüne tahammül edemeyen bir iktidardan bahsediyoruz. Halk sokağa dökülüyor Gezi Parkı ağaçları kesilmesin, bugünkü doğallığı ile kalsın, AVM yapılmasın diye. İktidardan bir yetkili çıkıp da özür dileriz, halkın görüşünü almadık dedi mi? Sonra olaylar büyüyor ve halka rağmen verilen kararlar bu iktidar döneminde ilk kez sorgulanmaya başlıyor.

Halk Suriye ile savaş istemiyordu ama iktidar savaş çığırtkanlığı yapıyordu. Ne zaman ki İngiltere ve ABD hükümetleri ülkelerinde savaş izni alamadı, vazgeçildi.

Irak´a müdahale konusunda biraz hafızanı tazelemek iyi gelir. İlk tezkere geçmeyince Erdoğan çok sert tepki gösterdi kendi milletvekillerine ve veto eden isimler bir sonraki seçimde aday olamadılar.

Menderes dönemindeki bolluk temel ihtiyaç maddelerindeki tüketimi getirmedi beraberinde. İthalattaki büyük artışın temeli genel olarak lüks tüketim malları kaynaklıydı.

%4,4´lük bir büyümeden bahsetmişsin, keşke bu büyüme ithalata ve borca dayalı bir büyüme olmasaydı da bizler de bu durumdan memnun olsaydık. Önemli olan rakamsal büyüme değil, üretimde bir artış yoksa, işsizlik oranlarını düşürmüyorsa bu büyüme ancak göz boyamaktan ibaret kalır. Cari açık artarken ekonomide olumlu bir tablodan söz etmek mümkün değildir.

Anlayacağın dilde bir örnek vereyim. Örneğin; geçen sene babandan haftalık 50 TL harçlık alıyordun, bu sene 60 TL´ye çıkardı. Geçen sene o harçlıkla her gün tostun yanında milli içeceğimiz ayran da alabiliyorken şimdi sadece tosta yetiyorsa paran bu memnun edici bir gelişme midir? Yıllık enflasyon %5 olmasına rağmen baban %20´lik bir artış yapmış ama senin refah düzeyin gerilemiş.

Onur Ağabey;

-Ne gibi özgürlük kısıtlaması var öğrenebilir miyim? Yoksa geçmişte türbanlı oldukları için üniversiteye giremeyenler gibi açıklar mı gidemiyor şimdi üniversiteye ?

-Bence halk ne istiyorsa hükümet onu yapıyor. Halkın istemediği hiçbirşeyi hükümet yapmıyor. Tabi bazı şeyleri istemeyen bir grup illaki olabilir. ama çoğunluk neyi istiyosa o olmalıdır.

-Ağabey eğer Abd'nin politik çıkarlarını gözetseydi hükümet Irak'a neden girmedik ? Irak'ta neden Abd'ye yardım etmedik. Sonra başımıza çuval olayı geldi.

-Ekonomiden pek anlamam ama daha geçen gün yüzde 4.4 büyüdük. Böylesi kriz mi?

-2si de bence zamanına göre doğrdur. Menderes öylesini yapmak zorundaydı çünkü halk kıtlıktan köpek etini çocuklarına yedirir oldu. Dedem anlattı bunu. Menderes'i de hayırla överdi. Açıkçası pek hoşuma gitmesede o savaşa sokmadığından dolayı İnönü'yü de hayırla yad ederdi.


Bora Ağabey;

Son cümleniz bir istekti sanırım.
Çünkü inşaAllah öyle olmayacağını hepimiz biliyoruz.
Kusura bakmayın ama bu isteğiniz inşaAllah kursağınızda kalacak. ..
 
Irak'a hükümetin tüm isteklerine rağmen girilmedi.
Erdoğan genel başkan sıfatıyla yaptığı konuşmada "beni üzmeyin geçirelim dedi" zaten sonrasında hava sahamızı açtık.

O dönem ABD cezayı önce hükümete kesti ve dolar bir anda fırladı borsa düştü lakin Cüneyt Zapsu ABD'deki bağlantılarını ikna etti (bu adamı deliğe süpürmeyin) ve ceza askere kesildi.

Zaten çuvaldan sonra ordu'nun ABD'de nezdindeki müttefikliği bitmiş oldu ve hatta bazı emekli generaller yeni ortaklıklardan bahsetmeye başladılar.

Biz tüketim refahında öndeyiz. Evet ekonomik olarak ferah görünebiliriz lakin lakin hepsi aldatmaca. Hükümet geldi enflasyon hesaplama yöntemi değişti. Aynı yöntem koalisyon döneminde izlense o zamanda enflasyon düşük çıkacaktı.
Hani şu yazar kasasını fırlatan adam var ya (iyi hoş yazar kasayla başbakanlık binasının giriş kapısına nasıl geliyorsa artık) adam aslında çiller döneminde zaten batmıştı dolar borcu yüzünden.

aynı eylemi bugün bir esnaf yapsa onun hali ne olur (recep akdağ'a maaşıyla ilgili şikayette bulunan görme engelli vatandaş işinden atıldı öncesinde de bakandan "körsün işin var şükret " diye azar işitti.
Okula türbanlı girmek tek başına özgürlük değildir bugün hala başbakan eylem yapan üniversite öğrencisine gereği yapılsın diyor.
Tekel işçileri haklarını istiyor terörist muamelesi görüyor, teröristler "pkk şehitliği" açıyor aranan pkk liderleri o açılışa katılıyor ve bizimkiler ıslık çalıyor.
Pkk'lılar askeri helikoptere ateş açıyor ses seda yok. Çocuğu rehin alıyor ailesine alış veriş yaptırıyorlar ses seda yok.
İki THY pilotu Lübnan'da esir ses seda yok.
Trt Muhabiri Mısır'da hapiste CHP kurtarmaya gidiyor hükümetten laf yiyor.
Davutoğlu sıfır sorun diye geldi tüm komşularla savaşın eşiğindeyiz.
Kaddafi'den insan hakları ödülü ve 250 bin dolar aldı Kaddafi'yi vurmaya en önde koştu.
Mübarek'in elini sıktı adam düştü.
Esad'a kardeşim dedi ortak kabine toplantısı yaptı sınırları açtık kötü mü oldu dedi? Olanlar ortada. Esad o gün de zalimdi.
Bak kimseyle bu kadar yakın olma manevra alanın kalmaz denildiğinde sizden mi akıl alacağım dedi.
Doğanla kavga ediyor doğan'a ait olan Trump Towers'ın açılışına katılıyor ve İBB belediyesi Trump tower'a metro istasyonundan geçiş tüneli yapıyor.
Gazetecileri ve patronlarını tehdit ediyor.
Çocuklarının kazandıkları soruluyor. Oğlunun gemisi İsrail'le ipler kopmuşken Hayfa limanında yükleme indirme bindirme yapıyor.
Tohumu hala israil'den alıyoruz.
Ve hala ortaya çıkmayan şu Elif Çakır ablanızın kadının üstüne işendi haberi. Yalan çıktı mobese görüntüsü var denildi ortada bir şey yok.
Bak o olayı da anlatayım
Kabataş İskelesinde kadınla tartışılıyor 2-3 kişilik bir olay nedense abartılıyor. Darp olmadığı ortaya çıkıyor.
Adnan Menderes döneminde İstanbul'da onlar camii yıkılıyor bahsi geçmiyor takmış CHP'ye.

Başbakan her şeye kendi karar vermek istiyor ve halkı bölüyor. Sürekli %50 diyor. Çamlıca camiine kafasına göre karar veriyor.
12 yılda 12 fabrika açılmış mı yoksa satılmış mı?
Cargill Adlı ABD'li gıda devine özel yasalar çıkıyor ekim alanı fabrika yapılıyor. Cargill iş yapsın diye şeker pancarına kota geliyor ve ülke sağlıksız olduğu bilenen mısır nişastasından yapılma şekere mahkum ediliyor.
AKP, Ülker'in kârı için 75 milyonu şeker hastası yapacak - 22 Nisan 2013,*13:57

TEKEL’in alkollü içki bölümü 17 fabrika, hammadde, stok ve varlıklarıyla, 2004 yılında 292 milyon dolara (Nurol-Limak-Özaltın-Tütsab ortak girişim grubu) MEY İçki Sanayi ve Ticaret AŞ’ye, MEY İçki’de iki yıl sonra 2006 yılında bu kez 810 milyon dolara ABD’de kurulu bir ortak gruba (Texas Pacific Group) satıldı. Yıl 2011, bu kez Amerikalılar satışa çıktı ve MEY İçki, 2 milyar 100 milyon dolara, Dünyaca ünlü, içkide dünya devi olarak tanınan İngiliz DİAGEO Şirketine satıldı.

Bu ilk satıştan alan konsorsiyum çivi bile çakmadı fabrikalara hatta ödeme bile yapmamıştı fabrikalar için ama 2 yıl sonra 4 katı karla satıldı. Mey içki sonra ingilizlere 2 milyar dolara satıldı.
2002 AKP iktidar oldu.
(Adapazarı, Düzce, Çine, Turgutlu, Mudanya, Yenişehir, Kocaeli, Hendek, Sinop, Şarköy, Merzifon, Geyve, Gölmarmara, Soma, Savaştepe, Ulubey, Ahmetli, Yenice, Çivril, Fethiye, Bergama, Dikili, Trabzon, Menemen YAPRAK TÜTÜN İŞLETMESİ kapatıldı.)
2004 RAKI satıldı....
(290 milyon dolara satıldı. Sadece Bilecik'teki fabrika 100 milyon dolar ediyordu, ki, 17 fabrika satıldı. 35 milyon dolarlık rakı stoku... 100 milyon dolar civarında kuru üzüm, suma, şişe, etiket, anason stoku vardı. Binaları, arsaları saymıyorum gari.)
2006 Rakıyı 290'a alan arkadaşlar, aynı rakıyı, 810'a Amerikalılara sattı. (2 senede temiz kar: 520 milyon $)
(Rakıyı 810'a alan Amerikalılar, sadece geçen sene, 950 milyon dolar ciro yaptı.)
2008 Sigara satıldı.
British-American'a.
(Devlet Denetleme Kurulu'nun helal süt emmiş müfettişinin raporuna göre, sadece iki fabrikanın üç senelik kârına satıldı. Kapatılan ve üzerine konut yapılması planlanan fabrika mülklerinin, 2 ila 3 milyar dolar değerinde olduğu öne sürülüyor.)
2008 Tekel nostalji oldu!
Adı değiştirildi, tta oldu.
2011 Rakı gene satıldı.
British-American İngiliz'lere 2milyar dolara sattılar.
(290 milyon dolara verilen rakıyı 810 milyon dolara alan Amerikalılar, aynı rakıyı, 2 milyar dolara İngilizlere sattı.)
 

Üst