Çok da ilginç bir sonuç değil, tarihinde 3 kez final gruplarına kalabilmiş, en iyi olarak da 8. olabilmiş (o sene de 12 takım vardı) bir ülkeyiz. Yurt dışından bakınca Türklerin kısaları öyledir, uzunları şöyledir, çok iyi şutör yetiştirirler gibi oturmuş bir düzen de yok. Yıllardır yedeklenemeyen, yerine kimse konulamayan bir avuç oyuncuya tutunmuş bir şekilde oynuyoruz işte.
Bugün maça Işıl, Birsel, Bahar, Nevriye, Nevlin oyuna kötü başlayınca hiçbir ihtimal kalmadı takım için. Menfi manada kariyer maçını oynayan Nevlin çok büyük bir hayal kırıklığı oldu bugün. Işıl oyuna ilk girdiğinde fark yarattı sonrasında o da sıradanlaştı. Maçın sonlarında savunmasıyla çok iyi işlere imza atsa da hücum da doğru tercihleri yaptığını söyleyemeyiz. Bahar da beklentileri karşılayamadı bugün. Birsel 3. çeyreğin sonlarında oyunda olduğunu anca hatırlayabildi. Işıl-Birsel'in birlikte kullanılmasıyla takım kimlik değiştirdi belirgin bir şekilde. Umarım bunu daha sık kullanırız. Nevriye de son dakikalarda oyuna ağırlık koydu ve bitmiş maçı tekrar canlandırdık.
Hedefler açısından moral bozucu bir mağlubiyet alsak da, son çeyrek bir umut ışığı oldu. Bahar ile Nevlin bir daha böyle oynamaz diyoruz, Işıl'ın savunması ve kritik bölümde Birsel ile Nevriye'nin kendine gelmesiyle bu şekilde devam edeceksek önümüzdeki maçlara umutla bakabiliriz. Fakat takımın yıldızı, kaptanı ve ablası olan Nevriye'nin çok daha fazla sorumluluk alması gerekiyor. Bugün sahadaki 4 oyuncunun Nevriye'den başka kimseye güvenmediğini ve topu paylaşmadıklarını gördüm. Benim adıma en üzücü şey bu oldu. Nevriye'nin hem performans olarak hiç aşağı inmemesi gerekirken hem de boyalı alandan oyunu kurması yönlendirmesi gerekiyor. Son çeyrekte Şaziye'ye bile top geçmedi, gerektiğinde Nevriye çıkarsın o topu da.
Şaziye bugün iyi filan oynamadı, tam anlamıyla harika oynadı. 3 senedir bir şeyler yazıyorum kadın basketbolu ile ilgili, Şaziye için ilk defa bu şekilde bir ifade kullanıyorum. Ribaund aldı, top çaldı, uzuna top indirdi, eli de iyiydi bugün. Yapabileceği her şeyi yaptı yani. Onun bu çabası ilk yarıdaki karmaşa ve telaşe basketbolumuz içinde kaybolmasa iyi olacaktı.
Şu Gintare olayını anlayamadım, niye aldılar diye dövündüğümüz Gintare ekstra motivasyonla oynadığı bir maç sonrasında dünyanın en iyi uzunu mu oldu şimdi? Turnuvayı bir bekleyelim nasıl devam edecek, gerçekten doğru transferse kontratı var gelir devam eder zaten.
Daha fazla hücum ribaundı aldığımız, daha az top kaybı yaptığımız, toplam ribaund ve asist sayılarında kafa kafaya oynadığımız bir maçta, berbat bir iki sayılık ve serbest atış yüzdesi yüzünden, bir dönem 17 sayıya kadar geriye düşmek ve maç sonunda da kaybetmek üzücü oldu bugün için. Daha akılcı bir sistemde, daha iyi bireysel performanslarla ve topu birbirleriyle daha iyi paylaşan oyuncularla yarından itibaren daha iyi bir Türkiye izleyebiliriz inşallah.