• Sitemiz şuan güncelleme aşamasındadır, karşılaşabileceğiniz teknik sorunlar için şimdiden özür dileriz.

Milli Takım ve Polonya 2011

Helal olsun hepinize. Bize çok büyük bir gurur yaşattınız.
 
Çoğu insanın Polonya' da bir Avrupa Şampiyonası olduğundan haberi bile yoktu. Her maç sonrası kızlar biraz daha haykırdı, duyurdu seslerini. Helal olsun hepinize. Ama bu yetmez artık o şampiyonluk bizim olmalı. Yapabilirsiniz..
 
Tek kelimeyle harika iş çokardılar. Hepsinin eline sağlık.
İşte başarı böyle bir şey; KAZANAN HER ZAMAN HAKLI.
Halbuki gurup maçları sırasında bugün yere göğe sığdıramadıklarımızın çoğunu kıyasıya eleştiriyor, yerin dibine batırıyorduk.
 
Söylenecek pek fazla söz yok, helal olsun.. O kupa kalkacak ellerinizde!
 
Çocuğa üzüldüm ya...
Kızlarımız bir basket topunu imzalayıp, hediye etsin ona...
 
Çoğu insanın Polonya' da bir Avrupa Şampiyonası olduğundan haberi bile yoktu. Her maç sonrası kızlar biraz daha haykırdı, duyurdu seslerini. Helal olsun hepinize. Ama bu yetmez artık o şampiyonluk bizim olmalı. Yapabilirsiniz..

Bırakın çoğu insanı, acaba bizim basketbolla bu kadar içiçe olan platformda kaç kişinin bugün aynı saatlerde bir başka Fransa - Türkiye milli maçı olduğundan haberi vardı?
 
Şampiyonluk yakışır sana...

Işıl-Bahar zaten gururumuz bizim. Onları anlatmaya gerek yok.

Her ne kadar maçın sonunu pek iyi oynamayıp 2 şans basketi bulsa da buraya gelmemizdeki en önemli faktör, Avrupa'nın en yetenekli guardlarından biri olan Birsel'e, yine bugün hücumda kötü oynasa da herkesin saygı duyması gerektiği Nevriye'ye, bize şimdiye kadar neden oynamadın dedirten Nevlin'e, Gs formasıyla hiçbir zaman destekleyeceğimi düşünmediğim ama Milli Forma'nın çok yakıştığı Şaziye'ye, zaman zaman kızsak da dalga da geçsek sahada hep en çok mücadele eden oyuncumuz olan Tuğba'ya, ilk defa bu düzeyde oynadığı böylesine bir turnuvayı abisinin soğukkanlılığıyla oynayan Seda'ya, hep eleştirdiğimiz eleştirmeye de devam edeceğimiz makus talihli ama altın kalpli hocamız Ceyhun Yıldızoğlu'na bu takımın formasını 1 saniye olsun terletmiş olan herkes, Naile-Yaso-Nilay-Gülşahx2-Tuğçe-Kübra-Gizem-Yasemen-Bahar Yapar ve şimdi adı aklıma gelmeyen, bu takıma emeği geçen herkese;

HELAL OLSUN.

Esmeral'i unuttuğumu farkettim. Bu takımın buraya kadar gelmesinde çok emeği olan, yıllarca bu takımı sırtında taşıyan Esmeral'e de;

HELAL OLSUN.
 
Helal olsun kızlara bir daha maddi manevi deyip halay çekmediler.
 
Çİfte zafer

Bugünün yıldızları Polonya'da Fransa'yı yenerken, yarının yıldızları da, yine Fransa'yı, hem de kendi evinde, yendiler.
 
Günün karesi...

267237_230854880269353_230306833657491_843326_6566096_n.jpg
 
Bu arkadaş Fransa koçunun oğluymuş diye bir şey duydum twitter'da. Kimden okuduğumu hatırlayamıyorum da kesinlikle günün kahramanlarından biri oldu genç kardeşimiz :)
 
Niye ağladığını merak ediyorum şahsen. Çünkü o an itibariyle maçın çevrilmeyeceğini veya çevrilmesinin mucize olduğunu bilmesi için erken yaşlarda sanırım :D
 
Tebrikler aslan yürekliler..
 
Şu kıza küfür eden bir daha ben Türküm demesin!

%7BE1A433AB-037C-4069-9D39-025AFA8A9664%7Dflexible.jpg
 
Cem hoca yazmış.

Yıllardır Fransa ve İspanya Milli Takımları'na hayran hayran bakar, alt yapıdan üst yapıya kadar ne denli güzel organize olduklarını kendi aramızda konuşurduk. Onların çok uzun boylu olduğunu, bizim ırk olarak kısa olduğumuz için bu takımlar önünde hiç şansımız olmadığını tekrarlardık. Aramızda konuştuğumuz diğer bir konu ise, tüm uzun boylu kızlarımızın basketbol yerine voleybolu tercih etmesiydi. Hatta tanıdığımız birçok ünlü basketbolcu, kızlarının voleybolcu olmasını tercih ediyordu.

Ben kadın basketbolu ile tanışmadan çok önce, bu işe sevdalanmış ve çok erken yaşta milli takım ekibine girmiş bir antrenör ile tanıştım. Çalışkan, hırslı, dürüst ancak herşeyden önce basketbolu çok seven bir coach.Birlikte çalıştığımız dönemlerde yetiştirdiği kısa boylu bir oyuncunun, ondan çok daha uzun bir oyuncuyu tutabileceğine inanıyordu. Ancak onun gördüğü, oyuncunun boyu değil, yüreğiydi. Polonya'daki şampiyonada bunu bize birçok defa gösterdi; özellikle Belarus ve Fransa maçlarında olduğu gibi.

Sahada her pozisyonda sizden çok uzun oyunculara karşı belki bir devre belki bir maç süresince mücadele edebilirsiniz ama bu amansız savaşı bir turnuva süresince sürdürebilmek gerçekten çok zor. Bunu başarabilmek için çok farklı düşünmeniz ve oyuncularınızı buna inandırabilmeniz gerekli.

Sevgili Ceyhun (Yıldızoğlu) bunu başardı ve her türlü övgüyü hak ediyor.

Ancak yıllardır aynı zorluklara karşı savaş veren ve koskocaman bir şampiyona süresince son ana kadar bu inanılmaz eforu ortaya koyan oyuncular için ne söylenebilir ki ?

Çok fazla söze gerek yok; Teşekkürler Periler...

Cem AKDAĞ
 
Cem hocam çok güzel şeyler yazmış. Ben de ufak bazı bilgiler eklemek istiyorum.
Fransa için, Afrika kökenlilerin yoğunluğu nedeniyle, doğrudur ama İspanya ırk olarak bizden farklı, yani daha uzun, değil. İspanyol kadınının boy ortalaması 1.62 cm.
O zaman fark nasıl oluşuyor?
Cem hocanın da dediği gibi alt yapıdan üst yapıya kadar yaptıkları muhteşem organizasyondan.

İspanya'dan bir örnek;
Her yıl ülkedeki tüm ilk ve orta dereceli okullar, okullarında okuyan kız ve erkek öğrencilerin (belli yaş gurupları ve boyları) bilgilerini federasyona iletirler. Federasyonun belirlediği yaşta belli bir boy kriterinin üzerinde olan (misal,1993 doğumlu 1.75 üzeri kız çocuğu, 1993 doğumlu 1.90 üzeri erkek çocuğu gibi) hiç bir çocuk, bütün ülke genelinden söz ediyorum, gözden kaçmaz. Sonra da bu çocuklarla birebir ilgilenilmeye başlanır. İstek ve yetenek varsa gerisi de gelir zaten.
 
Dün baya atmosfer yarattım kendi kendime yurtta. Hakikaten maçın atmosferindeydim. Daha sonra tekrarı başladı gece onu bi dikkatli sakin izledim. Yahu biz resmen Nevriye'nin kötü hücum ettiği maçı almışız. Tamam yürekliyiz , iyiyiz filan ama Fransa'ya karşı Nevriye ve Şaziye standartının altındayken aldık maçı. Acaip , cidden acaip. Bu arada Işıl ve Birsel cidden o sahada terör estiriyor. Birsel hücumda turnikeye girerken resmen '' siz nerenizi yırtarsanız yırtın şimdi turnikeyi atıp 2 sayımla dönüyorum'' diye diye atıyor topu. Işıl ise savunmada 2k serilerindeki Rondo gibi direk elden çalıyor. Rakip guard topu elinde tutamıyor. Tam dribbling yapacakken ordan burdan bi kol araya giriveriyor ve bi bakmışız Işıl topla koşmaya başlamış . Rakip guard hala topu arıyo tabi o sırada :)
 
Ayrıca Işıl Gruda Yakubu gibi uzunların arasından ribaundu alıyor.
Birsel Nevriye Nevlin Işıldan skor katkısı olarak 63 sayı bulduk.Buda oynayan 10 tane fransa oyuncusundan en az süre alanın bile 10 dakika oynadigi fransadan daha cok sayı attiklarini gosteriyor.
 
Duygu yoğunluğu yaşıyoruz evet hepsine helal olsun fakat taraftarımıza el hareketi yapan biri için hemen yelkenleri suya indirmek bana uymuyor. Milli duyguları olmadığı için değildi tepkimiz Nevriyeye, milli duyguları yüksek olduğu için de geçmemeli.

Evet küfretmeyelim, bayanların hiç bir spor dalında küfür olmasın ne bireysel ne toplu ama Nevriye'ye tepki (küfürsüz) her zaman olmalıdır bence.
 
Geri
Üst