Okumak İstedikleriniz. Okuyamadıklarınız. Tavsiyeleriniz.

Re: Okumak İstedikleriniz. Okuyamadıklarınız. Tavsiyeleriniz

Söylediklerinin içerisinde doğrular da var da, doğru olmayan çok fazla şey var ama. O röportajı okudum diyorsun da bilmiyorum nasıl görmedin abi oradaki bariz ortaya çıkan bazı şeyleri. Neyse, burayı saptırmayalım hakikaten...
-------------------------------------------

Orhan Kemal'in Kaçak'ına başladım. Çok güzel gidiyor, bakalım...
 
Re: Okumak İstedikleriniz. Okuyamadıklarınız. Tavsiyeleriniz

O gazete Allah bir dese, Torun'lar olarak kendi dinimizi kurar, onun müridi oluruz biz ailecek Alperen.. : ) Yazdıklarının hiçbir niteliği yok yani benim için, yazdıklarının doğru olmadığını da biliyorum zaten. Hanefi Avcı'nın telefonuna dinleme izni nasıl çıktı, hiç merak ettin mi mesela? Yok..Mühim değil çünkü bitirilmek istenen herkes bitirilir bu sistemde. Çamur at izi kalsın'la başlayan bir pratikte..Adam bu ülkedeki her pisliği 600 sayfada anlatmış, yettiği kadarını tabii ki. Devamı var çünkü, gelecek diyor kendisi yakın zamanda. Yok ona itimad etmeyip, Atatürk düşmanlığını, hükümet yalakalığını, şerefsizliği, etiksizliği kendine şiar edinmiş bir gazeteye itimad etmemi bekleme lütfen sen de..

Kitapta bunları bunları yazmış ama bakın beyler burada da böyle bir iddia var deseydin, daha farklı konuşurdum elbette ama okuyanlar heheheh bakın yalancı Hanefi Avcı tarzı link bırakırsan, tepkiyi normal gör bence..
 
Re: Okumak İstedikleriniz. Okuyamadıklarınız. Tavsiyeleriniz

Şunu sorayım ben size.

MİT'te istihbarat şefi olarak çalışmış bir adam telefonla yasadışı bir örgütü arayıp bilgi verecek ve bu dinlemeye takılacak öyle mi?
 
Re: Okumak İstedikleriniz. Okuyamadıklarınız. Tavsiyeleriniz

Az önce çıkan tutuklama kararıyla da Hanefi Avcı'nın kitabında doğruları anlattığı tescillenmiş oldu, konuşmamıza gerek kalmadan.

Sühan abi;

15 yaşında Emniyet'e giren, Kolej'inde okuyan bir adamdan bahsediyoruz. En kötü ihtimalle 40 yıldır teşkilatın içinde bu adam. Dediğin gibi komik yani. Telefonuna çıkan ilk dinleme kararı sırf bir örgüt üyesiyle aynı semtte bulunmasından kaynaklanıyor mesela. Dinleme tutanağında yazıyor yani bu, uydurulmuş birşey değil. O anda Galatasaray'daymış ikisi de mahkeme heyeti bu dinlemeye okey veriyor. Mantık bu. Bizden olmayanı, bize karşı olanı yok edelim mantığı işte. Hangi hukuk, hangi vicdan diye sorup, susası geliyor insanın..
 
Re: Okumak İstedikleriniz. Okuyamadıklarınız. Tavsiyeleriniz

:)) Ben de diyorum ki İstihabaratın nasıl alındığını bilen adam, nasıl alınamayacağını da bilir bu yüzen amele gibi açıp ıphon'unu nokiasını numarayı çevirip aramaz illegal bilgi vereceği kişiyi. Yani madem bir suç isnad edeceksiniz bari emniyette iki üç yalakanızı şahit gösterin bize AKP'ye karşı dinleme yapmak için bir örgüt kuralım dedi gibi bir suçlama yapsaydınız. Böyle iddia ya kim inanır
 
Re: Okumak İstedikleriniz. Okuyamadıklarınız. Tavsiyeleriniz

Yok Çağlar Abi, bu zihniyetle olmaz, muhtemelen sana göre de benimkiyle olmaz ya, hayırlısı. :)

Taraf yazmış kesin yalandır, bu yani mantık he mi? Hanefi Avcı'nın telefonuna dinleme izninin legal olmayan yollardan çıktığını anlamak zor değil zaten, garip de değil bu ülkemizde... Her hükümet döneminde böyle şeyler olur. Tutuklandı, ortada suç yok ama kabahat var. Soruşturma açılabilir kanuna göre ama tutuklama tabii ki siyasi bir karar. Tutuklama kararı çıktı diye de her dediği doğru oluyor yani?

Çamur at izi kalsın mantığını belli noktalarda özel olarak uygulamış Hanifi Avcı. Görmek isteyen görür, görmek isteyen Hanifi Avcı'nın tutuklanmasına sebep olacak bir şey olmadığını da görür. Ama ülkemizde konuyla ilgili bilgi sahibi olanların yüzde biri hariç herkes ya Hanifi Avcı'nın anlattıklarının herbir şeyi doğrudur diyor ya da herbir şeyi yalandır diyor. Aman dikkat edelim de bu sınıfa girmeyelim...
 
Re: Okumak İstedikleriniz. Okuyamadıklarınız. Tavsiyeleriniz

Canım kardeşim, mantığım tamamen odur. Bu konularda, ki özel konulardır bunlar, bu gazetelerin yazdığı tek satıra inanmam. İnanmamak için de tonla sebebim var. Senin inanmak için varsa eğer tek 1-bir- sebebin dinlemek isterim.

Ayrıca her hükümet döneminde olur bunlar diyerek kendimizi kandırmayalım. Hangi hükümet döneminde bu ülkede korku impatorluğu kurulmuş? 60 hükümet görmüş bu ülke, hangisinde olmuş bunlar? Yapma Allah aşkına, koy elini vicdanına, öyle cevap yaz buna..Kendinden olmayanı yokeden bu sistemde herşey mübahtır. Ve bu sisteme tehlikeli olacak herkes yokediliyor, görmüyor musun bunu gerçekten? Haklı olduğum tescillendi, tutuklandım dedi az önce Hanefi Avcı. Birşeyler anlatıyordur sanırım hepimize. Tutuklandığına göre yazdıkları doğdudur olarak da yorumlayabilirdin tabii bunu. Zira bir ucu da budur.

Bu arada kabahat va demişsin, merak ettim yazar mısın Mustafa Balbay'ın kabahatını. Ortada kabahat falan yok. Onlar ve biz var, bizden olmayanı öldüreceğiz var. Yazdıklarımın da fazlası var, eksiği yok.
 
Re: Okumak İstedikleriniz. Okuyamadıklarınız. Tavsiyeleriniz

Mustafa Balbay'a demedim kabahat var diye, Mustafa Balbay konusundaki görüşümü daha önce burada da açıklamıştım abi.

Hanefi Avcı ile ilgili iddiaları okudum da, araştırdım ettim gördüm ki suçlar kanuna değil kabahatler kanununa giriyor yaptıkları.

Hangi hükümet döneminde korku imparatorluğu oluşturuldu öyle mi?

İnönü'nün Tek Partisi Dönemi'nde... Alası vardı, bu güne rahmet okurdun... Benim Beyşehir'deki kasabama gelmişler kafasında takke olan çocukları dövmüşler, 94 yaşında anneannemin dedesi anlatıyor bunu.. Benim babam muhtar mıydı köy bişeysisi miydi de ondan bana dokunmadılardı sadece takkeyi aldılardı kafamdan diyor. Bunun gibi çok şey dinledim. Sonra Menderes Dönemi'nde... Erbakan Dönemi'nde... Bunlar net örnek verebileceğim olaylar, araştırınca gerisi de gelecek kesinlikle.

Kitabı yazmaya başlamadan evvel de Avcı ile ilgili iddialar vardı abi, lütfen yapma...
 
Re: Okumak İstedikleriniz. Okuyamadıklarınız. Tavsiyeleriniz

İnönü dönemi hakkında ne biliyorsun Alperen?

Bak sana şöyle bir anı anlatayım. Zamanında şok diye bir şaka programı vardı garip şakalar yaparlardı haber program diye verirlerdi eğlenceliydi. Neyse bu program Adana'ya gidiyor. Adana Yüreğir'in kürkçüler beldesinde işte mişzansene başlıyorlar. Adamın biri geliyor kafasına balyozla vuruyorlar vuruyorlar en sonunda balyoz kırılıyor. İşte inanılmaz ama gerçek diye şok programı bunu gösteriyor. Bizim rahmetli mesut amca bize analtıyor. "yahu yeğen adamın kafasında ballyoz parçalandı banamısın demedi" diye. Biz dedik Mesut amca o program şaka programı yok öyle bişi. Yahu olurmu gözümle gördüm dedi adam:) Oysaki öyle bişi yok ama gözü ile gördüğüne bilinç altı bir zaman sonra inanınca bunu insanlarada anlatmaya başlar.

Neden bunları anlatıyorum. İnönü dönemi ile ilgili böyle hurafeler çok döner. İnsanalrın dediğine inanmayacaksın yani. Ona bakarsan ben dozerin dişini kıran mezarlarda çok duydum. Zaten memlekette dozerlerin bir dişini kırık yapıyorlar sanırım:) Hep dozerin dişi kırılır. Ve bunu yemin billah ile anlatan yurt sathında farklı bölgelerde farklı insanlar gördüm. Öyle de bişi yok tabii ki. Şamanizm ruhuna işlemiş insanalrın kendilerini ve insanalrı kandırası yalanlarıdır. Tıpkı İnönü için kendilerini ve çevrelerini kandırdıkları gibi. İnönü zamanı açlık çoktu memlekette evet ama ülkeyi savaşa sokmamak için bu açlığı çekti. Eğer ülkedeki bazı kesimlerin tok olmasını istseydi ülkeyi savaşa sokardı ve birileri kaymağını yerken nice vatan evladı da cephelerde ölürdü.

Her olayı o dönemi içinde demografik, subjektif, nesnel koşullarını unutmadan birlikte değerlendirmek gerekir. mesela 1940ların CHP'si ile aynı CHP değildir 70lerin 90ların 2010ların CHP'si. Ama yalancı bir başbakan olduğu için başımzıda bunları söylemekten keyif alır. (Başbakan'ın yalancılığı adalet ve basın tarafından ispatlanmıştır hakaret değildir bu dediğim).

Senin olaylara elindne geldiğince objektif bakmaya çalıştığını biliyorum. Bu yüzden dediğim gibi koşulların değerlendirmesini iyi yap empati kur öyle sorgula. İdama karşı biri olarak Fransız ihtilalinde nedne o kadar kafa kestiler? Bu Fransızlar barbar diyebilirmiyiz mesela? Tarih, yer, toplum ekonomi önemlidir değerlendirmelerde.
 
Re: Okumak İstedikleriniz. Okuyamadıklarınız. Tavsiyeleriniz

Sühan Abi o dönemle ilgili benim en doğru bilgi alabileceğim kişi yaşayan insanlar. Bizzat yaşadın mı dedim, evet dedi benim babam bişey olduğundan bana çok ilişmediler ama oynadığım çocukları dövdüler dedi. Şimdi tek örnek üzerinden gidilir mi, gidilmez ama istersen daha nice örnek de var ben de. Nihal Atsız'ın Z Vitamini kitabını da öneririm. Mükemmeldir...

İnönü'nün ülkeyi savaşa sokmayışını da takdir ederim, etmişimdir. Siyasi kariyerinde Lozan'ın ardından kendisini takdir ettiğim nadir konulardandır bu konu. Şimdi konu konuyu açmasın Lozan'da ortaya harikulade bir iş koyamasa da elinden geleni yapmış ve kimi hamleleriyle bize önemli şeyler de kazandırmıştır. Ve bu performansı başarılıdır bana göre.

Tarihte yer, zaman, durum meselesi de günümüzde en az uygulanan kavramlardandır ve bu da bu halde olmamızın sebeplerinden biridir yazık ki...
 
Re: Okumak İstedikleriniz. Okuyamadıklarınız. Tavsiyeleriniz

Arada kitap tavsiye ettiğin için başlık sapmıyor:))

Alperen Abdülmelik fırat'ın bir kitabı vardı ismi aklıma gelmedi şimdi. Geldiğinde yazarım sana özel olarak. Menderes döneminin bakanalrından ve İnönü dönemi sülalesi sürgün yiyen kişilerdendir Abdülmelik Fırat. Ama o da analtmıştı o dönemleri. Yaşayan insanalra bakacaksak tam tersini anlatan insanlarda var. Toprağı bol olsun Nail Çakırhan gibi bir adamın dostluğunu kazanmak gibi bir şansım oldu. Bana bilakis onun anlattıkları da var. Tabiiki "herşey süperdi yanlış anlatıyorlardı" demiyorum. Ama yanılsamalarında fazla olduğunu söylüyorum. Bu arada emir komuta zincirinin olduğu her yerde kötü niyetli yada herşeyi ben bilirimcilerin yaptıkları da yadsınamaz.

Sana şöyle diyim. Bu ülkede bir belediye, eskiden x partideyken sonra y partisine geçti. Belediye başkanı Y partili ama çalışanalr X partisinin kadrolu insanalrı. Belediye çalışanalrı halka kötü muamele ediyor. Ve halk o asdamın X partili olduğunu sorgulamaz. Direk Y partisine kalayı basıyor. Zaten bir seçim sonra da tekrar X partisi seçimleri kazandı bu yüzden.

Neden analttım bunu. ORdu da kişilerin yaptığı yanlış hareketlerin sebepleri farklı şeyler oalbilir. Eğer demokrasiye değil de kendi bildiğine inanan bir adam oslaydı İnönü 1960 da omuz üstünde baş bırakmazdı ve hiç birmizin haberi bile olmazdı. Nedense birileri o dönemi sorgularken şu an için halkın zayıf karnı Atatürk'ü sorgulayamayacağından İnönü'den vuruyor ve/veya vurmak istiyorlar. Yoksa başbakanımız 1940lara inene kadar 1923lere kadarda gidebilirdi.

Şu an ülke Abdülhamit'in istibdat dönemini yaşıyor resmen. Ama herkes biliyor ki o dönemin sonu ülkenin yıkılışı ile sonuçlanmıştı. Sokaklarda binlerce insna padişahım çok yaşa diye bağırırdı. Sultanahmet meydanında hergün birileri idam edilirdi o yıllarda bile yüzbinler o meydana gelip padişahım çok yaşa derdi. Sonuç ne oldu? Padişahım çok yaşa diyenler ülkeyi böldü. Ayaklanma ayaklanma üstüne çıktı. Türk tarihi tekerrürlerden ibarettir Alperen. Benim korkumda bu zaten. Tarih boyunca 15 devlet kurmuşuz 15'inide gene biz türkler yıkmışız içden bölünmüşüz. 16. devlette bu hale gelmesin. Bizim kökenimiz mevlanadır yunus emredir hacı bektaşi veli dir ama ne ümmetçilik ne milliyetçilik barındırır. İnsana olan hasretimiz sevgimiz vardır köklerimizde. Bu yüzden türkler misafirperver bilinir. Bu yüzden türkler birbirlerine ilk isimleri ile hitap eder "Mr Kaplan" demeyiz mesela. Ama önceliğimiz olan İnsanı cımbızla çekip yerine allah korkusu ve bencilliği yerleştirdiler. Bu ülkede artık 2 kilo bulgura istediğini yaptıracağın insanlar var. Onlarda kendi kurnazlıkları ile " aman onlar yiyor ben 2 kilo bulgur almışım çok mu" modundalar. Benim halkım bu değil. TV'lerde hep bu görüntüleri gösterip içimize işlediler biz böyleyiz duygusunu.

Zamanında katil kim yangın var yetiş fato sıcağı sıcağıı programı ile komşuluğu bitirdiler bu ülkede Büyük sermaye grupları. Üst kat komşum hırsız alt kattaki ensest karşı komşu katil korkusu saldılar ruhumuza. Ne oldu? Eskiden komşu komşudan mesela 10 TL alırdı akşam verecem derdi. onları bitirdiler ve Kredi kartlarını yaygınlaştırdılar. " aman ne gereği var çekerim 10 tl bankadan olur biter" demeye başaldık ve komşuluk ilişkileri bitti. Bizim ana örfümüz olan "önce insan" oalyımız bitti. İnönü takkeye laf derdi Atatürk Sübyancıydı O ülkeyi sattı bu dincilere verdi gibi komplo teorileri ile yaşayan şizofren bir toplum olduk.
 
Re: Okumak İstedikleriniz. Okuyamadıklarınız. Tavsiyeleriniz

Ali Naci Karacan'dan Lozan diyelim o halde..Şiddetle tavsiye hem de..-Muhtemelen okumuşsundur, tarihe ilgi duyan biri olarak da başlık sapmadı diyebilelim bari moderasyon ekibine:)-Büyük iş başardığı kesin, o şartlarda..Hem de çok büyük..Kimsenin takdirini falan da beklemeden ve buna da ihtiyacı olmadan.

Alperen'cim;

İsmet İnönü dönemini görmüş geçirmiş gibi anlattığın gibi pas geçiyorum, ne yazık ki, üzülerek. Sühan abinin de bahsettiği gibi efsaneleri, kulaktan dolmaları, yaşanmamışları yaşanmış gibi saymayanı seven bir toplumuz. O dedi, bu dedi, uff görsen nasıldı falan anlamsız bunlar ama İsmet İnönü'nün Hitler'e benzeten bir Başbakan idare ettiği için bu ülkeyi, şaşırtmıyor hiçbirimizi elbette. Ben 22 yaşını bitirdim, böylesine bir korku imparatorluğu görmedim bu ülkede. Kafamızın birşeylere basmaya başladığı yaşı kaç kabul edersen ordan geri say işte, ama yaşamadıklarımızı değil. Onları ancak okuyabilirsin. Ve okuduğun kaynak önemli o noktada. Tıpkı bugün Samanyolu haberi, atv haberi açıp ülkede hiçbirşey olmadığını, herşeyin süt liman olduğunu düşünebildiğimiz gibi.

Neyse daha fazla yazmayacağım bu başlığa bu konuyla ilintili olarak, zaman kimin haklı olduğunu gösterecektir muhakkak ki. Ama 3 yıl, ama 5 yıl, ama 55 yıl sonra. O gün hayatta olursak, hepimiz hatırlarız yazdıklarımızı..
 
Re: Okumak İstedikleriniz. Okuyamadıklarınız. Tavsiyeleriniz

Bu dakikadan sonra özelden cevap vereceğim sana Sühan Abi ama bambaşka şeyler düşünüyoruz. Birimiz ülkenin yıkılışını bir insanın tahttan indirilişine bağlarken, birimiz de onun yönetiminde yaşananlara bağlıyoruz. :)

Tam yazıyı yollarken Çağlar Abi senin yazın geldi, ben de yazayım da kapatalım. Fikri bir şey yazmayacağım doğal olarak zira ben bir şey yazayım kapatalım ben haklı görüneyim gibi bir mantık ortaya çıkıyor öyle olunca. :) Abi Lozanla ilgili direk maddeleri okudum, en temizi. Yakın zamanda Ali Naci Karacan'ın ve Mustafa Armağan'ın konuyla ilgili kitaplarını da okuyacağım, orta vadeli programımda var. Seksen küsür sayfa maddeler sürüyor benim okuduğumda da gerçi.. :) Lozan dediğim gibi harkulade bir olay değil bana kalırsa ama çok iyidir. Günümüzde kimi menkıbe yazarlarının, Mustafa Armağan , iddia ettiği gibi hezimet falan da değildir.

Ayrıca 50 sene sonra da farklı farklı düşünürüz, baksana Abdülhamitle ilgili söylenenlere, Baltacı ile ilgili, Enver Paşa ile ilgili söylenenlere... :)

Benim dinlediklerim köy kahvelerinde konuşulanlardan farklı ama, ben direk birinci ağızdan duyduklarımı anlatıyorum. :)
 
Re: Okumak İstedikleriniz. Okuyamadıklarınız. Tavsiyeleriniz

Gülten Dayıoğlu
Yaşadıklarım ve Düşlediklerim
okumak istiyorum.
 
Re: Okumak İstedikleriniz. Okuyamadıklarınız. Tavsiyeleriniz

Bu ülkedeki sevdiğim istihbaratçılardan Mehmet Eymür bana kalırsa bu güne kadar ki en objektif röportajı vermiş konuyla ilgili olarak...

http://www.ntvmsnbc.com/id/25135797/
-------------------------------

Esra Abla çok güzel bir otobiyografik eser olduğunu söylüyorlar Yaşadıklarım ve Düşlediklerim'in... Fırsat bulabilirsem ben de okuyacağım.
 
Re: Okumak İstedikleriniz. Okuyamadıklarınız. Tavsiyeleriniz

Programı izledim ben, komikti gerçekten. Bazı kısımları alınmış buraya sadece..Hanefi Avcı'nın suçunu gösterip cezasını kestiler kendi mahkemelerinde Can Dündar ve Mehmet Eymür ikilisi. Kurulmuş bir mahkemeyi izlettiler bize de komik şekilde..Çanak sorular, çanak cevaplar..Cüneyt Özdemir de bugün Can Dündar'a çatmış zaten, bu nasıl dezenformasyondur, ne ayaksın kardeşim sen diye..

--

Orhan Pamuk'u ve o boğucu anlatımını-Kar haricinde- pek sevmem aslında ama Manzaradan Parçalar'a başladık bakalım..Bitirince yazarım, şayet bir Orhan Pamuk kitabını daha ortasında kütüphanedeki yerine yollamazsam..: )
 
Re: Okumak İstedikleriniz. Okuyamadıklarınız. Tavsiyeleriniz

Mehmet Eymür ve çanakçılık, Can Dündar ve çanakçılık? :roll:

Bu iktidardakiler de herkesi satın alıyor be abi.. :)
 
Re: Okumak İstedikleriniz. Okuyamadıklarınız. Tavsiyeleriniz

NLP - Zafer Tokgöz: Aslında bayağı merak ettiğim bir konuydu NLP. İnsanların kişisel hedeflere ulaşması için zihni ne şekilde kullanabileceğini öğreten sistem bütününü. İyi kitap kendini okutturur tezi doğru ise beklentilerimin altında bir kitap diyebilirim. Yalnız, bana göre her birey bu konuya ilişkin bir kitap okumalıdır.

Bıçak Sırtında - Ali Baransel:
Bir dönem Cumhurbaşkanlığı yapan Fahri Korutürk ve Kenan Evren´in basın danışmanlığını da yapan Baransel, anılarına yer vermiş Bıçak Sırtında. Bugünlerde gündemde hayli yer alan 12 Eylül öncesine de değinmiş son bölümde. Severek okuduğum bir kitap oldu.

Osmanlılarda Aydın Kavramı - Demirtaş Ceyhun:
Geçtiğimiz yıl hayata veda eden edebiyat ustasının geçmiş dönemdeki aydın kavramına bakışı yansıtan çeşitli dergilerde çıkan yazılarının toplandığı bir kitap. İlk bölüm okura biraz sıkıcı gelse de sonrasında fazlasıyla telafi ediyor. Anadil - Bağımsızlık adlı bölüm haliyle en çok ilgimi çeken başlıklardan biri olmuştu.

Haliç´te Yaşayan Simonlar - Hanefi Avcı: Son günlerin en çok ilgi gören kitabı hakkında sanırım en çok merak edilen nokta; Hanefi Avcı tutuklanacağını anladığı için mi bu kitabı yazdı, yoksa yazdığı için mi tutuklandı. Kitapta tekrarların olduğu aşikar ama zaten bu eseri edebi açıdan ele almak pek doğru olmaz. Son yıllara gündemini vuran operasyonlar, tutuklamalar, gündem yaratan konular üzerine yazılmış farklı bir kitap. Okunmasını pek tavsiye etmem! Özellikle gençlerin geleceğe umutla bakmasına engel olabileceği endişesiyle.
 
Re: Okumak İstedikleriniz. Okuyamadıklarınız. Tavsiyeleriniz

Eski kitapçılarda gezinirken Tuncay Özkan´ın Parsadan Hikayesi gözüme çarptı. Kitaba baktığımda göz atmaya değer diyerek aldım.

1950´li yıllarda Menderes´in başbakan olduğu dönemde Sabahattin Parsadan, 1990´lı yıllarda da oğul Selçuk Parsadan örtülü ödenek pastasına dadanmış. Selçuk Parsadan zaten o dönemde başbakan Tansu Çiller´i nasıl dolandırdığını her gece farklı bir TV´ye canlı bağlantı kurup anlatmıştı.

Oltaya takılan ünlüler arasında iki isim dikkatimi çekti. İnan Kıraç´a Kalp Sağlığı Vakfı, Adnan Polat´a ise Kanser Vakfı adına telefon edilerek bağışta bulunması istenmiş.

Bizi yöneten siyasi erklerin nasıl bir acz içinde olduğunu, örtülü ödeneği nasıl kullandıklarını anlatan sürükleyici bir kitap. 4-5 saatinizi ayırıp okumaya değer.
 

Üst