Alpaslan Dikmen

foruma yeni uye oldum ve ilk mesajimi en anlamli yere yazmak istedim...

seninle belki yuzyuze hic gorusme sansim olmadi ama belki babamizdan bile daha baba adam oldugunu bi cok kisiden duydum...

cok sevdik be abi, galatasaray icin cok emegin gecti... mekanin cennetin en guzel kosesi olsun... Allah rahmet eylesin
 
B_071688b7e83efb56e0ec936b8d715c67.jpg


Alpaslan abi bugün Çorum'a gitmiş, cumarteside Ankarada olacak!

ALPASLAN ABİ ÖLÜMSÜZDÜR!
 
Her yer soğuk ama en soğuk oradaki doktor

Doktor ölen centilmenin eşini ve ailesini azarlıyor. Ebru Dikmen düşüp bayılıyor. Ayıldığında, kendini tekerlekli bir sandalyede, oğlu ve kız kardeşi yanında, hepsi perişan. O adam doktor mu?

"Doktor Bey, eşim yaşıyor mu? Ne olur, doktor bey..."

Hastanede camlı kapının ardından gelen canhıraş feryatlara, titreyen sese, doktorun verdiği yanıt Ebru Dikmen?in kulaklarında hálá uğulduyor:

"Çık dışarı, çık, kötü işte, kötü".

Ne demek kötü? Kötü ne demek, kavramakta zorlanıyor. Kötü demek ne demek? Bu ne biçim doktor? Bu doktor ne demek istiyor? İnsanlıktan nasibini almamış mı bu doktor?

Eylül?ün son günleri. Sabah saat 7. İstanbul-Bursa karayolu. Dikmen Ailesi özel arabalarıyla İstanbul?dan Antalya?ya gidiyor. Arabada spor dünyasının, özellikle de Galatasaraylıların çok yakından tanıdığı biri var. Alparslan Dikmen. Yanında eşi Ebru Dikmen, onun kardeşi Tuğçe Güler ve oğlu Atahan Dikmen.

Sadece Galatasaraylılar değil, pek çok takımın sevgilisi Alparslan Dikmen. Özellikle büyük takım taraftarları arasında gerginliğin azalmasına önayak olanların başında geliyor. Kulüp taraftarlığını toplum yararına çalışan bir kültür olarak anlıyor. Sporun o kültür çevresinde yükseleceğine inanıyor. Spor dünyasının çok sevdiği bir isim.

Spor, sadece futbol ya da basketbol ya da şu veya bu spor dalı değil. Spor, yerine göre ağaç dikmek, yerine göre kan vermek, yerine göre herhangi bir okulun ihtiyacını karşılamak. Alparslan Dikmen?in zihninde spor çok geniş bir kavram. Uygulaması da, o geniş kavramın ürünü.

NE ANASI, NE BABASI?

Araba Yalova?dan Bursa?ya gelirken... Müthiş bir trafik kazası.

Bursa Şevket Yılmaz Hastanesi, Acil Servis.

Her yer soğuk. Camlar ve tabureler ve ilkyardım çantaları ve duvarlar. Ama, en soğuk, oradaki bir doktor.

Kazadan sonra, arabadan dumanlar ve bir pis koku çıkıyor. Olay yerinde bir ambulans. Birileri ambulanstan iniyor, kazanın olduğu otların arasına dalıyor. Geç gelen ambulans aileyi alıyor ve hastaneye götürüyor.

Ambulansta, çok zor nefes alan Alparslan?a müdahaleye çalışıyorlar. Hálá nefes alıyor mu? Diğerlerinin bilinci açık. Biraz garip sayıklamalar, yara ve berelere rağmen, üçü de sağlam. Ya Alparslan?

Şimdi panik. Alparslan nasıl?

Acil serviste Alparslan?ı yukarıya taşıyorlar. Diğerleri ambulansta, dışarıya çıkmalarına izin verilmiyor. Neden, bilinmiyor.

Polis geliyor. Sorular ve sorular. Kazanın etkisiyle büyük titreme. Şok. Şok, bu şok. Sorular, "ana adı, baba adı". Ne anası, ne babası. Alparslan nasıl?

Ebru Dikmen?in ayakta duracak hali yok, ağlıyor, titriyor, feryat ediyor. O sırada Alparslan?ın yattığı odadan bir doktor çıkıyor. Hah, işte bir doktor. "Doktor Bey, eşim nasıl?"

Doktor hayatı çoktan kanıksamış. "Çık dışarı, kötü işte kötü".

ÖLDÜ İŞTE

Oğlu Atahan Alparslan, elinde telefon, kazayı yakınlarına haber vermeye uğraşıyor. Aynı doktor bağırıyor:

"Sen ne saygısızsın, bırak o telefonu".

Ebru Dikmen?in röntgenine bakarken, "eşim nasıl" sorusuna, anlaşılmaz bir duyarsızlıkla:

"Öldü işte".

Ebru Dikmen düşüp bayılıyor. Ayıldığında, kendini tekerlekli bir sandalyede buluyor, oğlu ve kız kardeşi yanında, hepsi perişan.

Aynı doktor ailenin izini sürüyor sanki: "Ne bekliyorsunuz burada?"

Ebru Dikmen: "Bizi bir odaya alsanız..."

Yanıt gecikmiyor: "Burası otel mi?"

Orası otel değil. Ama, soru çok başka.

O adam, doktor mu?



Yalçın DOĞAN
 
Yazı çok güzel fakat 'müthiş trafik kazası' lafı beni oldukça rahatsız etti.Türkçeyi bu kadar yaralayıcı biçimde kullanmak, hele bu konuda kullanmak hiç iyi olmamış.
 
ultraslan_site_karanlik.jpg


Bu konuyu nereye açacağıma karar veremedim..
Pano Sayfası mı, Erkek Takım mı, yoksa Mola kısmına mı..
En iyisi buraya açayım, eğer gereksiz olursa zaten yöneticiler gerekeni yapar dedim içimden..

Neyse gelelim konunun özüne..
____________________________

Miraç Taha Hun'un yazdığı muhteşem şarkı..
Bir Düş Olmalı Bu.. Alpaslan Dikmen için yazılan, yoğun duygu seli..
Şarkının sözleri indireceğiniz rar. dosyasının içinde..

DOWNLOAD

______________________________

27 Eylül 2008 - Cumartesi..
Gerçekten o günü hatırlıyorumda..
Oofff keşke hiç yaşanmasaydı..

Saat 12.45...
Antreman çıkmıştım..
Önce ablam, sonra İrem (İNAL), ardından kız arkadaşım, sonra İbrahim(TEKER) falan derken mesajlar gelmeye başlamıştı.

Antreman sonrası telefonu elime aldığımda 12 mesaj, 11 arama vardı. Birşeyler olmuş, belli oluyor. Çünkü o gün ne bayramdı nede özel bir gün..

Alla alla ilginçti sıradan bir günde 12 mesaj, 11 arama..
Ne çok sevenim varmış meğer diyip güldüm bakmadım bile telefona.. Nerden bilebilirdim ki bu mesajların ve aramaların çok kötü bir haber vereceğini..
Her antreman sonrası takım arkadaşlarımla geyik yaparak yürüyorduk.. O sırada bir ses.. Telefonum çalıyordu.. Ama vardı birşeyler çünkü 12 mesaj, 11 aramaya bakmamıştım elbet birşey olmuştu.. Ama ne benim doğum günümdü nede başka bir şey..
İbrahim(TEKER) aradı; " Barış haberler doğrumu " diye sordu. Ne olduğunu sorduğumda olayı söyledi, bilmiyorum dedim. Ardından ablamı aradım ve ablam söyledi. Telefonu açtığında ağlıyordu evet, evet vardı birşeyler..

Çok kötü bir şey olmuştu.. Ablamın hıçkırıklı ağlama sesiyle " Barış.. Alpaslan Abiyi kaybettik " demesi üzerine elimdeki su düştü.. Bir an duraksadım, öylece durdum.. Telefon elimde kaldı " Tamam " diyebildim sadece.. O an hayat durdu sanki..
Sonra mesajları tek tek okudum ve evet bu gerçekti..
Ama olmamalıydı, olamazdı..
Alpaslan abim bırakmazdı bizi, bırakmamalıydı..
Tamda herşey yoluna girmişken..
Oldu mu şimdi abi ?!

Neyse daha yazacak kadar güçlü değilim..
Gözyaşlarım damlamaya başladı yine klavyeye..
Antremandan eve dönerken hep ağlıyordum, tıpkı şimdi yaptığım gibi.. Uzaklara bakıyor dalıyordum, arada sırada gözlerimdeki yaşları siliyordum..

" ŞİMDİ SÖYLE NERDESİN SEN.. OLDUMU BIRAKIP GİTMEN ? "
 
Barış'cım videosunu izlemiştim ama sarkıyı indirecek bi yer bulamamıstım tesekkür ederim bu güzel sarkıyı bizle paylastıgın icin
 
söylenecek fazla söz yok aslında..

doğum günün kutlu olsun abi...

Sen hiç ölmedinki
iyiki doğdun iyiki varsın abi...

Gittin Gideli Yüzümüz Gülmedi.
Neler Çektik Bir Bilebilsen.
Her Tarafta Sen Her Taraftar Sen
ÇOK ÖZLEDİK ALPASLAN DİKMEN!

keşke çıkıp şaka desen
neolur ALPASLAN DİKMEN....
 
Yazık,neye mi;çaresizliğimize yazık,
vefasızlığımıza yazık.

Sidikli bir amerikalı için açılan foruma yüzlerce mesaj yağıyor da Alpaslan abimiz için açılan konuya gelen mesaj sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.

Üzülme abicim üzülme,gerçek Galatasaraylıları görüyorsun böylelikle,üzülme...
 

Üst