Eurobasket 2009 | Türkiye 84-76 Litvanya

bu sabah ilk işim litvanyalı bütün nakliyeci arkadaşlarımı selamlamak oldu :p hepsi de tebriklerini ilettiler ben ne kadar onları teselli etmek için oyun kurucunuz yok felan gibi türlü bahaneler sunsamda gerçekten büyük bir basketbol ülkesi olduklarını kanıtlarcasına hiçbir mazaret sürmeden galibiyeti kendi kötü oyunlarına değil bizim iyi oyunumuza bağladılar.
bu arada iki yıl önce bu petraviciusu bana litvanyalı bir arkadaşım tavsiye etmişti bende burda foruma yazmıştım,adamlar çok haklıymış.Tam başa bela bir adam ve bu sene oynayacağı takımda armani jeans milano olunca üzülmemek elde değil,jasaitisle birlikte rahatlıkla alabilirdik.
bir dipnot jasaitisin bize geleceğini kimse beklemiyormuş
 
Hiç umudum yoktu ama çok iyi bir sonuç ortaya çıktı. Evet bende Litvanya'yı beğenmedim, kısalarda ama özellikte oyun kurucu konusunda acıdım ama bu galibiyetimizi gölgelemesin. Sonuçta favori karşısında alınan ve çapraza taşınacak galibiyet bizi çok rahatlatacak.
Hadi 3/3 yapalım...
 
Kazanarak başlamak çok önemliydi. Çünkü geçmiş turnuvalara nasıl başladıysak hep öyle gitmiştik. Heyecan, stres, endişe vardı maç öncesi. Rakip eksikti ama biz de eksiklerin üstüne Kerem Gönlüm eklenmiş, son olarak da takımın yegane 2 numarası Ömer Onan ateşlenmişti. Ama Milli Takım oyuncuları, hem mücadele etti, hem de oyunun genelinde çok iyi oynayıp harika bir galibiyete imza attı.

Maçı son anlarda koparabildik ama 40 dakikanın tek hakimi bizdik. Bir kere bir iki pozisyon hariç çok üst düzey savunma yaptık. Ancak Litvanya özellikle ilk yarıda standartların çok üstünde bir yüzdeyle şut attı. Bütün şans topları ve hakem takdirleri onlardan yanaydı. Öyle ki soyunma odasına giderlerken yüzde 67 ile şut atmışlardı, skor ise 39-39 berabereydi.
Bu durum aslında galibiyetin de habercisiydi. Nitekim biz aynı mücadeleyi, sertliği ikinci yarıda da sürdürünce onların yüzdesi doğal olarak düştü, ardından zafer geldi. Oyuncuların kendine güvenleri, rakibi psikolojik olarak da bozdu. Petravicius dışında, bütün pozisyonlarda Litvanyalılar?a üstünlük sağladık.Kenardan gelen herkes inanılmaz derecede katkı yaptı. Bekir ve Sinan Güler?in kritik sayıları çok değerliydi. Ersan ve Hidayet onlardan bekleneni fazlasıyla verdiler. Ender ise olağanüstüydü.

Savaşınca, mücadele edince oluyormuş demek. Teferrüatlar da önemli tabi. Genç takımız. Fazlasıyla kritik hatalar yaptık. Tanjeviç, Semih?i kenara almak yerine sürekli bağırmayı tercih etti. Bir iki pozisyonda mola almama ısrarı dışında da genelde takımı iyi yönetti.
Şimdi gevşememek lazım. Bu galibiyetin anlamlı olabilmesi için Bulgaristan ve Polonya?yı da mutlaka devirmeliyiz. Litvanya kadar güçlü değiller belki ama, en ufak bir ciddiyetsizlik pahalıya malolabilir.
 
Çok iyi mücadele ediyoruz.Savunmayı iyi yapınca buda doğal olarak hucuma yansıyor.Ender de dün beni çok şaşırttı.Hidayet ve Ersan ın yanına katkı verecek oyuncu olarak onu pek beklemiyodum ama beni iyikide yanılttı.

Ancak çok ciddi bir uzun problemi yaşıyoruz.Semihin takıma katkısı sıfır.Ömerde bekleneni veremiyor.Allahtan Oğuz gibi bir adamımız var.Keşke şu takımda mirsad,hüseyin,kaya,kerem,mehmet,serkan da olsaydı diyor insan içinden.Neyse artık;eğer bu şekilde mücadeleye devam edersek çok iyi işler yaparız.
 
Müthiş mücadele etti takım. En önemlisi ise maçtan bir an olsun kopmamamız. Hakemler biraz daha adil olsa ve Hedo o iki hatayı yapmasa çok daha farklı kazanırdık. Tanjevic'inde akıllıca hamleleri vardı ama Semih'de ısrar etmesini anlayamadım. Ömer Aşık'dan daha fazla yararlanabilirdik. Ender'de beklenenin çok üstünde oynadı.
 
A.Çağlar TORUN' Alıntı:
Ayrıca Jasaitis'in de tıpkı Gurovic gibi fayda sağlayamayacağını düşünüyordum, bugün bir kez daha gördüm bunu.. Tabii bu Jasaitis'in iyi ya da kötü oyuncu olması ile alakalı değil, bizim basketbola bakışımız ile alakalı tamamen..
Ben de Çağlar gibi düşünüyorum maalesef bu bizim basketbola bakış açımızla alakalı bizim gibi sistemsizliği sistem haline getiren takımlarda fitch gibi kendi pozisyonunu kendi yaratan oyuncular başarılı olur.Gurovic Jasaitis gibi sistem oyuncularının başarılı olması çok zordur.Umarım ben yanılırım ama bu şekilde olacağını düşünüyorum.Gurovic bu konuda en büyük yaramdır.tarihimizin en kariyerli 3 5 oyuncusundan birini bu şekilde harcadık ve bu ona da çok kötü tesir etti tahminimce gurovic basketboldan soğudu basketbol anlamında ritmini kaybetti bir daha o eski ışıltılı günlerine dönemeyecek sanırım.Geçen sene başında bize geldiğinde ne kadar daha oynamayı planlıyosun denmişti Kendimi güçlü hissediyorum en az 3 4 yıl daha oynarım demişti ama sanırım bu sezon bir efsanenin son yılı olacak umarım hayallerinin takımı kızılyıldızda basketbolu bırakma şansını ona verirler.Eğer geçen seneyi bizde değilde kızılyıldızda prokomda veya sistemi olan herhangi bir avrupa takımında geçirseydi gerçekten 3 4 yıl daha üst düzey oynayabilirdi.Galatasaray macerası onun bir bakıma basketbol hayatını bitirdi.
 
Bizim Milli Takımımız'dan önce Litvanya'nın o kısalarının halinden bahsetmek gerekir. Mazutis'i bizim lige getirsen hiçbir takımın guardı falan olamaz. Maç boyunca uzunlarla bir kez bile oyun oynayamadı. Pas akışını doğru düzgün sağalayamadı ve bu bizim işimize geldi. Onun yerine süre alan Delininkaitis ise biraz daha dikine oynayıp, uzunlara top indirince bizde sıkıntı yaşadık. Özellikle Petravicius bize sorun yarattı. Genelde doğru yerlerde topla buluştu ve iyi bitirdi. Onu en iyi savunan oyuncumuz Oğuz'du. Litvanya'da kısalar bu kadar kötü olunca işler pek iyi gitmedi. Biz de gayretli bir şekilde savunma yapınca hücum etkinliklerini sınırladık.

Maça Ersan ile iyi bir başlangıç yaptık. Ersan durulunca direksiyonu Hido devraldı. Ve maç içinde Hido gerekli yerlerde devreye girdi. 3. periyotta Ender ve Sinan'lı beşimiz işin savunma tarafının yanında, hücumda da ekstra işler yapınca maç iyice bizim tarafımıza döndü. O sıralarda Sinan'ın kritik şutları vardı. Ender de milli takım kariyerinin en verimli maçlarından birini oynadı. Yine topu elinde fazla tuttu. Ancak kritik serbest atışları soktu, savunmada gayretliydi. Bir de Bekir'in savunması da etkiliydi.

Son çeyrekte Hido, Ender ve Ömer'in sayıları ile üstünlüğümüzü sürdürdük. Eğer Semih 5'lemeseydi Ömer'i biraz zor görürdük. Semih sağolsun takımı sabote etmek için elinden gelen bütün çabayı gösterdi. Savunma desen yok, ribaund desen yok, hücum desen zaten evlere şenlik... Bir de Milli Takım oyuncusu...

Galibiyetle başlamak önemliydi. Ancak bu Litvanya'ya karşı almış olduğumuz galibiyet bizi fazla yanıltmamalı...
 
ersan 4 numarada oynarken şutunu kullanarak çok yararlı oldu ama 3 numaraya geçti 3, çeyreğin başında ve ritmini kaybetti ama neyseki hidomuz var ki sıkıntı pek yaşamadık hücumda


bir kaç sözümde semihe elini kaldırsa smaç basabilecek durumda iken turnike deneyen(çok normal) ama bu turnikeyi çembere değdiremeyen adama tek şey söylenir BECERİKSİZ. hadi ribaunt almıyorsun bir ribaunt pozisyonunda adeta kleiza ya asist yaptı adamda smaçladı faulü de aldı.maç boyunca tek yaptığı doğru iş 5 faulü almaktı.

ayrıca maç öncesi ben ömer onanın bizim için maç öncesi en önemli oyuncumuz olacağını düşünüyordum çünkü litvanya guardlarının durumu belli ayrıca ersan ve hidoya hücumda yardım edecek isim olarak görünüyordu.maç öncesi onun sakatlığını duyunca maçı izleme heyecanım birden kayboldu umutsuzluğa kapıldım ama neyse ki çok güzel başladık turnuvaya

TEBRİKLER 12 DEV ADAM
 
Maçın bitiminden beri düşünüyorum ve hala aklıma takılan şu sorular ...
Acaba artık bizim Milli Takımımızda mı büyük takım oldu ? Bunun sadece 1 maçlık bir mucizeler gecesi olarak mı kalacak , yoksa artık imrendiğimiz Avrupa'nın üst düzey takımları gibi % 90'ın üzerinde serbest atış yüzdesi , maçın % 75'ini kapsayan takım savunması , rakibin baskısı karşısında top kaptıran değilde , fast break ile sayı bulan , hatta her ne kadar eksik deselerde Litvanya gibi büyük bir ekolü maç sonunda teknik faule zorlayan ve belki kimsenin dikkatini çekmeyen ama maçın bitimine saniyeler kala mola alıp 3'lü averaj için hesap yaptıran TÜRK MİLLİ BASKETBOL takımımızın bu mental ve fizik başarısı bir başlangıç olur ve artık biz rakiplerin bireysel yıldızlarımız olarak değil , basketbol ekolü olarak çekindiği bir ülke oluruz.
 
Bir ara yanlış hatırlamıyorsam Aşık ve Semih insanı bir arada oynadılar.Semih'i 4 'e çekti Tanjevic.

Bu kesinlikle Türk basketboluna atılmış en büyük çelmedir =) Semih'ten 4 numara mı olur lan =)

Çağlar abiye de katılıyorum =)
 
evet semih dün akşam belki de zayıf halkamız görünümündeydi ama gerçek semih kesinlikle o değildi, erken konuşmamak lazım.

bence dün akşam maçı kazandıysak bunda en büyük pay oğuz savaş ve ersan ilyasovaya ait.

hidayet, ender ve sinan kusursuz oynadılar.

kerem tunçeri vasatın üstünde bir performans sergiledi.

engin sakatlanıncaya kadar üzerine düşen görevi çok iyi yaptı.

bekir yarangüme beni en çok şaşırtan oyuncu oldu, ondan beklemediğim bir perforfams ortaya koydu.

ömer aşıkın son bölümdeki oyunu müthişti ama gereksiz faullerle ilk yarıda kendini frenledi, kolay faul problemi yaşaması sonraki turlarda başımızı ağrıtabilir.

barış herseke fazla iş düşmedi ama zaten ben onun niye orada olduğunu hala anlamış değilim.
 
Kısa kısa notlar halinde yazayım.

*Ender bunun gibi iki maç daha oynasın turnuvada soyadından bahsederiz.

*Litvanya guardsız gelmekle intihar etmiş. Bir de Kleiza takımı fena bozuyor.

*Hüseyin Beşok dün Semihin yerine oynasaydı belki daha iyi oynardı ama turnuvayı kaldırmayı bırakın 3 maçı kaldırma ihtimali yok. Birazcık eleştirirken doğru düşünelim lütfen. Semih Erden in yerine biri gelmeliydi derseniz katılıyorum. Kafasız basketbol oynanmıyor.
Ermal neden yok bu arada.

*Ömer Aşık Galatasarayda olmadığı için kıskandığım tek oyuncu şu anda açık ara.
Oğuz Savaşı da adam gibi çalıştırsalar çok farklı yerlere gelicek kesin olarak.

*Serbest atış yüzdemizi bu halde görmek inandırıcı gelmiyor :)

*Ersan ın drivelerinin bu kadar başarısız olmasının nedenini merak ediyorum.

*Hedo ya nazar değmesin. Ayda koşmaya devam etsin.

*Bu turnuvada madalya almamız hem zor hem kolay. Rakipler gerçekten iyi durumda değil. Bizimse bugün Bulgaristanı yenebileceğimiz bile garanti değil.
 
Takım güvenimizi boşa çıkarmadı, güzel bir galibiyet armağan etti bizlere. İlk saniyeden itibaren ne kadar hırslı olduklarını, maçı kazanmak istediklerini gösterdiler. Önemli olan maçı kazanmaktır, ama iyi mücadele etmek de güzel bir şey. Hem maçı kazanıp hem iyi mücadele etmeleri bu kadar mutlu olmamızı sağladı.

Semih dün sırıttı biraz. Ama bu maçta telafi edecektir dünkü oyununu. Tek istediğim iyi mücadelenin bütün şampiyona boyu sürmesidir.
 
En önemli noktayı unutmuşuz.

Maçın başında Litvanyanın bizi dövmesine aynı sertlikte karşılık verip sinirimizi ve konsantrasyonumuzu bir an olsun bozmadık. Çok önemli bir şeydi gerçekten. Bunda Efes Cuptaki kötü oyunun etkisi olduğunu düşünüyorum açıkçası.
 

Üst