Biz sana yeterince sahip çıkıp, değerini bilemedik. Akıttığın her damla ter için sana binlerce kere teşekkür ediyorum, yolun açık olsun, güle güle.
Saygılar.
Saygılar.
Işıl Alben
- Konbuyu başlatan Önder Ç.
- Başlangıç tarihi
- Okuma süresi: 0:38
Dün çevirecektim, vakit bulamadım. Bu akşam kesin bakacağım. Linki bu konu altında paylaşırım
Sağolasın Sera
Çeviri için çok teşekkürler Sera.
Nielsen turnuvayı takip etmekle kalmamış, Galatasaray taraftarını da mercek altına almış ve doğru tespitlerde bulunmuş. Biz değerini bilemedik, Kursk bilsin...
Nielsen turnuvayı takip etmekle kalmamış, Galatasaray taraftarını da mercek altına almış ve doğru tespitlerde bulunmuş. Biz değerini bilemedik, Kursk bilsin...
FIBA yazarı Paul Nilsen, baş antrenörümüz Ekrem Memnun’dan sonra, Kaptanımız Işıl Alben hakkında da bir yazı kaleme aldı:
Her ne kadar Alba Torrens’i sevmeme ve hem Sancho Lyttle, hem de Shavonte Zellous’ın Euroleague’in yeni şampiyonu Galatasaray Odeabank adına harika oynadıklarını düşünmeme rağmen, benim MVP oyum Işıl Alben’e gitti.
Torrens’i ödülünü alışını, Lyttle’ın acıyla oynamasına rağmen double-double yapmış oluşunun takdir edilişini ve Şebnem Kimyacıoğlu’nun şampiyonluk ünvanını getiren sansasyonel üçlükleri için -doğal olarak- çevresinde toplananları izlerken, gözüm Alben’e takılmıştı.
Bana göre, Işıl, net ve tartışmasız olarak MVP’dir ve ileride Türk kadın basketbolunun bu tarihi anlarını düşündüğümde, Işıl Alben herhangi bir muhabbette bahsedeceğim ilk isim olacaktır.
Sadece bir oyun kurucu olarak aldığı görevi fevkalade yerine getirdiği için değil, aynı zamanda bu işe başladığımda, posta kutumun Galatasaray taraftarları tarafından Işıl’ın ne kadar vasat bir oyuncu olduğu ile ilgili yolladıkları postalar ile dolmasının da payı var.
Sanırım bu yazı ile yine göze batacağım. Tıpkı ilk zamanlarda Işıl’ın hafife alındığı ile ilgili yazdığım yazı sonrası olduğu gibi. Ne kadar üzücü ki, takımını, tarihinin en görkemli anına taşımış olmasına rağmen, hala çoğu insan tarafından hafife alınıyor.
Bana kalırsa, Işıl bu sefer bir noktayı kanıtladı -hem de büyük bir noktayı.
Elbette, milli takımda kusursuz şekilde üstlendiği rolü ile takımın madalya kazanmasına yardımcı olmasından sonra bir çok kişi kendisini ve yeteneğini takdir ediyordu.
Işıl Alben’in defanstaki performansı hiçbir zaman tartışmaya açık olmadı, fakat ödül podyumunda Türkiye forması ile dururken bile Alben hakkında gerçekle alakası olmayan yorumlar hakimdi.
Final 8 karşılaşmalarında, Işıl Alben, Avrupa basketbolunun kıdemli oyun kurucularından biri olduğunu kanıtlamıştır. Kendisinden şüpheye düşüp, sürekli yeteneği ve potansiyeline laf edenler için bile bu, muhakkak bir durumdur.
Bu iddia, sadece Işıl’ın 11/35 yaptığı ve ortalama olan şut yüzdesine bakanlar için komik durabilir. Ancak, maçları izleyenler için, Alben’in bu denli hayranlık uyandırmasını anlamak zor olmayacaktır.
UMMC’nin yıldızlarla dolu kadrosuna karşı, parkedeki en kısa oyuncu olarak, 2 canavar gibi hucüm ribaundunu çekip aldı ve maçı toplam 5 hucüm ribaundu alarak tamamladı.
Bana göre bu, bütün turnuvanın ve hatta belki de bütün sezonun en önemli istatistiğidir.
Torrens, eski şampiyona karşı 29 sayı atarak skoru açmış olabilir fakat en kısa oyuncunun o ribaundları alması saf altın kadar değerlidir.
Şut yüzdesini daha da önemsiz kılacak bir başka istatistik daha ister misiniz?
Çeyrek final ve yarı finalde, Kayseri KASKİ ve UMMC Ekaterinburg maçlarında sahada 70 dakika point guard olarak oynadı ve kaç top kaybı yaptı dersiniz? Bir tane bile yapmadı. Sıfır. Hiç. Bu kadar önem arz eden, yoğun ve baskı dolu maçlarda, böyle bir istatistik gerçekten dikkat çekicidir.
İronik olarak, Işıl Alben, gelecek sezon Rusya’da oynayacak şeklinde dedikodular bütün Final 8 boyunca etrafı kasıp kavurdu.
Galatasaray’ın, özgeçmişine “Euroleague Women şampiyonu oyun kurucu” ünvanını eklemiş olan oyuncusunu göz göre göre kaybetmesi ve söz konusu ayrılığı tüm gücüyle engellemeye çalısmaması delilik olur.
Alben’in performansı ve alınan bu başarı, FIBA Dünya Şampiyonası için Türkiye milli takımı adına da harika olmuştur.
Işıl’dan şüphe duyan ve kendisinden sürekli şikayetçi olan Galatasaray taraftarları da umarım yanıldıklarını itiraf edebilecek cesarete sahiptirler ve Işıl’ın hakkettiği ilgi ve sevgiyi geç kalmış olsalar bile gösterirler.
Son olarak, Alben’e, Galatasaray’a ve baş antrenör Ekrem Memnun’a tebrikler.
Daha önce bir antrenörün bu kadar mutlu olduğunu görmemiştim ve kendisi adında çok sevindim.
Maç sonunda, Galatasaray taraftarlarına yaklaşabilmek için medya tribününe gelince kendisiyle birlikte bir fotoğraf çekme şansı buldum. Bu, katıldığım bütün organizasyonlarda çektiğim, bütün fotoğraflar arasında en sevdiğim oldu.
Ne turnuvaydı! Ve ne hikayeydi!
Her ne kadar Alba Torrens’i sevmeme ve hem Sancho Lyttle, hem de Shavonte Zellous’ın Euroleague’in yeni şampiyonu Galatasaray Odeabank adına harika oynadıklarını düşünmeme rağmen, benim MVP oyum Işıl Alben’e gitti.
Torrens’i ödülünü alışını, Lyttle’ın acıyla oynamasına rağmen double-double yapmış oluşunun takdir edilişini ve Şebnem Kimyacıoğlu’nun şampiyonluk ünvanını getiren sansasyonel üçlükleri için -doğal olarak- çevresinde toplananları izlerken, gözüm Alben’e takılmıştı.
Bana göre, Işıl, net ve tartışmasız olarak MVP’dir ve ileride Türk kadın basketbolunun bu tarihi anlarını düşündüğümde, Işıl Alben herhangi bir muhabbette bahsedeceğim ilk isim olacaktır.
Sadece bir oyun kurucu olarak aldığı görevi fevkalade yerine getirdiği için değil, aynı zamanda bu işe başladığımda, posta kutumun Galatasaray taraftarları tarafından Işıl’ın ne kadar vasat bir oyuncu olduğu ile ilgili yolladıkları postalar ile dolmasının da payı var.
Sanırım bu yazı ile yine göze batacağım. Tıpkı ilk zamanlarda Işıl’ın hafife alındığı ile ilgili yazdığım yazı sonrası olduğu gibi. Ne kadar üzücü ki, takımını, tarihinin en görkemli anına taşımış olmasına rağmen, hala çoğu insan tarafından hafife alınıyor.
Bana kalırsa, Işıl bu sefer bir noktayı kanıtladı -hem de büyük bir noktayı.
Elbette, milli takımda kusursuz şekilde üstlendiği rolü ile takımın madalya kazanmasına yardımcı olmasından sonra bir çok kişi kendisini ve yeteneğini takdir ediyordu.
Işıl Alben’in defanstaki performansı hiçbir zaman tartışmaya açık olmadı, fakat ödül podyumunda Türkiye forması ile dururken bile Alben hakkında gerçekle alakası olmayan yorumlar hakimdi.
Final 8 karşılaşmalarında, Işıl Alben, Avrupa basketbolunun kıdemli oyun kurucularından biri olduğunu kanıtlamıştır. Kendisinden şüpheye düşüp, sürekli yeteneği ve potansiyeline laf edenler için bile bu, muhakkak bir durumdur.
Bu iddia, sadece Işıl’ın 11/35 yaptığı ve ortalama olan şut yüzdesine bakanlar için komik durabilir. Ancak, maçları izleyenler için, Alben’in bu denli hayranlık uyandırmasını anlamak zor olmayacaktır.
UMMC’nin yıldızlarla dolu kadrosuna karşı, parkedeki en kısa oyuncu olarak, 2 canavar gibi hucüm ribaundunu çekip aldı ve maçı toplam 5 hucüm ribaundu alarak tamamladı.
Bana göre bu, bütün turnuvanın ve hatta belki de bütün sezonun en önemli istatistiğidir.
Torrens, eski şampiyona karşı 29 sayı atarak skoru açmış olabilir fakat en kısa oyuncunun o ribaundları alması saf altın kadar değerlidir.
Şut yüzdesini daha da önemsiz kılacak bir başka istatistik daha ister misiniz?
Çeyrek final ve yarı finalde, Kayseri KASKİ ve UMMC Ekaterinburg maçlarında sahada 70 dakika point guard olarak oynadı ve kaç top kaybı yaptı dersiniz? Bir tane bile yapmadı. Sıfır. Hiç. Bu kadar önem arz eden, yoğun ve baskı dolu maçlarda, böyle bir istatistik gerçekten dikkat çekicidir.
İronik olarak, Işıl Alben, gelecek sezon Rusya’da oynayacak şeklinde dedikodular bütün Final 8 boyunca etrafı kasıp kavurdu.
Galatasaray’ın, özgeçmişine “Euroleague Women şampiyonu oyun kurucu” ünvanını eklemiş olan oyuncusunu göz göre göre kaybetmesi ve söz konusu ayrılığı tüm gücüyle engellemeye çalısmaması delilik olur.
Alben’in performansı ve alınan bu başarı, FIBA Dünya Şampiyonası için Türkiye milli takımı adına da harika olmuştur.
Işıl’dan şüphe duyan ve kendisinden sürekli şikayetçi olan Galatasaray taraftarları da umarım yanıldıklarını itiraf edebilecek cesarete sahiptirler ve Işıl’ın hakkettiği ilgi ve sevgiyi geç kalmış olsalar bile gösterirler.
Son olarak, Alben’e, Galatasaray’a ve baş antrenör Ekrem Memnun’a tebrikler.
Daha önce bir antrenörün bu kadar mutlu olduğunu görmemiştim ve kendisi adında çok sevindim.
Maç sonunda, Galatasaray taraftarlarına yaklaşabilmek için medya tribününe gelince kendisiyle birlikte bir fotoğraf çekme şansı buldum. Bu, katıldığım bütün organizasyonlarda çektiğim, bütün fotoğraflar arasında en sevdiğim oldu.
Ne turnuvaydı! Ve ne hikayeydi!
Önce ellerine sağlık Sera
Bu yazı sadece Galatasaray taraftarına değil, "basketbol bilgisi kıt, basketbolun Sabrisi, apaçi" diyen Fener taraftarlarına da kapak olsun.. Dün şöyle biraz geçmişteki yazıları okudum da "Işıl bu takımın birinci guardı olamaz, ondan anca rotasyon oyuncusu olur" vs. vs. tarzında yorumlardan, bizi bırakma kaptan, Işıl giderse çökeriz tarzı yorumlara geçiş yapılmış tamam Işıl o dönemler bizim beklediğimiz oyunu oynamıyordu kabul ama ağır hakaretleri ve de bu tarz yorumları da hak etmiyordu, her oyuncu her sene müthiş oynayacak diye bir kural yok kaldı ki Işıl 2 çok ciddi sakatlık yaşadı, bu sakatlıkların hem fiziksel olarak hem psikolojik olarak üstesinden geldi, geldi ama kendisine inanmayan, güvenmeyen bir koçla çalışma talihsizliğini yaşadı maalesef, neyse ki Işıl'ı kendine getirecek bir koç geldi de takımın başına, kendisine kötü gününde bile destek olan bizleri sevindirdi bu performansıyla.. Bunun için de Ekrem hocaya da çok teşekkürler..
Bu arada geçmişte bir çok taraftarımızın Işıl'a yaptığını şimdi fenerliler Birsel'e yapıyor, ben her ne kadar Işıl > Birsel diye düşünsem de Birsel hak etmiyor bence
Bu yazı sadece Galatasaray taraftarına değil, "basketbol bilgisi kıt, basketbolun Sabrisi, apaçi" diyen Fener taraftarlarına da kapak olsun.. Dün şöyle biraz geçmişteki yazıları okudum da "Işıl bu takımın birinci guardı olamaz, ondan anca rotasyon oyuncusu olur" vs. vs. tarzında yorumlardan, bizi bırakma kaptan, Işıl giderse çökeriz tarzı yorumlara geçiş yapılmış
tamam Işıl o dönemler bizim beklediğimiz oyunu oynamıyordu kabul ama ağır hakaretleri ve de bu tarz yorumları da hak etmiyordu, her oyuncu her sene müthiş oynayacak diye bir kural yok kaldı ki Işıl 2 çok ciddi sakatlık yaşadı, bu sakatlıkların hem fiziksel olarak hem psikolojik olarak üstesinden geldi, geldi ama kendisine inanmayan, güvenmeyen bir koçla çalışma talihsizliğini yaşadı maalesef, neyse ki Işıl'ı kendine getirecek bir koç geldi de takımın başına, kendisine kötü gününde bile destek olan bizleri sevindirdi bu performansıyla.. Bunun için de Ekrem hocaya da çok teşekkürler.. Bu arada geçmişte bir çok taraftarımızın Işıl'a yaptığını şimdi fenerliler Birsel'e yapıyor, ben her ne kadar Işıl > Birsel diye düşünsem de Birsel hak etmiyor bence
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 17 Şub 2005
- Mesajlar
- 2,046
- Tepkime puanı
- 496
- Yaş
- 26
- Konum
- Abdi İpekçi SS
[video=youtube;UX8UveIeTDM]http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=UX8UveIeTDM[/video]
Şimdi ben bu forumda son günlerde pek yazmıyorum. Bir rastlantımıdır bilmem genelde de hep bu başlığa yazar oldum. Işıl'ı korur konuma gelmek aslında benim açımdan da üzücü. Çünkü Işıl'ı savunmak gibi bir durumum yok. Zaten Işıl bunu tekzip ediyor. Bunu anlamak için donelere iyi bakmak lazım. Ha ışıl beni bu oyunu ile tatmin ediyormu? Hayır etmiyor. 2009'daki ışıl değil daha. Ama Işıl'ın 2 senedir kötü olduğunu söyleyenlerin, Işılın 2 senedir Ceyhun hoca ile çalıştığını unutuyorlar mı? Geçen sene koca sezon Işıl için 1 (yazı ile bir) kez bile set çizmeyen hocanın. Sezon bitiminde Önder Çiçekoğlu ile yaptığı röportajda Işıl'ı suçlaması ilginçtir mesela. Çünkü son topu Tamika oynayacaktı. Nitekim Tamika oynadı son anda ışıl'a pas verdi Fİnal serisinde ( http://www.gsbasket.org/forum/threads/7413-Ceyhun-Hoca-ile-Takım-Üstüne/page4 )
Hoca buna benzer çok hata yaptı. Geçen sene geldiği gibi Seimone'u yerdi. Sylvia'ya laf söyledi. Ceyhun Hocanın geldiğinden beri yaptığı transferleri htırlayanınız var mı? Sariye Gülşah Ayşe Melek Ceyda Gintare Hodges wiggins Currie tina ticha Egle Melisa aklıma daha gelmiyor. Bir çok oyuncu transfer etti. Suçu hep birilerine yükledi. F8 finalleri başlamadan en son GSTV'de Bahar'a yüklendi.Ticha'yı bile daha oynamadan eleştirdi. E almayalım o zaman. Şurda 4-5 bilemedin 6 maç oynatacağın oyuncudan tabii ki yaşına başına bakmadan hemen verim almak istersin. Şimdi bu hoca ile takımın doğru kimya yakalaması mümkünmü? Bahar'a yalvarıyormuş şut atsın diye
Neyse konuyu dağıtmayayım. Takımda oyuncuların rolleri belli olsa Işıl'a en azından Erkek takımındaki Caner kadar hücumda rolü oalcağı belirtilse. Bahar'a Cevher kadar imkan verilse belki daha hayırlı oalcak. Türklere karşı bir güvensizlikl var. Hadi taraftarı anlıyorum ama Hoca da var aynı güvensizlik. Ama bu türkler Vici Aistes deplasmanında güle oynaya yenmişlerdi rakibi. Hayatı boş şut bulduğu anda potaya bakmakla geçmiş Şaziye bile potaya bakmaz oldu. Bunu düşünmüyormusunuz hiç. Hepsini geçtim tamam ışıl da sorun. 2 senedir oynamıyor ışıl. Peki Yasemen neden tepki almıyor? Cem Akdağ biliyorsunuz zamanında Bahar'ı beğenmeyip Yaemen iyi oyuncu oalcak demişti. E biz Yasemen'i 5 yıldır bekliyoruz. Hasbel kader bir maçta 3 dk süre alsa ya da 5 sayı attımı halay çekiyoruz. Işıl'ın suçu hep oynamak mı? Bir başka deyişle Yasemen ortalarda görünemdiği için mi eleştirilmiyor? Be GS'lıyım GS'ı düşünüyorum. Şu an takımın hocası sensin deseler Işıl Bahar Ayşe Gülşah Şaziye Sylvia Alba ve Dee dışında her oyuncuyu gönderirim. Pip ve Tina ile sene sonuna kadar çalışırım. Önümüzdeki senenin yapılanmasına göre karar veririm Pip için. Işıl'a eleştiriler yüzünden kızmamın sbeebi bu. Ondan önce eleştirilecek çok oyuncu varken ona sıra gelmemeli. Geldiğinde de doğru kelimelerle bu belirtilmeli.
Ondan önce eleştirilmesi gereken oyuncuları da eleştirirken doğru kelimeleri kullanmak gerekir. Sonuçta bu kızlar ama az ama çok ama iyi ama kötü GS'a hizmet etmiş ve eden oyuncular. Gençler ve kızlar. Şimdi diyebilirsiniz ki Işıl ama bu takımın kaptanı e kardeşim kaptan diyemi eleştireceğiz bir insanı? O yüzden mi takımdan göndermek siteyeceğiz? Haluk yıldırım da kaptan nerdeyse hiç süre almıyor hiç duymadım onun hakkında eleştiri? Takımların puan cetvelindeki yerine göre değilki bizim eleştirimiz. Muhammet Kaan bilir sezon başından beri takımı eleştiriyorum. 30 sayı fark attıklarında bile eleştirdim. Bana hatta bay muhalefet diyor. Eleştireceğim tabi. Hatta eleştirilerim oyuncuların teknik heyetin kulağına da gidiyor. Ama hiç bir zaman saygısızlık boyutunda yapmadım bunu. Bu yüzden de yüzyüze geldiğimde hiç bir rahatsızlığım olmaz. GS Kadın basketbol takımı 2 sezondur iç kavgalarla uğraşıyor. İçeride o kadar farklı konulardan kaos var ki inanmaıyor insan bazen. İdareciler tamamı ile kafa kol feodal ilişkiler sayesinde orada oturuyor. Kİmsenin gram salladığı eleştirdiği yok. Yeni yeni Murat Tümer isimi geçmeye başladı. Varsa yoksa Ceyhun yıldızoğlu-Bahar Çağlar-Işıl ALben. Bakın açık ve net konuşuyorum şu yürüyen sistemde seneye Birsel Nevriye Pokey gelse değişen bir şey olmayacak. "Yönetim" ve "Yönetici" kelimesinin tam karşılığını bilmek gerekiyor bunu kavrayabilmek için. Yönetici bir yetki ve sorumluluk verilip bir rütbe edinen kişi değildir. Yönetici sorun çözen mazeret üretmeyen çözümün parçası olan kişidir. Ama Ekimde aldığımız F8 organizasyonunu biz yapamayız diyip TBF'ye veren ama organizasyon giderlerinin parasının GS'dan çıkmasını sağlayan kişileri yönetici diye belirlersek zaten daha da konuşmaya gerek kalmaz. O zaman ne diyelim Gitsin ışıl. Seneye ışıl gider Pırıl gelir ama Pırıl Pırıl takımımız olmaz. Sistemi oturtursak beklentiler çabuk gerçekleşir. Bak Rİvas gibi 8 takım arasında en düşük bütçeli takım final oynuyor. Al desen oradan alacağım bir oyuncu yok. Ama finalde olan onlar. Hepimize geçmiş olsun.
Not: GS Baskette Işıl'ı eleştirenlere karşı bir koruma var denmesi ise artık buruşuk acur tadı vermeye başladı. Ben ışıl'ı eleştirenlere yanıt verdiğim için 2 hafta ceza aldım. Nasıl oluyor da ışıl'ı eleştirenler cezalandırılıyormuş? Ceza alanların gerçekten Işıl'ı eleştirdiği için mi yoksa eleştirken kullandığı kelimeler için mi ceza aldığını iyi düşünün bence.
Bu da var tabii
http://www.gsbasket.org/forum/kadin-takimimiz/5596-10-isil-alben-7.html#post546808
)Işıl ile ilgili geçmişe gittim
Ceyhun hoca kızın 2 senesini yedi tabii ki GS'ın geleceğini ve bizim göz keyfimizin de
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 17 Şub 2005
- Mesajlar
- 2,046
- Tepkime puanı
- 496
- Yaş
- 26
- Konum
- Abdi İpekçi SS
3puan
10 # Işıl Alben
Hadi kaptan hakettiğiniz kupayı bizim için kaldır
Hadi kaptan hakettiğiniz kupayı bizim için kaldır
SON DAKİKA: Ünal Aysal, L.Arıboğan ve Murat Özyer bir araya gelen Işıl Alben, gelecek yıl da takımda kalacağını bildirdi. via @JWsBasketball
Her siteye düştü.Takımda kaldı.Sıra alba ve sanhco'da kimse gitmeden 1 guard bir uzun bir point guard alırsak tamamdır.
Kadro korunacak 2-3 iyi takviyeyle de seneye De çok iyi takım oluruz
Işıl'ın kalmasına çok sevindim. Ekrem Memnun ile adeta yeniden doğru, takımını harika oynatıyor.
Şimdi, Alba Torrens, Zellous ve Sancho ile anlaşılsın. Bone, bence gitmeli, çok iyi uzun alınmalı o bölgeye. Bir tane skorer guard transferi yapılmalı artık. Daha güzel günler gelecek bence.
Şimdi, Alba Torrens, Zellous ve Sancho ile anlaşılsın. Bone, bence gitmeli, çok iyi uzun alınmalı o bölgeye. Bir tane skorer guard transferi yapılmalı artık. Daha güzel günler gelecek bence.
Takımı aynen koruyup yapılacak bir kaç ufak değişiklikle seneye de bu kupayı almamak için hiç bir sebep kalmak.Çok güzel oturmuş bir sistemimiz var.Var olan parçalardaki kaliteyi biraz arttırırsak bu iş tamamdır... Bone Yerine Guruda, boşalan kontejyan yerine de en iyisinden bir SG aldıkmı tamamdır.Türk oyuncu olarak da Tuğba'yı alırsak bu işi bitiririz bence...
Cansın sen Işıl.. Hayalin olan yurt dışı tecrübesini yaşamanı çok istiyorum ama şimdi sana ihtiyacımız var, en azından 2 sene sonra gider, sonra gelir yine bizde bırakırsın basketbolu
Puanları
36
Çözümler
0
- Katılım
- 30 Ağu 2004
- Mesajlar
- 14,962
- Tepkime puanı
- 92
- Yaş
- 119
- Konum
- Koşuyolu
- Web sitesi
- www.gsbasket.org
Çıkan haberlerin aksine ben Işıl'ın kesin olarak kaldığını düşünmüyorum henüz. Final serisinden sonra neler olacak göreceğiz, umarım kalır. Kursk Euroleague'e kalmadan bu işi bitiremezsek sonra çok zor olur, bırakmazlar.
Final serisinde olası bir kayıpta taraftarın tepkisi ile kararı da belli olur.
Sadece Kaptan için değil, tek maçlık performansı ile bir oyuncunun bütün sezon gösterdiği özveri ve emeğini unutacaksa taraftar, o oyuncuyu izlemeyi zaten hak etmiyor demektir. Öyle bir senaryoda, saniye düşünmesin. O bile bir lütuf olur.
Büyük KAPTAN için hala zart zurt konuşan olursa onun aklından şüphe etmek lazım,
Yemin ediyorum kızkardeşim olsa bu kadar severdim ASLAN KAPTAN
:
Yemin ediyorum kızkardeşim olsa bu kadar severdim ASLAN KAPTAN
: